Hz. Muhammed’in soyu

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Soyu

peygamberimiz hz muhammedin soyu 1

Soyu İbrahim Peygamber’e kadar uza­nan Hz. Muhammed’in ataları, babasından geriye doğru sıralanacak olursa yirmi bir batın olarak ittifakla bilinmektedir. Sırala­ma şöyledir:

1- Abdullah,
2- Abdülmuttalip (Şeybe),
3- Hâşim (Amr),
4- Abdumenaf (Mugire),
5- Kusayy (Zeyd),
6- Kilâb,
7- Murre,
8- Kâ’b,
9- Lüeyy,
10- Galib,
11- Fihr,
12- Mâlik,
13- Nadr,
14- Kİnâne,
15- Huzeyme,
16- Müdrike (Âmir),
17-İlyas,
18- Mudar,
19- Nizar,
20- Maad,
21- Adnan (İbn Hişam, Sîre, 1, vd.; İbn Sâ’d, Tabakât, I, 55 vd.).

Kabe ile ilgili görevler İsmail (a.s.)’in ölümü üzerine oğlunda devam etmiş, son­ra aralarında akrabalık olduğu için Cürhümîler’e, onlardan da Huzâalılar’a intikal etmiş, Hz. Peygamber’in dedelerin­den Kusayy zamanında ise Kureyş’in eline geçmişti. Kabe’nin bakımı Kureyş’e geçtik­ten sonra o zamana kadar hürmetsizlik sayılan Kabe civarına ev yapma telâkkisini ilk yıkan ve Kabe civarını kabilelere göre bölüştürüp evler yaptırarak Kureyş’i yerleş­tiren kişi de Kusayy olmuştur. Böylece Mekke, ilk defa şehir olarak medenî bir hüviyete bürünmüş oldu. Kabe’nin, etra­fında sadece tavaf edilecek bir saha kal­mıştı. Şûra yeri veya meclis olarak bilinen Dâ-ru’n-Nedve’nin de banisi bu kişidir. Kureyş kabilesini bir bayrak altında topla­dığı için Kusayy’a (Mücemmi’: toplayıcı) lakabı verildi. Kusayy’dan sonra oğlu Abdumenaf, babasının başlattığı işleri devam ettirdi. Bundan sonra babasının görevlerini devralan Hâşim, cömertliğiyle tanınırdı. Bölgede güvenliğin sağlanması için de çok çaba gösterdiği nakledilir.

Ticaret için kuzeye gittiğinde Medine’de Benî Neccar’dan Selma adlı bir hanımla evlenmiş, daha sonra çıktığı ticarî yolculuk esnasında Gazze’de ölmüştü. Medine’de Selma ile evliliğinden Abdülmuttalip (Şeybe) dünyaya geldi. Yedi yaşına kadar orada kalan bu çocuk daha sonra amcası Muttalip tarafından baba ocağına geri getirildi. Büyüdüğünde Kureyş’İn gelmiş geçmiş başkanlarının en başarılıları arasına girdi. Daha önceki bir İç savaşta üstü kapa­tıldığı için belirsiz hale gelmiş olan Zem-zem’i bir rüya üzerine bulan kişinin Abdülmuttalip olduğu, hatta kuyuyu ka­zarken Kureyş’İn diğer kollarının zorluk çıkarması üzerine Medine’deki dayıların­dan yardım istediği rivayet edilir. Şayet zor anlarda kendini savunacak on erkek evlâdı olursa birini Allah’a kurban edeceğini de bu olay sırasında söylediği sanılmaktadır. Zemzem meselesi ise, sonunda kur’a yo­luyla çözümlenmiştir.
Habeşli Ebrehe, Yemen taraflarından ge­lip Hıristiyanlığın hâkimiyetini gerçekleş­tirmek üzere Kabe’yi yıkmaya kalkıştığı sırada bir reis sıfatıyla onunla görüşen de Abdülmuttalip idi. Ebrehe’nin bu girişimi, Cenâb-ı Allah tarafından gönderilen “eba-bîl” kuşlarının attığı taşların etkisiyle so­nuçsuz kalmış ve Ebrehe ordusu perişan olmuştur.

