Paylaş
Hz İbrahim kıssasından çıkarılacak dersler maddeler halinde
Question
İbrahim Peygamberin (a.s.) Kıssasından Mesajlar
Hz. İbrahim`in Kısasından Çıkarılacak Dersler ve İbretler madde madde
“And olsun ki- bundan önce de İbrahim’e rüşdünü (uygun olanı, doğru yolu, doğru düşünmeyi) vermiştik ve biz bunu bilenlerdik”
Önce Allah teala, doğru yoldan sapıp azdıran ve hakka karşı tuğyan eden milletlerin, tarihin hiç bir dönem ve çağında sahneden eksik olmadığını; gönderilen her peygambere daha çok taunların tepki gösterip karşı koyduğunu belirtiyor. Bu tür olayların kaynağının küfür ve cehalet olduğuna temasla inkâr ve tuğyanın günün şartlarına, sosyal gelişmelerine göre kılıf değiştirdiğine işarette bulunuyor. Böylece Mekke’de çok çetin mücadeleler veren ve o yüzden birçok saldırılara mâruz kalan mü’-minler teselli edilmekte; yaşamakta olan imân ehlinin de bu gibi zorluklarla, şarlatanlıklarla karşılaşabilecekleri dolaylı şekilde anlatılmaktadır. Ama her şeye rağmen, imân cephesi, Hz. Muhammed’in (A.S.) nurlu yolunda yürümesini bildiği takdirde, er-gec başarıya erişeceğinde şüphe yoktur; tıpkı İbrahim Peygamber (A.S.)ın azgın kâfirlerin şerrinden kurtulup Tevhid İnancı’nı yayma imkânı bulduğu ve başarılı hizmetler verdiği gibi..
O bakımdan Cenâb-ı Hak, Musa Peygamber’e indirilen Tevrat’ın bir özelliğini hatırlattıktan sonra, Mekke’deki olayların seyriyle benzerlik arzeden İbrahim (A.S.) kıssasına geçti ve mü’minlere öğretici, eğitici ve düşündürücü birtakım mesajlar vermeyi murat etti. Şöyle ki:
1— Peygamberlik Allah’ın yüksek bir lûtfudur ki onu dilediğine verir. Nitekim İbrahim’e (A.S,} bu şerefli görev pek genç yaşında tevdi edilmiş ve o da örnek alınacak hizmetlerde bulunmuştur.
O halde peygamberlik Hz. Muhammed (A.S.} ile son bulup mühürlendiğine göre, Ondan sonra kime dinde anlayışlı ve bilgili olma basîreti verilmişse, mutlaka o, hizmete ehil görülmüş ve peygamberlere vâris olma düzeyine getirilmiş demektir.
2— Olgun insan, kâmil mü’min ve şerefli bir kişi olabilmek için herhalde Allah’a dosdoğru kul olmak gerekir. Peygambere (A.S.) uymak bu kulluğun statüsünü insana öğretir.
3— Allah’a imân, şereflerin, nîmetlerin en üstünüdür. Allah’ın hoşnutluğu her şeyin fevkindedir. Babası ve ailesi sapıtmış bulunan bir mü’-minin, onları günün şartlarını dikkate alarak ve mantıkî ölçülerle hareket ederek uyarması, doğru yola çağırması farzdır. İbrahim (A.S.)ın ilk adımda babasını ve yakınlarını Allah’ı bilip ibâdet etmeğe çağırmasının anlamı budur.
4— Kötü âdetlere; dede ve babalardan mîras kalan yanlış yola uymak, şüphesiz ki aklın ve sağduyunun ölçüsü ve gereği değildir. Ruhun muhtaç olduğu hakiki gıdayı ancak İlâhî buyruklar ve onlara uygun olan iyi, yararlı âdetler karşılar.
5— İnsanları Allah yoluna davet ederken, çok ciddi olmak gerekir. Gerçekleri öğretirken, hakikat ışığını yansıtırken şakanın, ciddiyetsizliğin yeri yoktur. İbrahim Peygamber’in (A.S.) kâfirleri Hakk’a kulluğa daveti hep ciddiyet içinde geçmiştir.
