Paylaş
Hz. Ali (R.A) Kişiliği
Question
Hz. Ali (R.A) Nasıl Biriydi ?
Sevgili Peygamberimizin “ashabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayeti bulursunuz” [2] buyrunun işaret ettiği dostların en büyüklerinden biri de Hz Ali’dir. Hz Ali, (kerremellahu vecheh) Hz Hatice validemizden sonra, 10 yaşındayken Müslüman olmuştur. Ayrıca Peygamberimizin amcası oğlu ve damadıdır. Hayattayken cennetle müjdelenen on kişiden biridir. Şah-ı Velâyet” ünvanıyla meşhur Hz. Ali Sevgili Peygamberimizin dizi dibinde yetişmiş, çocukluktan itibaren peygamber (s.a.v) in ahlakı ile ahlaklaşmıştır. Sevgili Peygamberimizin sevgisine mahzar olan önemli dostlardandır. Öyle ki Hz. Peygamberin hayatlarına baktığımızda, ikisi arasında özel bir bağın varlığı hemen göze çarpmaktadır. İşte bunun içindir ki Hz Ali’yi Peygamberimizden ayrı düşünmek mümkün değildir. Hz Peygamberi severken onun dostlarını da sevmek gereklidir. Hz Peygamberi severken, Hz Ali’yi de sevmek özlemek ve anlamak gerekir. Zaten gerçekten peygamber sevgisi ile dolu her Müslüman’ın gönlünde, Peygamberin dostları ve özellikle Hz Ali’nin yeri bambaşkadır. Hz Ali’ yi ayrı kılan bir husus ta Sevgili Peygamberimizin soylarının, Hz Hasan ve Hüseyin’le devamına vesile olmasıdır. Öyleyse Hz Ali, sadece Peygamber damadı değildir. O Ehli beytin ve dostluğun ortak noktasıdır.
Hz Ali, gönlü Allah ve Peygamber sevgisi ile dolu, cesur ve son derece akıllı bir şahsiyetti. Hz peygamberin dostlarının ortak özelliği olan sadakat, Hz Ali (r.a) de de fazlasıyla vardı. Hemen hemen bütün savaşlara katılan Hz. Ali, Sevgili Peygamberimizin en büyük yardımcılarından biriydi. Bedir’de “Allah’ın arslanı” lakabını, cesur ve fedakârlığıyla alan yine Hz Ali’dir. İslam tarihinde, ilme büyük önem verenlerden biri de o’dur “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözü onun ilme ve ilim öğrenmeye verdiği değeri, açıkça ortaya koymaktadır. Yaptığı ilmi tespitler, Peygamberimizden naklettiği beş yüz civarında hadislerle, hafız, fakih ve kâtip kişiliği ile İslam’a çok büyük hizmetlerde bulunmuştur. İbadetlere büyük önem veren Hz. Ali, cennetle müjdelenmiş olmasına rağmen, başta namaz ve bütün ibadetlerinde en ufak bir aksaklığa meydan vermemiştir. Çünkü her Müslüman’ın başta namaz olmak üzere, her ibadete büyük önem vermesi gerektiğini en iyi bilenlerden biri o idi. Bunun en büyük göstergelerinden biri de şehit olurken bile namazını terk etmemesidir.
661 yılı, Ramazan ayının 17. günü, sabah namazında şehit edilen Hz Ali’nin, Peygamber sevgisini çok iyi anlamak gerekir. Öyle ki Peygamberimizin yanından hiç ayrılmayan Hz Ali, (R.A) Peygamberimiz (S.A.V.) in Medine’ye hicretlerinde, geride kalan emanetleri sahiplerine vermek üzere, Peygamberimizin evinde kalmıştır. Bu davranış, Peygamber için canını hiç düşünmeden tehlikeye atabilmenin, Allah’a ve O’nun Peygamberine gönülden bağlı olmanın göstergesidir. Yine Hz Peygamberin kızı Hz Fatıma validemizle evlenmek istemesi, Sevgili Peygamberimize yakın olabilme arzusudur. Aynı zamanda Hz. Peygamberin de kızını hiç tereddüt etmeden, sadece kızının fikrini alarak, Hz. Ali’ye nikâhlaması da Peygamberimizin Hz Ali’ye verdiği değeri ve ona olan sevgisini açıkça göstermektedir.
[1] Şûrâ Sûresi, 42:23.
[2] Suyûtî, Câmi’us-Sağir; Feyzu’l-Kadîr 4/76
[3]Şûrâ Sûresi, 42:23.
[4]Tirmizî, Menâkıb: 19
BENZER KONULAR:
Answers ( 1 )
Hz. Ali, İslam peygamberi Hz. Muhammed’in damadı ve dördüncü halifesidir. Hz. Ali’nin kişiliği, İslam dünyasında tartışmasız bir şekilde en çekişmeli konulardan biridir. İslam’ın erken dönemlerinde ve sonrasında, Hz. Ali, cesur, dürüst ve adaletli bir lider olarak tanındı.
Hz. Ali, İslam’ın ilk dönemlerinde Peygamberimiz Hz. Muhammed’in yanında yetişti. Genç yaşta İslam’a girdi ve peygamberimizle yakın bir ilişki kurdu. Hz. Ali, İslam’ın yayılması ve savunulması için savaşlara katıldı ve birçok önemli zafer kazandı.
Hz. Ali, İslam toplumunda cesur ve kararlı bir lider olarak tanındı. İslam devletindeki yüksek pozisyonlarda görev aldı ve İslam’ın erken dönemlerinde yaşanan birçok olayda önemli bir rol oynadı. Hz. Ali, adalet, dürüstlük ve cesaret gibi erdemleriyle tanındı.
Hz. Ali’nin kişiliği, aynı zamanda İslam dünyasında siyasi tartışmaların da odağı olmuştur. Hz. Ali, İslam’ın dördüncü halifesi olarak seçildi ancak halifeliği boyunca çeşitli isyanlarla karşılaştı ve sonunda şehit edildi. Hz. Ali’nin hayatı, siyasi olaylarla sıkı sıkıya bağlantılıdır ve halifeliği sırasında İslam dünyasında yaşanan bazı tartışmaların temel nedenlerinden biri haline geldi.
Sonuç olarak, Hz. Ali, İslam’ın erken dönemlerinde önemli bir lider ve İslam dünyasında cesur, dürüst ve adaletli bir kişilik olarak tanındı. Ancak, siyasi tartışmaların da odağı oldu ve halifeliği boyunca çeşitli isyanlarla karşılaştı.