Paylaş
İbadetlerin insan üzerindeki etkisi ve kötülüklerden alıkoyması
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İBADETLERİMİZİN HAYATIMIZA ETKİSİ VE BİZİ KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYMASI
ibadetlerimiz insanın güzel ahlaklı olmasına nasıl katkı sağlar?
İbadet; bizleri sayısız nimetlerle donatan Allah-ü Teâlâ’ya tâzim ve saygı göstermek, verdiği nimetlere karşı şükran borcunu yerine getirmek ve rızasına uygun davranışlar sergilemektir. Bu yönüyle Allah’ın rızasına uygun tarzda geçirilen bir hayatın her anı ibadet sayılır.
“Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım”[1] buyuran Yüce Rabbimiz, yaratılış gayemizin kendisine tazim ve saygı göstererek ibadet etmek olduğunu beyan ederken, sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de; “Ameller ancak niyetlere göre değerlendirilir”[2] buyurarak, ihlâsla yapılan her işin ibadet hükmünde olduğuna işaret etmişlerdir.
Yüce Allah’a kulluk görevimizin bir neticesi olarak gerçekleştirdiğimiz ibadetler, aynı zamanda bizlerin beden ve ruh eğitimini de esas almaktadır. Namazın günde beş defa, orucun senede bir ay, zekâtın senede bir kere, haccın ömürde bir defa farz kılınması, bunların miktarı ve zaman dilimleri, kulluk bilincini ve eğitimini canlı tutmaya yöneliktir. Allah-ü Teâlâ, ibadetlerin zaman ve miktarını insanların gücü ve ihtiyacı nispetinde belirlemiş, devamlı olmasını emrederek de bu eğitimin devamını sağlamıştır.
İhlâs ve samimiyetle yerine getirilen ve süreklilik arz eden bu ilahi eğitim; bizi günaha düşmekten muhafaza ederek, dünya ve ahiret mutluluğuna götüren yolları kolaylaştıracaktır. Yüce rabbimizin “Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” [3] ifadesi ile, sevgili peygamberimizin “Oruç kötülüklere karşı bir kalkandır…”[4] hadis-i şerifi, bu gerçeğe işaret etmektedir. Kıldığı namaz sayesinde kötülüklerden uzak duran, tuttuğu oruçla; bedenine, zihnine, gönlüne, hulasâ bütün organlarına oruç tutturan bir kimse tam bir ahlâk eğitimi uygulamış olmaktadır. Vereceği zekât; malını kul hakkından ve cimrilik hastalığından arındıracak, cemaatle kılacağı namaz; dostluğu ve yakınlaşmayı sağlayacak, karşılaştığı kimselere vereceği selam ve göstereceği güler yüz; sevgi ve saygının hakim olduğu bir toplum oluşmasına vesile olacaktır.
Buna karşılık; şuursuzca ve gösteriş amacıyla yapılan veya isteksiz ve gönülsüz olarak yerine getirilen ibadetler ise bize bir fayda vermediği gibi aksine zarara sebep olurlar. Sevgili peygamberimiz (s.a.v.) bu hususta şöyle buyurmuşlardır; “Nice oruçlular vardır ki, tuttuğu oruçtan yanına sadece çektiği açlık ve susuzluk kalır. Nice gece namazı kılanlar vardır ki, onların da kârı gece uykusuz kalmaktan ibarettir.”[5] “Kim yalanı, koğuculuğu, gıybeti ve bu yöndeki davranışı terk etmezse, Allah’ın onun aç ve susuz kalmasına ihtiyacı yoktur.”[6]
Din dışı bir hayatın ve ibadetsiz bir ömrün ebediyete dönük hedefi olmadığı gibi ebedi mutluluğu sağlayacak kuralları da yoktur. Gündelik çıkarlar, fânî lezzetler, geçici hevesler peşinde tüketilen bir ömür hüsrana götürürken; ebediyet neşesi, var olma sevinci ve cennet ümidinin verdiği heyecanla ibadetlerle süslenmiş bir ömür ise ebedî mutluluğa götürecektir. İman, amel ve ahlâk eğitimi böyle bir hayatı hedefleyip gerçekleştirirken, inançsız bir anlayış ve ibadetlerden yoksun bir hayat tarzı ise anlamsız, sevgisiz ve bencil bir hayat tablosu ortaya koymaktadır.
