Paylaş
Hz İsa Peygamberin kısaca hayatı
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Hz. İsa kimdir? Hz İsa’nın kıssası
İsa (as) bin Meryem
İmran b. Matan’ın karısı, aynı zamanda Hz. İsa’nın (as) da anneannesi olan Hanne’nin çocuğu olmadığından bir çocuğu olursa onu mabede bağışlayacağını ahdetti.
O, erkek çocuk beklerken bir kız çocuğu doğduğunda, yine de sözünde durdu ve adını Meryem koyup mabede teslim etti. Mabetteki azizlerin her biri Meryem’in bakım ve korumasını üstlenmek istedi.
Ancak Hz. Zekeriya, eşinin Meryem’in teyzesi olmasını gerekçe göstererek bakım ve korumayı kendisinin üstlenmesi gerektiğini ileri sürdü.
Meryem için mabet içinde merdivenle çıkılabilen yüksek bir oda yaptı ve olgunluk (büluğ) çağına gelene kadar onunla ilgilendi.
Yiyecek ve içecek götürmek üzere yanına sadece Hz. Zekeriya giriyordu. Ancak o, her girdiğinde Hz. Meryem’in yanında yiyecekler görmeye başlamıştı. “Bunlar nereden, Ey Meryem?” dediğinde, ondan “Allah’ın ikramıdır” karşılığını alıyordu. Olgunluk çağına geldiğinde annesinin evine taşındı.
On yedi yaşına ulaştığında birgün Cebrail (as) ona insan suretinde göründü, Allah’ın elçisi olduğunu ve kendisine bir çocuk bağıslayacağını söyledi. O “Bana bir erkek dokunmamışken bu nasıl olur?” diye şaskınlığını dile getirdi. Cebrail (as) ona “Allah dilediğini dilediği ekilde yaratır ve Allah bir eyin olmasını dilediğinde ona sadece ol der ve o ey hemen oluverir” dedi.
Bu yüzden Hz. Isa “Allah’ın kelimesi” diye anıldı, çünkü o, ‘ol’ emriyle yaratılmıştı. Hz. Adem’in hem anasız hem de babasız yaratılması gibi o da babasız dünyaya gelmişti. Cebrail (as) Hz. Meryem’e üfledi ve o da Hz. Isa’ya gebe kaldı. Günü ve saati geldiğinde doğum sancıları başladı. Bu, Meryem için çok zorlu bir andı. Sızlandı ve “Keşke daha önce ölseydim ve unutulup gitmi olsaydım” diye hayıflandı. Imdadına ilahi yardım yetişti ve kolayca doğumunu yaptı. Doğum gerçekleşip onu bir çocukla gören Yahudiler “Ey Meryem! Senin baban kötü adam annen de yoldan çıkmı bir kadın değildi” diye tepki gösterdiler. O hiç konuşmadan onlara çocuğu işaret etti. Onlar “kundaktaki çocuk nasıl konu urmu ” şaşkınlığı içerisindeyken kundaktaki Hz. Isa (as), “Ben Allah’ın kuluyum, bana kitap verdi ve beni peygamber olarak görevlendirdi, nerde olursam olayını beni mübarek laldı, ya adığım sürece namaz lahnamı, zekat vermemi ve anneme iyi davranmamı emretti; beni ne zorbalardan ne de kafirlerden eyledi.”11891 dediğinde hepsinin saskınlıldarı biraz daha arttı. Bu bir macize idi, ama onların inadını bu milcize bile kıramadı ve önce Hz. Zekeriya’yı ardından Hz. Meryem’i ve kundaktaki Hz. İsa’yı suçlu gördüler. Asla söylenen sözlere kulak verip, gerçeği kabullenme yoluna gitmediler. Hakikate karşı bu körlük ve sağırlık içinde Hz. Zekeriya’yı katlettiler. Yahudilerin kendilerine iftira etmeleri, kötü kişiler olarak nitelemeleri ve neredeyse recm cezası uygulamaya kalkışmaları üzerine Meryem yeni doğmuş bebeği ile birlikte ‘Rabve” diye nitelenen rakımı yüksek, bağlık, bahçelik ve sulak bir yere hicret etmek zorunda kaldı. Alimlerin çoğunun görüşüne göre Rabve denilen yer Şam veya Şam bölgesinde bir yerdir ve buraya onları amcalarının oğlu Yusuf getirmişti. Hz. Isa burada on iki yaşına kadar kaldı, daha sonra Kudüs tarafına intikal ettiler. Bazı rivayetlere göre Lübnan’daki Nasıra köyüne yerleştiler ve Hz. Isa davetine başladığı otuz yaşına kadar bu bölgede yaşadı.
