Hz. Abdurrahman ibn avf kimdir kısaca hayatı

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Abdurrahman İbn Avf

Abdurrahman Ibn Avf

Allah yolunda malını mülkünü sarfeden cömert bir sahabidir. İsmi Ebu Muhmmed Abdurrahman ibn Avf ez-Zuhri el-Kuraşi’dir. Cennetle müjdelenen on sahabiden birisidir. Hz. Ömer’in kendisinden sonraki halifeyi belirlemek için seçtiği altı kişilik danışma meclisinin üyelerinden birisi de Abdurrahman’dır. Hz. Ömer, bu kişiler hakkında şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a) ölürken bunlardan memnun olarak ölmüştür.” Abdurrahman ibn Avf, Rasûlullah (s.a) el-Erkam ibn Ebi’l-Er-kam’m evini karargah olarak kullanmaya başlamadan önce müslümanlığı kabul etmiş bir kişidir. Müslümanlığı ilk kabul eden sekiz kişiden birisidir ve müslümanlığı Hz. Ebubekir’in vasıtasıyla kabul eden beş kişiden biridir ve ilk muhacirlerdendir. İki defa hicret etmiştir. Birincisinde Habeşistan’a, ikincisinde Medine’ye hicret etmiştir. Hz. Peygamber onunla Sa’d ibn Ubey er-Rabî’i kardeş yapmıştır. Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:

Abdurrahman ibn Avf, göktekilerin de yerdekilerin de eminidir/ güvendiği kişidir.

Abdurrahman ibn Avf Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarında Rasû-lullah’la beraber bulunmuş, Beyat-ı Rıdvan’a ve diğer önemli olaylara iştirak etmiştir. Hz. Peygamber Dümetülcendel üzerine gönderdiği se-nyyenin komutanlığına onu tayin etmiş, kendi eliyle başına sarık sarmış, sarığın uçlarını iki omuzuna sarkıtmış ve müjdeleyerek ona şöyle demiştir: “Allah sana fethi nasib edecek ve o kavmin en soylu kızıyla evlenceksin.” Hz. Peygamber’in bu müjdesi gerçekleşti, fetih ona na-sib oldu ve kabile reisinin kızıyla evlendi. Evlendiği kızın ismi Turnadır idi. Allah Teâlâ bu kadından ona Ebu Seleme isimli bir çocuk verdi. Abdurrahman ibn Avf, cesur ve kahraman bir kişi idi. Rivayete göre Uhud savaşında yirmi bir tane yara aldı. Aldığı yaralardan bir tanesi ayağında idi. Ayrıca Ön dişlerinden iki tanesi de düşmüştü.

Abdurrahman ibn Avf (r.a) cömert bir kişi idi ve Allah yolunda bol bol verirdi. Çok zengindi. Ticaretten çok kazanırdı. Bir gün müminlerin annesi Ümmü Seleme’nin yanma girdi ve ona dedi ki: “Anacağım! Malımın çokluğunun beni helak etmesinden korkuyorum.” Ümmü Seleme ona dedi ki: “Evladım, o halde infak et/Allah yolunda harca!” Abdurrahman ibn Avf bu çağrıyı kabu etti ve Allah yolunda infakta bulundu. Rasûlullah’m (s.a) zamanında kırk bin dinar tasadduk etti, sonra kırk bin dinar, sonra bir kırk bin dinar daha tasadduk etti. Daha sonra Allah yolunda beşyüz at ve beş yüz deve bağışladı. Abdurrahman ibn Avf dörtyüz bine satılan bir bahçeyi müminlerin annelerine (yani Peygamber’in hanımlarına) vakfetti. Malının büyük bir kısmı ticarete bağlı idi. Vefatından sonra geride koyun ve develerden başka altından büyük bir servet bıraktı. Bu altın (o kadar büyüktü ki) baltalarla parçalanmıştı.

Abdurrahman ibn Avf m pek çok menkıbesi vardır. Bunlardan öyleleri vardır ki başka hiç kimsenin başından geçmemiştir. Mesela Te-buk seferinde insanlara namaz kıldırırken Rasûiullah da onun arkasında bir rekat namaz kılmıştı.

