Paylaş
İffet Duygusu Haya
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İslam’da İffet Duygusu
Hayâ; çirkin ve gayri meşru olan her şeyden yüz çevirmenin adıdır. Türkçedeki karşılığı “utanma” dır. İffet ise; hayânın hayata yansıyan yönüdür. İffet; insanın dine ve edebe aykırı söz ve fiillerden uzak durması, tabii bir duygu olan cinsel arzu ve isteklerin meşru ölçüler çerçevesinde karşılanmasıdır
İffet ve haya duygusu, insanlarda doğuştan var olan ve onu diğer canlılardan ayıran en belirgin bir niteliktir. Hayâ, iffetin alt yapısı ve özü konumundadır. Dolayısı ile hayânın olmadığı yerde iffetten, iffetin olmadığı yerde de hayâdan söz etmek mümkün değildir. Ne yazık ki çağımızda bazı kimseler tarafından iffet, sadece kadınlarda bulunması gerekli bir değer olarak telakki edilmektedir. Oysa iffetli olmak, erkek için de, kadın için de dini ve ahlaki bir yükümlülük ve bir erdemdir.
Nitekim Cenab-ı Hak Nur Süresinin 30 ve 31. ayetlerinde hem erkeklerin, hem de kadınların iffetli olmalarını isterken; başta okuduğum ayeti kerimede de: “Onlar (O müminler) ki ırzlarını korurlar.”(1) buyurarak, kurtuluşa ermeyi hak eden müminlerin temel vasıflarından birisinin de iffetlerini korumak olduğunu beyan etmiştir.
Dolayısıyla İslam, Müslümanlara hayâlı ve iffetli olmayı emretmiştir. Rasulüllah Efendimiz ise şöyle buyurmaktadır: “Her dinin (kendine mahsus) bir ahlakı vardır. İslam’ın ahlakı da hayâdır.” (2)
Hayâ müminin ahlakıdır. Mümin için hayâ duygusu otokontrol sistemidir. Hayânın zıddı olan edepsizlik ise hayatı çirkinleştirir. Bu hususta Allah Rasülü (s.a.v) şöyle buyurmaktadır: “Edepsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Hayâ ise girdiği şeyi güzelleştirir.” (3)
Aynı zamanda hayâ ahlakın özü, imanın da bir cüzüdür. Zira Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde : “İman yetmiş küsur şubedir. En üstünü Allahtan başka bir ilah bulunmadığına iman etmek, en alt derecesi de insanlara zarar verecek şeyleri yoldan kaldırmaktır. Hayâ da imandan bir şubedir.” (4) buyurmuşlardır
Utanma duygusu toplumsal barış ve huzura da önemli katkıları olan, insani ve imani bir haslettir. Hayânın en yüksek derecesi ise Allah-ü Tealadan utanmaktır. Çünkü Allahtan utanan kimse bütün çirkin işlerden uzak durur; kendisine ve insanlığa daima iyilik yapar.
Allah Rasülü (s.a.v.), “Allahtan (c.c) hakkıyla haya edin” buyurdu. Ashabı Kiram ,” Ey Allahın Rasülü, hamdolsun bizler Allahtan (c.c) haya ediyoruz.” Deyince, Efendimiz, “Hayır! Sizin düşündüğünüz gibi değildir. Gerçek hayâ; başını ve düşünceni muhafaza etmen, mide ve yiyeceklerini kontrol altına alıp, ölüm ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahiret âlemini isterse dünyanın faydasız zinetlerini terk edip, ahireti dünyaya tercih eder. İşte kim bunları yaparsa gerçekten Allah’tan (c.c) hayâ etmiştir.” (5) buyurmuş ve hayâ kavramının geniş anlamına dikkat çekmiştir.
