Paylaş
Hz Mikail kimdir görevi nedir?
Question
Mikâil (A.S) Hayatı hakkında bilgi
Büyük meleklerden bir diğeri Mikâil (a.s)’dir. Mikâil kelimesinin de aslının İbrânice ve Süryânice olduğu ve iki parçadan meydana geldiği söylenmiştir: “Mîk” ve “il”…[1][307] İbn Abbas’dan ve Ali b. Hüseyin’den gelen bir rivayete göre “mîk”, “ubeyd” yani “kulcağız”; “îl” de “Allah” manasınadır. Dolayısıyla “ubeydullah”, yani “Allah’ın kulcağızı” manasına gelmektedir.[2][308] “îl” kelimesinin, “abd” (kul), “mîk” kelimesinin de “Allah” anlamında olduğu da söylenmiştir.[3][309] İkrime, mîk, cebr, serâf kelimelerinin hepsinin, “kul” anlamında, “îl” kelimesinin de “Allah” anlamında olduğunu, dolayısıyla, Mîkâîl, Cebrâîl ve İsrafil’in “Abdullah”, yani ‘Allah’ın kulu” manasında olduğunu söylemiştir.[4][310] İbn Kelbî de aynı şekilde, sonu “il” veya “iyl” ile biten her kelimede, “il” ve “iyl”in “Allah”ın isimlerinden biri olduğunu iddia etmiş ve İbn Manzur, bunun hata olduğunu söylemiştir.[5][311] Kelimenin, mîkâl, mîkâil, mîkeîl, mîkeil, mîkâîl ve mîkâyîl gibi okunuşları bulunmaktadır.[6][312]
Meleklerin büyüklerinden ve peygamberlerinden sayılan Mikâil’in ismi hem Kur’an’da, hem hadislerde geçmektedir. Yahudiler Mikâil (a.s)’in, kendilerinin dostları, buna karşılık, Cebrail (a.s)’in de düşmanları olduğuna inanıyorlardı. Halbuki kitaplarında, Cebrail’in, kendilerine düşmanca bir tavra sahip olduğuna dair herhangi bir söz geçmemektedir.[7][313] Bu husustaki rivayetler, Cebrail mi, Mikâil mi daha faziletli konusunu işlerken geçmişti.[8][314]
Mikâil (a.s); Cebrail, Hârût ve Mârût ile birlikte Kur’an’da özel ismi ile zikredilen dört melekten biridir. Âyette, melekler genel olarak zikredildiği halde, Cebrail ile birlikte, sanki başka bir cinsten imişler gibi, ayrıca özel isimleriyle zikredilmeleri, bu ikisinin Allah katında kıymetli ve büyük meleklerden olduğunu gösterir.[9][315]
Bir rivayete göre, “Allah Teâlâ, kullarına bir emir göndermek istediğinde, Kalem’e, Levh üzerine yazmasını emreder. Sonra o levh, İsrafil (a.s)’e iner ve iki gözünün ortasına gelir. Ondan Mikâil’e ulaşır…” [10][316] denilmiştir. Yine denilmiştir ki:
“Mikâil (a.s), insanoğlunun ve diğer canlıların rızıkları, yağmurların yağması, bitkilerin bitmesi işiyle görevlidir”.[11][317] Bundan dolayı Cebrail’i “faal akıl”, İsrafil’i, “dördüncü feleğin ruhu ve aklı”; Azrail’i de “yedinci feleğin ruhu” sayan tasavvuf ehli, Mikâil’i, “altıncı feleğin aklı ve ruhu ve de bütün bitki nefislerine feyz verici olup, mahlûkâtın rızıkları ile vazifeli olan melek” kabul ederler.[12][318]
Kur’an-ı Kerîm’de dört sûrede önce Hz. İbrahim’e gelip oğlu İshak ile torunu Ya’kub’un doğacağını müjdeleyen, ondan sonra da Hz. Lût’u ziyaret edip, azgınlaşan kavmini helak eden bir grup elçi melekten bahsedilir.[13][319] Mikâil (a.s)’in, Cebrail, İsrafil ve Azrail ile birlikte bunlardan biri olduğu söylenmiştir.[14][320]
