Paylaş
Hz. Safiyye’nin Hayatı
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Hz. Safiyye
Hz. Safiyye’nin babası Huyey b. Ahtab, annesi ise Berre bint Samuel’dir.
Hz. Peygamber’den önce Sellâm b. Mişkem el-Kurazi ile evliydi. Sellâm’ın kendisini boşamasından sonra Kinâne b. Rebi b. Ebi’l-Hukayk en-Nadrî ile evlendi. Kinâne Hay ber Gazvesi sırasında öldürüldü.
Hayber Gazvesi zaferle sona erince birçok esir elde edil mişti. Hz. Safiyye ile amcasının kızı da bu esirler arasında bulunuyordu. Bilâl-i Habeşî Hz. Safiyye ve amcakızını Hz. Peygamber’e getirince, Hz. Peygamber Hz. Safiyye’yi arka ta rafına almalarını emretti ve onun üzerine omuz atkısını örttü. Bunun üzerine Müslümanlar, Hz. Peygamber’in ganimet ara sından Hz. Safiyye’yi kendisine seçtiğini anladılar.
Hz. Peygamber ganimet bölüştürülmeden önce, komutan olması sebebiyle istediği bir köle, cariye veya atı kendisine alabilirdi ve buna safi denirdi. Hz. Safiyye’nin asıl ismi, Zeyneb’di. Hz. Peygamber onu Hayber ganimeti paylaştırıl- madan önce komutan hakkı, safi olarak seçip aldığı için, Sa- fiyye ismiyle anıldı. Hz. Safiyye üç evlilik sına rağmen çocuğu olmamıştı, ancak o zamanın geleneğine yapmış olma uyularak kendisine Ümmü Yahya künyesi verilmişti.
Hz. Safiyye’nin mehiri azat edilmesiydi. Hz. Safiyye Rasûlullah’ın diğer eşleri gibi örtünmüş ve Hz. Peygamber kendisine bir gün ayırmıştı. Hz. Safiyye Rasûlullah ile evlendiği sırada on yedi yaşındaydı.
Hz. Safiyye güzelliği sebebiyle Hz. Peygamber’in eşleri tarafından çok hoş karşılanmamıştı. Hz. Peygamber’in eşleri ona karşı ciddi bir kıskançlık hissediyorlardı. Hz. Peygamber, Hz. Safiyye’yi Medine’ye getirdiği zaman onu ensârın evle rinden birine yerleştirmişti. Hz. Safiyye’yi görmeye gelenler arasında Hz. Peygamber’in eşleri de bulunuyordu. Hz. Zey neb, Hz. Hafsa, Hz. Âişe ve Hz. Cüveyriye Hz. Safiyye’yi görmek için gelenler arasındaydılar. Hz. Peygamber’in eşleri nin tamamı yüzlerini peçe ile iyice örtmüşlerdi. Hz. Safiyye’yi gördükleri zaman Hz. Zeyneb bint Cahş, Hz. Cüveyriye’ye: “Ey Hârise’nin kızı! Zannedersem Rasûlullah’ın yanında bu cariyenin konumu bizimkinden yüksek olacak.” dedi. Hz. Cü veyriye ise: “Kesinlikle! O, eşlerinin nadiren ilgi göstermeye ceği türden bir kadındır.” demişti.
Hz. Âişe de Hz. Safiyye ile ilk karşılaşma anını şöyle anlatmıştır: “Rasûlullah Safiyye bint Huyey ile yeni evlen miş iken Hayber’den dönüp Medine’ye gelince ensâr kadın ları yanıma gelip Safiyye’den bahsettiler. Ben de onu gör mek için tanınmayacak bir kıyafetle yüzümü örtüp gittim.
Rasûlullah beni gözümden tanıdı. Bunun üzerine ben, hemen geri döndüm ve hızlıca yürüdüm. Rasûlullah arkamdan gelin bana yetişti, beni bağrına basıp: ‘Safiyye’yi nasıl buldun? diye sordu. Ben de: ‘Brak beni! Yahudiler arasından Yahudi bir kadındır.’ dedim.”
