Hz Haticenin islama katkıları

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Hazret-i Hatice (R.A)

Hz Haticenin islama katkilari

SORU: Hz. Hatice’nin Rasûlullah’ın hayatında ve İslâm tarihinde oynadığı rol nedir?

CEVAP: Yaklaşık yarım yüzyıldan bu yana Mısır’da değerli bir İslâm âlimi -vardır. Bu zât Ezher Üniversitesi Rektörü Muhammed Ab-duh’un halifesi sayılır. Bu zât Menâr dergisinin sahibi Muhammed Reşid Rıza’dır.
Reşid Rıza 1908 yılında derginin on birinci sayısında hikâye üslubunun okuyucu üzerinde etkisinden söz eden bir makale yayımlamıştır. Reşid Rıza makalesinde edebiyatın bir çeşidi olan hikâye yoluyla müs-lümanlara yararlı hizmetler verilmesinin gerekliliğinden söz etmiştir.
Yazar bu makalesinde müslüman yazar ve edebiyatçıların İslâm tarihini hikâye tarzında -tarihi gerçekleri koruyarak anlatmalarını teklif etmiştir.
Fakat bu tarih hikâyeleri bir hikâye dizisi şeklinde yazılmalıdır ki hayatı anlatılmakta olan kişinin hikâyesini izlemek okuyucu için çekici olsun.
Daha sonra bu teklife süratli bir şekilde cevap geldi. Birinci Dünya Savaşı sırasında kan dökücü olarak bilinen Ahmet Cemal Paşa tarafından öldürülerek şehit edilen merhum Seyyid Abd’ul Hamid Zehravi, Reşid Rıza’nın bu temennisini gerçekleştirdi. Mü’minlerin annesi Hz. Hatice’nin -Allah ondan hoşnut olsun- hayatını yazdı. Bu eser Menar Dergisinde dizi halinde yayınlandı. Daha sonra bunları toplayan Reşid Rıza bir kitap halinde yayımladı. Kitap defalarca basıldı.
Fakat üzerinden uzun zaman geçmesi ve okuyucuların eski kitaplara ilgi göstermemeleri sebebiyle bu kitap günümüz okuyucuları tarafından bilinmemektedir.
Bununla beraber Zehravi’nin Hz. Hatice’nin hayatını yazdığı kitap çok değerli ve derin tesiri olduğu halde Reşid Rıza’nın İslâm tarihinin yazılması hususunda kastettiği amacı gerçekleştirememiştir.
Zira Zehravi merhum daha çok Hz. Hatice’nin içinde yaşadığı toplumun ve çevrenin felsefesi üzerinde durmuş. Hz. Hatice’nin hayatı ve tarihi üzerinde o kadar fazla titizlik göstermemiştir.
Bu bakımdan inanıyorum ki halâ günümüzde İslâm tarihinin ve İslâm kahramanlarının hayatının hikâye tarzında yazılmasına olan ihtiyacımız devam etmektedir. Reşid Rıza’nın da dediği gibi bu iş yapılırken hem hiç bir tarihi hakikat saldırıya uğramamak, hem de bu tarihi şevkle okumaları için okuyucunun ilgisini çekecek şekilde kaleme alınmalıdır.
Ah! Keşke bir yazar Hz. Hatice’nin hayatını, ilk yetişme dönemini Kâinat’ın efendisi ile hayatını birleştirip “Hüzün yılı”nda vefat edene kadar geçen zamanını bir incelese, görülecektir ki vefatından sonra Hz. Peygamber onun arkada bıraktığı hatıraları hep canlı tutmuş, Hatice’nin hatırasına saygı göstermiştir.
Bir yazar bunu gerçekleştirse bizim için ilginç ve şahane bir hikâye çıkacak, bu hikâye dizisi tarihin ebedileştirdiği büyük bir şahsiyeti ortaya çıkaracaktır.
Hz. Hatice’yi Arab dünyasının ilk hanım efendisi, islâm’ın ilk hanımefendisi ve müminlerin annesi sıfatları ile ifade edebiliriz.
Bu sıfatlardan her birinin bir münasebeti ve gerekçesi vardır.
O Arabların ilk hanım efendisidir. Çünkü daha Hz. Peygam-ber’den önce bu sıfatı kazanmıştır. Tarihçiler Hz. Peygamber ile evlen-mezden önce de ona Tahire (temiz kadın) dendiğini bildiriyorlar. Ku~ reyş’in hanımefendisi sıfatı ile Tahire sıfatı onu gerçekten Arab dünyasının ilk hanımefendisi yapmaktadır.
O ayrıca müslümanlann ilk hanım efendisidir. Çünkü o kâinatta Hz. Peygamber’e ilk inanan insandır. O, bu özelliğiyle tüm kadınların ve erkeklerin, küçüklerin ve büyüklerin önüne geçme hakkını kazanmıştır. Bize “İslâm davetine cevap verip ilk inanan kimdir?” dense; “Adı Hatice binti Huveylid olan bir kadındır” deriz. Bu özellik gerçekten onun, müslümanların ilk hanım efendisi olmaya hak kazandığını göstermektedir.
Onun mü’minlerin annesi olmasına gelince: O bunun ötesinde Hz. Peygamber’in ilk hanımıdır. Böylece, mü’minlerin ilk annesi olmaya hak kazanmıştır. Onun bu özelliklerine, derin inanmışlığını, inancındaki sadakatini de ilave etmeliyiz. O sadece söz ile Hz. Peygamber’in davetine cevap vermekle yetinmemiştir.
Hz. Hatice sadece Rasûlullah’a inanmakla yetinse idi; “Kocasına uymuş, çünkü ona en yakın kimse odur. Onun söylediğine ve yaptıklarına ondan daha uygun kim olabilir?” derlerdi.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    2
    2021-11-30T09:18:39+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Hz. Hatice (r.anhe) Rasulullah (sav)’in ilk eşidir. Ve aynı zamanda O’na (sav) ilk iman edip, ilk Müslüman olan kişidir Hz. Hatice (r.anhe). Hz. Hatice’nin İslam’a katkılarını şöyle anlatabiliriz; Rasulullah (sav)’e Hira marağasında ilk vahiy geldiği zaman korkmuş ve Hz. Hatice (r.anhe)’nin yanına gitmiştir. Hz. Hatice, Rasulullah (sav)’e korkmamasını söyleyerek O’na (sav) teselli vermiştir. İslam gelip yayılmaya başladığı zaman müşriklerin vermiş olduğu eziyetlere karşı dik durmuştur ve her zaman Rasulullah (sav)’in savunucusu olmuştur. Servetini Rasulullah (sav)’in davası uğrunda harcadı. Müminlerin ilk annesi Hz. Hatice (r.a) yaklaşık yirmi beş yıl süren mutlu bir evlilik hayatından sonra hicretten üç yıl önce 10 Ramazan’da vefat etmiştir.

    En iyi cevap

Cevapla