6— İyice güç oluşturmadan küfrün karşısına şiddetle çıkmak, yarar yerine zarar getirir. İbrahim (A.S.)ın gerek Nemrud’a, gerekse kendi çevresine ve yakınlarına karşı tutumu hep bu metodun yönlendirici zerafeti doğrultusunda cereyan etmiştir.
7— Ateşin İbrahim Peygamber’i (A.S.) yakmaması, peygamberliğini kanıtlar mahiyette bir mu’cizedir ve mu’cize ise, peygamberlere hastır. Diğer kâmil mürşitler ancak -Allah dilerse- keramet izhar edebilirler.
8— Hak dine davet ederken keskin bir zekâya, kuvvetli bir mantığa, geniş dinî kültüre ve sonra da genel kültüre ihtiyaç vardır. Bu gibi yetenekleri olmayanların irşat hizmetinde öncülük etmeleri başarıya pek götürmez. O bakımdan işi ehline vermek ve devamlı ehil kişileri yetiştirmek şarttır. İbrahim Peygamber’in Lût Peygamberi belli bir bölgeye göndermesi bunun güzel örneklerinden biridir.
9— İrşat ve tebliğ görevini sürdürürken karşımıza çıkan bir düşünceyi, bir ideolojiyi, bir tezi duygumuzla değil, aklımızla inceleyip sonuca varmaya çalışmamız en uygun metottur. İbrahim Peygamber’in gerek Nemrud’a, gerekse diğer kâfirlere karşı aklî delilleri sıralaması ve çoğu zaman aklın rehberliğini seçmesi bundandır.
10— Hak, kemiyet bakımından zayıf da olsa, keyfiyet bakımından mutlaka kuvvetlidir ve üstündür. O bakımdan olayları sabırla karşılayıp akıl ve mantık ölçülerine göre incelediğimiz ve sonucu imânın ışığı altında değerlendirdiğimiz ölçüde başarılı olabiliriz. İbrahim Peygamber’in hayatı boyunca bu ölçünün dışına çıkmadığını anlıyoruz.
11— Yahudilerin dikkati İbrahim’e, İshak’a ve Yakub’a çekilerek Kur’ân’ın bu peygamberleri lâyık oldukları şekilde tanıttığı, o bakımdan Yahudilerin de son peygamber Hz. Muhammed’i (A.S.) akıl ve insaf ile incelemeleri ve Tevrat’ta haber mahiyetinde geçen belgelerle karşılaştırmaları hatırlatılıyor.
12— İbrahim (A.S.) ile Lût (A.S.)ın âlemler için mübarek kılınan ülkeye giderek kurtuldukları anlaşılıyor. Burada mübarek kılınan ülkenin Şam; Filistin, Mekke ve Medine olması kuvvetle muhtemeldir. Klasik tefsirlerde bu yerin Harran veya Şam olduğundan söz edilir. Nitekim İbrahim Peygamber’in önceleri Harran ve Musul dolaylarında bulunduğu, sonra Şam ve Hicaz yörelerine hicret ettiği ve Lût Peygamber’in de İbrahim Peygamberle birlikte Harran ve Musul kesiminden ayrıldığı, önce Şam’a uğradığı, sonra da Lût gölünün bulunduğu Sodom şehrini irşada memur edildiği bilinmektedir.
BENZER KONULAR:
Answers ( 4 )
Hz. İbrahim kıssasında çıkarılacak en önemli ders, teslimiyettir. Kayıtsız şartsız Allah’a teslimiyetin gerekli olduğunu İbrahim (as) adeta bizlere hayatında ders olarak öğretmektedir. Kuru kuruya adeta imanın olmayacağını öğretiyor bize İbrahim (as). Sırası ile önce yıldızlar sonra ay ve en sonunda güneşi Rab olarak kavrayıp en sonunda “ben kaybolup gidenleri sevmem” (Enam Suresi/76) demesidir.
Hz İbrahim kıssasından dersler
Hz. İbrahim’in kıssası, İslam dini açısından birçok ders ve öğüt içeren önemli bir hikayedir. İşte Hz. İbrahim’in kıssasından çıkarılabilecek bazı dersler:
Tek İlah’a İman: Hz. İbrahim, putperest bir toplumda doğmuş olmasına rağmen, Allah’ın varlığını ve birliğini keşfetmiş ve tek ilah’a inanmıştır. Bu, Allah’a olan imanın gücünü ve insanın doğru yolu bulma kabiliyetini gösterir.
