Paylaş
İftida nedir? Dinen kadının boşama hakkı
Question
İSLAMDA KADININ BOŞAMA HAKKI: İFTİDA
İslam dini evlenmeyi tavsiye etmiştir. İnsan neslinin devam etmesi için bu şarttır. Kur’an-ı Kerim’de evliliğe teşvik için ayetler ve hadisi şerifler bulunmaktadır. İçinizden evli olmayanları köle ve cariyelerinizden de evliliğe müsait olanları evlendirin Nur /32 kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur. ibn. Mace Nikah benim sünnetimdir. İbn Mace . Peygamber efendimizin hadisi şerifidir.
Evlilik her ne kadar İslam dininde tavsiye edilmişse de Allahu Teala’nın en sevmediği işlerden biri olsa dahi boşanmayı da tavsiye etmiştir. Evlilik birliğinin bittiği tarafların fiziksel ruhsal olarak yıprandığı bunun daha da ileri gidip aileye yansıması çocukların zarar görmesi her iki taraf için de başka bir çözüm yolu bulunamadı durumlarda boşanmak günah sayılmamaktadır. Boşama etkisi İslam’da talak adı ile geçer, her ne kadar toplumumuz boşama yetkisinin sadece erkekte olduğunu düşünse de bu yanlış bir düşüncedir. Kur’an-ı Kerim bazı şartlar altında boşanma yetkisinin kadının kullanabileceğini belirtmektedir. Kadının bu boşanma hakkını kullanmasına iftida denilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de kadının boşanma hakkı kullanması durumlarını ayetlerle incelediğimizde bakara 229’a ;( onlara verdiklerinizden bir şey almanız helal olmaz. Eşler Allah’ın koyduğu sınırlarda duramayacaklarından korkarlarsa o başka. Allah’ın koyduğu sınırlarda duramayacaklarından siz de korkarsanız kadının fidye verip kendini kurtarmasında her ikisi içinde bir günah yoktur bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır onları aşmayın kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa işte onlar zalimlerdir.) Allah’ın Allah’ın koyduğu sınırlarda duramayacaklarından siz de korkarsanız kadının fidye verip kendini kurtarmasında bir günah yoktur . Bu ayette kastedilen siz de korkarsanız buradaki sizin yetkili merceğin kimlerden oluştuğunu ve nasıl davranacağını şu ayetten öğreniyoruz eşlerin ayrılacağından korkarsanız bir hakem erkeğin ailesinden bir hakem kadının ailesinden gönderin düzelmek isterlerse Allah aralarında uyuşma meydana getirir Nisa 35. Buradaki sizin hakem olduğunu belirtilmektedir. Kadının fidye verip kendini kurtarmasında bir günah yoktur ayetinde ise kadının fidye vermesi nikah akdi yapılırken eşinden aldığı mehri boşanırken eşine iade etmesidir bu mehrin ne kadar verileceği hakemler tarafından belirlenmektedir burada hakemler kadının, koca tarafından mehirden fazlasının istenmesini engellemek ya da sırf mehiri alabilmek için boşanmasını engellemek için vardır. Hakem evliliğin kurtulması ya da barışma gibi durum varsa ilk başta onu düzeltmeye çalışır eğer her iki taraf için de durum daha kötüye gidiyorsa ve kadını zor duruma düşürüyorsa kadının fidye verip boşanmasında bir günah yoktur, buradaki hakem kadına pozitif bir ayrımcılık sağladığını erkeğin bu boşanmadan faydalanıp kadından menfaat elde etmesinin önüne geçmesini sağlar. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır, sakın bunları aşmayın kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa işte onlar zalimlerdir Allah’ın sınırları Kur’an’da çok az yerde geçmektedir Allahu Teala kendisinin Kur’an’da belirlediği sınırların aşılmasının zaten cehennemde cezalandırılacağını açık bir dille beyan etmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de kadının boşanma hakkı iftida ile ilgili bir diğer ayet mümtehine suresi 10 ayette Ey iman edenler ey mümin kadınlar hicret ederek size geldiklerinde onları imtihan edin Allah onların imanlarını daha iyi bilir eğer siz onların inanmış kadın olduklarını anlarsanız onları kafirlere geri göndermeyin bunlar onlara helal olmazlar onlar da bunlara helal olmazlar mehir olarak harcadıklarını onlara yani kocalarına verin mehirlerini verdiğiniz takdirde bu kadınlarla evlenmenizde size bir günah yoktur müşrik eşlerinizin de ismetlerine yapışmayın onlara harcadığınızı isteyin onlar da harcamış olduklarını istesinler bu Allah’ın hükmüdür o aranızda hüküm veriyor Allah hakkıyla bilir doğru karar verir. Peygamberimiz mekkeli müşriklerle yaptığı hudeybiye anlaşmasında Kureyş’ten birisi