İnsan değeri nedir?

Question

İslamda İnsanın Kıymeti ve Değeri

Insanin Degeri

Kâinatı ve kâinatta olan her şeyi yoktan “Kün!..” emri ile yaratan Allah Teâlâ’dır. Allah Teâlâ’nın yarattıkları içerisinde en değerli ve en üstün olanı ise eşref-i mahlûkat olan insandır. Zira Kur’an-ı Kerim’de insanla ilgili olarak şöyle buyuruluyor: “And olsun ki biz insanı en güzel biçimde yarattık.”[1] “Biz gerçekten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları çeşitli nakil araçları ile karada ve denizde taşıdık. Kendilerine güzel güzel rızıklar verdik. Yine onları yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.”[2] Görüldüğü gibi bu ayetlerde Allah Teala, insanoğluna lütuf ve ikramının bir özetini vermekte ve onun âlemdeki özel yerine işaret etmektedir. Müfessirlere göre insanın şan ve şerefi ve diğer varlıklardan üstünlüğü Allah’ın ona verdiği akıl, beden güzelliği, el, göz, kulak gibi organlarını daha becerikli bir şekilde kullanması, konuşabilmesi, okuyup yazması, başka bir takım varlıkları kendi hizmetinde kullanması, aletler icat etmesi, olaylar arasındaki sebep sonuç alakasını görmesi ve bu sayede geleceğe yönelik programlar ve hazırlıklar yapması iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin kavramlarına sahip olması, kısaca maddî ve bedenî, ahlakî ve rûhî meziyetlere sahip olmasıdır.

İnsan sahip olduğu bu meziyetler sebebiyle Allah Teâlâ onu yeryüzünde halife tayin etmiş ve iradesini temsil etme görevini vermiştir.[3] Bu sayede insan yeryüzünde daha önce başka varlıklar tarafından gerçekleştirilemeyen ilahi hükümranlığı gerçekleştirme şerefine nail olmuştur. Yine bu sebepledir ki Yüce Allah, evrende olan her şeyi insana hizmet etmesi için yaratmış ve emrine vermiştir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur: “Görmediniz mi ki, Allah, göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize vermiş, gizli ve açık olarak nimetlerini üzerinize yaymıştır.”[4] İşte Cenab-ı Allah’ın bu kadar nimet vererek üstün kıldığı insanın Allah katındaki gerçek değeri ise Allah’a gerçek kul olmasıyla mümkündür. Zira Allah, var olan her şeyi nasıl insana hizmet etsin diye yaratmış ise, insanı da kendisine ibadet etsin diye yaratmıştır. Bu itibarla insan başıboş bırakılmamış[5] ibadetle ve diğer dini sorumluluklarla yükümlü tutulmuştur. Bu gerçek de Kur’an-ı Kerim’de:  “Ben cinleri ve insanları ancak beni tanıyıp bana kulluk etsinler diye yarattım.”[6] şeklinde ifade edilmiştir.

İnsanlar, Allah’a kulluk etme hususunda meleklerden daha kabiliyetli bir yapıya sahiptirler. Ancak nefis ve şeytana uymak suretiyle Ebu Cehiller ve Nemrutlar kadar alçaldığı, hatta hayvanlardan bile aşağı seviyeye düşebildiği gibi nefis ve şeytanı dinlemeyip Allah’ın emirlerine itaat etmek suretiyle de nebiler, sıddıklar ve evliyalar mertebesine yükselebilmektedir. Bu itibarla insanı hem bu dünya da hem de ahirette kurtuluşa götürecek, onu değerli kılacak yegâne şey Allah’a iman ve O’nun çizdiği yolda yürümektir. Bundan dolayı mü’min, Allah’ın emirlerine sıkı sıkıya sarılmalı, yasaklarından da şiddetle kaçınmalıdır.

[1] Tin, 4.

[2] İsra, 70.

[3] Bakara, 30.

[4] Lokman, 20.

[5] Kiyamet, 36.

[6] Zariat, 56.

[7] Asr, 1-3.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    0
    2023-05-24T20:36:00+03:00

    İslam’da insan, Allah’ın (Tanrı) yaratması nedeniyle doğuştan gelen bir değere ve haysiyete sahip olarak kabul edilir. İslam, her insanın onurlandırıldığını ve bu dünyada bir amacı olduğunu öğretir. İşte İslam’da insanın değerine ilişkin bazı önemli noktalar:

    İlahi Yaratma: İslam, Allah’ın insanları büyük bir özen ve hassasiyetle yarattığını öğretir. Kuran, Allah’ın insanı en güzel şekilde yarattığını (Tin Suresi, 95:4) ve onlara ruhundan üflediğini (Secde Suresi, 32:9) bildirir. Bu ilahi yaratma eylemi, her bireye eşsiz bir değer ve şeref bahşeder.

    Yeryüzünün Vekilharçları: İslam, insanlara Yeryüzünde vekilharç (halife) olma sorumluluğunun emanet edildiğini öğretir. Müslümanlar, çevreye özen göstererek, adaleti teşvik ederek ve toplumun ıslahı için çabalayarak bu sorumluluğu yerine getirmek için akıllarını, bilgilerini ve yeteneklerini kullanmaya teşvik edilir.

    Eşit Değer ve Saygı: İslam, ırkına, etnik kökenine, sosyal statüsüne veya cinsiyetine bakılmaksızın tüm insanların eşit değer ve haysiyetini vurgular. Hz.Muhammed (s.a.v.), tüm insanların bir tarağın dişleri gibi eşit olduğunu ve hiç kimsenin soyuna veya geçmişine göre üstün veya aşağı olmadığını öğretmiştir. Müslümanlar, başkalarına saygı, adalet ve nezaketle davranmaya ve ayrımcılıktan veya önyargıdan kaçınmaya teşvik edilir.

    Hesap Verebilirlik ve Özgür İrade: İslam, insanlara özgür irade ve seçim yapma yeteneği bahşedildiğini öğretir. Yaptıklarının hesabını vereceklerdir ve niyet ve amellerine göre Allah tarafından yargılanacaklardır. Bu hesap verebilirlik, insan sorumluluğunun önemini ve kişisel gelişim ve ahlaki gelişim potansiyelini vurgular.

    Yaşamın Kutsallığı: İslam, insan yaşamının kutsallığına güçlü bir vurgu yapar. Masum bir cana kıymak büyük günah sayılır. Müslümanlara hayatı korumaları ve korumaları, barışı teşvik etmeleri ve bireylerin ve bir bütün olarak toplumun refahı için çalışmaları talimatı verilir.

    Maneviyat ve Allah ile Bağlantı Potansiyeli: İslam, insanların Allah ile derin bir manevi bağlantı geliştirme potansiyeline sahip olduğunu öğretir. Müslümanlar ibadetle meşgul olmaya, ilim aramaya ve hak için çabalamaya teşvik edilir. Maneviyat arayışı, bireylerin Allah ile ilişkilerini geliştirmelerine ve hayattaki amaçlarını gerçekleştirmelerine olanak tanır.

    Genel olarak, İslam’da insanın değeri, Allah tarafından yaratılışlarına, yeryüzündeki vekil olarak rollerine, eşit değer ve saygılarına, hesap verebilirliklerine ve ruhsal gelişim potansiyellerine dayanır. İslam, her bireyin haysiyetini ve haklarını tanımanın ve korumanın, adaleti geliştirmenin ve bir bütün olarak insanlığın iyileştirilmesi için çalışmanın önemini vurgular.

    En iyi cevap

Cevapla