İbn Teymiyye ve Selefilik

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

ibn Teymiyye, Selefiyye için neden önemli bir âlimdir?

İbn Teymiyye dinî ilimlerin farklı alanlarında eserler telif etmiştir. Bazı çağdaş araştırmacılar onun kaynaklarda adı geçen 702 eserini saymışlardır. O, Selefiyye içerisinde eserleriyle, yazdığı tarihten günümüze önemli tesirler bıraktı. Kitaplarının içeriklerinde akaid ile ilgili bahislerde sıfatların yorumlanmasının teşbih ve tecsim ile ilişkilendirilmesi tartışılan meselelerden biriydi. Tasavvufun bazı pratikleri ve özellikle İbn Arabî’nin vahdet-i vücûd anlayışına yönelik tenkitleri, İttihâdiyye isimlendirmesiyle sapmış sayması diğer bir tartışma konusuydu. Günümüzde Selefiler çeşitli alt kollara ayrılarak tasnif edilmektedir. Bu farklı grupların ortak kaynak kişi ve eserleri arasında İbn Teymiyye ilk sıralarda gelir.

İbn Teymiyye’nin yaşadığı dönem, Müslümanların büyük yıkımlara maruz kaldığı bir dönemdi. Hülâgû kumandasındaki Moğol ordulanı, 656/1258 yılında Bağdat’ı işgal edip Abbasî Halifeliği’ne son vermişti. Moğollar Suriye’ye yönelmiş ve Halep ve Dımaşk’ı da zapt etmişlerdi. Onlar Memlük sultanı Kutuz tarafından Aynicâlût’ta mağlup edilmişti (25 Ramazan 658/3 Eylül 1260). Moğollar Aynicâlût bozgunundan sonra bir daha Suriye’yi istila amacıyla ciddi bir harekete teşebbüs edemediler.

İbn Teymiyye 661/1263 yılında Harran’da doğdu. Babası Abdülhalim bir Hanbelî âlimiydi. Moğolların akınlarının bölgeye uzanması üzerine 667/1269 yılında Dımaşk’a göç etti. İbn Teymiyye, babasının vefatından bir yıl sonra 683/1284 yılında onun yerine dersler vermeye başlamıştı. Moğol Hükümdarı Gâzân Han’ın 699/1300 yılında saldırısı sırasında Dımaşk’ı terk etmedi. Bir grup âlimle birlikte Gâzân Han’ın karargâhına giderek Dumaşk halkı için eman diledi ve böylece büyük bir katliamı önledi. Memlük ordusunda Moğollara yardım etmekle itham edilen Kisrüvân Şiîlerine karşı düzenlenen sefere katıldı. Moğolların 700/1301 yılındaki saldırısı üzerine halkı cihada teşvik etti. Kendisinin de katıldığı savaşta Moğollar Dımaşk civarındaki Şehâb bölgesinde yenilgiye uğratıldı (4 Ramazan 702/ 22 Nisan 1303). İbn Teymiyye’nin bu savaşlarda aldığı tavırlar ve verdiği fetvalar, günümüz Selefi gruplarının kendi aralarındaki tartışmalarında görüşlerinin doğruluğunu ispat etmek için delil olarak gösterilmektedir. Örneğin Moğolların Müslüman olmalarına rağmen Cengiz Yasaları’nı uygulamaya devam edip şer’î kurallara riayet etmedikleri için bunlarla ilişkilerin nasıl olacağına dair Mardin tarafından iletilen soruya verdiği fetva bunlardan biridir. Günümüzde Mardin/Tatar fetvası olarak bilinen fetvadan yola çıkarak, şer’î kuralları uygulamayan, bunun yerine insanlar tarafından çıkarılan/beşeri kanunların (el-kavânînu’l vad’iyye) uygulandığı ülkeler Moğollarla mukayese edilmektedir. Moğollara karşı cihat edilmesini isteyen fetva, günümüzde bu türlü ülkelere saldırıların meşruiyeti için kullanılmaktadır.

İbn Teymiyye, Şîa mezhebini benimseyen İlhanlı Hükümdarı Olcaytu Han’la iyi ilişkiler kuran ve Şiî taraftarı bir politika takip eden Mekke Emiri Humeyde ile 716/1317 yılında tartışmaya girişti. Bu tartışmalar münasebetiyle bilhassa Olcaytu üzerinde de tesirleri olduğu bilinen İmâmiyye Şîası’nın önde gelen âlimlerinden Allâme İbnü’l Mutahhar el-Hilli’nin Minhâcü’l-Kerâme adlı eserine reddiye olarak Minhâcü’s-sünne adlı eserini kaleme aldı. Günümüzde Selefîler ara sında Şiî karşıtı bakışın temel kaynaklarından biri bu eserdir. Kaynak 88 soru

İbn Teymiyye, Selefiyye için önemli bir âlim olarak kabul edilir çünkü onun görüşleri ve eserleri, Selefi düşünce yapısının temel taşlarından biri olarak günümüze kadar etkisini sürdürmüştür. İbn Teymiyye, Kur’an ve Sünnet’e dayalı saf ve “Selef” (ilk üç nesil İslam âlimleri) anlayışını savunmuş, akla ve felsefi yorumlara dayalı inanç ve ibadet anlayışlarına karşı çıkmıştır. Bu yaklaşımı, Selefi düşüncenin temelini oluşturan “saf din” arayışının öncüsü haline getirmiştir.

Onun özellikle akaid alanındaki görüşleri, Allah’ın sıfatlarının yorumu, teşbih ve tecsim tartışmaları açısından Selefi düşünceye katkıda bulunmuştur. Ayrıca, tasavvufun bazı uygulamalarını ve İbn Arabî’nin vahdet-i vücûd anlayışını eleştirmesi, Selefiler arasında İbn Teymiyye’nin tasavvufa karşı olan mesafeli duruşunun temelini oluşturmuştur.

İbn Teymiyye’nin Moğol saldırıları döneminde Müslüman halkı savunma çabaları ve cihad çağrıları, onun sadece teorik bir âlim olmadığını, aynı zamanda siyasi ve askeri konularda da etkin bir lider olduğunu göstermektedir. Moğol yöneticilerinin İslam’a girmelerine rağmen şer’i hükümlere uymayıp kendi yasalarını uygulamaları üzerine verdiği fetvalar, günümüzde bazı Selefi gruplar tarafından siyasi meşruiyetin tartışılmasında referans olarak kullanılmaktadır. Özellikle Mardin fetvası, modern Selefi gruplar arasında sıklıkla başvurulan bir delildir.

Ayrıca, Şii mezhebine karşı olan eleştirileri ve İmamiyye Şîası’na yönelik yazdığı reddiyeler, Selefi düşüncenin Şiî karşıtı duruşunu şekillendiren önemli eserler arasında sayılmaktadır. Bu nedenle, İbn Teymiyye, Selefi düşüncenin savunucuları için bir rol model ve başvuru kaynağı olarak kabul edilmektedir.

BENZER KONULAR:

Cevapla