Hz. Isa otuz yaşlarına geldiğinde davetine başladı. Kendisine inananlar sadece on iki kişi kadardı. Onlar, Hz. Isa’ya her türlü yardımı yapacaklarına ve onun için her fedakarlığa katlanacaklarına “Biz Allah için yardım edenleriz” diye söz verdiler. Yüce Allah Hz. Isa’yı peygamber olarak görevlendirdiğinde ona inen indirmişti. “Onların ardından yanlarındaki Tevrat’, doğrulayıcı olarak Meryem oğlu Isa’yı gifınderdik. Ona içinde hidayet ve nur bulunan; kendinden önceki Tevrat’, doğrulayan, muttakfler için öğüt ve rehber olsun diye inen verdir1191] Bugün elde birden fazla Incil nashası bulunmaktadır. Miladl 325’de toplanan Iznik Konsili’nde geçerli (katıonik) kabul edilen Indiler Marta, Markos, Luka ve Yuhanna’dır. Bunun dışında Barnaba İnciYi ve Yahuda İncıi gibi Hıristiyan kiliselerinin geçerli saymadığı daha birçok Incil nashası bulunmaktadır.
İncil’in Hz. Isa zamanında toplanıp yazıya geçlrilmediği, aradan çok uzun zaman geçtikten sonra bazı azizler tarafından kaleme alındığı bilinmektedir. Bundan dolayı da Kur’an’da indirildiği bildirilen Incil ile bugün eldeki Incillerin aym olmadığı ortadadır. Kaldı ki, eldeki Incil nüshaları arasında da ciddi farklılıklar ve tenakuzlar bulunmaktadır. toz) Hz. İsa’nın daveti sırasında Yahudilerin daşmanlıkları ve eziyetleri hat safhaya ulaştı, kin ve nefret gözlerini bürüdü ve sonunda Hz. İsa’yı öldürmeye karar verdiler. Hz. Isa bu sırada otuz üç yaşındaydı. Bulunduğu eve girip onu aldılar ve çarmıha gerdiler. Ancak “öldürdükleri ki i Hz. Isa mı yoksa ona benzeyen lıa ka bir kimse miydi?”, bundan asla emin olamadılar. Daha sonraki dönemde Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar hep bu durumu tartıştı durdular. Hz. İsa’nın doğumu gibi ölümü de bazı insanların kafalarını kanştırmıştı. Bu aslında Allah’ın insanları imtihan idi. Kur’an’da geçen ifadelerden Hz. Isa’nın hem öldürüldüğünü, hem de öldCırülmediğini çıkarmak mümkündür. Sözgelimi “Allah bir zamanlar öyle demi ti: Ey İsa biz seni öldüreceğiz, katımıza yükselteceğiz, seni bu kafirlerin küfiir, iftira ve eziyetlerinden ternize çıkaracağız, kıyamet gününe kadar sana inananlan inanmayanlar kar ısında üstün kılacağtz. Dönü ünüz Allah’adır, öyleyse ihtilaf ettikleri hususta aralannda adaletle hiikmet.” ayeti ile “Onlar Allah’ın elçisi olan Mesih Isa b. Meryem’i öldürdüklerini iddia ettiler. Onu öldürnıediler ve onu asmadılar, aksine onların kafaları karıştırıldı ona hainlik eden birisi ona benzetildi. Onun hakkında ihtilafa düştüler büyük bir şüphe içindedir. Onlar bildiklerinden konuşmuyorlar, ancak tahminde bulunuyorlar. Kesinlikte onu öldürmediler. Aksine Allah onu kendi katına yükseltti” ayeti arasını bulmakta insanlar zorluk çektiler. Birinci ayetin zahirini esas alanlar Hz. İsa’nın öldürüldüğü kanaatini dile getirirken ikinci ayetin zahirini esas alanlar, öldürülmeyip göğe çekildiği, öldürülen kişinin ona benzetilen bir hain olduğu görüşünü ileri sürdüler. Bu iki uç düşünce arasında orta yolu bulmaya çalışan bir çok görüş ileri sürüldü. Bunlardan bazılannı şöyle sıralamak mümkündür: a. Hz. hit’ çarmıha gerilmeden önce ruhunu Allah alım tır, onlar sadece onun bedenini