Paylaş
İçimdeki huzursuzluk
Question
Her gün aynı şeyleri yaşamaktan sıkıldım (kesinlikle isyan amaçlı söylemiyorum). Hayatımda farklı hiçbir şey olmuyor. Hayatta hiçbir hedefim de yok. Günüm bundan ibaret : Uyan, temizlik yap, namaz kıl, uyu ve tekrar uyanıp aynı şeyleri yapmak. Nereye kadar böyle devam edecek ? Bazı insanlar o kadar güzel yaşıyor ki bu hayatı, ben öyle değilim. Sanki hiç ölmeyecekmişçesine yaşıyorlar. Ben sürekli depresif/üzgün bir ruh halindeyim, ölümü düşünüyorum, kendime işkence ediyorum. Hayattan tat alamıyorum, bir mutlu oldum mu akşam hemen aklıma kötü düşünceler gelir. Rabbim nasip ederse ortalama daha 50 yıl kadar yaşayabilirim ve açıkcası ben bu kadar dayanamam. Bu dünyadaki kötü insanlar, acımasızlıklar, facialar, vahşetler, kötülükler hayattan daha da soğumama neden oluyor. Bir sevdiğim vardı onu da kaybettim, artık yaşamak tamamen ızdırap gibi geliyor. Küçüklüğümden beri aklıma hep negatif düşünceler gelir ve beni mutsuz/huzursuz eder. Keşke ben de diğer insanlar gibi mutlu olabilsem, hiçbir şeyi kafama takmasam diyorum ama maalesef. Sürekli ağlıyorum, bu hislerden, bu huzursuzluktan dolayı. Geceleri kalktığımda dahi içimde çok kötü bir his oluyor, ağlıyorum (tıpkı bu sabah gibi). Sevdiğimi kaybetmenin vermiş olduğu duygular da var. Ruhum çok daralıyor, koskoca dünya üstüme geliyor, kendimi çok günahkar hissediyorum en ufak bir söz çıksa ağzımdan. Rabbimden ölümü isteyemiyorum çünkü günah olduğunu biliyorum ve tövbe ettim bunu istediğim için. Gavur bir ülkeye gelmeseydim belki de hayatım böyle olmazdı, çok farklı olurdu. Ne yapacağımı bilmiyorum, böyle yaşayamıyorum. Allah rızası için bana akıl fikir verin.
Kardeşim kafana ‘mutlu’ olmayı takarsan ömür boyu mutluluk peşinde koşar dünyanın kölesi olur ve hiçbir zaman da mutlu olamazsın. Müslümanın kafasına takması gereken şey sevgilisi, mutluluğu, dünyevi çıkarlar değil sadece ALLAH olmalı, Allah de o sana yeter kardeşim . gördüğüm kadarıyla hayatını ‘monoton’ olarak değerlendiriyorsun. Allah’ın resulü şöyle demiştir:
ihtiyarlık gelmeden gençliğin
hastalık gelmeden sıhhatin
fakirlik gelmeden zenginliğin
ölüm gelmeden hayatın
meşgul olmadan da boş zamanın değerini bilin diyor.
kardeşim sağlığın yerinde gençsin ve bir sürü boş zamanın var. Yarın bunların hepsi elinden gidecek, hazır zamanın boş sabah kalkıp gününü boş geçireceğine gününü ALLAH ile doldursana. Mesrla sure ezberle benim en büyük zevkim ve mutluluğumun kaynagı sure ezberlemektir. Hatta ara sıra evde aptal gibi sure okuyarak dolaşıyorum annem şarkı söylediğimi sanıyor. Kurana aşık ol kuranı kucağına al uyu, ağla konuş onla. Kendine bir sure seç günde bir kaç ayet ezberle ve anlamını da öğren. Mesela ben şu an furkan süresini ezberliyorum çok güzel bir sure , namaz kılarken bu süreyi anlamını da bilerek okuyorum. Dünyanın en büyük mutluluğu bu
Kendinden başka insanlara bakıp onlar mutlu ben mutlu değilim deme kardeşim. Herkes yatağa girdiği zaman kendine dönüp bakar mutlu muyum değil miyim diye. Sen onlar mutlu sanarsın ama onlar helak içindeler. Dedem şu an hasta yatağında her an ölebilir ama çok mutlu neden biliyor musun her gün ama her gün kuran okurdu. İçki fuhuş gezme tozma peşinde olanlar ölüm döşeğinde ne düşünür? Mutlu olurlar mı sence? Ya da boş ve mutlu geçirilen bir hayatın sonu nereye gider bu insan ölüm döşeğinde ne düşünebilir? Mesela bana ölüm yavaş bir şekilde geldiğinde yatakta ölümü bekledigimde okuyacağım ve bel bağladığım süreler var ben kendimi bunlarla koruyacağım sorgu meleklerine furkanı okuyacağım.senin mutlu dediğin adamlar ne yapacak ? İslam ile kuran ile ALLAH ile gelmeyen mutluluk boş ve geçici bir mutluluktur. HAKİKİ AŞK KALBE İMAN İLE GİRER , ALLAHINA AŞIK OL MUTLU OL canım kardeşim benim Allah’a emanet ol