Keza Zâriyât Sûresi’nde Allah Teâlâ’nın yemin ettiği “mukassimât’ın [15][321], Allah’ın işlerini taksim ve tevzî eden Cebrail, Mikâil, İsrafil ve Azrail gibi emir melekleri olduğu söylenmiştir.[16][322]
Enfal Sûresi’nde “Hani siz (ey mü’minler), Rabbinizden (düşmana karşı) yardım istiyordunuz da, O, “Ben mutlaka, meleklerden, birbiri ardınca gelen binlercesi ile size imdat edeceğim.” diyerek duanızı kabul etmişti…” [17][323] âyeti ile müjdelenen ve Bedir savaşında mü’minlerin yardımına gelen melek ordusunun komutanlarından birinin Mikâil olduğu rivayet edilmiştir: Hz. Ali bu konuda, “O gün, Cebrail, bin melek ile Peygamber’in sağına, yani Ebû Bekr’in bulunduğu cenaha; Mikâil de bin melekle benim bulunduğum sol cenaha indiler.” demiştir.[18][324] Hz. Hasan (r.a)’dan gelen bir rivayete göre, muhtemelen Hayber’de, Hz. Ali, sancağı alıp, kale fethedilene kadar savaşırken, sağında Cebrail, solunda Mikâil (a.s) ona refakat etmişlerdir.[19][325] Sa’d b. Ebû Vakkas, Cebrail ve Mikâü’in; Uhud günü Rasûlullah’ın sağında ve solunda, beyaz elbiseli iki adam kıyafetinde, onu, bütün güçleriyle koruduklarını söylemiştir.[20][326]
Hz. Peygamber (a.s) Bedir esirleri konusunda Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer ile müşavere etmiş, Hz. Ebû Bekir, onların öldürülmemesi yönünde, Hz, Ömer de, öldürülmeleri yönünde fikir beyan etmiş. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s), her ikisini de överek, “Ebû Bekir, melekler içinde rızâ ve rahmet indiren Mikâil’e; Ömer de, ceza ve azap indiren Cebrail’e benzer.” demiştir.[21][327] Yine benzeri bir rivayette Hz. Peygamber (a.s)’in söyle buyuruIduğu nakledilmiştir:
“Allah Teâlâ bir kavme rahmet göndermeyi murat ettiğinde, onu Mikâil ile ve Farsça olarak gönderir. Bir kavme de bela göndermek murat ettiğinde, onu Cebrail ile ve Arapça olarak gönderir”[22][328] Fakat bu rivayetler, muteber hadis kitablarında yer almamakta ve yahudilerin iddialarına da uygun düşmektedir. Dolayısıyla üzerlerinde biraz düşünmek gerek.
Daha sahih bir hadiste Hz. Peygamber (a.s) “Her peygamberin, gök ahalisinden iki, yer ahalisinden iki veziri-yardımcısı olur. Benim, gök ahalisinden vezirlerim, Cebrail ve Mikâil; yer ahalisinden vezirlerim de, Ebû Bekir ile Ömer’dir.” demiştir.[23][329] Hz. Ömer de bunu teyit edercesine, hanımlarına kızıp, onları boşamaya niyetlenen Hz. Peygamber (a.s)’e, kendi kızı da onun hanımlarından biri olduğu halde, “Ey Allah’ın Rasûlü, eğer hanımlarını boşarsan, bil ki Allah, melekleri, Cibril, Mikâil, ben ve Ebû Bekir, senin yanındayız.” demiştir.[24][330]
Hadislerde çoğu zaman Mikâil; Cebrail ve İsrafil ile birlikte zikredilmektedir Nitekim Ebû Said el-Hudrî
