Hz Adem’in nesli nasıl çoğaldı?

Question

Hz. Âdem’in nesli nasıl çoğalmıştır?

Hz Ademin nesli nasil cogaldi

Hz Adem’in soyu nasıl çoğaldı?

İnsanlığın nasıl çoğaldığı konusunda ileri sürülen iddialar öncelikli olarak ilk insanın yaratılışıyla doğrudan alakalıdır. Hz. Âdem’in ilk insan olduğu kabul edildiğinde, Âdem ile Havva’nın neslinin, zorunlu olarak kardeş evliliği yoluyla çoğaldığı iddia edilmektedir.

Konunun izahı bağlamında öncelikle Kur’ân ayetlerine göz atmak gerekmektedir. İnsanın tek bir nefisten yaratıldığı, ondan da eşinin var edildiği ve her ikisinden de diğer insanların üreyip çoğaldığı Kur’ân’da açıkça ifade edilmektedir: “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının…”24

Bazı kaynaklarda bu ayetin izahı bağlamında yukarıda zikredilen iddialara yer verildiği görülmektedir. Kur’ân Yolu tefsirinde Hz. Âdem’in neslinin kardeş evliliği yoluyla çoğaldığı iddiası hakkında şu değerlendirme yapılmaktadır: “Bize göre böyle bir tasavvur zaruri değildir; çünkü Allah Teâlâ’nın insanı nasıl yarattığını açıklayan âyetlerde topraktan, çamurdan, nefisten ve Allah’ın ruhundan üflemesiyle yaratıldığı kayıtları ve şekilleri vardır. Son şekil Hz. İsa’nın yaratılmasıyla ilgilidir. Meryem, bir erkekle beraber olmadan Allah’ın ruhundan üflemesi25 ve bunun açıklaması mahiyetinde olan “ruhun insan şekline bürünüp Meryem’e görünmesi”yle26 hamile kalmış ve Allah’ın ona ulaştırdığı
bir “kelimesi”27 olarak Hz. İsa’yı doğurmuştur. Kezâ Hz. Zekeriyyâ bir zürriyet vermesi için rabbine dua etmiş, rabbinin de duasını kabul ederek Yahyâ’yı ona vereceğini müjdelemesi üzerine “kendisinin yaşlandığını, eşinin de çocuktan kesildiğini” ifade ederek bunun nasıl olacağını sormuştu. Rabbin ona cevabı şöyle olmuştur:
“İşte böyle; Allah dilediğini yapar.”28; “… O, bana kolaydır; daha önce, sen hiçbir şey değilken seni de yaratmıştım.”29 Hz. Âdem’in yaratılmasında ana da yoktur baba da; Hz. İsa’nın yaratılmasında yalnızca ana vardır; Hz. Yahyâ’nın yaratılmasında ana ve baba vardır, fakat çocuk yapma kabiliyetleri mevcut değildir.”30

Diğer yandan insanın yükümlü olduğu hükümler aklî açıdan şu üç türden oluşur:
a. Aklın olmasını zorunlu gördüğü vâcibâtü’l-akl,
b. Aklın olmasını imkânsız gördüğü müstahîlâtü’l-akl,
c. Olması da olmaması da aklî açıdan mümkün görülen mümkinâtü’l-akl.