Allah razı olsun cevabın için kardeşim. Fakat benim amacım mutlu olmak değil de daha çok mutsuz olmamak. Kendimi yersiz yere çok üzüyorum. En ufak şeyi aklımda büyütüp kendime acı çektiriyorum. Aklıma çoğu zaman negatif düşünceler geliyor, vesveseler geliyor. Namaz konusunda olsun, abdest konusunda olsun, istiğfar konusunda olsun. Örneğin topluca istiğfar ediyorum ardından ufak kırıcı bir söz mü çıktı ağzımdan sanki dünyanın en günahkar insanı gibi hissediyorum kendimi ve zaten günahkarım düşüncesiyle başka günahlarda geliyor arkasından. Oysa ki günah dediğim de ses yükseltmek olsun, bağırmak olsun. Bu ufak hatalardan daha büyük hatalar doğuyor kısaca, şeytan benimle oynuyor, bunu biliyorum. O huzursuzluklarım da onun vesveselerine kandığım için. Neden bilmiyorum bazen ailemle dahi konuşmak istemiyorum, odaya kapanıp ağlamak istiyorum. Bu durumdan, bu vesveselerden kurtulup diğer insanlar gibi olmayı çok istiyorum ama başaramıyorum, kendimi mutsuz ediyorum sürekli. Hiçbir şeyi takmamak, düşünmemek istiyorum. Namazlarımı huşu içinde kılmak, abdestlerimi gönül rahatlığıyla alabilmek istiyorum. İstiğfar ettikten sonra kabul olur diye ümit etmek istiyorum ama şeytan ona bile izin vermiyor. Sürekli kötü hissettiriyor kendimi
Sen kendi çocuğunu diri diri toprağa gömdün mü? Hz Muhammedin, sas karşısına kılıçla onu öldürmek amacıyla çıkıp onunla savsştın mı yaptığın hangi günah bunlardan büyük söyler misin? Bu günahlarını işleyen insanlar en büyük şahane efendilerimizden olmuşlar. Canım kardeşim senin işlediğin hiçbir günah ALLAHIMIZIN RAHMETİMDEn büyük olamaz. Sen istesen de Allah’ın rahmetinden büyük günah işleyemezsin canım kardeşim. Ben sana eskiden işlediğim günahları anlatsam sen nasıl helak olmadın dersin. Tövbe ettim. Tövbeme ya da kendime de değil ALLAHA güveniyorum. Rahman ve rahim isimlerini bolca zikret. Allah seni senin anne babandan bile çok seviyor . sen bir hata işlediğin zaman seni annen bile affediyor ALLAH mı affetmeyecek gafurdur O.
Kendine müslüman arkadaşlar edinmeye çalış. Mesela sana şifa gibi bir şey söyleyeyim mi. Etrafında kuran bilmeyen birisi varsa 10 yaşlarında bir kız mesela. Ona kuran öğret. O kurana geçtiği zaman mutluluktan ağlayabilirsin . bir insanı mutlu etmek Allah’a yönlendirmek o kadar sevindirici bir şey ki. Asla pes etme savaş şeytana karşı savaş nefsine karşı savaş. Eline ne silah geliyorsa onla savaş yaşlı bir insana bir kilo meyve ile ziyaret yap , bir çocuğa bir çikolata al, bir insana allahı anlat. Maddi imkanların olmasa bile sürekli iyilik düşün ve yardım düşün çünkü sen bir iyiliği düşünüp yapamasan bile kalbin huzur dolar ve sevap kazanırsın.
Bir şeyler istediğin gibi olmasa bile umutsuz olma. Zaten Dünya müslümanın cefa yeridir sefa ise ahirette Hz Muhammed ve sevdiklerimiz ile sohbet ederken olacak inşallah
Çok haklısın kardeşim. Zaten daha genç bir kızım, sadece evden okula okuldan eve gelirdim bırakmadan önce. Dışarı bile çok nadiren çıkarım (o da ailemle genellikle). İnsanları kırmamak için elimden geleni yaparım. Kimseyi rahatsız etmem, küfür falan asla etmem diyebilirim. 5 vakit namazımı kılıyorum, Ramazan’da orucumu tutuyorum, farklı zikirler ve dua ediyorum yapabildiğim kadar ve tesettürlüyüm elhamdülillah. Başka insanlar gibi asla öyle erkek arkadaşlarım olmadı, okulda bile asla erkeklerle muhabbet eden biri olmadım. Kendimi hep günahlardan korumaya çalıştım. En büyük günahım belki de bir oyun yüzünden olmuştur (günahımı açığa çıkarmayayım). Yani bunun gibi küçük şeylerden kendimi çok günahkar hissedip üzülüyorum. Ve günahkar olduğumu düşününce de farklı günahlara daha çabuk dalabiliyorum. Ardından istiğfar ediyorum ve sonrasında tekrar kendimi aynı durumun içinde buluyorum. Birkaç hafta içinde sanki tekrar istiğfar et, günahkarsın gibi düşünceler geliyor aklıma, ben de uyuyorum ve saatlerce tövbe vesaire ediyorum. Acaba burada kan olabilir mi, elbisemde necaset var mıdır gibi düşüncelerle de sanki namazlarım ve her şey boşa gidiyor gibi geliyor. Vesvese hastalığı var diye çok korkuyorum aslında ve büyük ihtimalle öyledir. Çocuklara Kur’an-i Kerim öğret demişsin güzel kardeşim ama… önce benim öğrenmem lazım bunun için Maalesef henüz Kur’an okumayı biliyorum fakat arada türkçe yazılışından okuyorum. Dediğim gibi gavur bir ülkede olunca kendimi daha çaresiz hissediyorum çoğu zaman. Türkiye’de yaşıyor olsaydım büyük ihtimalle çocukluğumu Kur’an kurslarında, camilerde geçirmiş olurdum ve şu an bambaşka bir hayat beni bekliyor olabilirdi, bambaşka biri olabilirdim.
Cevapla