(r.a)’den rivayet edilen bir hadiste Hz. Peygamber (a.s), sâhib-i sûr’dan, yani sûra üfleyecek olan İsrafil (a.s)’den bahsetmiş ve “O’nun sağında Cebrail (a.s), solunda Mikâil (a.s) bulunur.” Buyurmuştur.[25][331] Yine bir başka rivayete göre, Hz. Peygamber (a.s)’e Kur’an’ı getiren Cebrail (a.s), Mikâil (a.s) ile birlikte gelir ve Hz. Peygamber’e, Kur’an’ı bir “harf” üzere okumasını söyler. Mikâil (a.s) peygamberimize bu bir harfin artırılmasını istemesini tavsiye eder. Bunun üzerine Hz. Peygamber, harflerin sayısını yediye çıkarana kadar Cenâb-ı Allah’dan istekte bulunur.[26][332]
Hz. Peygamber (a.s), cennetten ve cehennemden çeşitli durumları gördüğü bir rüyasında, Cebrail ile Mikâil’i, kendisini gezdiren iki adam şeklinde görür.[27][333] Hz. Peygamber (a.s)’in bir başka rüyasında, yine Cebrail ve Mikâil birlikte gelir, biri baş, diğeri ayak ucuna durup, ona bir darb-ı mesel getirirler.[28][334]
Hz. Peygamber (a.s), Cebrail (a.s)’e, “Mikâil’in güldüğünü hiç görmedim, niçin?” diye sordu. O da, “Mikâil, cehennem yaratıldığından beri hiç gülmemiştir” cevabını verdi.[29][335] Wensinck bu rivayette, Mikâil (a.s)’in, insanlığın, yani yahudi ve hristiyanların hâmisi oluşuna bir işaret bulunabileceğini iddia etmekte[30][336] ise de, hadisin manası açıktır.
İslâm’ın başlangıcında, namazda, teşehhüdde, “et-tahiyyât” yerine, “es-selâmu alellah kable ibâdihî, es-selâmu ala Cibrîle, es-selâmu ala Mikâîle…”, yani ”Selam, kullarından önce Allah’a olsun; selam, Cebrail’e olsun; selam, Mikâil’e olsun…” denirdi.[31][337] Bu, Mikâil ve Cebrail’in müslümanlar nazarında ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Kazvînî, diğer büyük melekler sadedinde, onun için de “Mikâil (a.s)’in yüzü, aynen Cebrâil’inki gibi, hafif kırmızıya çatar beyaz renktedir; elbisesi kırmızı olup, kırmızı üstünde mavi desenler vardır. Başlığı, bir taç gibi nakışlıdır. Yüzü, sol omuzuna dayanmıştır ve iki gözü, iki kanadı ve iki kâkülü, “saf tutan meleğ”inki gibidir. Başlığı, “saf tutan meleğ”inki gibi beyazdır. Fakat sarığının ucu, yüzünden taraftadır. Kanatlarında görünen renkler yeşil, gül rengi, beyaz ve kırmızıdır. Gizli olan renklerini ise ancak Allah bilir. Sağ omuzunun üstünde, kulağının alt ucu hizasında saç sınırından, göğsünden sol koltuk altına doğru altın ile çizilmiş bir gözü vardır. En doğrusunu Allah bilir.”[32][338] şeklinde bir tasvir yapar. Fakat bu gibi tasvirlerin, delil kabul edebileceğimiz kaynaklarda hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.
Mikâil (a.s)’in ismi Tevrat ve İncil’de de beş defa geçmektedir. Tevrat’ta, üç yerde, İsrâiloğulları’na, düşmanlarına karşı yardıma gelen ve onları esaretten kurtaran, birinci ve büyük reis [33][339] olarak; İncil’de, İblis’e karşı çıkan baş-melek [34][340] ve melek ordusu ile İblis ve şeytan denen büyük ejder ve ordusuna karşı savaşan ve onları yenip, göklerden yere süren [35][341] başkomutan olarak geçer. Bundan dolayı, Ortodoks Kilisesi’nin ikonlarında Mikâil (a.s), genellikle elinde bir kılıç, bir ejderhaya karşı dövüşür şekilde gösterilmektedir ki bu, onun şerre karşı zaferini sembolize etmektedir.
