Paylaş
İbadetlerde devamlılık neden önemlidir
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İBADETLERDE DEVAMLILIK
İnsan, yaratılış özellikleri bakımından üstün bir varlıktır. Böylesine üstün yaratılışlı insanın, taşıdığı sorumluluk ta önem arz etmektedir. İnsanın öncelikli sorumluluğu, yaratanını tanıma ve ona kulluk etmektir. İnsanın gerçek huzuru bulabilmesinin tek yolu budur. Dolayısıyla insan, değerini ve özelliğini Allah’ın çizdiği sınırlar dâhilinde yaşayarak koruyabilir. Akıl, fikir ve izan ile Rabbini bilen insan, ona ibadet etmeye çalışır. Bilir ki yapacağı ibadetler, onu Rabbine yakınlaştıracak ve “O” nun rızasıyla da, hem dünya, hem de ahiret mutluluğuna eriştirecektir.
Unutulmaması gereken bir gerçek var ki o da dünya hayatının bir imtihan mekânı olduğudur. Bu imtihanı, ibadet edenler, kulluk görevini yerine getirmeye çalışanlar kazanacaktır. Bakınız konuyla ilgili olarak Rabbimiz Kuran ı Kerimde “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et” [1] buyurmuştur. Öyleyse son nefese kadar, ibadetli bir hayat sürmek, şiarımız olmalıdır.
İbadetler, imanın yaşantıya yansımasıdır. Çünkü ibadet etmek aynı zamanda Allah’a teslimiyetini bildirmektir. Kullar şeksiz ve şüphesiz iman ile kabulden sonra, ibadetlerle yaratana yakınlaşırlar. İbadetler rahmete, bağışlanmaya muhtaç oluşun göstergesi ve imanı güçlendiren esaslardır. Rabbiyle bağını ibadetlerle devam ettiren kulların imanı daha da kuvvetlenir. Dolayısıyla tam bir iman ve tam bir teslimiyet için, ibadetler olmazsa olmazdır. Yine unutmamalıyız ki ibadetler, aynı zamanda şükrün ifadesidir. Çünkü ibadet etmek, nimetleri verenin kudretini kabul edip, onun emirlerine boyun eğmek demektir. İşte bu derece önemli olan ibadetler, belli zamanlara, belli gün ve gecelere indirgenmemelidir.
Nasıl ki, Rabbimiz nimetlerini her halükarda bizlere lütfediyor, bunun için belli zamanları beklemiyor ise bizler de ibadetlerle yoğrulmuş bir hayat sürmek için, zaman, imkân gibi, bahanelerin arkasına sığınmamalıyız. Nasıl ki rahmet, yılın her anını kuşatıyorsa, nimetler Rabbimizden kesintisiz veriliyorsa, bizler de kullar olarak ibadet hayatımızda devamlılığı ilke edinmeliyiz. Mübarek Ramazan ayının son günlerinde, Ramazanda edindiğimiz ibadet alışkanlığını sürdürmeye çalışmalıyız. Yalnız ibadetlerle Allah’ın hoşnutluğunu kazanacağımız gerçeğini de aklımızdan çıkarmamalıyız.
İbadetler aynı zamanda bir arınmadır. Günahları geride bırakarak Allah’a yakınlaşmadır. Öyleyse Allah’a yakın olmanın yolu, ibadetlerde devamlılıktır. Bakınız Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) “İbadetlerine önceden devam edipte sonra o ibadetleri terk edenlerden olmayın” [2] ikazında bulunarak, hayatımızda ibadetin devamlı olması gerektiğine, dikkatlerimizi çekmişlerdir.
O halde; ibadetlerde esas olan devamlılıktır. Devamlı ibadet ederken de, ifrad ve tefride girilmemeli, hayatın her safhasında olması gerektiği gibi, aşırılıklardan kaçınılmalıdır. Bakınız bu hususta Kuran-ı Kerim’de Rabbimiz “Allah size kolaylık diler o size güçlük istemez.” [3] başka bir ayette ise “Biz o Kuran- ı sana zahmet çekesin diye indirmedik” [4] buyurarak, biz kullarının zorluk çekmesini istemediğini açıkça bildirmiştir. Öyleyse başta namazlarımız olmak üzere, bütün ibadetlerimizi aşırılığa kaçmadan itidal ile devamlı olarak yerine getirmeye çalışmak öncelikli görevimiz olmalıdır. Yine Sevgili Peygamberimizin ifadeleriyle “Allah katında en sevimli ibadet, az da olsa devamlı olandır.”[5] buyurarak, Rabbimizin en çok değer verdiği ibadet şeklinin, devamlı ibadet olduğunu, bizlere haber vermişlerdir. Bilelim ki, az da olsa devamlı ibadet, bizleri, her türlü olumsuzluktan, hayatın stresinden koruyacaktır. Kalbimizi, gönlümüzü, Allah’a bağlamamıza, nefsimizin arzularına karşı koyma gücüne erişmemize vesile olacaktır.
———————————
[1]Hicr,99
[2] Müslim Kitab’ul Müsafirin, 746
[3] Bakara,185
[4]Taha,2
[5)Müslim Kitab’ul Müsafirin,785
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Bu dünyaya gelmekten maksat yalnız yiyip- içmek ve geçici zevkleri tatmin etmek değildir. İnsan buraya daha yüksek bir gaye ve sonsuz bir hayata hazırlanmak için gelmiştir. İnsan olarak yaratılışımızın hikmetini, dünyaya gelişimizin gayesini Yüce Allah (c.c.) “Yalnızca kendisine kulluk etmek” olduğunu bildirmiştir. İnsan, beden ve ruhtan meydana gelen bir varlıktır. Bedenimizin maddi gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da manevi gıdaya ihtiyacı vardır. Ruhun en önemli gıdası sağlam iman ve ihlasla yapılan ibadettir.