İnsan neden günah işler? Nureddin Yıldız

Question

İnsan niçin günah işler

insan neden gunah isler

İnsan Melek değildir taş da değildir sevap işlemek veya günah işlemek arasında iki tarafa da meyl edebilen bir mahluktur insan.
insanın ya yapması gerekenler ya da yapmaması gerekenler açısından günahı olur.
Allah faizi kumbara zinayı yalanı dedikoduya iftirayı ve benzeri şeyleri yasaklanmıştır yasakladığı şeylere de haram adını vermiştir. İnsandan onları yapmamasını ister. Yaparsa insan günah işlemiş olur öte yandan dağ namaz oruç zekat ve cihad gibi yapması gerektiği şeyler vardır bunları yapmadığında da günaha girer.
Hangi açıdan olursa olsun insanın suç işlemesinin adı günahtır bu günahın dini adı da haramdır.

Günahların en ağırı iç organların yani kalp ile ilgili olanların günahıdır.
İç organların günah işlemesinin anlamı insanın Allah’a karşı saygısızlığı benimsemesi ve bunda bir sakınca görmemesidir.
Uçurumun kenarı da orasıdır bu uçurumun dibi Allah korusun dinden çıkmak yani kafir diye düşmek de olabilir aynı günahı eğer veya ayak işlediğinde ise onun adı sadece günahtır günah olarak tövbe bekler
Tövbe ile tövbe de samimiyet varsa kul kurtulur. Bir türde yani kalp ile olandan sonra ise yeniden iman gerekir.

Bütün günahlar aynı değildir Allah’a yok kabul etmek günahı söz gelimi kumar günahından çok çok daha derindir gerçi insan günahın büyüklüğü veya küçük düğünden önce onu kime karşı işlediğine bakmalıdır Allah’a karşı saygısızlık meydana geldikten sonra kul için risk zemini oluşmuş demektir. Kul kendini öyle bir çizgi aşımına alıştırmamalıdır. O cür’et perdesi yanıltıldıktan sonra yoldan kayma başlayabilir.

Günahların zemini

Yeryüzü ve insan bir arada bulunduğu sürece günaha uygun ortam var demektir kul hiçbir zaman kendini boşluğa kalmayacak her an ölüm ve hesap anı olabileceğine göre her anı günah işlemek açısından uygun olmayan an olarak görmelidir. Böyle bir bakış günahtan korunma bakımından iyi bir ortam oluşturmak anlamına gelmektedir.

Günahların takipçisi ya da onları izleyen aslında bizim organlarımızdır. Göz kulak dil el ve ayak günah izler. Özellikle göz iyi bir günah izleyicisi dir. Onun için günah avcısı da diyebiliriz. Günahtan korunma iddiası ciddi olabilmesi için gözün kulağın ve diğer organların korunması gerekir. bunun içinde kur’anımız zina gibi bir tehlikeye karşı ona yanaşmama çizgisini çizmek için gözlerim konmasından söz etmiştir. Bunun içinde kuranımız zina gibi bir tehlikeye karşı ona yanaşmama çizgisini çizmek için gözlerin korunmasından söz etmiştir. Göz korunmadıktan sonra beyine gelen göze ait sinyaller beyni ve kalbi ifsat eder. O noktadan sonra korunma zorlaşır. Bugün şeytan ve şeytana hizmet eden sistemlerin insan gözünü kirlilik açısından çöplüğe ve ahlaksızlık arşivine çevirdiğini görüyoruz. insanın yeniden bir ahlak yükselişi sağlaması için bir göz koruma sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Kuranımızın ilk günlerinde dikkatimizi çektiği bu inceliği ne yazık ki insanlık olarak idrak edemedik. Bugün medya ve sokak göz kirliliği açısından insanlığın hiçbir döneminde gelmediği noktaya gelmiştir. Evlilik müessesesinin çürüdüğünü ailenin dağıldığını herkes konuşuyor ama erkeğiyle kadını ile insan gözünün nedenini bir kirlilik yaşadığını ve bu kirliliğin aileye nasıl etki ettiğini konuşmak zor geliyor insanlara. gıdanın organını arar gibi gözünde fıtrata uygun kalabilenini arayacağız artık.
Sorun sadece göz kirliliğinin cinselliği kışkırtma konusu değildir paranın reklamının yapılması meskenlerin içinden daha görkemli gösterilen dış görüntüsü insanların soğuk ve sıcaktan korunmak için giymeleri beklenen kıyafetlerini bir başkasının beğenisine sunulmak için kıyafet edilmesi ve benzeri çarpıklıklar gerekli gereksiz tüketim çılgınlığını sürüklerken bir göz kirliliği afeti yaşanmaktadır.
Artık insanın kendisi ve sorumluluğu altındakiler için ahiret hesabı yaparken bunları da dikkate alması kaçınılmaz olmuştur.

Bir toplumun adı Müslüman olarak alıyorsa bir ailenin bireyleri kendilerini Müslüman olarak görüyorlarsa gösteriyorlar sa orada bir göz emniyeti sağlanmış olması şarttır.
İnsanların özel mahremleri ve gizli kalmasını istedikleri şeyler diğer insanların ellerinden önce gözlerinden bile korunmuş olmalıdır ki toplum İslam düzeyinde bir ahlaktan söz edilebilsin.

İnsanların gizli kalmasını istediği avret kabul edilen noktalar ve konular
Evler ve evlerin içerikleri
İnsanların ellerindeki nimetler ve imkanlar korunmuş konular olarak göz emniyetinde olmalıdır.
Böyle bir ortam Allah’ın Müslüman kullarından oluşturmalarını istediği bir havadır gözlerim güvenli olmadığı bir ortam ise Müslüman olmaktan uzaktır.

