Paylaş
insanın ibadete olan ihtiyacı
Question
İBADETE OLAN İHTİYAÇ
Allah ibadetlerimize ihtiyacı olmadığı halde neden kendisine ibadet etmemizi ister?
İbadet dinde geniş manasıyla Allah ve Peygamberin emir ve yasaklarına uymak demektir. Allaha karşı bir şükürdür. Bir anlamda insanın insaniyetine uygun davranmasıdır.
Yüce Rabbimiz Kur’an Kerim’de “Ben cinleri ve insanları ancak bana iman ve ibade’t etsinler diye yarattım.”[1] buyurarak, yaratılış gayemizin, dünyada bulunuş maksadımızın O’na iman ve iteatten ibaret olduğunu bildiriyor.
Varlıklar içinde bizi seçkin bir varlık kılan, pek çok nimetlerle bizi kuşatan, her şeyi bize hizmet ettiren Yüce Rabbimizi tanımak ve ubudiyetimizle O’na olan bağlılığımızı göstermek insan olarak asli vazifemizdir. En küçük bir iyiliğe teşekkürü bir borç bilen insan, Rabbinin: “O’size istediğiniz her şeyden verdi. Allah’ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız”.[2] buyurduğu bunca ihsan ve ikramlarına karşı teşekkürden, hamdden ve ibadetten uzak durması ne gariptir!
Hz. Adem’den itibaren bütün Peygamberler, insanları Allah’ı tanımaya ve O;na ibadet etmeye çağırmışlardır. Çünkü ibadet,insanları Allah katında değerli kılar. İbadetsiz İnsan Allah’ın sevgisinden mahrum kalır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de :”(Ey Muhammed) de ki ; ibadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin ?[3] buyrularak bu gerçek anlatılır.
Kainatta her şey kendine mahsus diliyle Cenab-ı Hakkı tesbih eder, O’na ibadette bulunurken; varlıkların en şereflisi kılınan, maddi-manevi donanımlarıyla en zengin olan insanın O’nu tanımaması, bilmemesi ve kulluk vazifesini yerine getirmemesi düşünülmez.
İnsanoğlu âlemi ve bu alemde olan her şeyi kendi bakış açısına göre değerlendirir. İman ve ubudiyet gözlüğü ile bakan insan, her şeyin O’nu hamd ile tesbih ettiğini anlar. Sahipsiz, başıboş yaratılmadıklarını, her birinin kendilerine mahsus vazifelerinin olduğunu, her şeyin insana hizmetkâr kılındığını kavrar.
Sonuçta “Ben kimim? Nereden gelip,nereye gidiyorum.? Vazifem nedir? Burada bulunuş maksadım nedir? gibi her insanın aklına takılan ve takılması gereken soruların doğru cevapların bulur. Aksi takdirde insana yakışmayan bir hayatla ömrünü boşu boşuna anlamsız bir şekilde geçirir.
İbadet, Allah’ın kulları üzerindeki bir hakkıdır. Bu yükümlülük ergenlik çağında başlar, ölünceye kadar devam eder Yüce Rabbimiz Kur’an-ı kerimde; “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et” [4] buyuruyor.
İslam’da beş temel ibadet vardır ki, bu ibadetlerin içerisinde namaz başta gelir. Hiçbir ibadet namazın yerini tutamaz. Zira C.Hak insanlara imandan sonra namazdan daha faziletli bir ibadet emretmemiştir. Peygamberimizin ifadesiyle namaz; dinin direği, müminin miracı, cennetin anahtarı ve gözümüzün nurudur.
Bu çerçevede şu ayetlerin meallerine birlikte kulak verelim: “ Ey insanlar! Bizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz. Böylece Allah’ın azabından kendinizi kurtarmış olursunuz.O Allah ki, yeryüzünü size bir döşek, gökyüzünü bir tavan yaptı. Gökten de su indirerek onunla size rızık olsun diye yerden çeşitli ürünler çıkardı. Artık bunları bile bile Allah’a ortaklar koşmayın.[5]
“Hem bana ne oldu ki, beni yaratana ibadet etmeyeyim? Şunu bilin ki hepiniz O’na döndürülecek ve O’na götürüleceksiniz.[6]
Allah ibadetlerimizi kabul buyursun ve O’na ibadet etme hazzına erenlerden eylesin.
