Paylaş
İlerlemiş Vesvese
Question
Vesvese nedir ve kurtulma çareleri nelerdir
18 yaşındayım bir ara çok dindar bir insandım böyle bir konu üzerinde aşırı araştırmalar yapardım sonra hayatımı mahvettim gusül ve rüyalanma konusunda aşırı takıntılarım var artık bu hastalığa dönüştü sınav senem ders çalışamıyordum düşünmekten, psikiyatriye kadar gittim okb teşhisi koydu hergün rüyalanmış gibi hissetmek ve gusül alırken 1 saatten önce banyodan çıkmamak beni çok yoruyor şimdi bana diceksiniz işte yapma etme çekmeyen bilmez,ileriyide düşünüyorum çok sıkıntı yaşayacağım ben bir karar verdim hastalığım geçene kadar ne olursa olsun gusül almayacağım Allah bilir tabide sizce sorumlu olurmuyum ?
Cevap:
Vesvese Fısıltı, hışırtı ve fışırtı gibi gizli ses, fiskos. Kalpte meydana gelen şüphe, tereddüt, vehim, kuruntu, iç üzüntüsü, nefis ve şeytanın meydana getirdiği iç karışıklığı anlamları için kullanır.
Zıddı tereddütsüz, kararlı, emin ve azimli olmak demektir (el-İsfahanî, el-Müfredât, İstanbul,1986, 819, vesvese mad).
Vesvese kelimesi Kur’ân’da dört yerde geçmektedir. Şeytanın Cennette bulunan Âdem (a.s) ve Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu Yüce Allah tarafından şöyle haber verilmiştir:
“Derken Şeytan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı (vesvesede bulundu): – Rabbiniz başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedi kalıcılardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan menetti” (el-A’raf, 7/20).
Bu âyette geçen vesvese kelimesi, fısıldama şeklinde anlaşılmakta ve tercüme edilmektedir.
Bir de şeytanın Cennete nasıl girdiği ve Âdem (a.s) ile Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu hususunda, alimlerin farklı yorumları vardır. Bu hususta çeşitli görüşler ileri sürülmüştür (Geniş bilgi için bk. el-Maverdî, en-Nuketü ve’l-Uyun, Beyrut 1992, II, 210).
Kur’ân’ın başka bir yerinde, Tâhâ sûresinin 120. âyetinde de şeytanın Âdem (a.s) ve Havva validemize yaptığı bu vesvese dile getirilmiştir.
Vesvese ile ilgili diğer bir âyetin meali de şöyledir: “Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesvese verdiğini (fısıldadığını) biliriz. (Çünkü) biz ona şah damarından daha yakınız” (Kaf 50/16).
Bu âyette de Yüce Allah’ın kudretine işâret buyurulmaktadır. O, insanı yaratan, yoktan var edendir. İnsanların gizli ve açık her şeylerinden haberdardır. İnsanın kalbinden geçirdiği vesvese ve düşüncelerin tamamına vakıftır. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.s), bu âyetin tefsiri mahiyetinde açıklamada bulunurken; “Şüphesiz Yüce Allah, ümmetimden olan kişilerin kalbinden geçirdikleri şeyleri, söylemedikleri ve işlemedikleri takdirde affeder; günah olarak saymaz” diye buyurmuştur (Buharî, Itk, 6; İmân, 15; Neseî, Talâk, 22; İbn Mâce, Talâk, 16).
Başka bir âyette ise, vesvese hakkında şu bilgiler verilmiştir: “De ki: Sığınırım ben, insanların Rabb’ine insanların padişahına, insanların ilâhına. İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden. O ki, insanların göğüslerine (kötü düşünceleri) fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan (olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım)” (en-Nas, 114/1-6).
Burada geçen “vesvâs” kelimesi, şeytan için kullanılmıştır. Yani bununla şeytan kastedilmektedir ve vesvese de onun eseridir. İnsana vesvese veren şeytan iki türlüdür. Biri cinlerden ve diğeri de insanlardan olan şeytanlardır. Bu şeytanlar, insanların kalbinde vesveseyi meydana getirecek akıl ve fikirlerini çeler, onları kötü emeller işlemeye sevkeder. Allah yoluna gitmekten, insanlık gayesine ermekten alıkor. Nihayet din ve imandan çıkarır, ebedi helâke sürükler. İnsanların kalbine fısıldayıp duran, onları gaflete düşüren, her şerrin başı olan vesveseyi meydana getiren herşey, “hannâs” ve “vesvas” olarak kabul edilir (ez-Zemahşerî, el-Keşâf, Mısır 1977, VI, 265 vd).
Hiç şüphesiz, şeytanın verdiği vesvese insanı imandan ve ibâdetten uzaklaştırır; fert, aile ve toplumun hayatında çeşitli sıkıntıların meydana gelmesine sebep olur. Medine çevresinde badiyede yaşayan Müslümanlar, koyun ve sığır kesip etini satmak üzere şehre getiriyorlarmış. Bu eti yemekten çekinen bazı Müslümanlar Hz. Muhammed (s-.a.s)’e giderek;
“Ya Rasûlüllah! Bazı badiye halkı bize et getirip satıyorlar. Bunların, hayvanı keserken besmeleyi söyleyip söylemediklerini bilmiyoruz” diye sormuşlar. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.s) şu cevabı vermiştir:
“Bismillah deyiniz ve sonra bu eti yeyiniz” (ez-Zebidî, Sahihi Buhârî Muhtasarı Tecridi Sarih Tercemesi, trc. Kamil Miras, Ankara 1974, VI, 354 vd).
