Hz. Muhammed(sav)’e suikast planı ve hicret

Question

Akabe biatleri ile Hz. Muhammed ve Müslümanlar, Medine’ye davet edilmiştir.
Kureyşliler Hz. Muhammed’in Ashâbı’nın Evs ve Hazrec kabilesinin yanına gittiklerini görünce, Yesrib’in kuvvetli bir ülke haline geleceğinden ve halkının da kendilerinin baş edemeyecekleri kadar kuvvetli olacakları endişesiyle Dârünnedve’de toplandılar.
Görüş alışverişleri sonucunda toplantıda bulunan Ebu Cehil şöyle dedi: ‘’Bana göre biz her kabileden, güçlü ve delikanlı bir genç alalım. Sonra onlara keskin bir kılıç verelim. Bunlar ona, bir tek adamın vuruşu gibi vursunlar. Böylece Muhammed’in kanı kabilelere dağılmış olur. Bundan sonra Abdümenâfoğulları ne yapacaklarını bilemezler’’(Sad, 2015a, s. 214-215). Kureyşliler bu fikri beğendiler ve kararlarını verdiler. Bu kararı uygulamak için Hz. Muhammed’in kapısının önünde toplanıp evini gözetlemeye başladılar. Hz. Muhammed’i öldürmeleriyle birlikte hem Medine karşısında siyasi ve toplumsal olarak geri kalma endişelerinden kurtulacaklar hem de Kureyş kabilesinde yaşanan dinsel ve toplumsal ayrılıkların önüne geçeceklerdi. Kureyşlilerin bu kararından sonra Cebrâil, Hz. Muhammed’e hicret için kendisine izin verildiği haberini getirdi. Ayrıca Kureyş’in suikast girişiminden de Abdülmuttalib’in kardeşinin kızı Rukayka bint sayfiy aracılığıyla haberi oldu(Sarıçam, 2017, s. 142). Hz. Muhammed hicret için hazırlıklarını tamamladı ve Kureyşliler tarafından kendisine bırakılan emanetleri[1] Hz. Ali’ye teslim ederek onu yatağına yatırdı. Kapısının önünde nöbet tutan Kureyşlilerin başlarına toprak atarak onların arasından geçip giderek önce geceyi Hz. Ebubekir’in evinde geçirdi. Daha sonra Hz. Ebubekir ile birlikte Mekke’nin beş kilometre güneybatısında Sevr dağında ki bir mağaraya sığındı(Sarıçam, 2017, s. 143, Sad, 2015a, s.216). Kureyşliler tüm çabalarına rağmen Hz. Muhammed’i öldüremediler ve O’nun Rebîülevvel ayının ikisi, bazılarına göre 12’sinde Pazartesi günü Medine’ye ulaşmasına engel olamadılar.


[1] Kureyşliler Hz. Muhammed’in Peygamberliğini kabul etmemelerine rağmen onun adaletine ve emanetlere karşı olan saygısına güveniyorlardı. Birçok insan özel ve önemli eşyalarını Hz. Muhammed’e emanet ediyordu.

 

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

  1. Hz. Muhammed (s.a.v.)’e suikast planı ve hicret, İslam tarihinin önemli dönüm noktalarından biridir.

    Hz. Muhammed (s.a.v.)’e Suikast Planı:
    Mekke’de İslam’a olan karşıtlık giderek arttı. Kureyş liderleri, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) mesajının yayılmasından ve Medine’de artan desteğinden endişe ediyordu. Bu nedenle, ona karşı çeşitli suikast planları yapıldı. Bunlardan biri, Hz. Muhammed’e yönelik büyük bir suikast planıydı.

    Bu plan, Kureyş’in önde gelen kabilelerinden bir grup tarafından gerçekleştirilmeye çalışıldı. Suikastın amacı, Hz. Muhammed’i öldürmek ve İslam’ı yok etmekti. Ancak bu plan, Allah’ın yardımıyla son anda ortaya çıkarıldı. Hz. Muhammed (s.a.v.)’e gelen vahiy doğrultusunda, suikast planından haberdar oldu ve bu planın önlenmesi için gerekli önlemleri aldı.

    Hicret:
    Hz. Muhammed (s.a.v.) ve müslümanlar için Mekke’deki durum giderek daha zor bir hale geldi. Kureyş’in zulmü ve suikast planları nedeniyle, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hayatı tehlikeye girdi. Allah’ın emriyle, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve sahabeleri, Mekke’den Medine’ye hicret etmeye karar verdiler. Hicret, İslam tarihinde dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir ve İslam takviminin başlangıcıdır.

    Hicret, sadece bir göç değil, aynı zamanda İslam toplumunun yeniden inşa edilmesinin de başlangıcıydı. Medine’ye varan Hz. Muhammed (s.a.v.), burada ilk İslam devleti’ni kurdu ve Medine’deki Yahudilerle, Arap kabileleriyle bir “Medine Sözleşmesi” imzalayarak toplumsal düzeni sağladı.

    Bu olay, İslam’ın daha geniş bir coğrafyada yayılmasına ve İslam toplumunun sağlam temeller üzerine inşa edilmesine zemin hazırladı. Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hicreti, sadece bir fiziksel göç değil, aynı zamanda dini ve toplumsal bir dönüşümün simgesi haline geldi.

Cevapla