———-
1.Zariyat ,56
2.İbrahim,34
3.Furkan,77
4 Hıcr,99
5 Bakara,21,22
6 Yâsin ,22
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
İslam’da insanın ibadet ihtiyacı derin bir şekilde kökleşmiştir ve insan doğasının ve varlığının birkaç temel yönünden kaynaklanır. İslam’ın insanın ibadet ihtiyacını vurgulamasının bazı temel nedenleri şunlardır:
Yaratılış Amacını Gerçekleştirmek: Müslümanlar, insanın Allah tarafından O’na ibadet amacıyla yaratıldığına inanırlar. İbadet, bu amacın nihai olarak gerçekleşmesi ve Yaradan’a şükran, bağlılık ve teslimiyetin ifade edilmesinin bir aracı olarak görülür. Bireyler ibadetlerini yerine getirmekle kendi amaçlarına yönelirler ve Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmekle tatmin olurlar.
İlahi Otoriteyi Tanımak: İslam’da ibadet, Allah’ın ilahi otoritesini ve egemenliğini kabul etmenin ve tasdik etmenin bir yoludur. Gücün, hikmetin ve rehberliğin nihai kaynağının Allah olduğunu kabul etmektir. Bireyler ibadetlerini yerine getirmekle Allah’a olan bağlılıklarını ve O’nun katında mütevazı birer kul olarak konumlarının farkına varırlar.
Manevi Bağlantı ve Beslenme Arayışı: İnsanlar, İlahi Olan ile bağlantı arayan doğuştan gelen bir manevi doğaya sahiptir. İbadet, insanın Allah ile bağ kurmasına, maneviyatını beslemesine, derin bir iç huzuru ve tatmin duygusu yaşamasına vesile olur. Bireylerin teselli, rehberlik ve manevi doyum bulmaları ibadet yoluyla olur.
Allah ile Alâka Kurmak: İbadet, kişinin Allah ile münasebet kurmasına ve geliştirmesine vesile olur. Bireyler, dua, dua ve Allah’ı anma gibi ibadetler yoluyla İlahi Olan’la kişisel bir bağ geliştirebilirler. Bu ilişki, Allah’a karşı bir yakınlık, sevgi ve saygı duygusu doğurur.
Bağışlanmaya ve Kurtuluşa Ulaşmak: İslam’da ibadet, günahların bağışlanmasına ve kurtuluş için çabalamaya vesile olur. Müslümanlar, ibadet, tövbe ve Allah’tan mağfiret dilemenin, kişinin nefsini arındırmasına, amellerini düzeltmesine ve manevî gelişimine erişmesine vesile olduğuna inanırlar. İbadet, Allah’ın rahmetini aramanın ve ahirette kurtuluşa ermenin bir yoludur.
Erdemli Karakteri Geliştirmek: İbadet, erdemli karakterin ve ahlaki davranışın gelişmesinde hayati bir rol oynar. Namaz kılmak, oruç tutmak, sadaka vermek gibi ibadetlerle meşgul olmak insana tevazu, sabır, şükran, merhamet gibi vasıfları kazandırır. İbadet yoluyla bireyler, İslam’ın öğretilerini somutlaştırmaya ve doğru bir karakter geliştirmeye çalışırlar.
Maddi ve Manevi Yaşamı Dengelemek: İbadet, bireylerin maddi ve manevi yaşamları arasında bir denge kurmasına yardımcı olur. Dünyevi işlerin peşinde koşarken, bireylerin maddi arzulara kapılmaları ve ruhi sağlıklarını ihmal etmeleri kolaydır. İbadet, hayatın manevi yönüne öncelik vermeyi ve maddi ile manevi arasında uyumlu bir denge kurmayı hatırlatır.
Genel olarak İslam, insanın amaçlarını gerçekleştirme, Allah ile bağlantı kurma, manevi beslenme arama, erdemli karakter geliştirme ve kurtuluş için çabalama aracı olarak ibadet ihtiyacını vurgular. İnsanın doğasında var olan manevi tabiatı tanır ve bireylerin ibadet ihtiyaçlarını, onları Allah’a yaklaştıracak, kişisel ve ruhsal gelişimlerine katkıda bulunacak şekilde yerine getirmeleri için kapsamlı bir çerçeve sunar.