Hz. Safiyye Yahudi olduğu için Hz. Peygamber’in eş- leri tarafından birçok kere tahkir edilmişti. Fakat Hz. Pey gamber Hz. Safiyye’yi bu saldırılardan sürekli korumuştur. Hz. Safiyye yaşanan bu olaylardan birisini şöyle anlatmıştır: “Rasûlullah, yanıma girmişti. Ben de Âişe ile Hafsa’nın be nim aleyhime söyledikleri bir sözü kendisine bildirdim. Bu nun üzerine Rasûlullah: “Sen de şöyle demeliydin: Siz benden nasıl hayırlı olabilirsiniz? Benim kocam Muhammed, babam Harun, amcam ise Mûsâ’dır.’ buyurdu.” Ravilerin belirttiğine göre Hz. Âişe ve Hz. Hafsa Hz. Safiyye’ye: “Biz Rasûlullah’a senden daha kıymetliyiz. Hem amcakızları durumunda olup aynı kabiledeniz, hem de Peygamber’in hanımlarıyız. Sen ise Yahudilerdensin.” demişlerdi.
Hz. Peygamber kendisinden başka sığınacağı bir yer ol mayan Hz. Safiyye’yi diğer eşlerinin baskılarından mümkün olduğu kadar korumaya çalışıyordu. Bir defasında Hz. Âişe, Hz. Safiyye hakkında: “Safiyye’nin şöyle böyle kusurlarının olması sana yeter.” dediğinde Hz. Peygamber: “Sen öyle bir söz söyledin ki eğer o söz denizin suyuna karışsaydı, bu landınırdı.” buyurdu.
Benzer bir kıskançlık hadisesi de Veda Hacci sırasında yaşanmıştı. Hz. Peygamber eşleri ve Müslümanlar ile birlikte Veda Haca’m ifa etmek üzere Mekke’ye giderken yolda Hz. Safiyye’nin devesi hastalanmıştı. Hz. Zeyneb bint Cahş’ın da yanında fazladan bir deve vardı. Hz. Peygamber Hz. Zeyneb’e gelerek: “Safiyye’nin devesi hastalandı, sendeki develerden bi rini ona versen.” dedi. Hz. Zeyneb ise: “Devemi bu Yahudi kı- zina mi vereceğim?” dedi. Hz. Zeyneb’in bu sert tavrı karşı- sında Hz. Peygamber kendisiyle yaklaşık üç ay boyunca küs olarak kalmıştı.
Yine bir gün Hz. Âişe ve Hz. Safiyye Hz. Peygamber’in yanında tartışmışlar ve birbirlerine ağır sözler söylemişlerdi. Hz. Âişe, Hz. Safiyye’nin babasına hakaret edince o da Hz. Ebû Bekir’e hakaret etmişti. Rasûlullah bunu duyunca: “Ey Safiyye! Ebû Bekir’e mi sövüyorsun? Ebû Bekir’e mi sövü yorsun?” buyurdu,
Bu kıskançlık hadiselerine rağmen Hz. Âişe ile Hz. Sa fiyye müttefikti. Bu sebepledir ki bir defasında Hz. Peygam ber ile arası bozulan Hz. Safiyye arabuluculuk görevini Hz. Âişe’ye havale etmişti.
Hz. Peygamber kaynaklarda sebebi zikredilmeyen bir dargınlık sebebiyle Hz. Safiyye bint Huyey’e darılmıştı. Bunun üzerine Hz. Safiyye Hz. Âişe’ye gelerek: “Ey Âise bugünkü sıram sana ait olsun, yeter ki Rasûlullah’ı benden razı etmeye çalış.” demişti. Hz. Âişe de bu teklifi kabul ede rek za’feranla boyanmış bir başörtüsü alıp kokusunun yayıl ması için üzerine su serperek Rasûlullah’ın yanına oturdu. Hz. Peygamber: “Ey Aişe benden uzak dur! Bugün senin günün değildir.” buyurdu. Bunun üzerine Hz. Âişe: “Bu Allah’ın bir lütfudur, onu dilediğine verir.” demiş ve ken- disiyle Hz. Safiyye arasındaki olayı anlatmış, Rasûlullah da Hz. Safiyye’yi affetmişti.
