Hz Peygamber’in örnekliğinin evrensel olmasının nedeni

Yüce Rabbimizin, İnsanlığın hidayeti için gönderdiği peygamberler zincirinin son halkası, âlemlere rahmet, sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa (sav)’dir. Miladi tarihle; 20 Nisan 571 de Dünyaya teşrif etmişlerdir.

Evet; Dünya onunla şereflenmiş, insanlar onun vesilesiyle doğruyu ve hidayeti bulmuştur. Bize Rabbimizi tanıtan, Rabbimize kulluk yapmamıza vesile olan O’ dur. Bizleri Kur’anla buluşturan ve onu, bizzat yaşantısıyla tefsir eden O’ dur. Başta beş vakit namaz olmak üzere yapmış olduğumuz tüm ibadetleri öğreten yine O’ dur. O değerli rasul, ömrü boyunca, ateşe doğru koşan[1] insanlığı, cennete yönlendirmenin mücadelesini vermiş, bu yolda türlü sıkıntı ve eziyetlere maruz kalmasına rağmen, hiçbir zaman davasından ödün vermemiştir. 

Ayet-i kerimede mealen şöyle buyrulmaktadır: ‘’Muhakkak ki Allahın Resulünde sizin için, Allaha ve ahiret gününe kavuşmayı uman ve Allah’ı çokça zikreden kimseler için, (uyulacak) güzel bir örnek vardır.’’[2]

Dolayısıyla Hz Peygamberi örnek almak, bir müslümanın en öncelikli görevidir. Zira onun bıraktığı kutsal emaneti korumak, istikamet sahibi olmak ve Allah’ın Rızasını kazanabilmek, ancak ve ancak onun getirdiği ölmez prensiplere, yani onun sünnetine uymakla mümkündür.     Çünkü O, Allah’ın terbiyesinde yetişmiş, müstesna bir insandı.

Bir Ayet-i kerimede ‘’Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin’’[3].buyrulmuştur. Allah Rasulü (sav) de bir hadisi şeriflerinde:                                          ‘’Ben güzel huyları tamamlamak için gönderildim’’[4] diyerek, iyi bir Müslüman olmanın yolunun, güzel ahlaklı olmaktan geçtiğine dikkat çekmiştir.

Onun eşsiz hayatını örnek alabilmek, öncelikle onun sevgisini, her şeyden önde tutmak ve onun hayatını en iyi şekilde tanıyıp anlamakla mümkün olabilir.

Allah Resulünün ahlakı, Kurandan ibaretti. Adeta o, yaşayan canlı bir Kurandı. Hayatı boyunca dürüstlükten ayrılmamış, bizzat düşmanları tarafından ‘’El-Emin’’ güvenilir kişi, unvanına layık görülmüştü. En zor şartlarda dahi, verdiği sözün ardında durmuş, hak ve adaletten en ufak bir taviz vermemişti. Zengin fakir, küçük büyük demeden herkesle ilgilenir, kendisinden bir şey isteyeni kesinlikle geri çevirmezdi. Hiç kimseye kötülük yapmaz, kimseyi hor ve hakir görmezdi. Cesaret ve şecaat, azim ve kararlılık, tevazu ve merhamet onun belirgin ahlaki özelliklerindendi.

Öyleyse, Ümmeti olarak bize düşen, onun bu eşsiz ahlakını örnek almaktır. Unutmamalıyız ki,  Peygamberimizi örnek almak; onun gibi eş, onun gibi baba, onun gibi komşu, onun gibi eğitimci, kısaca onun gibi insan olmaya gayret etmektir. Yani, onun bize miras bıraktığı ahlaki prensipleri, hem nefsimizde hem de toplumumuzda hayata geçirmektir.

Hutbemi bir Ayeti kerime mealiyle bitiriyorum: “(Habibim)De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın…’’[5]

——————-

[1] Buhari, Rikak,26 (70)

[2] Ahzab, 21

[3] Kalem, 4

[4] Muvatta,Hüsnü’l-Huluk, 8,II,903

[5] Al-i İmran,31

BENZER KONULAR:

• Peygamber efendimizin örnekliği
• Okumak Üzerine
• Takva Nedir? Takva nedir nasıl takva sahibi olunur
• islamda güven nedir?
• Hz. Peygamber’in Çok Eşliliğinin Sebepleri