Paylaş
iddet çeşitleri ve süreleri
Question
İddet nedir türleri ve süreleri nelerdir?
İddet:
Boşanma, evliliğin feshi ve ölüm gibi bir sebeple evliliğin sona ermesi durumunda kadının yeni bir evlilik yapma dan önce beklemesi gereken süreye iddet denir.
Geçerli (sahih) evlenmeden sonra zifaf veya sahih halvet, fäsid evlenmeden sonra zifaf gerçekleşir, daha son ra eşler ayrılırlarsa kadının iddet beklemesi gerekir. Öte yandan geçerli bir evlenmeden sonra koca ölürse zifaf veya sahih halvet şartı aramaksızın kadın ölüm iddeti beklemek zorundadır.
İddet, kadının önceki kocasından hamile olup olmadığının anlaşılması, buna ilâve olarak ölüm iddetinde ölen kocasına hürmet ve ric’î talâkta kocaya yeniden düşünme imkânı vermesi düşünceleriyle emredilmiştir. Diğer bir anlatımla iddet, esas olarak kadının hamile olup olmadığının ortaya çıkması amacına yönelik olmakla birlikte onun sadece bu amaçla sınırlandırılması doğru değildir. Ölüm iddetinde bunun yaratılış açısından duyarlı ve yuvaya bağlı olan kadının ölmüş kocasının hatırasına saygı ve bağlılık simgesi olarak, boşanma iddetinde ise toplu mun kötü zanda bulunmasını engellemeye, dolayısıyla kadının saygınlığının devamını sağlamaya yönelik bir önlem olarak değerlendirilmesi mümkündür. Bu itibarla, kadının hamile olup olmadığının tıbben anlaşılabildiği öne sürülerek iddet beklemeye artık gerek bulunmadığı ileri sürülemez.
İddeti ona sebebiyet veren olaya göre ikiye ayırmak gerekir: ölüm iddeti, boşanma veya fesih iddeti.
A Ölüm İddeti
Kocası ölen kadınların bekledikleri iddettir. Bunlar eğer hamile iseler iddetleri doğumla biter, isterse bu doğum kocanın ölümünden çok kısa bir süre sonra gerçekleşsin. Eğer hamile değillerse bu durumdaki kadınların beklemeleri gereken süre dört ay on gündür. Fâsid (geçersiz) bir nikâhla evli olanlar ölüm iddeti beklemezler. Şayet fâsid nikâhtan sonra zifaf gerçekleşmiş ve sonrasında koca ölmüşse kadının, boşanan kadınların iddeti gibi iddet beklemesi gerekir.
Hamile olmayan eş, ric’î talak iddeti beklerken koca ölürse boşanma iddetini terk ederek ölüm iddeti bekle meye başlar. Bâin talâk iddeti bekleyen kadın ise ölüm iddeti beklemez, başlamış olduğu boşanma iddetini ta mamlar.
B Boşanma veya Fesih İddeti
Boşanmış veya bir eksiklik sebebiyle nikâhı feshedilmiş olan kadınların beklemeleri gereken iddettir. Fâsid nikâh sebebiyle nikâhı feshedilenlerin iddet beklemeleri ancak evliliklerinin zifafla fiilen başlaması durumunda söz konusudur. Bu grupta yer alan kadınların bekleyecekleri iddet süresi hamile olup olmamalarına göre değişmektedir. Hamile iseler iddetleri doğumla biter, değillerse ve normal olarak hayız görüyorlarsa iddet süreleri üç hayız süresidir. Kadın hayızlı iken boşanırsa bu hayız hesaba katılmaz. Bu Hanefilerin ve Hanbelilerin kabul ettiği görüştür. Malikîlere ve Şafiilere göre bu durumdaki kadınların beklemeleri gereken süre üç temizlik müddetidir. Bu farklılığın sebebi, “Boşanmış kadınlar kocalarıyla ilişkide bulunmaksızın üç kar’ süresi beklesinler.” (el-Bakara, 2/228) âyetindeki kar’ sözcüğünün çift anlamlı (hayız ve temizlik) olması ve Hanefîlerin ve Hanbelîlerin bunu hayız, Malikîlerin ve Şâfiîlerin de temizlik olarak anlamaları yüzündendir.