Öte yandan Kabe’nin yıkılmaktan kur­tulmasını sağlayan bu olay, Abdülmuttalib’in ününü bir kat daha artır­mıştır.

Abdülmuttalib’in on erkek evlâdı oldu. Bunlar; Abbas, Hamza, Abdullah, Ebû Ta­lip, Zübeyr, Haris, Had, Mukavvinn, Dırar Ebû Leheb idi. Abdülmuttalib’in oğulların­dan birini Allah için kurban edeceğine dair adağını yerine getirmek üzere çekilen kur’a Abdullah’a isabet etti. Yakın çevresinde yakışıklı ve nazik bir delikanlı olmakla dik­kat çeken Abdullah’ın kurban edilmek istenmesi, Özellikle halaları tarafından büyük tepki ile karşılandı. Esasen Abdülmuttalib’in de Abdullah’a karşı özel bir sevgisi vardı. Kendisine yapılan bir tav­siye üzerine Abdullah’ın yerine on deve kurban edilmesi yoluna başvurdu. Fakat bunun için çekilen kur’a hep Abdullah’a isabet ettiği için kur’a işlemi on kez yeni­lendi ve develerin sayısı yüze çıktı. Bu de­veler kurban edilip Mekke civarındaki yok­sullara dağıtıldı. Böylece Abdullah ölüm­den kurtulmuş oldu.
Siyer yazarları, Abdullah’ın yüzünde di­ğer gençlerde bulunmayan bir parlaklığın görüldüğünü ve bunun daha sonra Âmi-ne’ye geçen nübüvvet (peygamberlik) nuru olduğunu ifade ederler. Abdullah çok sayı­da Kureyşli genç kızdan aldığı evlenme teklifini geri çevirmiş ve babasının tavsiye­sine uyarak akranları arasında asaletiyle, zekası ve güzel konuşması ile seçkin bir yeri olan Vehb kızı Âmine ile m. 570 yılında evlenmiştir.
Abdullah, ticaret amacıyla çıktığı Şam (Gazze) yolculuğundan döndüğünde hasta­lanmış, Medine’de akrabalarının yanında bir süre yattıktan sonra yakalandığı hasta­lıktan kurtulamayarak ölmüş ve Nâbiğa adlı bir şahsın evinin bahçesinde toprağa verilmiştir (m. 570). Bu esnada on sekiz ya­şında olduğu sanılmaktadır.

Abdülmuttalip, oğlu Hâris’i Yesrib’e (Medi­ne) gönderdiğinde Abdullah ölmüş bulu­nuyordu. Böylece Hz. Peygamber henüz dünyaya gelmeden yetim kalmış bulunu­yordu. Buna Kur’ân-ı Kerîm’de de işaret edilmiştir.
Hz. Peygamber, soyunun fazileti ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah, İsmail (a.s.)’in evlâdı içinden Kinâne kabile­sini, Kinâne içinden Kureyş kabilesini, Kureyş içinden Hâşimoğulları’m, Hâşimoğulları içinden de beni süzüp çıkar­dı” (Müslim, Fedâil, 1). Ayrıca Hz. Peygamber asırlar boyunca aileden aileye Âdemoğulla-rı soylarının en temizinden yaratıldığını, Yüce Allah tarafından daima sahih nesepli ve helâl lokma yiyen babaların sulbünden namuslu anaların rahmine nakledilerek nihayet annesi ile babasından dünyaya getirildiğini belirtmiştir.

BENZER KONULAR:

Hz Muhammedin hayatı hakkında uzun araştırma

Answers ( 4 )

    1
    2021-02-16T00:35:16+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Rasulullah (sav)’in soyu yukarıdaki makalede silsile halinde verilmiştir.