Vahiyle bildirilen şer‘i hükümler birinci ve ikinci türle uyumludur, yani din, aklın olmasını zorunlu veya imkânsız gördüğü bir hususu emretmez. Üçüncü tür ise akıl açısından olması da olmaması da caiz ve mümkün olduğu için vahiy bu tür hükümlerde zamana, mekâna ve muhataba göre değişiklikler yapabilir.
Buna göre Hz. Âdem zamanındaki evlilik düzenlemesi ile sonraki şeriatlerde evlilik düzenlemesi mümkün kategorisindedir ve değişiklik arz edebilir. Nitekim Hz. Âdem ve Havva’ya yasaklanan meyvenin cinsini Yüce Allah bize bildirmemiştir. Çünkü o yasak onlarla ve o zamanla sınırlı bir yasak olup daha sonraki ümmetlere yasaklanmamış yani helal kılınmış olabilir. Bu bakımdan Hz. Âdem’in çocukları için geçerli olan evlilik hükümlerinin de daha sonraki şeriatlerde kaldırılmış olması, tamamıyla hüküm koyan Yüce Allah’ın takdirine bağlıdır ve bu, aynı zamanda aklın imkânsız görmeyeceği bir husustur. Nitekim Hz. Musa’ya, Hz. İsa’ya ve nihayet Hz. Muhammed’e (s.a.s.) inen ve kıyamete kadar baki kalacak olan şeriatler bu türden yakın akraba evliliklerini yasaklamıştır.
Dolayısıyla Hz. Âdem zamanındaki evlilik hukukunun bugünkü hukuk norm ve anlayışıyla aklî gerekçesini aramak öncelikle aklî bakımdan isabetli değildir. Öte yandan peygamberlere gelen şeriatlerde haram ve helal noktasında farklılıkların olduğu da bilinen bir gerçektir. Nitekim son şeriat olan İslâm ile önceki bütün şeriatlerin birçok hükmü geçersiz kılınmış, onlardabulunan hükümlerden yararlanma İslâm şeriatine uygunluk şartına bağlanmıştır. Bu yüzdendir ki İmam Mâtürîdî aklın zorunlu olarak bilmesi gereken Allah’ın varlığı, birliği ve yegâne hükümranlığı gibi hükümlerin, zaman, mekân ve muhataba göre asla değişmeyeceğini ancak bunun dışında ilahi bildirime muhtaç olan ve peygamberler tarafından getirilen şeriatler arasında birtakım değişikliklerin olabileceğini ifade etmiştir.31

Netice olarak hakkında yeterli ve kesin bilgilere sahip olmadığımız bir konuda bugünün geçerli hukuku ve anlayışı ile kişisel değerlendirmelere gitmek, spekülasyon üretmek dışında bir anlam ifade etmemektedir. Bu konu Hz. Âdem ve Havva’ya yasaklanan meyvenin cinsini öğrenmeye çalışmak veya ne olduğu konusunda fikir yürütmekten farklı değildir. Bu tür konularda “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü göz, kulak ve gönül bunların hepsi ondan sorumludur.”32 ayeti çerçevesinde düşünmek ve hareket etmek en sağlıklı yoldur.

Öyleyse kesin bilgimizin olmadığı bu gibi konularda birtakım zayıf rivâyetlere ve İsrâiliyât’a dayanarak lehte veya aleyhte
spekülasyon üretmek yerine Müslümanca düşünme ve yaşama azminin canlı tutulmasına odaklanmak daha yerinde olacaktır.


Yazar: Dr. Bayram KÖSEOĞLU
23 Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 1; Nesâî, Fezâilü’l-Kur’ân, 58. Ayrıca bkz. Semerkandî,
Tefsîr, I, 72-73.

24 Nisâ, 4/1. Ayrıca bkz. En‘âm, 6/98; Zümer, 39/6.
25 Enbiyâ, 21/91; Tahrîm, 66/12.
26 Meryem, 19/17.
27 Nisâ, 4/171.
28 Âl-i İmrân, 3/40.
29 Meryem, 19/9.
30 Heyet, Kur’ân Yolu, II, 9-12.

31 Mâtürîdî, Tevîlât, I, 528.
32 İsrâ, 17/36.

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

    0
    2025-02-20T01:56:11+03:00

    Hz. Adem’in nesli, İslam’a göre, Allah’ın takdiriyle çoğalmıştır. Hz. Adem ve Hz. Havva’nın çocukları, ilk insan ve ilk anne-baba olarak kabul edilir. İslam inancına göre, Hz. Adem ve Hz. Havva, cennetten yeryüzüne indirildikten sonra çocuk sahibi olmuşlardır. Ancak Kuran’da bu çocukların isimleri ve sayıları net bir şekilde belirtilmez. İslam tarihçilerinin ve tefsircilerin aktardığına göre, Hz. Adem’in çocukları arasında erkek ve kız çocukları vardı ve bazı rivayetlere göre, ilk nesil, Allah’ın emriyle, kardeşler arasında evlilik yoluyla çoğalmıştır.

    Bazı kaynaklarda, Hz. Adem’in çocuklarının sayısının 40’ı bulduğu, ilk başlarda bu çocukların birbirleriyle evlendiği ifade edilir. Ancak zamanla nesil çoğalınca, farklı evlilikler ve soylar oluşmuştur. Bu tür uygulamalar, o dönemin özel koşulları ve Allah’ın bu durumu kabul etmesiyle gerçekleşmiştir.

Cevapla