Hz. Safiyye çok dindar ve faziletli bir bayandı. Hz. Pey gamber Hayber Gazvesi’nde aralarında babası ve kocası da bulunan pek çok akrabasının ölümüne sebep olmuş olsa da Rasûlullah’a büyük bir aşk ile bağlıydı. Onun Rasûlullah’a karşı hissettiği bu büyük aşkı Hz. Peygamber’in vefat hasta lığı esnasında yaşanan bir olayda açıkça görüyoruz.
Hz. Peygamber’in vefatıyla sonuçlanan rahatsızlığı başladığında Müminlerin anneleri onun yanında toplanmış lardı. Bu sırada Hz. Safiyye Hz. Peygamber’e: “Ey Allah’ın Nebîsi! Keşke şu hal sana değil de bana isabet etseydi.” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber’in diğer eşleri birbir lerine Hz. Safiyye’yi göstererek kaş göz işaretleri ile onun bu sözleriyle alay etmişlerdi. Rasûlullah onların bu halini görünce: “Arkadaşınızı kaş göz işaretleri ile alaya almanız dan ötürü, kalkıp ağzınızı yıkayın, o söylediği sözlerde sa diktır.” buyurdu.
Hz. Peygamber’in vefatından sonra oldukça uzun bir süre yaşamış olmasına rağmen Hz. Safiyye’nin ismi kaynak larda fazla geçmez. Onun yaşadığı olaylar hakkında sınırlı bir kaç rivayet bulunmaktadır. Bu olaylardan biri Hz. Ömer döneminde yaşanmıştır. Hz. Safiyye’nin cariyesi Hz. Ömer’e gelerek Hz. Safiyye’nin sebt/cumartesi gününü sevdiği ve Yahudilerle arasının çok iyi olduğu şeklinde şikâyette bulun muştu. Bunun üzerine Hz. Ömer, Hz. Safiyye’ye birini gön dererek şikâyet mevzularını kendisine sordurdu. Hz. Safiyye kendisine yöneltilen bu ithamlara şöyle cevap vermişti: “Allah bana o güne bedel olarak cuma gününü verdiğinden beri cumartesi gününü sevmiyorum. Yahudilere olan muhabbetime gelince, onlar benim aslımdır ve onların içinde benim akraba larım var.” Daha sonra Hz. Safiyye cariyesine dönerek: “Bu iftirayı atmaya seni iten sebep neydi?” diye sordu. Cariye ise şeytana uyduğunu söyledi. Hz. Safiyye kendisine iftira atma sına rağmen bu cariyesini azat ederek, ne kadar yüce bir gö nüle sahip olduğunu gösterdi.
Hz. Safiyye’nin isminin geçtiği diğer bir olay da Hz. Osman’ın hilafetinin son dönemlerinde yaşanmıştır. Hz. Osman asiler tarafından muhasara altına alındığı zaman kendisine yardım etmek isteyen Hz. Peygamber’in eşleri arasında Hz. Safiyye de vardı. Hz. Safiyye katırına binerek Hz. Osman’a yiyecek ve su ulaştırmak istemiş, ancak isyancıların lideri ko numunda bulunan Eşter tarafından engellenmiştir. Eşter deni len bu asinin Hz. Safiyye’nin katırının yüzüne vurduğu, Hz. Safiyye’nin de düşüp rezil olmamak için hemen geri dön düğü rivayet edilir. Hz. Safiyye daha sonra kendi evi ile Hz. Osman’ın evinin arasına kalın bir odun koyarak yiyecek ve suyu Hz. Osman’a ulaştırmıştı.
Hz. Safiyye Hz. Peygamber’in vefatının ardından oldukça uzun bir süre yaşamış olmasına rağmen kendisinden sadece on hadis rivayet edilmiştir.
Hz. Safiyye Muâviye b. Ebû Süfyân’ın hilafeti sırasında 50/670 veya 52/672 tarihinde vefat etti. Cenaze namazını Sâʻid b. el-Âs kıldırdı ve Bakî Mezarlığı’na defnedildi.
Cevapla