Hz. Mariye el-Kıbtiyye (R.Anha) Hayatı

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Hanım Sahabeler:
Peygamberimizin Eşi Hz. Mâriye el-Kıbtiyye

Hz. Mariye el Kibtiyye R.Anha Hayati

Hz Mariye binti şemun efendimiz aleyhisselatu vesselam’ın evlerinden uzakta olmayan bir yerde müminlerin annesi diye anılmayan fakat müminlerin annesinden hiçbirisine nasip olmayan bir şerefle Yüce Allah’ın kendisini şereflendirdiği bir cariye vardı efendimiz aleyhisselatu vesselam’ın eşlerinin birlikte yaşadıkları odalardan birisinde kalmıyordu biraz farklı bir yerde efendimiz ona bir yer tahsis etmişti fakat onların üzerinde ciddi bir etkisi vardır ciddi bir tesiri vardı peki nedendir acaba bu cariye efendimiz aleyhisselatu vesselam’ın hayatında nasıl girmiştir kimdir nereden gelmiştir ve onun diğerleri üzerindeki tesiri nedir ?

Mariye binti şemun mısır’dan mukavkıs sarayı’ndan gelmiş bir cariye… mukavkısın hediyesi olarak Mısır hükümdarı olarak gelmiştir kendisi kıbti bir babadan ve Romalı Hristiyan bir anneden Dünya gelmi yukarı mısır’ın Nil nehri’nin doğu kısmından hafn köyü’nde dünyaya gelmiş ve daha sonra bu kalksın sarayı’na girmiştir kardeşiyle birlikte

efendimiz aleyhisselatu vesselam İslam dinini anlatmak için ve yaymak için hükümdarlara mektuplar gönderiyor onlara elçiler gönderiyor ve mektuplar yazıyordu bu mektuplardan bir tanesini de Mısır hükümdarı mukavkıs’a yazdı ve onu da hatıp bin ebi beltea radıyallahu anh vasıtasıyla gönderdi mektup eline ulaşınca mukavkıs mektubu okudu ve ondan çok memnun olduğunu dile getirdi memnuniyetini ifade etmek için bir cevap mektubu yazdı o mektupta dar efendimiz aleyhissalâtü vesselâm’a teşekkür etti ona iki tane kendi sarayı’nda çok kıymetli olan çok itibarı olan iki tane cariye gönderdiğini bunun yanında başka hediyelerle gelen elçisini geriye yolladığını bildirdi hediyelerin içerisinde elbiseler vardı süsler vardı ve mısır balı vardı çok kıymetli hediyelerle efendimiz aleyhisselatu vesselam mı geldi Hz Halid bin ebi beltea yolda gelirken bu iki kız kardeş tabii ilk defa vatanlarından ayrılıyorlar Bir hüzünleri var Bir hicranları var ve birbirleri ile konuşuyorlar ağlıyorlar memleketlerine bir daha bakıp görmeyecekleri dönmeyecek leri memleketlerini üzülme bakıyorlar Hatip bin ebi beltea bu iki kardeşin hızlı da anlayışla karşıladı ve elinden geldiği kadar onlara yardımcı olmaya çalıştı hüzünlerini onların bu üzüntülerini giderebilmek için yardımcı olmaya çalıştı yol boyunca hicaz’da Mekke’de o taraflarda Arap yarımadası’nda meydana gelen olaylardan bahsetti Arapların hicaz dakilerin yaptıkları savaşlardan bahsetti kahramanlıklardan bahsetti bu iki kardein dikkatlerini dağıtmak istiyor da onların üzüntülerini dağıtmak istiyordu ve yine bu konuşmalarımız içerisinde Efendimiz aleyhisselatu vesselam dan bahsetti onun getirdiği dinden bahsetti ve onun güzelliklerini anlattı bu iki kız kardeşe gönderin gönüllerini İslam’a yakınlaştırdı islamı kabul etmeye hazır hale getirdi hatta diyor ki el isabede ibni satsan gelen bir rivayette hatıp bin ebi beltea bu iki kız kardeşi İslam’a davet etmişti onlar da bu daveti kabul etmişlerdi diyor evet Medine’ye geldikten sonra bu güzel insan Hz peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesselam maliyeye kendisine almış onun kız kardeşi seyrini de Hassan bin sabit e vermiştir

