Paylaş
Hüsn-ü zan ne demek
Question
Hüsn-ü zan
Hüsnüzan, kişinin iyi bir müslüman olduğunun da göstergesidir. Hüsnüzan müminin sadece diğer insanlarla ilişkisinde değil, Allah ile olan münasebetinde de özen göstermesi gereken bir özelliktir. Allah resulü “(Allah hakkında) hüsnüzan beslemek, (O’nun af ve mağfiretini ummak) ibadetin güzelliğindendir” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 407) buyurmuştur. Buna göre kul, Allah hakkında hüsnüzanda bulunmalı ve O’nun rahmetinden ümit kesmemelidir. Zira ümitle amel etmek korkuyla amel etmekten daha üstündür; çünkü ümidin temelinde sevgi vardır ve sevgiyle yapılan ibadet Allah katında daha makbuldür. Bir kutsi hadiste de (Hz. Peygamber’in Kur’an dışında Allah’a dayandırarak söylediği söz) “Ben kulumun zannının yanındayım” buyurularak (Buhârî, “Tevhid”, 15, 35; Müslim, “Zikir”, 2, 19), kul yaratıcısı hakkında nasıl düşünürse yaratıcısının ona öyle muamele edeceğine dikkat çekilmektedir. Kulun Allah hakkındaki doğru zanni, ibadetlerinin karşılığının verileceği, tövbesinin kabul edileceği, duasına icabet edileceği ve isteklerinin yerine getirileceği kanaatini taşımasıdır. Kişi hüsnüzan beslediği takdirde ilahî rahmetten istifade edecek, suizan beslediğinde ise korktuğu başına gelecektir: “Kulum benim hakkımda nasıl düşünüyorsa ben öyleyim. Eğer zannı hayır ise onun (mükâfatı da) hayır olur. Eğer zannı şer ise onunla karşılaşır” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 391).
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Hüsn-ü Zan
Hüsn-ü zan, حسن ُ ve ظن kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşan birleşik bir sözcüktür. Sözlükte; “Bir kimsenin veya bir hadisenin iyiliği hakkındaki vicdanî ve iyi kanaat, bir kimse veya bir olay hakkında iyi fikirde bulunup iyi olacağını düşünmek” anlamında kullanılan bir kavramdır.
Zannın bir kısmı ahlaken beğenilmiş ve dinen makbul görülerek övülmüştür. Söz gelimi Allah, Peygamber ve müminler hakkında hüsn-ü zanda bulunmak, insanlar hakkında güzel zanlar beslemek hüsn-ü zan kategorisinde değerlendirilmiştir.
Hasan-ı Basrî; “Âdemoğlunun ameli rabbine karşı beslemiş olduğu zanna göredir. Mümin rabbi hakkında hüsn-ü zan besler ve hüsn-ü amel işler, kâfir ve münafık ise Allah hakkında su-i zan besler ve sû-i amel işler. Maturidî, hüsn-ü zannın caiz olduğunu ve günah olmadığını belirtir.