Paylaş
Hurafe Nedir? Kadın hurafe ilişkisi
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
HURAFE KAVRAMI ve KADIN HURAFE İLİŞKİSİ
Hurafe, mantıkî temeli olmayan anlayış ve uygulamaları, din adına ileri sürülüp benimsenen batıl inanç ve davranışları ifade eden bir terimdir. İnsanlık tarihiyle beraber var olan, hayatın her safhasında kendini gösteren, zaman zaman dinin yerine konulan yanlış telakkilerdir.
Hurafelerin ve batıl inanışların insanlığın başına dert olmasında genellikle cahillik, alışkanlık, görenek, propaganda, çıkar hesapları ve kişisel zaaflar etkili olmuştur.
İnsanlar her zaman gayb âlemini merak etmiş, iç âlemini etkileyen fal, büyü gibi konularda hurafelerin etkilerinden kurtulamamışlardır. Hurafelerin ve batıl inanışların insanlığın başına dert olmasında genellikle cahillik, alışkanlık, görenek, propaganda, çıkar hesapları ve kişisel zaaflar etkili olmuştur. Hurafeler, insan fıtratında var olan inanma, sığınma ihtiyacımı doğru yönlendiremeyen kişilerde, küçük bir taşa, mavi bir boncuğa kutsallık verilmesi gibi ileri derecelere varmıştır.
Hurafeler din adına benimsendiği gibi; terk edilmesi güç alışkanlıklar, toplumun hafızasında nesilden nesile taşınan örf ve adetler olarak da kendini göstermiştir. Doğum, evlilik, ölüm gibi konulardaki hurafeler, dinî özellikleri yanı sıra gelenek ve görenekler şeklinde de varlıklarını sürdürmektedirler.
Türkiye’de çocuğun doğumundan itibaren, bazı batıl inanışlara inanılmaktadır. Doğduğu zaman “alkarısı” denilen bir varlığın çocuğa zarar vereceğine, anneyi öldüre bileceğine inanılıp, alkarısından korunmak için odaya Kur’an, erkek ceketi, iğne vs. asılmaktadır. Gerçekte anne için, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan zor olan doğum olayı, alkarısı inanışıyla, daha da zor bir duruma getirilmektedir.
Hurafeler, anne olamayan kadınları, türbelerden çocuk isteyecek kadar etki altında bırakmıştır. Basit bir tibbi problemi olan kadınlar, doktordan önce, en yakındaki tür belere gidip dilek dilerler, türbe du varlarına taş yapıştırıp, türbede ya tan kişiden çocuk isteyip, adak adarlar. Dilekleri yerine geldiğinde, adaklarını türbede keserler.
Genellikle adak kurbanı olarak kesilmesi dinen mümkün olmayan horoz kesilip türbede yatan kişiye teşekkür edilir, kurban daha büyükse eti fakirlere dağıtılır.
Türkiye’de evlilik ve ölüm olayları; eş, dost, akraba, komşu katılımıyla tören havasında yaşanır. Düğünlerde, kurulacak yuvanın mutlu bir şekilde devamı için, çeşitli uygulamalar yapılır. Bu uygulama ve pratiklerin çoğu, anlamsız hurafelerdir:
Gelin eve girerken bereketli olsun diye su testisi kırdırılır. Çocuğu erkek olsun diye kucağına erkek çocuk verilir.
Ölüm olaylarında da, batıl inanışlar görülür.
Evin yakınlarında baykuş ve karga öterse, o evden ölü çıkacağına inanılır.
Cenaze toprağa verildikten sonra, cenaze çıkan evin ışıkları kırk gün yakılır. Bunun sebebi, ölünün ruhunun gelip, yerini kolay bulması içindir.
Ölüm ve evlilikle ilgili hurafeler, dinî hiçbir dayanağı olmayan, İslam’dan önceki inanç ve adetlerin devamından ibarettir.
XXI. yüzyıla girdiğimiz bu günlerde, hurafelere, insanların büyük bir bölümü, özellikle de en çok kadınların inandığı kanaati yaygındır. Türkiye’de dindar kimlikli bilinen kadınlar bile, küçük bir taş veya boncuğu uğurlu sayıp, bazı mekânlarda dileklerinin kabul edileceğine inan maktadırlar. Bir türbenin başında en çok kadınların bulunduğu ve anlamsız uygulamalar yaptıkları görülebilir. Bu durum kadınların cahilliğinin, bilinçsizliğinin, yanlış alışkanlıklarının ve zaaflarının göstergesi olabilir.
Çocuğun şahsiyetini birinci dereceden etkileyen aile de en önemli rolü, anne olan kadın üstlenmektir. Çocukta ki dini duyguların sağlıklı gelişmesi için verilecek din duygusunun hurafelerden arındırılmış olması gerekir. Çocuğun din eğitiminde önemli görevler üstlenen kadının (anne, büyükanne vs.) hem mantıkî, hem dinî temeli olmayan hurafeleri din adına doğruların yerine koyması, bu inanışların gelecek nesille re de aktarılacağı anlamına gelmektedir.
Çocuktaki dini duyguların sağlıklı gelişmesi için verilecek din duygusunun hurafelerden arındırılmış olması gerekir.
Müslüman bir anne İslam’ı doğru kaynaklardan öğrenip, çocuğuna da öğretmelidir.
Çocukken öğrenilen dinî kuralların hayat boyunca unutulmadığı ve uygulandığı söylenebilir.