Bu dünya hayatı; Yüce Rabbimizin gönderdiği Kur’an’ın ışığında ve sevgili peygamberimizin rehberliğinde, gayesi dünya ve ahiret mutluluğu olan bir mekteptir. Bu mektepte; Sabahleyin namaz ve dua ile başlayıp gece yine namaz ve dua ile biten ve ortası güzelliklerle süslenen bir gün ne mübarek bir gündür. Cuma namazı ile süslenen bir hafta, oruçla ihya edilen bir ay, zekâtla bereketlendirilen bir sene ve hac ibadetiyle taçlandırılan bir ömür ne güzel bir ömürdür…
—————–
[1] Zariyat, 51/56.
[2] Buhârî, Îmân, 41; Müslim, İmare, 155.
[3] Ankebut, 45.
[4] Buhari, Savm, 2
[5] Beyhaki, Sünen, c.4, S.449, H.No 8313.
[6] Buhari, Savm, 13.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’da ibadet, bireyler üzerinde derin bir etkiye sahiptir ve onları kötü davranışlarda bulunmaktan alıkoymaya vesile olur. İşte ibadetin insanları etkilediği ve kötülüklerden caydırıcı olduğu bazı yollar:
İmanı Güçlendirme: İbadet, kişinin imanını güçlendirir ve Allah ile olan ilişkisini derinleştirir. Manevi bir bilinç duygusu ve Allah’ın varlığının farkındalığını geliştirir. Bu artan farkındalık, bireylerin ayartmalara direnmesine ve günahkar davranışlarda bulunmaktan kaçınmasına yardımcı olur.
Ahlaki Rehberlik: İbadet, ahlaki rehberlik sağlar ve İslam’da öğretilen etik ilkelerin ve değerlerin hatırlatıcısı olarak hizmet eder. Namaz kılmak, Kur’an okumak gibi ibadetler doğruluk, adalet, dürüstlük ve merhametin önemini vurgular. Düzenli olarak ibadet etmek, bireylerin bu değerleri içselleştirmelerine ve eylemlerini ahlaki ilkelerle uyumlu hale getirmelerine yardımcı olur.
Öz Disiplin: İbadet, öz disiplin ve öz denetim gerektirir. Müslümanlar, Ramazan ayı boyunca, şafaktan gün batımına kadar yiyecek, içecek ve diğer izin verilen faaliyetlerden kaçınmayı içeren oruç tutmakla yükümlüdürler. Bu kendini dizginleme uygulaması, bireylerin disiplin ve özdenetim geliştirmelerine yardımcı olarak onları günahkar davranışlara düşmeye karşı daha az duyarlı hale getirir.
Bağışlanmak: İbadet, insanları günahları ve yanlışları için Allah’tan af dilemeye teşvik eder. Tövbe, istiğfar, dua gibi ibadetler, insana hata yapabileceğini ve sürekli kendini geliştirmesi gerektiğini hatırlatır. Kişinin hatalarının bu şekilde kabul edilmesi, bir alçakgönüllülük duygusu ve bu günahları tekrarlamaktan kaçınma arzusunu besler.
Manevi Beslenme: İbadet eylemleriyle meşgul olmak, manevi beslenme ve tatmin sağlar. Bireylerin manevi ihtiyaçlarını karşılar, dünyevi arzulara ve materyalist arayışlara olan eğilimlerini azaltır. Bir insanın hayatının manevi yönü yerine getirildiğinde, ahlaksız ve günahkar eylemlere olan isteği azalır.
Hesap Verebilirlik ve Cezalandırma Korkusu: İslam’da ibadet, hesap verebilirlik kavramını ve kişinin eylemlerinin sonuçlarını vurgular. Müslümanlar, bireylerin yaptıklarından sorumlu tutulacakları Kıyamet Gününe inanırlar. Bu inanç, korku ve ihtiyat duygusunu aşılayarak, ahirette cezalandırılma korkusuyla günahkâr davranışlarda bulunmaktan caydırıcı olur.
Genel olarak, İslam’da ibadet, inançlarını güçlendirerek, ahlaki rehberlik sağlayarak, öz disiplini teşvik ederek, alçakgönüllülüğü teşvik ederek ve hesap verebilirliği aşılayarak bireyler üzerinde dönüştürücü bir etkiye sahiptir. İbadet yoluyla, bireyler ruhsal bir doyum duygusu geliştirir ve kötü eylemlerde bulunmaktan korunma bulurlar. Ahlaksızlığa karşı bir koruyucu görevi görür ve doğru ve erdemli bir yaşam sürmek için bir çerçeve sağlar.