Paylaş
İnsan Hakları
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İslam Dininde İnsan Hakları
Yüce Allah biz insanoğlunu şerefli bir varlık olarak yaratıp akılla donatmış ve faydalanması için birçok nimetler vermiştir. Ayrıca huzur ve mutluluğunu sağlamak için de ona birtakım haklar bahşetmiştir.
İslam dini, Can, mal, namus, akıl ve din güvenli; temelinde insanların hak ve hürriyetlerini kutsal kabul etmektedir. Nitekim kulun insan olarak yaratılışından kaynaklanan, vazgeçilmez, dokunulmaz, reddedilmez ve istisnai durumlar dışında kısıtlanamaz hakları vardır. İslam dinin güvencesi altındadır. Bu haklar dinine, diline, ırkına, rengine, cinsiyetine ve sosyal konumuna bakılmaksızın bütün insanlar için geçerlidir.
Unutulmamalıdır ki, İnsanoğluna tanınan bütün hak ve özgürlükler, başkalarının haklarıyla sınırlıdır. Dolayısıyla herkesin özgürlük adına dilediği her şeyi yapması ve bunu bir hak olarak görmesi doğru değildir. Toplum olarak huzur ve erdeme ulaşmak ancak başkalarının haklarını bilmek ve onları da görüp-gözetmek ile mümkündür.
Bu sebepledir ki, dinimiz bazı haklar sunarken insanın özgürlük alanını da belirlemiştir. Zira haksız yere cana kıymayı, hırsızlık yapmayı, haksız kazancı, rüşvet; tefeciliği, zina ve iftirayı yasaklayarak toplumda karşılıklı hak ve menfaatlerin güven ve huzur ortamında gerçekleşmesini hedeflemiştir.
“Ey Kavmimiz! Allah’ın davetçisinin davetine uyun ve ona iman edin ki,(Rabbiniz) bazı günahlarınızı bağışlasın ve sizi acıklı bir azaptan korusun.”[i] ayeti bütün günahların değil, Rabbimizce birtakım günahların affedileceğini bizlere haber vermektedir. Rabbimizin affı dışında kalan günahlar ise kul hakkına tahakkuk edenlerdir. Zira hak sahibi razı olmadıkça haksızlık yapan affedilmeyecektir.
Nitekim Efendimiz (s.a.v.) “”Benim ümmetimden müflis o kimsedir ki, kıyamet gününde namaz, oruç ve zekât ile gelir. Ama şuna sövmüş, buna iftira etmiş, onun malını yemiş, berikinin kanını akıtmış, ötekini dövmüştür de, sevabından bir kısmı şuna, bir kısmı buna verilir. Üzerindeki kul hakları ödenmeden önce hasanât-ı tükenirse, onların günahlarından alınıp, buna yüklenir ve sonra cehenneme atılır”[ii] buyurmakta, ve bir başka hadis-i şeriflerinde de “Bir kimse kardeşinin haysiyetine yahut malına haksız olarak saldırmış ise altın ve gümüş bulunmayan günden önce onunla helalleşsin. Aksi takdirde iyiliği varsa yaptığı zulüm/haksızlık oranında iyi amellerinden alınıp, hak sahibine verilir. İyiliği yoksa da hak sahibinin günahından alınıp, haksızlık eden o kimseye yüklenir.”[iii] Buyurmakla ilişkilerimizi hesaba çekilmeden önce düzenlememizin ne kadar büyük önem arz ettiğini hatırlatmaktadır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Veda Hutbesinde, insanoğlunun henüz 20. asırda itiraf ettiği insan haklarını 14 asır öncesinde şu sözleriyle cihana haykırmaktaydı:
“Ey İnsanlar! … Bu şehriniz nasıl mukaddes bir şehir ise canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.
…Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin… Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız… Müslüman müslümanın kardeşidir. Din kardeşine ait her hangi bir hakka tecavüz etmeniz helal değildir. Meğerki kendisine gönül hoşluğuyla verilmiş olsun…
Ey İnsanlar! Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana takva dışında üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır… Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı cana haksız yere kıymayınız. Zina etmeyiniz. Hırsızlık yapmayınız.”
Benzer Konular:
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam, insan haklarının temel ilkelerini tanır ve destekler. İslam’ın öğretileri, ırkına, etnik kökenine, cinsiyetine veya sosyal statüsüne bakılmaksızın her insanın haysiyetini, eşitliğini ve esenliğini vurgular. İnsan haklarına ilişkin İslami ilkeler, Kuran’dan (İslam’ın kutsal kitabı) ve Hz. Muhammed’in (sav) öğretilerinden ve uygulamalarından türetilmiştir.
İslam’da insan haklarının bazı temel yönleri şunlardır:
Yaşam Hakkı: İslam, insan yaşamına en yüksek değeri verir. Kuran’da masum bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmeye eşdeğer olduğu açıkça bildirilmektedir (Kuran 5:32). İnsan hayatını korumak ve kollamak asli bir görev olarak kabul edilir.
Eşitlik ve Ayrımcılık Yapmama: İslam, tüm bireyler arasında eşitlik ve ayrımcılık yapmama ilkelerini teşvik eder. Kuran’da tüm insanların tek bir nefisten yaratıldığı, ırk, etnisite, milliyet üstünlüğü bulunmadığı bildirilmektedir (Kur’an 49:13). İslam ayrımcılığı yasaklar ve tüm insanların eşit değer ve haklara sahip olduğunu vurgular.
