Hünsa, Çift cinsiyetli olanlarla ilgili dini hükümler

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

İslamda Hünsa Çift cinsiyetli veya cinsiyeti belirsiz kimseler

Hunsa Cift cinsiyetli olanlarla ilgili dini hukumler

Çift cinsiyetli insanlara İslamın bakışı nasıldır

Hünsa müşkil

“Hunsâ” sözlükte, yumuşaklık ve kırılma anlamlarına gelir. Fıkıh terimi olarak ise hunsâ, hem erkeklik hem de dişilik organ­larına sahip olan ya da bu organlardan hiçbirine sahip olmayan kişiyi İfade eder. Çoğulu “hunesâ”dır.

Cinsiyeti erkek olup kadın gibi davranan kimselere “muhannes” denir. Yaratılıştan bu özellikte olanlar için günah sözkonusu olmamakla birlikte, kendi İsteği ile bu tür davrananlar Hz. Peygamber’in hadislerinde lanetlenmişlerdir. Muhannes, hunsâdan farklı olup, cinsiyetinin erkek olduğunda tereddüt yoktur ve hakkında erkeklerle ilgili hükümler geçerlidir.

Hunsâ İki nevidir:

a- Hunsâ-i gayr-ı müşkil: Erkeklik veya dişilik belirtileri açık olup, erkek veya kadın olduğuna kolayca hükmedilebilen, ancak bunun yanısıra karşı cinse ait organ veya belirtisi de olan kişi demektir. Bu tür kişiler hakkında, belirgin olan cinsiyetin hükümle­ri uygulanır.

b- Hunsâ-i müşkil: Hangi cinsten olduğu­na kolayca hükmedilemeyecek tarzda hem erkeklik hem dişilik organına sahip olan, ya da bu organlardan hiçbirine sahip olmayıp sadece idrar deliği bulunan kişiye hunsâ-i müşkil denir. Bu tür kişilere hangi cinsin hükümlerinin uygulanacağını belirlemede zorluk olduğu   için,  haklarında “müşkil” sıfatı kullanılmıştır.

Fakihler hunsâ-i müşkile erkek veya ka­dın cinsine ait hükümlerin uygulanmasında esas alınabilecek bazı kriterler belirlemiş­lerdir. Bunlar arasında, ergenlik çağı önce­sinde idrarın hangi organdan geldiği ve her ikisinden gelmesi halinde ne nisbette oldu­ğu kriterine ağırlık verilmiştir. Ergenlik çağı sonrasında ise erkeklik ve dişilik belirtilerindeki gelişmeler esas alınmıştır.

Fıkıh kitaplarında, hunsâ-i müşkile gerek ibadetler gerekse muamelat alanında uy­gulanacak hükümlerle ilgili ayrıntılı açıkla­malar yer almıştır. Bu hükümleri belirle­medeki hakim telakki, dinî konularda ola­bildiğince ihtiyata uygun olan çözümün benimsenmesi ve varlığından emin olun­mayan duruma kesin nazarıyla bakılma­ması olduğu söylenebilir.

BENZER KONULAR:

Cevapla