İslam’ı kabul eder ve müslümanlara sığınırsa bu kişi müslümanlar tarafından kabul edilmeyecek. Daha sonra bir grup kadın mekke’den kaçıp Medine’ye geldi anlaşmada erkek anlamına gelen racül kelimesi geçtiği için Mekkeliler bu kadınları geri isteyemedi ve Müslümanlar bunları aralarında kabul etti sonra bu yukarıda bahsettiğimiz ayet nazil oldu Peygamberimiz bu kadınlara ayetteki hükme uyguladı ayet evli oldukları halde inançları sebebiyle kaçıp Müslümanlara sığınan kadınları konu etmektedir onların bu davranışları kocalarından ayrılma kararları verdiklerini göstermektedir. Mekke’deki müşrik kocalarından kaçıp Medine’ye sığınmışlardır ama mekke’den ayrılmayan Müslüman kadınlar da vardır, (eğer onların arasında olan ve henüz tanımadığınız mümin erkekler ve mümin kadınları ezmeniz ondan dolayı size bir leke sürülmesi ihtimali olmasaydı Allah savaşı önlemezdi Allah doğru tercihte bulunanı ikramı içinde almak için böyle yaptı eğer onlar ayrılmış olsalardı onlardan kafir olanları acı bir azaba çarptırırdık. Kadının ailesini ve yurdunu terk edip mekke’den Medine’ye hicret etmesi anlamına gelir, daha sonra kadının gerçekten hicret etmesinin sebebinin Allah’a olan bağlılığını tespit edilir eğer samimi ise kocasından ayrılıp gelmiş ise bekar sayılır, ve bu iptida işlemidir, kadın kocasının ona harcadığı mehir vermek zorundadır. Kadının mehiri verecek durumu yoksa onunla evlenecek kişinin bu mehiri vermek suretiyle o kişiyle evlenebilir ayetin devamında ise inkarcı kadınların ismetlerine yapışmayın ifadesi Müslüman işinden ayrılıp Mekke’ye gitmek isteyen müşrik kadınlara engel olunmaması anlamındadır yani Müslüman bir kişinin eşi Mekke’ye müşriklerin yanına dönmek isterse engel olunmamasıdır. Rivayete göre Hz Ömer bu ayetin inmesinden sonra iki müşrik karısını serbest bırakmış onlar da Mekke’ye gidip biri Ebu Süfyan diğeri de saffan bin ümeyye ile evlenmiştir. Kafir kadının Müslüman eşinden ayrılıp Mekke’ye gitmek istemesi iftida talebidir ayette onlara harcadıklarını isteyin ifadesi kadınların aldıkları mehiri iade etmeleri gerektiğini göstermektedir eğer ödemeden giderse mümtehine suresi 11 ayette eşlerinizden biri kafirlere kaçar, sonra onlardan öcünüzü alırsanız ganimetten, eşleri kaçıp gidenlere harcadıkları kadar ödeme yapın.
SONUÇ olarak İslam dini erkeğe bir neden olsun ya da olmasın kadını boşama Hakkı tanımıştır kadın ise boşanma hakkını belli şartlar altında yapmak zorundadır ve karşılığında mehir ödemek bu nehir belirlenirken tarafsız bir hakem tarafından kadının hakları suistimal edilmeden yapılması ve kadının boşanmaktan başka çıkar yolunun olmadığını kesin olarak anlaşılması üzere islam dini kadına boşanma hakkı tanımıştır. Bu boşama hakkında talak söz konusu değildir ya da talak sayısı ya da adeti yoktur kadınların belli durumlarda evliliğin devam etmeyeceğini belirterek karşı tarafa aldığı mehri vermek zorundadır, Allahu Teala bu Hakkı kadınlara sırf erkek istiyor diye kadının eziyet görmesine fiziksel ve ruhsal olarak sıkıntı yaşamasına engel olmak için böyle bir hak vermiştir. İslam dini her zorlukla beraber kolaylık da tanımıştır. Kadın ve erkeğin haklarını eşit olarak saymıştır. Evlilik Birliği içinde kadının ya da erkeğin kötü sonuçlara varmasını engellemek için kadına ve erkeğe boşanma Hakkı tanımıştır.
Yazar: Fatma Aslan
BENZER KONULAR:
Answers ( 6 )
Merhaba eşimle şakalaşırken boşanma hakkını bana verir misin dedim,oda hayır anlamında (oldu canım ) dedi hak bana geçmiş midir.
Birde kadinlar imam nikahi zamanı bu boşanma hakkına sahip olduysa bile tekrar erkeğe tamamen devredebilir mi
Kadın akid esnasında erkekten aldıgi boşama hakkkını erekege tekrar devretmek istiyorsa devredebilir ,bunda bir sakınca yoktur .
İyi günler dilerim. Hayırlı Günlerimiz olsun.
10 gün önce eşim beni 3 kez ardı ardına aynı zamanda ve anda bosadi. Boş ol bos ol bos ol dedi. Ve sonrasında barıştık ama aramızda cinsel birleşme olmadı. Sözlerle barıştık. Ve sonrasında ben eşimden boşanma hakkını talep ettim. Tevfizi talak hakkımı oda kendini istediğin zaman istediğin an bosayabilirsin dedi bende aldım.
Sizce biz doğru olanı mi yaptık ? 3 boş ol dedi nikah tamamen düşmüş müdür? Bana verdiği boşanma hakkı geçerli midir ?