Selamün aleyküm. Tez çalışmam var ve Hz.ibrahimin Kur’an da geçen mucizelerine ihtiyacım var. Bilgi verebilir misiniz?
Hz İbrahim’in en meşhur mucizesi
Hz. İbrahim (A.S.)’in Putları Kırması Ve Ateşe Atılmasıdır onun dışında mucizesi var mıdır bilmiyorum
Enbiya suresi 68-72
Not: İbrahim Peygamberin mucizeleri konusunda araştırmaya başladım
Hz İbrahim hayatı ve mucizeleri
Hz. İbrahim’in (A. S.) Ezici Zaferi, Ateşten Kurtulması
66- İbrahim: Öyleyse siz Allah’ı bırakıp da hiçbir şekilde size fayda veya zarar veremeyen putlara hâlâ tapacak mısınız?
67- Size de, Allah’ı bırakıp taptığınız putlara da yuf olsun! Siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız? (dedi).
68- Bazıları: “Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın. Bu suretle tanrılarınıza yardım edin,” dediler.
69- Biz de (İbrahim ateşe atılınca): “Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!” dedik.
70- Kavmi İbrahim’e bu şekilde bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayan kimseler kıldık.
——————————————-
Hz. İbrahim (a.s.) kavmi putlara tapınmanın hiçbir yararı olmadığını kendi kendilerine ikrar edip de Hz. İbrahim (a.s.) de hüccetle onları ilzam edince vesvese ve evham üzerine kurulu olan, akıl sahiplerinin asla kabul edemeyeceği bu asılsız hurafe dolu tapınmaya artık son verme gereğini bir şelâle gibi süratle ilân etmeye yöneldi. Hz. İbrahim (a.s.) şöyle diyordu:
“Öyleyse siz Allah’ı bırakıp da hiçbir şekilde size fayda veremeyen ve zararı dokunmayan putlara hâlâ tapacak mısınız?” Yani Hz. İbrahim (a.s.) kavmi bu tanrıların konuşamadıklarını itiraf ettiklerinde onlara hitaben: “Siz Allah yerine kendilerine ümit bağladığınızda size hiçbir şekilde fayda vermeyen veya onlara düşmanlık yaptığınızda yahut onlardan korktuğunuzda size hiçbir zararı dokunmayan şeylere mi tapıyorsunuz?” dedi.
“Size de, Allah’ı bırakıp taptıklarınıza da yuf olsun. Size de ilâhlarınıza da yazıklar olsun”. Bu yuhlama ve tahkir Allah Tealâ’yı bırakıp onlara taptığınız için size ve putlarınızadır.
“Siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız?” Siz içinde bulunduğunuz dalâleti ve ancak cahil, zalim ve facirlerin bağlı olacağı inkarcılığı hiç düşünmez misiniz?
Hz. İbrahim (a.-s.) beyan ettiği hüccetiyle onlar üstün gelince, hak ortaya çıkıp batıl ezilince ona eza ve cefa etmeye koyulmaktan başka çare bulamadılar.
Bazıları: “Eğer bir şey yapacaksanız onu yakın” dediler. Yani biribirlerine: “İbrahim’i ateşte yakın. Eğer tanrılarınıza gayet kuvvetli bir şekilde destek vermek istiyorsanız bu şekilde destek verebilirsiniz.” dediler.
Meşhur olan rivayete göre bunu diyen Nemrud b. Ken’an b. Sincarîb b. Nemrud b. Kûy b. Hânı b. Nuh idi. Bir başka rivayete göre bu Faris bedevilerinden veya kürtlerinden bir kişi idi.
Kavmi çok miktarda odun topladılar. Mancınık kefesiyle İbrahim’i ateşe attılar.
İşte bu anda “Biz de: Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol! dedik.” Yani peygamberini muhafaza etmeyi ve onları insanların eziyetinden korumayı tekeffül eden Allah Tealâ: “Biz de: Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol; yani zarar vermeyecek şekilde soğuk ol, diye emrettik.” Ateş de ne sıcak ne soğuk serin bir hale geldi.
İbni Abbas (r.a.) diyor ki: “Cenab-ı Hak esenlik içinde olmasını söylemeseydi ateş Hz. İbrahim’i (a.s.) soğukluğuyla helak ederdi.”
Ebul-Aliye diyor ki: Eğer Cenab-ı Hak “berden ve selâmen” diye buyurma-saydı, ateşin soğukluğu sıcaklığından daha şiddetli olurdu. Ateşin soğukluğu Allah’ın kendisinden hararet ve yakıcılık özelliğini çekip alması ve ışık vermesi ve hararetlilik özelliğinin aynı şekilde bırakılması ile meydana gelmiştir. Allah her şeye kadirdir.
Buharî’nin İbni Abbas’tan (r. a.) rivayetine göre Hz. İbrahim’i (a.s.) ateşe attıkları vakit o “Bana Allah yeter ve O ne güzel vekildir!” demiştir.
Peygamberimiz (s. a.) de Uhud Savaşı’nda aynı sözü söylemiştir: “Bazıları müminlere: “Düşmanlarınız size karşı ordu topladı. Onlardan korkun, dediklerinde bu, onların imanlarını artırmıştır ve şöyle demişlerdir: Allah bize yeter, O ne güzel vekildir?..” (Âl-i İmran, 3/173).
Hafız Ebu Ya’lâ da Ebu Hureyre’den (r. a.) Peygamberimiz’in (s.a.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Hz. İbrahim (a.s.) ateşe atıldığı zaman Al-lahım! Sen göklerde teksin. Ben de yeryüzünde sana ibadet eden tek kulunum, “demiştir.
Übeyy b. Ka’b (r. a.) Peygamberimizin (s.a.) şu hadisini naklediyor: “İbrahim’i bağlayıp ateşe attıklarında şöyle dua etti. Allahım. Senden başka ilâh yoktur. Ey âlemlerin Rabbi! Seni tenzih ederim. Hamd sadece sana aittir. Mülk sadece sana aittir. Senin hiçbir ortağın yoktur. Sonra da onu geniş bir yerden mancınıkla ateşe attılar. Cebrail onu karşıladı:
– Ya İbrahim, bir ihtiyacın, arzun var mı? diye sordu. Hz. İbrahim (a.s.):
– Senden istediğim bir arzu yoktur, dedi. Cebrail:
– O halde Rabbinden iste dedi. Hz. İbrahim (a.s.):
– Onun benim halimi bilmesi benim isteğime gerek bırakmaz, dedi.
Bunun üzerine Cenab-ı Hak: “Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!” buyurdu.
“Kavmi İbrahim’e bu şekilde bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayan kimseler kıldık.” Yani Hz. İbrahim’in (a.s.) kavmi onu eziyet verip öldürmek için bir tuzak kurdular. Biz de onları mağlup ve küçük kimseler kıldık. Allah, Hz. İbrahim’i (a.s.) ateşten kurtardı
ENBİYA SURESİ
Answer ( 1 )
İbrahim (as)’ın Kur’an-ı Kerim’de geçen en büyük mucizesi yukarıda da belirtildiği gibi ateşe atıldığında ateşin ona serinlik vermesidir. Bu olay Enbiya Suresi’nde şöyle anlatılıyor;
Bazıları: “Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın. Bu suretle tanrılarınıza yardım edin,” dediler.
Biz de (İbrahim ateşe atılınca): “Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!” dedik. (Enbiya Suresi/68-69)