Paylaş
İmam nikâhını ilan etmek şart mıdır?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Nikahı ilan etmek
Ayet-i Kerime
يغلم ما في الشموات والأزض ويغلم ما يرون وما غلو والله عليم بذات الصدور
“Göklerde ve yerde olanları bilir, gizlediklerinizi ve açıkladıklarınızı da bilir ve Allah kalplerin derinliklerinde olanı da bilmektedir.” (Tegabün, 64/4)
Hadis-i Şerif
عَـن عائشة قالت: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم
أغلوا هذا النكاح واجعلوه في المساجد، واضربوا عليه بالدُّفوفِ
Hz. Aişe’nin (r.a.) naklettiğine göre, Resulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Bu nikahi ilan edin, onu (topluma açık olan) mescitlerde kıyın ve nikah için def çalın.”(Tirmizi, Nikah, 6)
CEVAP:
Nikah, nesil ve güven emniyeti için adım atan huzur dileyen bir kadın ve bir erkeğin bunu ilan etmesidir. Kur’an’da erkek tarafından kadına verilen sağlam bir teminat (Nisa, 4/21) olarak zikredilen nikah, iki insanın hayat arkadaşlığının tek meşru tezahürüdür.
Evliliğin duyurulmasını sağlayan düğün, saadet ve umudu ifade eden bir ilandır. Düğünler yas, ağıt ve keder toplantıları değil bilakis Hz. Peygamber’in (s.a.s.) tavsiyelerinden yola çıkarak güler yüzle icra edilecek sevinç merasimleridir. Ancak Resûl-i Ekrem’in (s.a.s.) her konuda olduğu gibi düğün eğlencelerinde de nezih, dengeli ve Allah’ın sınırlarına saygılı davranmayı emrettiğini unutmamak gerekir. Düğün şenliğinin vazgeçilmez bir parçası velime yani düğün yemeğidir. Peygamber Efendimiz (s.as.) evliliklerinde davetlilere yemek ikramında bulunmuş, ashabına da, “ilk gün dügün yemeği vermek, yapılması gereken bir iştir. İkinci gün vermek adettendir. Üçüncü gün vermek ise riya ve gösteriştir.” (ibn Mace, Nikah, 25) buyurarak düğün yemeği vermeleri ve ölçülü hareket etmelerini tavsiye etmiştir.
Eşler arasında geçim ve bereket için dualar edilmesini ister Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.). “Allah ona seni, sana da onu mübarek eylesin!” (İbn Hanbel, 1, 202) duasını tavsiye etmesi ve Abdurrahman b. Avfın (r.a)evlendiğini öğrenince ona, “Öyleyse, Allah senin için (bu düğünü) mübarek etsin!” buyurması (Müslim, Nikah, 79) nikah merasimlerinin bir yönüyle de ibadet olduğunu göstermektedir. “Allah mübarek etsin!”, “Hayırlı olsun!”, “Allah bir yastıkta kocatsın!” cümleleri, sünnetin kültürümüzdeki yansımaları olarak ne kadar manidardır.
Tüm bunlardan hareketle, nikah merasimlerinde, dinin uygun görmediği aşırı davranışlardan ve mahremiyet sınırlarının bulunmadığı ölçüsüz eğlencelerden uzak durulmalıdır. Söz konusu bu merasimlerin, düğün havasının olmadığı bir matem törenine dönüşmemesine de dikkat edilmelidir. Unutul mamalıdır ki nikah ve dolayısıyla nikah merasimi, evlilik gibi mukaddes bir birlikteliğin ilanıdır ve merasimin de buna yakışır bir şekilde icra edilmesi gerekir.
Evliliğin ilan edilmesi anlamına gelen nikâh akdinin geçerli olmasının şartlarından biri de nikâhın şahitler huzurunda gerçekleştirilmesidir. Bununla birlikte, nikahın din adamı veya başka bir kimsenin huzurunda kıyılması ya da dini merasim icra edilmesi gibi bir şekli zorunluluk bulunmamaktadır. Nikah esnasında en az iki şahidin bulunması gerekir ki aksi takdirde kıyılan nikâh akdi geçerli değildir. Zira Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) “Şahitler olmadan kıyılan nikah geçerli olmaz.” (Tirmizi, Nikah, 15) buyurarak nikâhtaki en önemli şartlardan birinin şahitlik olduğunu belirtmiştir.
Nikahın ve kurulan aile yuvasının sosyal hayattaki değeri sebebiyle aile büyükleriyle birlikte müftü, imam, kadı gibi toplumun itibar ettiği din alimlerinin huzurunda kıyılması, onların evlilik birliğinin önemiyle ilgili bir konuşma yapmaları, evlenenlerin saadet ve huzuru için dua etmeleri ve düğün yemeği verilmesi geleneği Müslüman toplumlarda hala sürdürülmektedir. Böylelikle onların hayır dualarının alınması ile bereket umulurken, diğer taraftan nikahın toplum nezdinde aleniyet kazanması sağlanmış olmaktadır.
Kaynak Diyanet
BENZER KONULAR:
Cevapla