Sabır ve Sükunet: Hz. İbrahim, birçok zorlu deneyim yaşamış ve imtihanlara tabi tutulmuştur. Ancak o, her durumda sabretmiş, Allah’a güvenmiş ve sükunetini korumuştur. Bu, sabrın ve metanetin önemini vurgular.
Tövbe ve Bağışlama: Hz. İbrahim, babasıyla olan ilişkisinde ve diğer insanlarla olan etkileşimlerinde bağışlayıcı ve affedici bir tutum sergilemiştir. Bu, tövbe etmenin ve başkalarını affetmenin önemini öğretir.
İbadet ve Teslimiyet: Hz. İbrahim, Allah’a tam bir teslimiyetle ibadet etmiş ve O’na tam bir güvenle bağlanmıştır. İbadetin ve Allah’a itaatin önemini hatırlatır.
Vefakarlık ve Yardımlaşma: Hz. İbrahim, toplumunun karanlık inançlarına meydan okumuş ve insanlara doğru yolu göstermek için çaba harcamıştır. Bu, vefakarlık, insanlara rehberlik etme ve toplumsal sorumlulukların önemini vurgular.
İtaat ve Teslimiyet: Hz. İbrahim’in Allah’ın emirlerine itaat etmesi ve Nuh Tufanı’nda gemiyi inşa etmesi gibi olaylar, itaatin ve Allah’a tam bir teslimiyetin önemini gösterir.
Şirkten Kaçınma: Hz. İbrahim, putperest inançlardan uzak durmuş ve şirke bulaşmamıştır. Bu, Allah’a karşı koyma ve yalnızca O’na yönelme gerekliliğini anlatır.
Bu dersler, Hz. İbrahim’in hayatından çıkarılan bazı önemli öğütlerdir. Hz. İbrahim’in hayatı, İslam inancının temel prensiplerine vurgu yapar ve müminlere güçlü bir örneklik sunar.
hz. ibrahim hayatından ne gibi dersler çıkarılabilir kısaca
Hz. İbrahim, İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi üç büyük semavi dinin ortak peygamberlerinden biridir. Hayatı, tüm bu dinlerde önemli bir figür olarak kabul edilir ve peygamberlik örnekliği, insanlara sayısız ders ve öğüt sunar. İşte Hz. İbrahim’in hayatından alınabilecek bazı dersler:
Tek İlah İnancı: Hz. İbrahim, putperestliğe karşı tek ilah inancını savunmuş ve insanlara bu inancı aşılamıştır. Bu, onun dini hoşgörüsü ve inanç konusundaki kararlılığını ortaya koyar. İbrahim’in tüm insanlığa hitap eden evrensel bir mesajı vardır.
Sabır ve Teslimiyet: Hz. İbrahim’in sabrı ve teslimiyeti, Allah’ın emirlerine olan güçlü bir bağlılığın göstergesidir. Kendisine verilen sınavlarda sabretmiş ve Allah’a tamamen teslim olmuştur. Bu, inananlar için örnek alınacak önemli bir tutumdur.
İyilik ve Misafirperverlik: Hz. İbrahim’in misafirperverliği ve iyilikseverliği de dikkate değerdir. Misafirlerine saygı göstermiş, onlara ikramda bulunmuş ve cömertliğiyle bilinmiştir. Bu, insanlara karşı merhametli ve cömert olmanın önemini vurgular.
Bağlılık ve İtaat: Hz. İbrahim’in Allah’a olan bağlılığı ve tam itaati, onun peygamberlik örneği bağlamında takdire değerdir. Allah’ın emirlerine koşulsuz itaat etmiş ve onun yolunda ilerlemiştir. Bu, insanlara Allah’a olan sadakatin önemini hatırlatır.
Hz. İbrahim’in hayatı, inananlara güçlü bir inanç, sabır, iyilik, misafirperverlik ve bağlılık örneği sunar. Onun yaşamından alınan bu dersler, Müslümanlar ve diğer semavi dinlere inananlar için evrensel değere sahiptir ve ahlaki prensipleri güçlendirmek adına önemli örnekler sunar.
Teşekkürler .