Abdurrahman ibn Avf Rasûlulllah’ın hanımlarını/müminlerin annelerini çok iyi korur ve kollardı. Çünkü Rasûiullah (s.a) şöyle buyurmuştu:

Benim eşlerimi benden sonra koruyup kollayacak kişi samimi ve iyi bir kişidir.

Abdurrman ibn Avf onları dışarı çıkarır, onlarla birlikte hacceder, develerinin mahfelinin örtüsünü verir ve geçit vermeyen yollardan onları geçirirdi.

Abdurrahman ibn Avf Rasûlullah’tan (s.a) beş tane hadis rivayet etmiştir. Sahabe ve tabiinden pek çok kişi de ondan rivayette bulunmuştur. İbn İyas el-Huzeli’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Abdurrahman ibn Avf bizim yakın arkadışımızdı. -ne kadar iyi bir arkadaştır- Bir gün bizi davet etti, evine gittik. İçeriye girip abdest aldı. Sonra bi«e, içinde ekmek ve et bulunan genişçe bir sahanda yemek getirdi. Yemek ortaya konulunca ağlamaya başladı. “Ya Eba Muhammedi Niçin ağlıyorsun?” diye sorduk. Şöyle cevap verdi:

– Rasûiullah (s.a) ve ehl-i beyti, arpa ekmeğiyle dahi doyamadan şu dünyadan göçüp gittiler. Zannetmiyorum ki biz, hayırlı olan Öbür dünya sevabına nail olalım.

Abdurrahman ibn Avf vefat ettiği zaman Hz. Ali onun hakkında şöyle dedi: “Git ey îbn Avf! Artık mutluluğa eriştin tasa ve kederden

kurtuldun.11

Abdurrahman ibn Avf, hicretin 32. yılında vefat etti ve Baki kabristanına defnedildi.

Allah ondan razı olsun.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Hz. Abdurrahman ibn Avf, İslam’ın erken dönemlerinde yaşamış ve İslam tarihinde önemli bir sahabi olarak kabul edilen bir kişidir. İslam peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yakın arkadaşlarından biridir.

    Hz. Abdurrahman ibn Avf, Mekke’de zengin ve saygın bir aileden gelmektedir. İslam’ı kabul ettiği dönemde genç bir iş adamı olarak ticaret yapmaktaydı. İslam’ın yayılması ve Müslümanların zulme uğraması üzerine Hz. Abdurrahman ibn Avf, Hz. Muhammed(s.a.v.)’in davetine icabet ederek İslam’ı kabul etti.

    Müslüman olduktan sonra Hz. Abdurrahman ibn Avf, Mekke’deki zulme maruz kalan Müslümanlara yardım etmek ve onları korumak için servetini kullanmaya başladı. Ayrıca Hz. Muhammed(s.a.v.)’e sadakatle hizmet etti ve birçok savaşta ona eşlik etti.

    Hz. Abdurrahman ibn Avf, Hz. Muhammed(s.a.v.)’in Medine’ye göç etmesiyle birlikte Medine’ye gitmiş ve orada önemli bir lider haline gelmiştir. Sosyal ve ekonomik konularda danışmanlık yapmış ve toplumun refahını gözetmiştir.

    Hz. Abdurrahman ibn Avf, Hz. Muhammed(s.a.v.)’in vefatından sonra da İslam toplumunda etkin bir rol oynamıştır. Özellikle Emeviler döneminde, liderlik ve danışmanlık görevlerinde bulunmuş ve İslam toplumuna hizmet etmiştir.

    Hz. Abdurrahman ibn Avf, cömertliği, adaleti, dürüstlüğü ve derin İslami bilgisiyle tanınır. İslam’ın erken dönemlerindeki mücadelelerde önemli bir destekçi ve örnek bir Müslüman olarak hatırlanır. Hayatı boyunca İslam’ın yayılması ve insanlara hizmet etmek için çaba sarf etmiştir.

    En iyi cevap

Cevapla