Yine bundan dolayı hristiyan düşüncesinde o, bütün şer güçlere karşı hristiyanların koruyucusu, göksel mihmandarların prensi, inançlı canları ölüm vadisinden geçirip ötesindeki hayata götüren kılavuz kabul edilir. Tevrat’ta yeralmayan bazı yahudi kitaplarında o, tanrı ile insanlar arasında barış elçisi olarak görülür.[38][344] Katolik Kilisesi’nin şarap-ekmek ayinlerinde ve günah çıkarma esnasında söylenen yakarışlarda, tanrı ve bakire Meryem’den sonra Mikâil’in anılışı,[39][345] bunlar nazarında ona verilen önemi göstermektedir.
[1][307] İbn Manzur, 11/40.
[2][308] Müsned, 5/16; Taberî, 1/346-347; Kurtûbî, 2/28; İbn Kesîr, 1/232; Askalânî, 17/16; Âlûsî, 1/334.
[3][309] Askalânî, 17/16
[4][310] Buhârî, Tefsir, sûre 2, 6
[5][311] İbn Manzur, 17/740.
[6][312] Kurtûbî, 2/28; Râzî, 3/247.
[7][313] Wensinck, 8/308.
[8][314] Bkz. s- 81 vd.
[9][315] Kadı Abdulcebbar, 7/177; Taberî, 1/349; Âlûsî, 1/333-334.
[10][316] Kazvînî, 1/95.
[11][317] Subki, Muharnmed Mahmud, 5/178.
[12][318] Âlûsî, 1/334.
[13][319] Hûd: 11/69,83; Hicr: 15/51,71; Ankebut: 29/31,34; Zâriyât: 51/24,37.
[14][320] Taberî, 12/42; İbn Kesîr, 3/563; Âlûsî, 12/93; Elmahlı, 4/2800.
[15][321] âyet: /4.
[16][322] Kurtûbî, 17/21; Elmalılı, 6/4527.
[17][323] 9,12.
[18][324] Taberî, 9/128; benzer bir rivayet: Müsned, 1/147.
[19][325] Müsned, 1/199.
[20][326] Müslim, Fezâil, 46-47 (4/1802).
[21][327] Kadı Abdulcebbar, 20/11-19.
[22][328] Halimi, 2/153.
[23][329] Tirmizî, Menâkıb, 17 (5/616).
[24][330] Müslim, Talâk, 30 (2/1107).
[25][331] Ebû Dâvud, Huruf, 1 (4/36); Müsned, 3/10.
[26][332] Nesâi, İftitah, 37 (2/154);Müsned, 5/41, 51, 114, 122.
[27][333] Buhari, Cenâiz, 90; Müsned, 5/15.
[28][334] Tirmizî,emsal;, 1 (5/145).
[29][335] Müsned, 3/224.
[30][336] Wensinck, 8/309.
[31][337] Buhari, Ezan, 148, İsti’zan, 3; Nesâî, Sehv, 41 (3/40); İbn aI’k İkâme, 24 (1/290); Darimî, Salat, 84 (1/307); Müsned, 1/382, 413, 427.
[32][338] Kazvînî, 2/338.
[33][339] Daniel: 10/13, 21; 12/1.
[34][340] Yahuda Mektubu, 9.
[35][341] Vahiy: /12/7,9.
[36][342] MacGregor, s. 412
[37][343] A.g.e., a.y.
[38][344] Wensinck, 8/309.
[39][345] MacGregor, s. 136.
Answers ( 2 )
Mikail dört büyük melekten biridir.Kuranı Kerim’de adı geçen meleklerden biridir Mikail. Tabiat olaylarına, rızka ve yağmura, insanlara, hayvanlara ve bitkilere bakan melektir Mikail. Her meleğin belli başlı görevleri vardır. Mikail’in görevi de canlıların rızıkları ile, yağmurun yağması gibi görevler ile görevlendirilmiştir.
Mikail dört büyük melekten biri dir.Görevi tabiat olaylarına ,yağmura, rüzgara, hayvanlara, bakan melektir.Allah c.c şöyle buyurmaktadır:”Her kim Allaha meleklerine peygamberlerine cebraile ve mikaile düşman ise bilsin ki Allahda inkarcıların düşmanıdır”. buyurmuştur.