Din ve İnanç Özgürlüğü: İslam, din ve inanç özgürlüğünü savunur. Kuran, bireylerin inançlarını seçme özgürlüğünü tanır ve din meselelerinde zorlama olmaması gerektiğini vurgular (Kuran 2:256). Müslümanlara, başkalarının inançlarını zorlama olmaksızın yaşama haklarına saygı göstermeleri talimatı verilir.
Adalet ve Adalet: İslam, adalet ve hakkaniyete güçlü bir vurgu yapar. Kuran, Müslümanlara kendi çıkarlarına ters de olsa adaletten yana durmalarını emretmektedir (Nisa Suresi, 135). İslam, herkese adil ve tarafsız davranıldığı adil toplumların kurulmasını teşvik eder.
Kadın Hakları: İslam kadınların haklarını ve onurunu tanır. Kadınların eğitim alma, çalışma, mülk sahibi olma ve sosyal ve siyasi işlere katılma hakları vardır. Kuran’da kadın ve erkeğin manevi değerleri açısından eşitliği vurgulanır (Kur’an 33:35) ve kadın ve erkek arasındaki karşılıklı saygı ve ortaklığın önemi vurgulanır.
Temel İhtiyaçların Korunması: İslam, gıda, giyim, barınma ve sağlık gibi temel insan ihtiyaçlarının korunmasını vurgular. Müslümanlar, yoksulluğu azaltmak ve ihtiyacı olanlara yardım etmek için hayır işlerinde bulunmaya teşvik edilir.
İslam’ın yorumlarının ve uygulamalarının farklı kültürler, toplumlar ve bireyler arasında değişebileceğini not etmek önemlidir. Bazen kültürel uygulamalar İslam’ın ilkeleriyle çatışabilir ve insan hakları ihlallerine yol açabilir. Ancak, bu ihlaller İslam’ın kendisine içkin olarak değil, kültürel, sosyal veya siyasi faktörlerin bir sonucu olarak anlaşılmalıdır.
Genel olarak İslam, adaleti, eşitliği ve merhameti teşvik eden, tüm bireylerin haklarını ve onurunu koruyan kapsamlı bir etik çerçeveyi kapsar.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam, insan haklarının temel ilkelerini tanır ve destekler. İslam’ın öğretileri, ırkına, etnik kökenine, cinsiyetine veya sosyal statüsüne bakılmaksızın her insanın haysiyetini, eşitliğini ve esenliğini vurgular. İnsan haklarına ilişkin İslami ilkeler, Kuran’dan (İslam’ın kutsal kitabı) ve Hz. Muhammed’in (sav) öğretilerinden ve uygulamalarından türetilmiştir.
İslam’da insan haklarının bazı temel yönleri şunlardır:
Yaşam Hakkı: İslam, insan yaşamına en yüksek değeri verir. Kuran’da masum bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmeye eşdeğer olduğu açıkça bildirilmektedir (Kuran 5:32). İnsan hayatını korumak ve kollamak asli bir görev olarak kabul edilir.
Eşitlik ve Ayrımcılık Yapmama: İslam, tüm bireyler arasında eşitlik ve ayrımcılık yapmama ilkelerini teşvik eder. Kuran’da tüm insanların tek bir nefisten yaratıldığı, ırk, etnisite, milliyet üstünlüğü bulunmadığı bildirilmektedir (Kur’an 49:13). İslam ayrımcılığı yasaklar ve tüm insanların eşit değer ve haklara sahip olduğunu vurgular.
Din ve İnanç Özgürlüğü: İslam, din ve inanç özgürlüğünü savunur. Kuran, bireylerin inançlarını seçme özgürlüğünü tanır ve din meselelerinde zorlama olmaması gerektiğini vurgular (Kuran 2:256). Müslümanlara, başkalarının inançlarını zorlama olmaksızın yaşama haklarına saygı göstermeleri talimatı verilir.
Adalet ve Adalet: İslam, adalet ve hakkaniyete güçlü bir vurgu yapar. Kuran, Müslümanlara kendi çıkarlarına ters de olsa adaletten yana durmalarını emretmektedir (Nisa Suresi, 135). İslam, herkese adil ve tarafsız davranıldığı adil toplumların kurulmasını teşvik eder.
Kadın Hakları: İslam kadınların haklarını ve onurunu tanır. Kadınların eğitim alma, çalışma, mülk sahibi olma ve sosyal ve siyasi işlere katılma hakları vardır. Kuran’da kadın ve erkeğin manevi değerleri açısından eşitliği vurgulanır (Kur’an 33:35) ve kadın ve erkek arasındaki karşılıklı saygı ve ortaklığın önemi vurgulanır.
Temel İhtiyaçların Korunması: İslam, gıda, giyim, barınma ve sağlık gibi temel insan ihtiyaçlarının korunmasını vurgular. Müslümanlar, yoksulluğu azaltmak ve ihtiyacı olanlara yardım etmek için hayır işlerinde bulunmaya teşvik edilir.
İslam’ın yorumlarının ve uygulamalarının farklı kültürler, toplumlar ve bireyler arasında değişebileceğini not etmek önemlidir. Bazen kültürel uygulamalar İslam’ın ilkeleriyle çatışabilir ve insan hakları ihlallerine yol açabilir. Ancak, bu ihlaller İslam’ın kendisine içkin olarak değil, kültürel, sosyal veya siyasi faktörlerin bir sonucu olarak anlaşılmalıdır.
Genel olarak İslam, adaleti, eşitliği ve merhameti teşvik eden, tüm bireylerin haklarını ve onurunu koruyan kapsamlı bir etik çerçeveyi kapsar.