Hz. Peygamber’in Kabrinin Resmini Duvarlara Asmak

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Hz. Peygamber’in Kabrinin Resmini Duvarlara Asmak

Hz. Peygamberin Kabrinin Resmini Duvarlara Asmak

Soru: Bazı müslümanlar Hz. Peygamber’fn kabrinin (Ravza-yı Mutahhara’nm) resmini (evlerinin) Medine yönündeki bir duvarına asıyor, namazlarını bitirdikten sonra bu resme doğru yönelerek Hz. Pey-gamber’e salavat getiriyorlar. Bunun dindeki hükmü nedir?

Cevap: Böyle bir şey İslâm’da bidat sayılan işlerdendir. Çünkü bu ne Hz.Peygamber’in zamanında, ne raşit halifeler zamanında, ne de sahabe ve tabiiler zamanında bilinmektedir. Halbuki onlardaki Peygamber sevgisi diğer müminlerden çok daha kuvvetli idi. Bununla beraber Hz. Peygamber’e olan sevgi ve saygılarını ifade etmek için bu tür bi-datlara asla tevessül etmemişlerdir.

Bir müslümanın dinin hükümlerinde değişiklik yapmasının, ibadet cinsinden bile olsa ona bir ilave yapmasının asla caiz olmadığında ittifak vardır. Mesela namazın farzlarından olan rekatlarına bir rekat daha ilave edilmesi caiz değildir. Yine bayram günü oruç tutmak caiz değildir. Halbuki oruç aslında meşru bir ibadettir.

Ali ibn el-Huseyn’den rivayet edildiğine göre o, Hz. Peygamber’in (s.a) kabrinin yanındaki bir deliğe gelerek oradan girip dua eden bir adama şahit olur. Onu engeller ve şöyle der: “Size babamdan, babamın da dedemden, dedemin de Allah Rasûlünden (s.a) duyduğu bir hadisi nakledeyim: “Benim kabrimi bir dua mahalli haline getirmeyin, evlerinizi de kabirler haline getirmeyin. Sizin göndereceğiniz salat ü selam nerede olursanız olun bana ulaşır.1′

Başka bir rivayette şöyle buyurulur:

Benim evimi bir dua mahalli, kendi evlerinizi de kabirler haline getirmeyin. Peygamberlerinin kabirlerini mescit haline getiren Yahudi ve Hristiyanlara Allah lanet etsin. Bana salavat getirin. Çünkü nerede olursanız olun sizin salavatınız bana ulaşır.

Fakihlerin belirttiklerine göre duada sünnet olan, kıbleye yönetmektir. Kıble ise Kabe’dir. Allah Teâlâ Bakara sûresinde şöyle buyurur:

Yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz yüzünüzü Mescid-i Haram’a çevirin. (Bakara

İbn’ul-Kayyım’m naklettiğine göre İmam Mâlik, Rasûlullah’m kabrinin yanına gelir, ona selam verir, sonra sırtını kabrin duvarına dayar ve öyle dua ederdi. Böylece (dua esnasında) kıbleye yönelmiş olurdu.

Ayrıca, sualde söz konusu edilen şeyi yapmak, gayr-i müslimlere benzemek demektir. Onlar mabetlerine resimler asarlar ve o resimleri takdis ederler. Böyle bir benzerliği İslâm onaylamaz.
‘ Bu sebepledir ki böyle bir şeyi yapan kimsenin bunu terketmesi ve sadece Allah’a ibadet etmesi gerekir.

Hz. Peygamber’in Ömrü

Soru: Hz. Peygamber (s.a) vefat ettiği ve Aişe validemizle evlendiği esnada kaç yaşında idi? Hz. Aişe (r.a) Peygamber’e (s.a) çocuk verdi mi?

Cevap: Hz. Peygamber, Hz. Aişe ile Allah’tan gelen bir vahiy sonucu evlenmişti. Zira Cebrail gelerek “Aişe, hem dünyada, hem de ahi-rette senin eşindir” demişti. Mü’minlerin annesi Hz. Aişe bundan dolayı büyük bir kıvanç duyardı.

Peygamberimiz (s.a) hicretten iki sene kadar önce Hz. Aişe’yle nişanlandı. Bu esnada Hz. Peygamber 51 yaşında idi. Hz. Aişe’yle evlendiği esnada ise 55 yaşlarında idi.

Hz. Aişe’nin Peygamberimizden (s.a) ne kız, ne de erkek evladı olmadı. Çünkü Peygamberimizin bütün çocukları -İbrahim hariç-Hz. Hatice validemizden dünyaya geldi. İbrahim, müminlerin annesi Mari-ye’den dünyaya geldi ve iki yaşını tamamlamadan da vefat etti.

Hz. Peygamber (s.a) hicretten on iki yıl sonra Rebiulevvel ayının ikisinde pazartesi günü vefat etti.

Vefat ettiği esnada meşhur olan görüşe göre 63 yaşında bulunuyordu.

Meşhur rivayetlere göre Hz. Peygamber’in çocukları şunlardır Kasım, Zeyneb, Rukayye, Fatıma, Ümmü Gülsüm ve Abdullah. Bütün çocukları o hayatta iken vefat etti. Sadece Hz. Fatıma Peygamberimizden sonra vefat etti.

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

  1. komutan
    0
    2023-09-08T23:15:12+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Hz. Peygamber’in kabrinin resmini duvarlara asmak, İslami gelenekte yaygın olarak görülen bir uygulamadır. Bu uygulamanın iki temel gerekçesi vardır:

    Hz. Peygamber’e duyulan sevgi ve saygıyı ifade etmek
    Hz. Peygamber’i hatırlamak ve ona dua etmek
    Hz. Peygamber’in kabrinin resmini duvarlara asmak, Müslümanlar için bir tür ibadet olarak da görülebilir. Bu uygulama, Hz. Peygamber’e olan sevgi ve bağlılığı göstermenin bir yoludur. Hz. Peygamber’in kabrinin resmini gören Müslümanlar, onu hatırlar ve ona dua ederler.

    Hz. Peygamber’in kabrinin resmini duvarlara asmak, İslami gelenekte kabul gören bir uygulamadır. Ancak bu uygulamanın bazı hassasiyetleri de vardır. Örneğin, Hz. Peygamber’in kabrinin resminin saygılı bir şekilde yapılması ve asılması gerekir. Ayrıca, Hz. Peygamber’in kabrinin resminin duvarlara asılması, ibadetin yerine geçmemelidir.

    Hz. Peygamber’in kabrinin resmini duvarlara asmak isteyen Müslümanlar, bu uygulamanın hassasiyetlerini göz önünde bulundurmalıdır.

    Hz. Peygamber’in kabrinin resmini duvarlara asmanın bazı faydaları şunlardır:

    Hz. Peygamber’e duyulan sevgi ve saygıyı ifade eder.
    Hz. Peygamber’i hatırlamak ve ona dua etmek için bir vesile olur.
    Müslümanlar arasında birlik ve beraberliği güçlendirir.
    Hz. Peygamber’in kabrinin resmini duvarlara asmanın bazı sakıncaları şunlardır:

    Hz. Peygamber’in kabrinin resminin saygısız bir şekilde yapılması, İslami hassasiyetleri zedeleyebilir.
    Hz. Peygamber’in kabrinin resminin duvarlara asılması, ibadetin yerine geçmemelidir.
    Hz. Peygamber’in kabrinin resmini duvarlara asmak, Müslümanlar için bir tercih meselesidir. Bu uygulamayı yapmak isteyen Müslümanlar, yukarıda bahsedilen hususları göz önünde bulundurmalıdır.

    En iyi cevap

Cevapla