asmışlardır. Allah Hz. İsa’yı Yahudilerin ulaşamayacağı bir yere intikal ettirmi ve ruhunu kabzettikten sonra tekrar diriltip katına yükseltmiştir. Hangi görüşü benimserse benimsesin itidal ve iktisat ölçüsü içinde düşünen bir kişi, “Seni kanmıza yükselttik” ifadesini Allah’ın yanında bir mekana alındığı veya Allah’ın yanına intikal ettirildiği şeklinde anlamaktan kaçınmışlarchr. Çünkü böyle bir anlayış, Allah’a mekan ve zaman nispet etmek anlamına gelir ki, bu teşbih ve tecsim inancı içerisine girer. Ayetlerde geçen yükseltilmeden maksat, Allah’ın katındaki değerinin yükseltilmesidir. Bu ifade, Hz. İbrahim’in kavmine dönüp “Ben rabbime gidiyorum” demesi gibidir. Nitekim “Biz onu yüce bir makama yükselttik” şeklinde benzer ifade Hz. İdris (as) için de kullanılmıştır. Buradaki yükseltme, gök yüzünde bir mekana çıkartılması veya Allah’ın yanında bir makama oturtulması olarak değil, itibarının ve kıymetinin yüce olması şeklinde anlaşılmalıdır.
Müslümanların çoğunluğunun görüşü Hz. İsa’nın (as) gerçekte öldürülmediği, ona benzetilen bir kişinin çarmıha gerildiği şeklindedir. Ancak öldürülen bu kişinin kimliği hakkında net bir bilgi yoktur. Bazı rivayetlerde, bu kişinin Hz. Isa’nın samimi havarisi, bazılarında havan görünen bir hain, diger bazılarında ise onu öldürmek üzere eve giren ve Allah’ın kendisini Hz. Isa’ya benzettiği bir Yahudi olduğu şeklinde geçer. Yine hadislerde geçen bilgilere göre kıyamet kopmazdan önce Allah’ın izni ve emri ile Hz. Isa tekrar yeryüzüne gelecek, Deccal ile savaşacak onu yenecektir. Bu zaferin sonunda emr-i hak yani ölüm vaki olacaktır.
Hıristiyanlar, Hz. Isa’nın öldürüldüğünü ve ardından tekrar dirilerek inananlarına göründüğünü ve onlara bir takım talimatlar verdiğini kabul ederler. Matta inciline göre Yahuda’nın ele vermesiyle Hz. Isa’yı Yahudi kahinleri yakalayıp Roma valisi Pilatus’a teslim ettiler. Valinin emriyle iki haydutla birlikte onu çarmıha gerdiler. öldükten sonra, cesedi önceden hazırlanmış bir mezara kondu ve önüne bir kaya yerleştirildi. üç gün sonra vardıklarında kayanın açıldığı ve Isa’nın cesedinin yerinde olmadığı görüldü. Çünkü Isa üç gün sonra kalkmış havarileriyle buluşmuş veya onlara görünmüş ve bazı talimatlar vermişti. Roma’nın Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra Konstantin tarafından Hz. Isa’nın doğduğu yerde bir kilise, çarmıha gerildiği yerde ise Konstantin’in annesi Helene tarafından başka bir kilise inşa edilmiştir. lbn-i KesIr’in kaydettiğine göre kadim doğu mezheplerinden Ya’kübiye “Tanrı içimizde dilediği kadar kaldı sonra göğe çıktı” inancını dile getirirken Nastüriye “Tanrı’nın oğlu içimizde dilediği kadar kaldı sonra Tanrı onu katına yükseltti” iddiasında bulunmuşlardır.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İsa (as) Rasul peygamberlerdendir. Çünkü kendisine İncil verilmiştir. İsa (as) Allah’ın lütfu ile babasız bir şekilde dünyaya gelmiştir. Annesi Meryem dir İsa (as). İsa (as) âlimlerin çoğuna göre öldürülmemiş yani çarmıha gerilmemiş İsa (as)’a benzeyen birisi öldürülmüştür. Hadislerden öğrendiğimiz bilgilere göre İsa (as) kıyamet kopmadan yeryüzüne gelecek ve Deccal ile savaşacaktır.