Çocuk, hurafeleri, dinin yerine koyarak öğrenirse “günah” ve “sevap” kavramlarını da farklı anlamlarda algılayabilir. Huzurlu, mutlu bir insan ve Müslüman olmayabilir. Sağlıklı bir din duygusuyla yetiştirilen çocuk ise, fert olarak huzurlu bir toplumun da temeli olacaktır.
Günümüz insan ilişkilerinde batıl inançlarla örülmüş davranışların, toplumun huzurunu bozacak nitelikte oldu ğu görülmektedir.
Eşler arası huzursuzluklar, konuşarak çözümlenme yoluna gidilmeden önce sihir, muska, vb. şeyler devreye girebilmektedir. “Muhabbet muska”ları, aile içi geçimsizliklere çözüm olarak sunulmakta, sonuçta ise eşler arası güvensizliğe ve huzursuzluğa yol açabilmektedir.
Fal, büyü, muska aile içi ilişkileri etkilemenin yanı sıra akrabalık ilişkilerini de kötü yönde etkilemektedir. Komşular ve akrabalar huzursuzluğun sebebi sayılabil mektedir. En önemlisi eşlerin anneleri, bu olaylardan sorumlu tutulabilmektedir. Yine kadın olan bu kişiler, hura felere karışmış olmaktadırlar.
Teyze, büyükanne vs. olarak genç annenin yardımcısı, bebeğin bakıcısı olan kadın; hurafelerin nesilden nesile iletilmesinde, önemli görevler üstlenebilmektir. Batıl inanışlarla örülmüş günlük hayattaki pratikler, çocuğun bu törenlere katılmasıyla, gelecek nesillere taşınabilmektedir.
Hurafelerin, gelecek nesillere taşınmasının önlenme sinde, ailede doğru din eğitiminin birinci derecede etkili olduğu söylenebilir. Ailede din eğitimi, yetişmekte olan çocuklar, dolayısıyla ileride anne baba olacak insanlar açısından oldukça önemlidir. Daha da ötesi, anne olacak kadının dini eğitimi için gereklidir. Aileden sağlıklı bir dini eğitim alamayan kadınlar, eğer örgün din eğitiminden faydalanamıyorlarsa, yaygın din eğitimin den faydalandırılmalıdırlar.
Toplumda, hurafelerin önlenmesi, bu konuda yapılacak alan araştırmalarının verileri ışığında planlanmalıdır. Böylece elde edilen sonuçlar, somut öneriler şeklinde anne babaların ve diğer eğitimcilerin kullanımına sunulmalıdır.
Birinci bölümde, ilk olarak hurafe kavramı ve din iliş kisi ele alınmıştır. Kadınlar arasında yaşayan hurafeler den yola çıkarak, bu inançların İslam dinindeki yerleri be lirtilmektedir. Bölümün sonunda da aile ve eğitim, ailede din eğitimi verilirken hurafeler nasıl önlenebilir konularına değinilmiştir.
UĞURSUZLUK KİMDE?
Timur bir gün adamlarıyla beraber akşama kadar bir keklik bile vuramaz. Bunun sebebini de, sabahleyin gördüğü bir Bektaşi dervişinin uğursuzluğuna bağlar. Adamlarına seslenir. Saraydan çıkarken, şu şu tipte, sivri külahlı, sırtı kambur birinin önünden geçtiğini ve hemen bu adamı bulmaları emrini verir. Tarife göre Bektaşiyi yaka paça huzura getirirler.
Timur:
– Bre uğursuz, nabekâr!.. Bugün sabahleyin karşıma çıktın. Bu yüzden akşama kadar bir ava rastlayamadım. Bu ne uğursuzluktur. Vurun kellesini… Bektaşi bakar ki kelle elden gidiyor. Son bir dileğini açıklamak için söz alır:
– A devletlûm siz beni gördünüz, bir keklik vuramadınız. Ama insaf ediniz, benim de bugün ilk gördüğüm sizdiniz ve kellemi kaybediyorum. Söyleyin, uğursuzluk hangimizde!…
BENZER KONULAR:
- Bid’at Kavramı
- Dinimizde bid’at ve hurafeler
- İslamda bid’at, batıl inançlar ve hurafeler
- Bid’at nedir? Bidat ne demek
- Sadakallahülazim demek bid’at mıdır?
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
“Hurafe” kelimesi, gerçek olmayan veya yanlış inançları ifade etmek için kullanılan bir terimdir. İslam’da “hurafe”, Kuran ve Sünnet’te (Peygamber’in sözleri ve eylemleri) yer almayan, yanlış inanç, uygulama veya gelenekleri ifade eder. İslam’da hurafelerin yayılması, İslam’ın temel öğretilerini bozmak ve Müslümanları yanlış yönlendirmek için kullanılan bir araç olmuştur.
İslam’da hurafelerin önemli bir kaynağı, İslam’ın erken dönemlerinde ortaya çıkan bazı sapkın mezheplerin ve grupların öğretileridir. Bu gruplar, İslam’ın temel öğretilerinden saparak, yeni inançlar, uygulamalar ve gelenekler geliştirdiler. Bazı hurafeler, İslam’ın temel öğretileriyle doğrudan çelişmektedir, bu nedenle Müslümanlar için tehlikeli ve zararlı olabilir.
İslam’ın temel kaynakları olan Kuran ve Sünnet’e dayanarak, İslam âlimleri, hurafeleri tespit etmek ve İslam toplumunu doğru yolda tutmak için çaba sarf etmişlerdir. Bu nedenle, Müslümanlar arasında hurafelere karşı uyarılar sık sık yapılmaktadır ve İslam dünyasında hurafelerin yayılmasını önlemek için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.