Benzer Konular:
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’da iffet duygusu veya “haya”, asil bir özellik ve kişinin ahlaki ve manevi gelişiminin önemli bir parçası olarak kabul edilir. Haya, kişinin davranışlarında, görünümünde ve etkileşimlerinde tevazu, edep ve kendine saygı duygusunu kapsar. İslam’da iffet duygusu (haya) ile ilgili bazı önemli noktalar şunlardır:
Alçakgönüllülüğü Korumak: İslam, giyim ve davranışta alçakgönüllülüğün önemini vurgular. Hem erkek hem de kadın Müslümanlar, onur ve saygıyı yansıtacak şekilde vücutlarını örterek mütevazı giyinmeye teşvik edilir. Alçakgönüllülük, uygunsuz konuşmalardan, jestlerden ve eylemlerden kaçınmayı içerir.
Bakışları Korumak: İslam, müminleri bakışlarını yere indirmeye ve uygun olmayan veya edepsizliğe yol açabilecek şeylere bakmaktan kaçınmaya teşvik eder. Bireyler, gözlerini kontrol ederek ve görsel etkileşimlerine dikkat ederek, düşüncelerinde ve eylemlerinde saflığı koruyabilirler.
Mahremiyete Saygı: Haya ayrıca kendisinin ve başkalarının mahremiyetine saygı duymayı da içerir. İslam, bireyleri uygun sınırları korumaya ve başkalarının özel hayatlarına veya özel meselelerine karışmamaya teşvik eder. Kişisel alana ve mahremiyete saygı duymak, tevazu ve edep kültürüne katkıda bulunur.
Saf Konuşma: Müslümanlar kaba dilden, dedikodudan ve başkaları hakkında kötü konuşmaktan kaçınarak kelimelerini dikkatli seçmeye teşvik edilir. Haya, başkalarını yücelten ve onlara fayda sağlayan saygılı ve ağırbaşlı konuşmanın önemini vurguluyor.
Cinsiyetler Arasındaki Etkileşimler: İslam, yakın aile üyesi olmayan kadın ve erkekler arasındaki ilişkilerde alçakgönüllülüğü teşvik eder. Müslümanlar, uygun sınırları korumaya ve iffetlerini tehlikeye atabilecek ve iffetsiz davranışlara yol açabilecek durumlardan kaçınmaya teşvik edilir.
Allah’ın Varlığının Bilinci: Haya, aynı zamanda Allah’ın varlığının ve hesap verme sorumluluğunun bilincinde olmaktan da kaynaklanır. Müslümanlar, Allah’ın her an gözetlediğine inanırlar ve bu bilinç, bireyleri tevazularını korumaya ve ahlak dışı davranışlardan kaçınmaya teşvik eder.
İçsel Edep Duygusu: Haya, sadece dış görünüşle ilgili değil, aynı zamanda içsel bir edep ve özsaygıdır. Bir utanç duygusunu sürdürmeyi ve kişinin ahlaki değerlerine ve ilkelerine aykırı eylemlerden kaçınmayı içerir.
Haya, kişinin haysiyetini korumanın, saflığı sürdürmenin ve sağlıklı ilişkiler ve etkileşimler geliştirmenin bir yolu olarak görülüyor. Takva ve doğruluğu yansıtan bir özellik olarak kabul edilir. Müslümanlar, ahlaki değerlerini korumak ve Allah’ın rızasını aramak için hayatlarında iffet duygusunu (haya) geliştirmeye teşvik edilir
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’da “iffet” kelimesi, genel olarak namus, temizlik, dürüstlük ve iffet duygusunu ifade eder. İffet, bir kişinin cinsel hayatında ahlaki bir davranış sergileme, kendi mahremiyetine saygı gösterme ve Allah’ın belirlediği sınırları koruma anlamına gelir. İslam’da iffet, insanların kişisel ve toplumsal yaşamlarında önemli bir yer tutar.
İslam’ın iffetle ilgili temel prensipleri şunlardır:
İslam’ın iffet prensipleri, bireyin kendine saygı göstermesini, cinsel ilişkilerini ahlaki sınırlar içinde tutmasını ve toplumsal düzenin korunmasını amaçlar. Bu prensiplere uymak, bireyin manevi gelişimi ve toplumun huzuru için önemlidir.