Paylaş
İhlas ve Samimiyet nedir neden önemlidir?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İHLÂS VE SAMİMİYET
İslamda ihlas ve samimiyetin önemi
Müminin sahip olduğu ya da olması gereken en önemli duygulardan birisi ihlâstır. İhlâs; her türlü şirk, batıl inanç ve kötü duygudan uzak durmak, kullukta gösterişten ve beşeri menfaat hesaplarından, sakınmaktır. Kısacası ihlas, sadece Allah rızasını gözetmek ve kalbi başka düşüncelerden arındırmaktır. Kalpte ihlâs varsa, ondan iyi ve güzel şeyler meydana gelir. Çünkü Mevlana’nın ifadesiyle, testide ne varsa, dışına da o sızar. İhlâstan ve niyetten yoksun amel, ibadete dönüşmez. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, amellerin niyetlere göre değer kazandığını vurgulamıştır.[1]
Allah’a kulluğun sebebi, O’nun emridir. Neticesi Cenâb-ı Hakkın rızası, meyvesi de ahiretteki cennettir. İhlâslı olma bilinci, müminin bütün hayatını kuşatır. Bu sebeple Allah için yapmak, Allah ile başlamak, Allah için çalışmak ve O’nun rızası dairesinde hareket etmek gerekir. Çünkü biz “Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir”[2] diyen bir Peygamberin ümmetiyiz.
Niyetin Allah rızası olması, adet ve alışkanlıkları ibadet hükmüne geçirir. İsteyip de yapamadığımız şeyler bile sevap kazandırır. Mesela gece ibadetine niyetlenen kimse, uyanamazsa bile bir hayır kazanır. Resulullah (sav) bunu şöyle açıklamıştır: “Kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa, Cenab-ı Hak bunu yapılmış bir iyilik gibi kabul eder. Eğer niyetlendiğini gerçekleştirirse, Allah onu on katından yedi yüz katına kadar, hatta daha da fazlasıyla kaydeder.”[3]
Allah’a layık iyi bir kul olmak ve toplum olarak huzur ve sükuneti elde etmek için samimiyeti kalbimize yerleştirmeliyiz. Bunun için öncelikle, her işimizde niyetimiz Allah rızası olmalıdır. Allah’ın rızası, arkasından insanların hoşnutluğunu da getirir. İkincisi, zaman zaman ölüm gerçeğini hatırlamalıyız. Çünkü ölümü anmak, bizi dünya zevklerinden, yalandan, gösterişten ve geçici heveslerden koruyacaktır. Nitekim Resulullah (sav): şöyle buyurmuştur: “Lezzetleri yok eden ölümü çok anınız.”[4]
İhlâslı olmanın diğer bir yönü, kıskançlık, hased ve gıybet gibi kötülüklerden sakınmaktır. Bizler, bir vücuda meydana getiren organlar gibiyiz. Nasıl ki insanın bir eli diğer eliyle çekişmez, bir gözü diğerini eleştirmez ve dili kulağına itiraz etmezse; bizler de böyle olmalıyız. Esasen birçok insanı kıskançlık ve hasede düşüren sebep, dünya menfaatidir. Halbuki, samimi olan kimseler, dünya menfaatleri için birbirlerine düşman olmaz ve Hak Teâlâ’nın şu müjdesini akıllarından çıkarmazlar: “Müminler, Allah’a kavuştukları gün; ‘selam size!’ hitabıyla karşılanacaklardır. Allah, onlar için çok güzel mükâfatlar hazırlamıştır.”[5] İşte bu yüzden değerli kardeşlerim; “Onlar boş sözlerle karşılaştıklarında vakarla geçip giderler”[6] ayetiyle edeplenmeliyiz.
İhlâsın bir diğer prensibi, “îsar” duygusudur. Bu, başkasını kendi nefsimize tercih etmek demektir. Îsâr, ihtiyaç sahibiyken de başkasına verebilmek demektir. Hz. Peygamber’in ashabını yücelten ve müslümanları dünyaya örnek kılan en önemli unsurlardan birisidir îsâr. Ayrıca bu duygu, ecdadımızın asırlar boyu kardeşçe yaşamasının sırlarından birisidir. Görülen o ki, bugün karşı karşıya olduğumuz çekişmelerin altında, bu duygunun eksikliği ve samimiyetsizlik yatmaktadır.
Sonuç olarak ihlâs duygusu, hem ibadetlerimizin hem de diğer davranışlarımızın özü ve tamamlayıcı unsurudur. Bu yüzden, tüm işlerimizde samimi olalım. İbadetlerimizden zevk almak ve Rabbimizin rızasını kazanmak istiyorsak ihlâs ve samimiyetten ayrılmayalım. Allah, bizleri riyadan korusun ve ihlâsımızı arttırsın.
____________________
[1] Buhari, İman 22.
[2] En’âm, 6/162.
[3] Buhâri, Rikâk, 31; Müslim, İman 207.
[4] Tirmizi, Zühd 4.
[5] Ahzâb, 33/44.
[6] Furkan, 25/72.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Söz ve davranışlarımızın değer kazanması için bizim samimiyetimize bağlıdır. Samimiyet, Rabbimizi gönülden iman etmek, dünyevi hiçbir karşılık beklemeden inandım demektir. Müslüman Rabbine samimiyetle, ihlâsla kulluk eder. İnsanı hırsına esir düşüren, samimiyetini, ihlasını öldüren en kötü şey riya ve gösteriştir. İhlastan uzak, samimi olmayan bir ibadet kuru bir ağaç gibidir.