Paylaş
İmam Süfyân-ı Sevri Hazretlerinden Güzel Sözler Düşündürücü Öğütler
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İmam Süfyân-ı Sevri sözleri
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. ” Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Onlara öğüt ver ve onlara, kendileri hakkında etkili ve güzel söz söyle.”
Sünnetler ve Farzlar
Süfyân dedi ki: “Bil ki, iki çeşit sünnet vardır. Bunlardan biri, tutunduğun zaman doğru yolda olacağın bırakman halinde de dalâlete düşeceğin sünnettir. Diğeri de tutunduğun zaman doğru yolda olacağın, bırakman halinde de dalâlette sayılmayacağın bir sünnettir.
Allah, farzları eda edilmeyen nafile ibadetleri kabul etmez.
Allah’ın, gece vakti ifa edilmesi gereken bazı hakları vardır ki, bunların gündüz yapılmasını kabul etmez.
Yine gündüz vakti ifa edilmesi gereken bazı hakları vardır ki, bunların gece yapılmasını kabul etmez.
Kıyamet gününde kulu farzlardan hesaba çeker. Şayet kul bu farzları tamamıyla ifa etmişse hem farz, hem de nafile olan ibadetlerini kabul eder. Ancak farzları yerine getirmeyip heba etmişse, nafileler de farzların peşinden gidip heba olur. Artık Allah dilerse bu kulu bağışlar, dilerse de cezalandırır.
En başta yerine getirilmesi gereken farzlar da haram olan şeylerden ve haksızlıklardan uzak durmaktır. Allah Teâlâ, Kitâbı’nda: “Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor” buyurur. Yine: “Kendinize azık edinin, şüphe yok ki azığın en iyisi takvadır” buyurur. Burada Allah bir malın haksız yere elde edilmesinden ve bu malin iyi ameller için kullanılmasından sakınılması gerektiğini emretmiştir.
Kardeşim! Allah’a karşı takvalı olmanı, daima doğruyu söylemeni, halis bir niyete sahip olmanı, içinde hile ve aldatma olmayan salih amellerde bulunmanı öğütlüyorum. Zira her ne kadar sen Allah’ı göremesen de O seni görüyor. Nerede olursan ol, O seninle birliktedir ve yaptığın hiçbir şey O’na gizli kalmaz. Allah’ı aldatma ki, O da seni aldatmasın. Zira Allah kendisini aldatan kişiyi aldatır ve haberi olmadan ondan imanı çekip alır.
Sakın müslümanlardan birine kötü bir oyun yapma! Zira kötü oyun sahibine döner.
Sakın müslümanlardan birine karşı da taşkınlık yapma. Zira Allah: “Ey insanlar! Sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir buyurur.
Müminlerden kimseyi de aldatma. Zira bize ulaştığına göre Rasûlullah (s.a.v), “Bir mümini aldatan kişi, müminlerden beri olmuş demektir” buyurmuştur.
Müminlerden hiç kimseye hile yapma, yoksa bu, kalbinde nifaka sebep olur. Kimseye haset etme, kimsenin gıybetini yapma, yoksa iyiliklerin yok olur. Zira bazı fakihler defi hacetten dolayı abdest aldıkları gibi gıybet yapmaktan dolayı da abdest alırlardı.”
Gizlini ıslah et ki Allah açıktan yaptıklarını ıslah etsin. Allah ile aranı iyi tut ki, Allah da insanlarla aranı iyi kılsın. Ahiretin için çalış ki, Allah dünyalık ihtiyaçlarını karşılasın. Dünyanı âhiretinin karşılığında sat ki, her ikisini de kazanasın. Ahiretini dünyan karşılığında satma, yoksa ikisini de kaybedersin.”
Dünya ve Ahiret
Sufyan dedi ki: “Dünya için içinde yaşayacağın kadar, âhiret için de orada kalacağın kadar çalış.
Bulunamayan Kayıp
Fudayl b. lyaz, Sufyan’a: “Bana, kendisiyle oturup kalkacağım birini göster” deyince, Sufyan: “Heyhat! Senin dediğin bulunamayan bir kayıptır” dedi.48
Zikir ve Şükür
Süfyan dedi ki: “Allah’a hamd etmek, hem zikir, hem de şükürdür. Bunun dışında ise hem zikir, hem de şükür olan başka bir şey yoktur.”