onun gelişi hudeybiye anlaşmasından sonra Hicret’in 7 yılına denk gelir bu yıl da efendimiz aleyhisselatu vesselam da evlenmiştir rasulullah efendimiz diğer ürünlerin annelerinden hiç ayırmazdı Hz mariye yi onlara nasıl davranıyorsa nasıl ilgi gösteriyorsa ona da ilgi gösteriyordu onu ziyaret ediyor gönlüne alıyor hiç yalnız bırakmıyordu dikkat çekecek şekilde onunla ilgileniyordu efendimiz
o da sanki kendisini efendimizin şahsiyetinde eritmiş yok etmişti çünkü hiçbir şeyi yoksa artık onun.. memleketinden uzakta hiçbir yakın yoktu adeta efendimiz aleyhisselatu vesselam’ın kimliği içerisinde eritmişti kendisini ve bundan da gayet memnundu efendimize memnun etmek için elinden geleni yapıyor onun razı olmadığı şeylerden uzak durmaya çalışıyordu artık Fahri kainat efendimiz onun için hem efendi hem sahip hem aile hem de vatan idi
bütün istediği onun hoşnutluğunu kazanabilmek onun razı olduğu bir hayat yaşayabilmek için bu güzel üzerinde mısır’ın kokusunu taşıyan mısır’ın güzelliğini ve cazibesini taşıyan diğerlerinden farklı bir hanımefendi

DEVAM EDECEK…….

 

  • Peygamberimizin eşi Maria hakkında bilgi

    evet bu güzel annemiz kendisi gibi mısırlı olan Hz hacer’in hikayelerini dinlemeyi onun başına gelenlerin anlatılmasını çok seviyor ve sürekli o hatıraları canlandırıyordu gözünde bu hikayelerden öğrendiklerini canlandırıyordu çünkü kaderleri birbirine çok benziyordu Hz Hacer de yani İbrahim Aleyhisselam’ın eşi Hz Hacer de mısırlıydı ve onun ilk eşi Sare tarafından hediye edilmişti Hz ibrahim’e o da bir cariye olarak hediye edilmişti kendisi de mukavkıs tarafından efendimiz aleyhisselatu vesselam hediye edilmişti onların zemzem suyunun fışkırmasını olayları hatırlıyor nasıl oralar için bir hayat kaynağı olduğunu düşünüyor Hz hacer’in Safa ile Merve arasında koşuşturmalarının haccın rükünleri olmasını ve sürekli onun anılmasını düşünüyor ve sürekli o hatıralarla kendisini teselli etmeye çalışıyordu

    kaderleri bir noktada yine birleşiyor bu iki insanın çünkü Hz Hacer Hz İbrahim aleyhisselam’a bir evlat hediye etmişti Allah tarafından bir evlat olmuştu.. aynı şekilde Hz mariyeye de cenabı hak diğerlerine nasip etmediği bir şerefe verdi ve o da efendimiz aleyhisselatu vesselam mı bir evlat hediye etti onun ismini de efendimiz aleyhisselatu vesselam İbrahim koymuştu yine atası İbrahim’in ismini koymuştur bu çocuğun doğuma zamanında efendimiz aleyhisselatu vesselam’ın Hz fatıma’dan başka çocuğu kalmamıştı diğerleri hep ondan önce vefat ettiler sadece Hz Fatıma validemiz vardı tabii ki bu çocuk çok büyük bir neşe kaynağı oldu efendimiz sallallahu aleyhi çok sevdii onunla çok ilgilendi 7 günü bir Koç kestirdi onun için saçlarını traş edip ağırlığınca gümüş sadaka verildi onun için hayırlar yapıldı

    evet efendimiz aleyhisselatu vesselam bu küçük İbrahim’in iyi yetişebilmesi için onu süt anneye yani o gelenekleri Arapların geleneklerini devam ettiği şekilde sütanneye verilmesini istedi süt anne olarak da Ümmü Bürde havle seçildi birçok insan süt anne olabilmek için müracaat etmiştir fakat efendimiz aleyhisselatu vesselam Ümmü bürdeyi seçti onun için

    doğumu Hicret’in 8 yılına rastlar İbrahim’in o doğmadan önce de efendimiz maliyeye çok önem vermiş kardeş sirinin de sürekli gidip gelmiş ve onun başına bir şey gelmemesi için ellerinden geleni yapmışlardır çok iyi muhafaza etmişlerdir bebek doğmadan önce süt anneye verildikten sonra efenndimiz aleyhisselatu vesselam sürekli İbrahim’in küçük İbrahim’in ziyarete gidiyordu
    Hz Enes Bin Malik diyor efendimiz Resulullah efendimiz kadar ailesine merhametli olan birisini görmedim süt annenin eşi bir demirciydi ve evlerinde Duman olurdu sürekli efendimiz o dumanın içerisinden geçer küçük ibrahim’i sever kucağına alır onu okşar sonra tekrar bırakır geriye dönerdi ona çok ciddi bir alakası sevgisi vardı fakat sevgi bu alaka çok uzun sürmedi çünkü küçük İbrahim efendimiz aleyhisselatu vesselam’ın oğlu İbrahim hastalandı ve hastalığının neticesinde çok fazla yaşamadı yaklaşık 2 yaşlarında iken vefat etti bu olay üzerine onun vefatı üzerine Resûlullah efendimiz çok üzüldü ve şöyle dedi
    İbrahim’im hak Ferman gerçekleşmesi muhakkak olan bir vaad olmasaydı önce gelenlerimiz sonra gelenlerimize ahirette kavuşmayacak olsaydı elbette ki senin ayrılığına şu ankinden daha fazla üzülürdük yine İbrahim’in göz ağlıyor kalp ise Kader içinde ama Rabbimize kızdıracak bir şeyi söyleyemeyiz İbrahim’in sana Allah’tan gelen bir şeye biz dur diyemeyiz demiştir efendimiz aleyhisselatu vesselam ve onun üzüntüsünden gözleri yaşanmıştır

