Hz. Mehdinin geleceğine inanmayanlara reddiye

Question

MEHDİNİN GELECEĞİNE İNANMAYANLARA REDDİYE

Maalesef, Mehdinin geleceğine dair çok sayıda hadis bulunmasına rağmen, ki bu hadisler manen mütevatir derecesine ulaşmıştır, sürekli bazı kültürlü insanların ve daha başkalarının Mehdi meselesini inkar ettiğini görmekteyiz. İşte, “Ezher’in Sesi” dergisinin yazarı ve bu dergide Mart 2003 tarihinde “Söz emanettir, şayialar ise yıkıcıdır” başlığıyla yazdıkları:

“Ben bu kimselere şunu söylüyorum: Beklenen Mehdi diye bir şey yoktur. Ancak ahir zamanda inecek olan İsa Mesih (a.s.) vardır O gelecek ve Muhammed (s.a.)’in şeriatıyla hükmedecektir. Mesih, Deccâl’i öldürecektir.

Beklenen Mehdi kavramı mecaz olarak İsa Mesih için kullanılmaktadır. Bu da yaşamıyla toplumu hidayete götürecek bir mühür olmasından dolayıdır. Hidayete götürme ise ancak Deccâl’in çok sayıda insanı saptırmasından sonra olacaktır. Bunun dışında kalan haberler ise doğru değildir. Sapma ve sapıtmaktan da öteye gitmez. Ey insanlar Allah’tan korkun! Çünkü söz emanettir. Kimde bu söz emanet olarak duruyorsa ve bu kimse de bunu ulaştırmakla mükellef ise sırf emin biri olması için bunu insanlara götür-mekle yükümlüdür. Böyle yapsın ki toplumun istikrarı bozulmasın, sallan-tıya gitmesin. Ayrıca manevi cihetten de bunun gözetilmesi gerekir:

Buna karşı elimde bir reddiye bulunmamaktadır. Ancak Mehdi hakkında varid olmuş hadisleri zikredeceğim. Bu konuda yirmiye yakın sahih hadis rivayet ettik.

İşte kitaplarında Mehdi konusundaki hadisleri rivayet eden imamlar ve eserleri:

Ebu Davud, Sünen / Tirmizi, Ceımi’/ İbn Mâce, Sünen / Nesât Sünen Ahmed b. Hanbel, Müsned / İbn Hibbân, Sahib / Hakim, Müstedrek Ebu Bekir İbn Ebi Şeybe, Musannef/Nuaym b. Hammâd, Kitâbul-Fiten Ebu Nuaym, Kittibu’l-Mehdf, Hilye Taberâni, el-Mu’cemul-kebfr, el-Mu’cemu’l-evsad, el-Mu’cemu’s-sagir Dârekutni, Efrâd / Bâverdi, Ma’rıfetu’s-sahâbe Ebu Ya`lâ el-Mevsıli, Müsned / Bezzâr, Müsned Hâris b. Ebi Üsâme, Müsned / Hadi), Telhisul-Müteşabih İbn Asâkir, Tarfh / İbn Mende, Târrhu isfehan Ebu’l-Hasan el-Harbi, Harbıyyât / Temmâm er-Râzi, Fevâid İbn Celil- et-Taberi, Tehıtbu’l-âsar / Ebu Bekir el-Mukrii, Mu’cem Ebu Amr ed-Dâni, Sünen / Ebu Ganm el-Kâfi, Kitabul-Fiten Müsnedü’l-firdevs Ebu’l-Hasan b. el-Münâdi, Kitâbu’l-Melâhim Beyhaid, Delâilu’n-nübüvve / Törfh Yahya b. Abdulhamid el-Hımmâni, Müsned Rilyânt Müsned / İbn Sa`d, Tabak& / İbn Huzeyme / Hasan b. Süfyân Ömer b. Şebbe / Ebu Avâne / Abd b. Humeyd Abdurrezzâk es-San’âni

Buhâri ve Müslim de Mehdi hakkında bazı hadisler tahric etmişlerdir. Fakat Mehdinin ismi hakkında herhangi bir nas vermemişlerdir. Bu kimsenin salih, takva”, temiz olduğu, insanların onun üzerinde söz birliği edeceği, emrine uyacakları, çeşitli insanların ve bölgelerin onun dinine gireceği, zulmün kalkıp adaletin geleceği, bid’atlerin gidip bunun yerine sünnetin geleceği, fesadın ortadan kaldırılacağı, malın çoğalacağı, insanların güven içinde olacakları, dinin kuvvetleneceği şeklinde bilgiler verilmiştir. Bu anlatılanların ancak Mehdi sayesinde gerçekleşeceği belirtilmiştir.

Benzeri konular:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

    1
    2025-01-03T15:52:30+03:00

    Hz. Mehdi’nin geleceğine inanmayanlara karşı yapılan reddiyeler, genellikle İslam’ın çeşitli mezheplerine ve geleneklerine göre farklılıklar arz etse de, genelde şöyle özetlenebilir:

    1. İslam’ın Temel İnançlarıyla Uyumu
    Hz. Mehdi’nin geleceği inancı, özellikle Şii ve Sünni İslam’da geniş bir kabul görmüştür. Sünni kaynaklarda da yer alan hadisler, Mehdi’nin gelecek olması gerektiğine dair kuvvetli işaretler sunmaktadır. Şii inancında ise bu konu çok daha merkezi bir yer tutmaktadır.