Hayız görmeyen kadınların iddeti ise üç aydır. 15-55 yaş arasında olup da herhangi bir sebepten dolayı hiç ha yız görmeyen veya bir ya da iki defa görüp de bilâhare görmeyen kadınların (mümteddü’t-tuhr) bekleyecekleri iddet süresi konusunda mezhepler arasında büyük görüş ayrılıkları vardır. Ebû Hanîfe’ye göre bu kadın hayızdan kesilme yaşı olan elli beş yaşına kadar bekler, daha sonra da tekrar üç ay beklemek zorundadır. Ebû Hanife’nin bu ihtiyatkârlığı bu durumdaki kadının hamile olmadığının kesin olarak tespit arzusuna dayanmakta ise de bugünkü tıbbi bilgiler ışığında bu ölçüde bir ihtiyata artık gerek yoktur. Kaldı ki bu ölçüde bir ihtiyat hem boşandığı hâlde karısına iddet nafakası ödemeye devam eden koca hem de ne evli ne de bekâr sayılan kadın için son derece mahzurlu ve meşakkatlidir. Üstelik kötü niyetli olunması hâlinde kadınlar için suistimal edilmeye açık bir yoldur. Böyle durumlarda Malikilerin görüşü daha uygun görünmektedir. Malikilere göre bu durumdaki kadınların iddeti sadece on iki aydır. İddet esas itibarıyla önceki evlilikte oluşan çocuğun nesebini korumaya yönelik olduğuna göre on iki aylık bir süre bu gayeye fazlasıyla hizmet etmektedir.
İddet Nafakası
İddet beklerken kadınların nafakaları belirli şartlarla kocaları üzerinedir. Hanefîlere göre ric’î ve bâin talâk ve is tisnaları olmakla birlikte fesih iddeti bekleyen kadınların yiyecek, giyecek, mesken vb. ihtiyaçlarının giderilmesi boşayan kocasına aittir. Malikîler ve Şâfiîler, ric’î talâk ve kadının hamile olması hâlinde bâin talâk iddetinde kadının nafakasının kocaya ait olduğunu söylemekte iseler de kadının hamile olmadığı bâin talak hallerinde böyle bir nafaka gerekliliğini kabul etmezler. Onlara göre bu durumda kadın için sadece mesken hakkı bulunmaktadır.
Ölüm iddeti bekleyen kadın için ise hukukçular hiçbir nevi nafakanın gerekmediğini söylemektedirler. Çünkü koca öldüğünde kişiliği ve böyle bir yükümlülük için gerekli olan vücüb ehliyeti sona ermektedir. Dolayısıyla ölen kocanın herhangi bir borca muhatap olması söz konusu değildir.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
İslam hukukunda iddet, evliliğin herhangi bir sebeple sona ermesi durumunda nikâh hükümlerinin tamamen ortadan kalkması ve kadının yeni bir evlilik yapabilmesi için beklemesi gereken süreyi ifade eder.
İddet, kendisine sebebiyet veren olaya göre boşanma veya ölüm iddeti olarak ikiye ayrılarak incelendiği gibi iddet süresine göre hayız, hamilelik ve süreli iddet şeklinde de ayırıma tabi tutulabilir.
Boşanma veya fesih iddeti
Boşanma veya fesih iddeti, evliliğin boşanma veya fesih yoluyla sona ermesi durumunda geçerli olan iddet türüdür. Bu iddet, kadın hamile ise doğumun gerçekleşmesine kadar, hamile değilse üç hayız süresi veya üç aydır.
Ölüm iddeti
Ölüm iddeti, erkeğin ölümü ile evliliğin sona ermesi durumunda geçerli olan iddet türüdür. Bu iddet, dört ay on gündür.
Hayız iddeti
Hayız iddeti, kadının adet gören bir kadın olması durumunda geçerli olan iddet türüdür. Bu iddet, kadının üç hayız süresi veya üç aydır.
Hamilelik iddeti
Hamilelik iddeti, kadının hamile olması durumunda geçerli olan iddet türüdür. Bu iddet, doğumun gerçekleşmesine kadar devam eder.
Süreli iddet
Süreli iddet, kadının hamile olup olmadığı bilinmeyen veya adet görmeyen bir kadın olması durumunda geçerli olan iddet türüdür. Bu iddet, üç aydır.
İddet sürelerinin başlangıcı ve sonu
İddet süreleri, kadının kocası ölmüş veya boşanmış olması durumunda, kocasının ölümünün veya boşanmanın gerçekleştiği gün başlar. Kadının hamile olması durumunda ise, gebeliğin kesin olarak tespit edildiği gün iddet süresi başlar.
İddet süreleri, kadının yeni bir evlilik yapabilmesi için beklemesi gereken sürelerdir. Bu süreler içinde kadın, başka bir erkekle evlenemez. Ancak, iddet süreleri içinde kadının, nafaka hakkı, miras hakkı gibi diğer hakları devam eder.