Rasûlüllah (s.a.s) bununla vesveseden uzak durmaya işaret buyurmuştur.
Başka bir konu ile ilgili olarak Hz. Muhammed (s.a.s)’e şöyle sormuşlar:
“Ya Rasûlüllah! Birisi namaz kılarken abdestim bozuldu diye gönlünde bir vesvese hissederse, bu kişinin namazı bozulur mu, bozulmaz mı? Hz. Muhammed (s.a.s) bu soruya şu cevabı vermiştir:
“Hayır. Bir yellenme sesi veya bir kokuyu duymadıkça namazı bozmaz” (ez-Zebidî, a.g.e., VI, 355).
Burada da Rasûlüllah (s.a.s) vesveseden uzak durmayı, abdestin bozulduğuna dair kanaat hasıl olmadıkça namazı bozmamayı tavsiye etmiştir.
Fıkıh usulünde de vesvese kötü bir şey olarak kabul edilmiştir. Her şeyde tereddüt ve vesvese ile hareket edenin sözüne itibar edilmemiştir. Hz. Muhammed (s.a.s) vesvese ile hareket edenin talâkının geçerliliğini kabul etmemiştir (Buharî, Talâk, 11). Yani hanımını boşayıp boşamadığını veya söylediği sözler hakkında vesvese içinde olan bir kişinin talâkı (boşaması) geçerli kabul edilmemiştir.
Görüldüğü gibi, Kur’ân ve sünnette vesvese tasvib edilmemiştir. Bilhassa vesvese ile ilgili bütün âyetlerde, vesvesenin şeytandan geldiğine işaret buyurulmuştur. Buna göre İslâm vesveseden sakınmayı istemiştir. Çünkü vesvese faydalı değil, zararlı olan bir şeydir. Vesveseye kapılan insan, ibadetlerinde yanılır, çeşitli hatalara düşer ve haz almaz. Vesvese insanı yanlış ve batıl yollara saptırır. Hatta vesvesenin neticesinde insan akli dengesini bile kaybedebilir.
arkadaşlar ben vesvese takınlı birisiyim ve vesveseyi araştırken aklıma vesvese geliyor içimden olur olmadı ve sinerlendiğim kişiler küfür geçiyor geçtiğinde tövbe ediyorum bu vesvese midirnolur yardım edin hocalarım günah işlemmi kafama çök taklıyor arasıra aklıma cinsel şeyler gelince yie tövbe ediyorum içmde bi karamsarlık var kurtulamıyorum yardımed,im
İlerlemiş vesvese
Allah rızası için yardım edin bana üç aydır her gün artan vesveselerim var. Araştırdıkça çoğalıyor çok takılıyorum çok korkuyorum. Kafayı yiyeceğim artık. Altı aylık hamileyim bide her gün günah işliyorum sanki çok korkuyorum artık dayanamıyorum.
Tek çare doktora gidip ilaç kullanmanızdır.
sözler köşkü vesvese videosunu izle
sözler köşkü youtube kanalı
Lütfen bilmedginiz konularda yorum yapmayın izzet güllü izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız
son liman youtube kanalında
temizlik ve cinsel takınıt diye bir video var onu izle kardeşim
Selamunaleyküm hocam ben dayama hareketi yapıyordum.sonra aklıma bu ALLAHA O hareketle ilgili vesvese geldi bende hemen o kötü hareketi bıraktım hocam biliyorum vesvese günah değil ama o hareketi yaparken ALLAHA o hareketle ilgili vesvese geldi dediğim gibi bıraktım ama hareketin bir zararı olurmu dindenmi çıktım günahmı eğer zararı varsa tövbesi varmı? O hareketi yaparken O HAREKETLE İLGİLİ ALLAH HAKKINDA VESVESE GELDİ YANİ O HAREKETLE ALAKALI ALLAHA VESVESE GELDİ O HAREKETLE ALAKALI ALLAHA KÖTÜ SÖZ GELDİ İÇİMDEN SONRA O HAREKETİ BIRAKTIM.AMA BİR ZARARI OLURMU.
Benzer Konular:
Vesvese; şeytanın özellikle ibadetler konusunda kalbe bırakmış olduğu şüpheler diye tarif edilebilir. Vesveseden kurtulmak için ise kişinin yapması gereken ilk iş; yaptığı işten emin olmasıdır. Yani örnek verirsek; abdest alırken ayaklarımı topuklarla beraber yıkadım mı? diyecek olursa ve ayaklarının da yıkandığından emin ise bu düşünceyi yok sayması gerekmektedir. Başka da bir çaresi yoktur aslında. Vesvese ile kişi baş edemez ise eğer; şeytanın verdiği vesvese insanı imandan ve ibâdetten uzaklaştırır; fert, aile ve toplumun hayatında çeşitli sıkıntıların meydana gelmesine sebep olur.