    İslam’ın temel ilkeleri doğrultusunda, Hz. Mehdi’nin gelişi, Allah’ın adaletini tesis etmek ve İslam’ı yeryüzünde hakim kılmak amacı taşır. İnançsız bir şekilde bu konuyu reddetmek, İslam’ın öğretileriyle çelişir.

    2. Hadislerle Sabit Bir İnanç
    Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in birçok hadisinde, Mehdi’nin geleceği açıkça belirtilmiştir. Bu hadisler, hem Şii hem de Sünni kaynaklarında mevcuttur. Örneğin, Sünni hadis kitaplarında yer alan ve sahih kabul edilen “Mehdi benim soyumdan olacak, ismi de benim ismim gibi olacaktır” (İbn Mâce, Mukaddime, 3) gibi hadisler, Mehdi’nin geleceği ile ilgili sağlam bir temele işaret eder.

    “Bir zaman gelecek ki, benzer bir isyanı ortadan kaldıracak olan bir hükümdar çıkacak. Bu kişinin adı benim adımdan olacak.” Bu gibi hadisler, birçok İslam alimi tarafından Mehdi’nin geleceğine işaret olarak kabul edilmiştir.

    3. İslam Toplumunun Beklentisi
    İslam’ın öğretilerinde, zulmün ve adaletsizliğin artacağı bir dönemde, Allah tarafından gönderilen bir kurtarıcı şahsiyetin dünyayı adaletle yöneteceği vurgulanmıştır. Bu bağlamda, Mehdi’nin gelişinin, İslam toplumunun evrensel bir arzusunu yansıttığı söylenebilir. Bu inanç, sadece teorik değil, pratikte de İslam toplumunun ruhsal bir umudu haline gelmiştir.

    4. İmam Ali ve Ehl-i Beyt’e Dayalı İnanç
    Şii inancına göre, Mehdi, İmam Ali’nin soyundan ve Ehl-i Beyt’ten gelen bir kişidir. Ehl-i Beyt’e duyulan sevgi ve saygı, bu inancın temelinde yer alır. İnançsızlık, bazen dini otoritelerle yapılan tartışmalarda, Ehl-i Beyt’e karşı duyulan saygıyı zedeleyebilir. Bu da hem dini hem de kültürel açıdan önemli bir meseledir.

    5. Aklın ve Mantığın Gösterdiği Deliller
    İnançlı kişiler için, her şeyin Allah’ın iradesiyle gerçekleşeceği ve insan aklının bazen bu iradeyi tam anlamadığı önemli bir gerçektir. Hz. Mehdi’nin gelişinin zamanının ne zaman olduğunu kesin olarak bilmek, yalnızca Allah’a aittir. İnsanların imanlarını sadece gözlemlerine ve dünyevi akıl yürütmelerine dayandırmaları, İslam’da kabul edilen bir yaklaşım değildir. İman, sadece görünenin ötesinde olanı kabullenmeyi gerektirir.

    6. Kıyamet Alametleri ve Mehdi
    Kıyamet öncesinde yaşanacak çeşitli alametler, Hz. Mehdi’nin gelişiyle doğrudan ilişkilidir. Peygamberimiz (s.a.v.), Mehdi’nin gelişini bir kurtuluş olarak tanımlamış ve adaletin yeniden sağlanacağına işaret etmiştir. Kıyamet alametleri arasında Mehdi’nin gelmesi de önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum, İslam’ın geleceğiyle ilgili umut dolu bir bakış açısı sunar.

    7. Mehdi’nin Gelmesi, İnsanlığın Umudu
    İslam’ın öğretilerinde, dünya üzerinde adaletin ve barışın sağlanacağına dair bir umudu temsil eden Mehdi figürü, inançsızlık açısından önemli bir sorgulamadır. İnsanların başlarına gelen zorluklar, savaşlar, yoksulluk ve zulüm karşısında Mehdi’nin gelişine duyduğu inanç, onlara manevi bir rahatlık sağlar. Dolayısıyla, bu inancın reddedilmesi, insanlara psikolojik ve manevi bir boşluk bırakabilir.

    8. Tarihi ve Kültürel Bağlam
    Hz. Mehdi’nin gelişi, İslam kültüründe çok köklü bir inanç olarak yer edinmiştir. İnancın reddi, aynı zamanda İslam kültürünün, folklorunun ve tarihinin bir yönünü göz ardı etmek anlamına gelebilir. Binlerce yıldır bu inanç halk arasında canlı kalmış ve toplumların moral kaynağı olmuştur.

    Sonuç olarak:
    Hz. Mehdi’nin gelişi, hem İslam’daki hem de insanlık tarihindeki önemli bir inançtır. Bu inancı reddetmek, İslam’ın temel öğretilerine aykırı olabilir. İslam’ın özünde, insanlara adaletin sağlanacağı, zulmün sona ereceği ve doğru yolun sonunda huzur bulunacağı müjdesi vardır. Bu müjde, yalnızca Hz. Mehdi’nin gelişiyle değil, tüm İslam’ın temel öğretilerinin bir yansıması olarak insanları umutlandıran bir inançtır.

    En iyi cevap

Cevapla