Allah’ın Haklarını Gözetmek
Süfyân dedi ki: “Ey insanlar! Allah’ın haklarını gözetin! Zira kişinin aklının alınması bir anda olur.”
Kalplerin Ölümü
Süfyân dedi ki: “Denilir ki, insanlara öyle bir zaman gelir ki, kalpler ölürken sadece bedenler yaşar.”
İyiliklerin Tüketilmesi
Süfyân dedi ki: “Kişinin, kıyamet gününde cehenneme atılması emredildiği zaman: “Bu adamın iyilikleri kendi ailesi tarafından yenilip tüketildi” denilir. ”
Allah’ın Haklarını Gözetmek
Sufyan dedi ki: “Kardeşim! İlmi onunla amel etmek için öğren. Âlimlere karşı övünmek, cahillerle çekişmek, zenginlerin mallarını yemek ve ilminle fakirleri kullanmak için öğrenme. İlminden sana ancak amel ettiğin kadarı vardır. İlminin amel etmediğin kısmından da sorumlu tutulacaksın.
Doğrusunu Allah bilir, ama duyduğumuza göre zamanımızda hayırlı olan şeyleri isteyen kişi garip kalır.
Sakın kendini yalnız hissetme ve Rabbinin yolundan git. Böyle yaptığın zaman yardımcın Allah, Cebrail ve sâlih müminler olacaktır.
Başkalarının kusurlarına bakacağına kendi kusurlarınla ilgilen. Ömründe âhiretinden uzak bir şekilde geçirdiğin günlere üzül. Şimdiye kadar taşıdığın yük için çokça ağla ki, belki böylesi bir yükten kurtulursun.
Hayırdan ve hayır sahiplerinden sakın usanma ve onlardan uzak durma. Zira bunlar senin için diğerlerinden daha hayırlıdır. Cahillerden ve batıl yollarından sıkılmalı ve onlardan uzak durmalısın. Zira Allah’ın muhafaza ettikleri dışında onlara yakın olan hiç kimse kurtulacak değildir. Şayet salihlerden biri olmak istersen salihlerin amellerini yapmalısın. Dünyadan şu ana kadar kazandıklarınla yetin ve sakın seni unutmayacak olanı (Allah’ı) unutma. Sana vekil kılınan, yaptıklarını ve amellerini kayda geçen meleklerden sakin gafil olma.
Gizli veya aleni yaptığın bütün işlerde Allah’ın rızasını gözet ve seni her dem gözetlediğini unutma. Sana şah damarından daha yakın olan ve devamlı yanında bulunandan utan. Nefsinin muhtaçlığını ve değersizliğini bil. Sen ki, Allah’ın karşısında değersizsin ve devamlı ona muhtaçsın. Kendi nefsine ağla ve ona acı. Zira sen ona merhamet etmezsen kimse ona merhamet etmez. Nefsini aldatma, ama peşinden de gitme. Ondan ihtiyacın olanı al. Yarınları değil gününü düşün. Her zaman ölüm anının geldiğini varsay.
Gafil ve cahiller gibi gaflete düşme. Kendin için çokça ağla, zira düşünürsen gülmenin sana bir faydasının olmayacağını göreceksin. Doğrusunu Allah bilir, ama bize ulaştığına göre Allah Kitabı’nda ağlamayı bırakıp çokça gülmeleri konusunda bazı toplulukları kınamış ve: “Şimdi siz bu söze (Kur’ân’a) mı şaşıyorsunuz? Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz ve siz gaflet içinde oyalanıyorsunuz buyurmuştur. Yine bazı toplulukları, “Ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar, bu, onların gönüllerindeki saygıyı artırır” buyurarak övmüştür.”
BENZER KONULAR:
- Ömer bin Abdulaziz Hazretlerinden Güzel Sözler Düşündürücü Öğütler
- İbrahim Bin Ethem Hazretlerinden Güzel Sözler Düşündürücü Öğütler
- Nureddin Yıldız Seçme güzel sözleri
- Hasan-ı Basri seçme güzel sözleri
- İmamı azam güzel sözleri
- Abdülaziz kıranşal güzel sözleri
- Ehli sünnet alimlerin güzel sözleri
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Süfyân-ı Sevri Güzel Sözleri, Düşündürücü Öğütleri
Alim ve Kapılar
Süfyan dedi ki: “Kur’ân hafızlarından birinin sultanın kapısına gittiğini görürsen bil ki o bir hırsızdır. Onu zenginlerin kapısına gittiğini görürsen de bil ki o, riyakârdır.”