    Rasulullah (sav)’in dedesi olan Abdulmuttalib (asıl ismi Şeybe’dir) Kureyş’in gelmiş ve geçmiş en başarılı başkanları arasındadır. Rivayet olunan bir olayda o dönemde bir iç kargaşa yüzünden zemzem kuyularını yeri kaybolmuştur. Zemzem kuyularının yerini bulma işine koyulmuştur Abdulmuttalib. Zemzem kuyularının yerini bulma işlemleri içerisinde Kureyş’in diğer kollarının zorluk çıkartması yüzünden şu sözleri rivayet olunur Abdulmuttalib’in. “Şayet zor zamanlarımda beni savunacak on tane evladım olsa idi onların birini Allah’a kurban ederdim.” sözünü bu sırada söylediği rivayet olunmaktadır. Habeşli Ebrehe Yemen tarafından gelip Hristiyanlığı hakim kılmak için Kabe’yi yıkmak için geldiğinde bir önder sıfatı ile Ebrehe ile görüşen Abdulmuttalib’tir. Allah tarafından ebabil kuşlarının Ebrehe ve ordusunu adeta tarumar etmesi çevrede Abdulmuttalib’in adeta ününe ün katmıştır. Daha sonrasında ise Abdulmuttalib’in on erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. On erkek evladı olmasında birini Allah’a kurban edeceği adağını yerine getirmek için kur’a atıldı. Kur’a Rasulullah (sav)’in babası Abdullah’a çıkmıştır. Abdulmuttalib’in oğlu Abdullah’a olan sevgisi başka idi. Fakat kendisine bir tavsiye üzerine her bir kur’a da on tane deve kurban edilmesi söylenmiştir. On tane arka arkaya yapılan kur’a da Abdullah çıkmıştır. Böylece develerin sayısı 100 olmuştur. Abdullah kurban edilmekten kurtulmuş, kurban edilen develer de Mekke halkına dağıtılmıştır. Siyer kitapları Abdullah’ın AMine ile evlenme tarihinin 570 yılında olduğunu söylemektedir. Rasulullah (sav)’in babası Abdullah çıktığı ticaret yolunda rahatsızlanmış ve vefat etmiştir. Böylelikle Rasulullah (sav) dünyaya gelmeden babadan yetim kalmıştır.

    En iyi cevap
    1
    2022-09-29T15:55:20+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Hz. Muhammed’in soyu devam ediyor mu? Peygamberimizin sorundan olanlar hakkında bilgi verir misiniz

  1. İmam avatarı
    1
    2024-01-28T14:48:32+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Osmanlı zamanında seyyid ve şeriflerin şecereleri kayıtlı idi. Günümüzde de bazılarında bu senetler bulunmaktadır. Bununla beraber Peygamberimizin (asm) soyundan geldiği halde bilinmeyen bir çok seyyid ve şerif de vardır.

  2. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Hz. Muhammed’in soyu, İbrahim Peygamber’e kadar uzanan bir soy hattına sahiptir. İbrahim Peygamber’in oğlu İsmail’in soyundan gelen Adnan’ın soyundan gelen Kureyş kabilesinin Haşimoğulları sülalesinden gelir.

    Hz. Muhammed’in babası Abdullah bin Abdülmuttalib, Kureyş kabilesinin Haşimoğulları sülalesinin bir üyesiydi. Annesi Âmine bint Vehb ise, yine Kureyş kabilesinin Zühreoğulları sülalesinin bir üyesiydi.

    Hz. Muhammed, 571 yılında Mekke’de doğdu. Babası Abdullah, onun doğumundan birkaç ay önce vefat etti. Bu nedenle, dedesi Abdülmuttalib tarafından büyütüldü.

    Hz. Muhammed, gençliğinde ticaretle uğraştı. Ayrıca, Kureyş kabilesinin ileri gelenleriyle birlikte, Arap yarımadasında ticaret kervanlarına eşlik etti. Bu yolculuklar sırasında, farklı kültürlerle tanışarak, geniş bir dünya görüşü kazandı.

    Hz. Muhammed, 40 yaşındayken Hira Dağı’nda ilk vahyi aldı. Bu vahiyle, Allah tarafından peygamber olarak görevlendirildi.

    Hz. Muhammed, 23 yıllık peygamberlik döneminde, İslam dinini tebliğ etti. İslam dini, kısa sürede Arap yarımadasında yayıldı ve kısa sürede büyük bir güç haline geldi.

    Hz. Muhammed, 632 yılında Medine’de vefat etti. Ölümü, Müslümanlar için büyük bir kayıp oldu.

    Hz. Muhammed’in soyundan gelenlere “Ehl-i Beyt” denir. Ehl-i Beyt, Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilir.

Cevapla