    bir rivayete göre de o gün İbrahim’in vefat ettiği gün güneş tutulmuş hatta sahabe efendilerimiz demişler ki bugün İbrahim vefat ettiği için güneş tutuldu ama efendimiz aleyhisselatu vesselam o üzüntüsünün içerisinde yine dengeyi kurmuş ashabının yanlış düşüncelere girmesini engellemiş ve şöyle demiştir güneş ve ay Allah’ın 2 ayetidir hiç kimsenin ölmesi veya dolmasıyla tutulmamıştır buyur efendimiz salat ve selam
    buna Marie Hz mariye de çok üzülür oğlunun vefat etmesine fakat cenabı hak onu yine de efendimiz aleyhisselatu vesselam dan bir çocuk sahibi olmakla şereflendirmiştir diğerlerine nasip olmayan bir şereftir bu
    Hz Aişe validemiz şöyle der Allah mariyeye çocuk bahsederek onu mükafatlandırdı biz ise ediyor bundan mahrum kılındık Aişe validemiz validemizle çok çocuk sahibi olmak istemiş fakat nasip olmamıştı

    efendimiz sallallahu aleyhi vesselam İbrahim’in vefatından 1 yıl sonra vefat etmiştir artık Hz Muriye hem oğlunun vefatı hem de eşinin vefatından sonra münzevi bir hayat yaşamış hiç kimseyle görüşmemiş sadece kardeşi Sirin ile görüşmüş ve oğlunun kabrini ve efendimiz aleyhissalâtü vesselâm’ın kabrini ziyaret ederek vaktini geçirmiştir başka hiç kimseyle muhattap olup görüşmemiştir kendisi Hz Ömer efendimiz zamanında vefat eder ve cennetül baki’ye kabristanlığına defnedilir
    efendimiz aleyhissalâtü vesselâm’ın bu evlilikle kazandırdığı İslamiyet’e kazandırdığı şeyler olmuştur yine çünkü Mısır halkı kendilerini Resulullah efendimize daha yakın hisset etmişler ve onların daha çabuk Müslüman olmasına sebep olmuştur kendi içlerinden birisi ile efendimiz evli olduğu için
    ve yine efendimiz aleyhisselatu vesselam Mısırlılar için şöyle demiştir ashabına şunları söylemiştir siyah saçlı medeniyete sahip zimmete hakkında Allah’tan korkun zira onların soy ve akrabalık bağları vardır buyur efendimize salat ve selam
    yine başka bir rivayete göre mısır’ın fethinden sonra oraya gelen ubade bin samit radıyallahu bu köyü aramış yani mariyenin köyünü aramış ve onun evinin bulunduğu yere bir cami yaptırmıştır ona vefalı davranışlar evinin bulunduğu yere cami yaptırmışlardır resullah efendimiz yine şöyle buyuruyor siz Mısırı fethedeceksiniz orayı fethettiğiniz zaman ahalisine iyi muamele yediniz çünkü onların bir zimmet yani Müslümanların emniyetine sığınma ve bir de kan akrabalığı vardır buyurmuştur efendimize salat ve selam miras olarak bu vasiyeti bırakmıştır onlara rivayete göre yine Hasan Bin Ali radıyallahu Muaviye ile aralarında yaptıkları zaman efendimiz aleyhisselatu vesselam’ın bu vasiyetini uymuş ve İbrahim’in dayılarının bulunduğu hasmın köyü araç vergisini kaldırmasını istemiştir dolayısıyla efendimizin onlara iyi davranılmasını istemesi kendi torunu zamanında gerçekleşmiş onları harçtan muaf tutmuşlardır bu şekilde evet insanlardan bir insan alçak gönüllü ne ileri ne geri bir şekilde sessiz bir hayat yaşayan maliye Hz mariye den yüce razı olsun

    Hz. Mariye kimdir? kısaca hayatı

Cevapla