Yöneticilere Bakmak ve Onlara Yakın Olmak
Süfyan dedi ki: “Allah’ın bir kula ihtiyacı yoksa onu diğer kullara -yani yöneticilere bırakır.”
Sufyan şöyle demiştir: “Gözlerimin kör olmasıyla (kötü idarecileri) görmek arasında muhayyer bırakılsam, gözlerimin kör olmasını tercih ederdim.”
Yine şöyle demiştir: “Önünüzden, başına gelen musibetten dolayı sevap alan bir kimse geçtiğinde Allah’tan âfiyet diliyorsunuz. Önünüzden şunlar -yani şu askerler-geçtiğinde ise Allah’tan âfiyet dilemiyorsunuz?!”
Fakirler ve Zenginler
Sufyan şöyle demiştir: “Fakirlerin meclislerinde zenginlerin hor görülmesi ne güzel bir şeydir. Zenginlerin meclislerinde fakirlerin hor görülmesi de ne çirkin şeydir!”
Uzlet
Süfyân dedi ki: “Kendisinden başka ilah olmayan şu Kâbe’nin Rabbine andolsun ki, uzlet zamanı artık gelmiştir!”
Yine şöyle demiştir: “Şu ayakkabılarımı alıp beni kimsenin tanımadığı bir yerde oturmayı isterdim” dedi. Sonra Süfyân başını kaldırdı ve: “Küçük de düşmeyeceğim bir yerde olmak isterim” diye ekledi.
Süfyân şöyle dedi: “Gece olunca, sadece insanları görmekten kurtulduğum için sevinirim.”
Nefsi Düzeltmek
“Nefsimden daha zor bir şeyle hiç uğraşmadım. Bazen lehime ve bazen aleyhime davrandım.”
Çalışın, İnsanlara Yük Olmayın Süfyån dedi ki: “Kahramanlar gibi çalışmalı ve ehline infakta bulunmalisin.”
Yine o şöyle demiştir: “Basra’ya geldiğimde Yünus bin Ubeyd’in yanında oturdum. Ancak orada sanki başlarına kuş konmuş da uçmasın diye hareket etmeyen, miskince oturan gençler gördüm. Bunun üzerine kalkıp şöyle dedim: “Ey Kur’ân hafızları topluluğu! Başlarınızı kaldırıp harekete geçin! Çalışmanın yolları çok açık bir şekilde gösterilmiştir! Insanların sırtında bir yük olmaktan vazgeçin ve çalışın!” Yunus da başını onlara doğru çevirip dedi ki: “Kalkın ve her biriniz kendi geçimini kendi eliyle kazanmadan sakın gelip de yanımda bir daha oturmayın!” Bunun üzerine gençler kalkıp dağıldılar. Vallahi bir daha onları onun yanında otururken hiç görmedim.”
Kimseden İsteme!
Şuayb bin Harb’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Sevri bana şöyle dedi: “Şu üç öğüdü sakın aklından çıkarma! Bir ayakkabı bağına bile ihtiyacın olsa sakın kimseden isteme. Tuza ihtiyacın olsa, sakın kimselerden isteme ve bil ki, yediğin ekmeğin içinde tuz ile hamur vardır. Su içmek istediğin zaman ise kimselerden kap isteme. Avucunu kullan, kabın yerini tutar.”
Ulaşılamayacak İki Hedef
Süfyan dedi ki: “Halkın rızası ulaşılamayacak bir hedeftir. Yine dünyaya sahip olmak da ulaşılması mümkün olmayan bir hedeftir.”
Dünyada Zahid Olmak
Süfyån dedi ki: “Dünyada zahid ol ve uyu.”
Yine şöyle dedi: “İnsanlar içinde saygın bir konumda olma sevdasından sakın! Zira öylesi bir konumdayken zahid olmak, dünyalıklar konusunda zahid olmaktan daha zordur.”