Paylaş
imamın namazı hafif tutması hakkında hadisler
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Cemaate namazı hafif kısa kıldırmak sünnet midir?
Cemaatle namaz kılarken imamın çok uzun okuması uygun mu?
IMAM NAMAZI HAFİF TUTMASI HADİSLERİ
Günde beş vakit camiye gidip cemaate katılmak nasıl müekked sünnetse, imam ve müezzinin de namazı, dua ve tesbihleri sünnete uygun yerine getirip cemaate bıkkınlık ve sıkıntı verecek kadar uzatmamaları da öylece sünnettir. Zira camiye gelip cemaate katılan müslümanların çoğunu şu üç grupta düşünmemiz gerekmektedir:
1. Yaşlı olup abdestini uzun süre tutamayanlar,
2. Hasta olup uzun süre beklemeye tahammülü olmayanlar,
3. İş, güç sahibi olup bir an önce işinin, tezgâhının, masasının başına dönmek ihtiyacında olanlar veya zorunda kalanlar.
İmam ve müezzinin kendi cemaatlerini çok iyi tanımaları ve ona göre namazı, süre bakımından ayarlamalıdırlar. Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ile dört halife zamanında bu ölçü ve sünnete hep dikkat edilir ve farz namaz kılınınca cemaat serbest bırakılırdı. Artık isteyen sünnet namazı camide, isteyen evinde ve iş yerinin müsait bir yerinde kılabilirdi. Tesbih ve dua da, bugünkü toplu halde merasim şeklinde değildi. Öyle ki isteyen bunları camide, isteyen evinde veya iş yerinde yerine getirirdi.
Müezzin ise, gereksiz nağmelerden, mukaddemelerden kaçırıp tesbih ve duayı kısa tutmaya özen göstermelidir. Cuma günleri iç ezanı çok yüksek sesle ve fazla nağme yaparak okuması da sünnete aykırıdır. Çünkü dış ezan okunmuş ve namaz vakti zaten duyurulmuştur.
عن أبي هريرة أن النبي صلى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ لِلنَّاسِ فَلْيُخَفِّفَ فَإِنَّ فِيهِمُ الضَّعِيفَ وَالسَّقِيمَ وَالْكَبِيرَ فَإِذَا صَلَّى لِنَفْسِهِ فَلْيُطَوِّلُ مَا شَاءَ.
Ebu Hureyre (radıyallahu anh)’dan yapılan rivayete göre, Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sizden biri cemaate namaz kıldıracağı zaman, namazı hafif tutsun. Çünkü cemaat arasında zayıf, hastalıklı ve yaşlı kimseler vardır. Kendi başına kılınca dilediği kadar uzatabilir.”
وعَنْ أني قَالَ كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يأخرر الصَّلاةَ وَيُكملها
وفي رواية ماصليت خلف إمام قط أخفٌ صَلاةَ وَلَا أَتم صَلاةٌ مِنَ النَّي صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ.
Hz. Enes (radıyallahu anh) diyor ki: “Arkasında namaz kıldığım hiçbir imam arasında, Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)‘den namazı daha hafif tutan ve daha tamam kıldıranı görmedim.
Enes (radıyallahu anh)’dan yapılan rivayete göre, Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Doğrusu namaz başlayıp girerim ve onu uzatmak isterim ama o sırada çocuğun ağlamasını duyarım ve o sebeple namazı uzatmayıp geçerim; çünkü onun ağlamasından annesinin aklının ona takılıp üzüntü duyduğunu biliyorum.
Hadis-i Şerifle İlgili Mezheplerin ictihad Ve Yorumları
Bu konudaki hadislerin hemen hepsi sahihtir. O bakımdan çıkarım ve ihticaca salih görülmüş ve mezhep imamlarının hepsinin görüş ve ictihadi aynı noktada toplanıp birleşmiştir.
Konuyla ilgili Diğer Hadis-i Şerifler Ve Tahliller
Müslim’in yaptığı rivayette, cemaate katılan üç grup arasında bir de “sağır” kelimesi ilave edilmiştir ki bu, yaşı küçük olanlara delalet etmektedir.
Taberani ise, bu konuda Osman b. Ebi As’dan yaptığı rivayette, “hamil” ve “murzi” kavramlarına yer verilmiştir ki, birincisi gebe kadına, ikincisi çocuk emziren kadına delalet etmektedir; yani cemaat arasında gebe ve çocuk emziren kadın da bulunabilir. O bakımdan namazı hafif tutup uzatmamak daha uygun olur.
İbn Mace’nin bu konuda Osman b. Ebi As’dan yaptığı rivayetin isnadında Muhammed b. Abdillah el-Kadı bulunuyor ki, cumhur bu zatın zayıf olduğunu söylemiştir. Ama Ibn Main ve İbn Sa’d onun sika, yani güvenilir olduğunu belirtmiştir.
Hadis-i şeriften Çıkarılan Hükümler
1. Cemaate namaz kıldıran imamın namazı uzatmayıp hafif tutması sünnettir.
2. İmam, camiye gelen cemaatinin durumunu her zaman göz önünde bulundurmak ve aralarında kimlerin bulunduğunu bilmekle yükümlüdür.
3. Yalnız başına namaz kılan kimse, zamanı müsaitse, vakit içinde kılmakta olduğu namazı istediği kadar uzatabilir. Elverir ki, bu uzatma onu işinden, mesleğinden ve maişetini teminden alıkoymasın.
4. İmam namazı hafiftutunca, rükünlere, farz ve vaciblere çok dikkat etmeli ve namazı noksan bırakacak veya rüknü, farzı ihlal edecek kadar acele etmemelidir. Aksi halde ya namazı bozulur, ya da kerahet işlemiş olur.
5. Çocukları camiye sokmak mekruhtur. O bakımdan mescitte namaz kıldırırken mescide komşu olan evlerden çocuk ağlama sesi
işitilirse, o takdirde namazı hafif tutmak yine sünnet sayılır. Çünkü o çocuğun annesi cemaate katılmış olabilir.
6. Geniş zamanı ve sağlık durumu müsait olan kimseler, namazın uzun tutulmasını istememelidirler ve imam da onların arzusuna göre bir tavır içine girmemelidir. Çünkü cemaatin çoğunu oluşturanların durumu daha önemlidir.
7. Müezzinler de bu hususları dikkate alarak, tesbih ve duaları sünnet çerçevesinde kısa tutmalıdırlar. Aksi halde kerahet işlemiş olurlar.
Kaynak: Buluğul-Meram
BENZER KONULAR:
Cevapla