Günah Basamakları

– Allah’ı inkâr etmek, Peygamber’i inkâr etmek, bütünü veya bir bölümü ile Kur’an’ı inkâr etmek en büyük günahtır. Böyle birinin teybe etmeden ölmesi durumunda yaşadığı yer ve geçmişi ne olursa olsun varacağı menzil sonsuz cehennemdir. Allah böyle bir akıbetten korusun. Bunun bir benzeri de iman esaslan diye bilinen; meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, kaza ve kadere imanı reddetmektir. Hiç kimse böyle bir inkârı çağın vebası olan kişisel kanaat, seçme hakkı, düşüncesi gibi kılıflarla gizleyip koruyamaz. Kur’an’ın var dediği herhangi bir şeyi yok kabul edenin imanı yoktur. Onun mü’min olduğunu iddia etmesinin de bir anlamı yoktur. Mü’minler öyle birini kendilerinden kabul edemezler. Velev ki ailelerinden biri, sevdikleri saydıkları biri olsun.

– Allah’a ait söz hakkını kısıtlayıcı bütün anlayışlar en büyük günah sınıfındadır. Allah’ın hayat tarzımız olarak belirlediği kesin kuralların bir bütün olarak veya onlardan birinin yok kabul edilmesi durumu Allah’ı kabul etmemekle aynıdır. Allah’ın mesela zekât emrini kabul etmemekle hayatı düzenleyen şeriat kurallarını kabul etmemek arasında bir fark yoktur. Kur’an’ın emir veya yasak olarak yazdığı her şey bir iman konusudur.

– Kâfirlerle onların dinlerini ve sapık inançlarını beğenme anlamında bir bağlılık ve dostluk da dinden çıkarıcı suçtur.

– Maazallah, Allah’a veya Peygamber aleyhisselama sövmek dinden çıkaran bir suçtur. Bunların dışında haram olarak bilinen işleri yapmakla sonsuz cehennemde kalınmaz. Bir harama işlemek suçtur. Gerçek bir teybe edilirse biiznillah bağışlanır. O günah’ işleyen tevbe etmeden ahirete giderse Allah’ın mağfiretine ermesi umulur ama cehenneme girip cezasını çekmesinden de korkulur. Açık olarak bilinmesi gereken şudur: Bir günahı işlemek vardır. Buna haram işlemek deriz. Bir de o günahın günah olduğunu reddetmek vardır. Buna günah işlemenin ötesinde dinden çıkma noktası olarak bakıyoruz.
İnsan öldürmek, faiz, namaz kılmamak, ramazan günü özürsüz olarak oruç tutmamak, alkol, zina, yalan, gıybet, dedikodu, hırsızlık, iftira… Ve benzeri günahlar bunların örneklerindendir. Yalnız bu günahların hiçbirinin teybe kapısı kapalı değildir.

– Günahla beraber bir insanın hakkı da devreye giriyorsa o durumda teybe yeterli değildir. O insanın helalliğinin alınması gerekir. Teybe kul hakkını kaldırmaz.

Çare Vardır

Çeşidi ne olursa olsun, sayısı kaç olursa olsun tün günahlar için umut kapısı açıktır. Allah gerçekten tevbe eden bütün kullarına kapısını açık tutmuştur. O kadar açık tutrnuştur ki o kapının açık olmayacağını söylemek de en büyük günahlardan biri sayılmıştır. Umutsuzluk mümin için yoktur. Kur’anımızın bu husustaki ayetleri çok açıkça bu bilgiyi bize vermektedir . Her insan geçmişi ne olursa olsun kendine yeni bir sayfa açabilir. Yeter ki samimi olsun. Bunun için de elde edilemez fırsatlar söz konusu değildir.

Şartlar

1- İnsan geçmişte yapmış olduğu günahına pişman olacak. Bu pişmanlığın ne kadar dil ucu ile ne kadar da yürekten olduğunu Allah görür ve bilir.
2- O günah terk edilmiş olacak. Günah devam ederken pişmanlık veya teybe gibi bir sözcüğün ne anlamı olur?
3- O günahın tekrar yapılmamasına samimi ve kesin bir karar taşımak.
4- Söz konusu günah bir insanla bağlantılı ise ki buna kul hakkı denir, o hak, hak sahibine verilecek. En azından helalliği alınacak. Bu reçete, babamız Adem aleyhisselamdan beri bütün insanlar için kendilerini affettirmek istediklerin-de geçerlidir. Kıyamete kadar da geçerli kalacaktır. Ve bu şartlar açısından istisnai kimse yoktur. Şartların kendisi için geçerli olması ve yerine getirdiğinde kabul olması bakımından istisna tutulmuş kimse yoktur Allah’ın izni ile.

Nureddin Yıldız İnsan ilmihali kitabından

 

Dinimizde göz hakkı diye bir şey var mı

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

    1
    2022-03-18T19:39:26+03:00

    İnsan, bir melek veya taş değildir. Günah ve sevap işlemeye meyili olan bir varlıktır insan. Sevap ve günah kavramları bizler için vardır. Günahsız insan peygamberlerin dışında yoktur. Yeryüzü ve insan bir arada bulunduğu sürece günaha uygun ortam var demektir kul hiçbir zaman kendini boşluğa kalmayacak her an ölüm ve hesap anı olabileceğine göre her anı günah işlemek açısından uygun olmayan an olarak görmelidir. Böyle bir bakış günahtan korunma bakımından iyi bir ortam oluşturmak anlamına gelmektedir.

    En iyi cevap

Cevapla