İnsanlar tarafından görülen olağanüstü haller nelerdir?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Insanlar tarafindan gorulen olaganustu haller nelerdir

İnsanda olağanüstü hâller: Mucize, Keramet, İstidrac, Maunet

1- ‘Mu’cize’dir. Peygamberlerden başkaları tarafından meydana getirilemeyeceği olağanüstü hâllere denir. Bir peygamber, peygamber olduğunu doğrulamak ve peygamberlik iddiasını ispatlamak maksadıyla yüce Allah (celle celâlühü) tarafından o işi peygamberinin eliyle ortaya çıkarmasına ‘Mu’cize’ denir. Bu tür olağanüstü hål, yalnız peygamberlere verilmiştir. Onlardan başkaları meydana getiremez.

2- ‘Kerâmet’tir: Yüce Allah (celle celâlühü)’ın izniyle ve kudretiyle velî olan kulları tarafından meydana getirilen olağanüstü hâllere denir. Bu kerâmetler de, O veli’nin bağlı bulunduğu peygamber için bir mucize mesâbesindedir.

3- ‘istidraç’tır: Peygamberlik iddiasına kalkışmayan ve aynı zamanda peygamberin sünneti üzerine de yürümeyen (Firavun gibi) sıradan olan insanlar tarafından ortaya çıkan ve aynı zamanda olağanüstü bir hadise şeklinde görülen bir takım olaylardır. Bu tip olağanüstü hâller, tarafından meydana getirildiği kimselerin büyüklüğünü veya manevî erdemliğini göstermez. Yani Ateist (kafir
ve günahkar kişilerden arzularına göre meydana gelen olağanüstü gibi görülen hallerdir. Bu guruba giren olağanüstü haller, mu’cize veya kerâmet cümlesinden asla sayılmazlar.

4- ‘Meûnet’tir: Allah (c.c)’ın veli bile olmayan sıradan bir mü’min ve Müslüman kimseyi sıkıntıya uğradığı veya dara düştüğü vakitte, onu olağan bir biçimde bu sıkıntı ve darlıktan kurtarmasıdır.

5- İrhas’tır: Peygamberliğe aday olabilecek bir zatın henüz kendisine peygamberlik gönderilmeden önce peygamber olacağını gösteren olağanüstü olaydır. Tıpkı Hz. İsa (a.s)’nın henüz beşikte iken konuşması gibi.

6- İhanettir: Ateist (kafir) ve günahkar olan bir kimsenin istem ve arzusuna aykırı olarak meydan gelen olağanüstü gibi görülen hallerdir. Mesela; Yalancı peygamberlik iddiasında bulunan Müseylemetül Kezzab (v.12/663) bir gözü kör olan bir adama gözü görsün diye dua etmiş, fakat o adamın sağlam olan diğer gözü de kör olmuştur. İşte bu buna örnektir.

İnsanlar tarafından görülen olağanüstü haller, İslam inancında farklı kategorilere ayrılır. Bunlar, ortaya çıktıkları kişiler ve amaçlarına göre sınıflandırılır. İşte bu olağanüstü hallerin çeşitleri:

  1. Mu’cize: Yalnızca peygamberler tarafından, Allah’ın izniyle meydana getirilen olağanüstü olaylardır. Peygamberlerin peygamberliklerini ispatlamak için gösterdikleri bu olaylar, diğer insanlar tarafından gerçekleştirilemez. Örneğin, Hz. Musa’nın asasını yılana çevirmesi bir mu’cizedir.
  2. Kerâmet: Allah’ın izniyle velî kulları tarafından meydana getirilen olağanüstü hallerdir. Bu haller, o velînin bağlı olduğu peygamber için bir mu’cize niteliği taşır. Velîler, peygamberlerin izinden giden salih insanlardır.
  3. İstidraç: Peygamberlik iddiasında bulunmayan, hatta peygamberlerin sünnetine uymayan kimseler tarafından gösterilen olağanüstü hallerdir. Bu haller, kişilerin manevî erdemliliğini ya da büyüklüğünü göstermez. Örneğin, Firavun gibi azgın kişilerden görülen olağanüstü olaylar istidrâç olarak adlandırılır.
  4. Meûnet: Sıradan bir müminin sıkıntıya düştüğünde, Allah’ın yardımıyla olağanüstü bir şekilde bu durumdan kurtulmasıdır. Bu hal, bir velîlik derecesine sahip olmadan, Allah’ın yardımıyla meydana gelir.
  5. İrhas: Peygamberlik gönderilmeden önce, peygamber olacak kişinin gösterdiği olağanüstü hallerdir. Örneğin, Hz. İsa’nın beşikte iken konuşması bu tür bir olaydır.
  6. İhanet: Ateist veya günahkâr kişiler tarafından istemedikleri halde meydana gelen olumsuz olağanüstü hallerdir. Örneğin, yalancı peygamberlik iddiasında bulunan Müseyleme’nin bir kişiyi iyileştirmek için dua ettiğinde kişinin sağlıklı gözü de kör olmuştur.

Bu sınıflamalar, İslam’da olağanüstü hallerin kaynağı ve amacına göre farklı anlamlar taşıdığını gösterir.

Başka bir açıdan Olağanüstü hal ne demek?

İslam’da “olağanüstü hâl” kavramı, devletlerin veya toplumların karşılaştığı ciddi tehditler veya büyük krizler karşısında alınan özel önlemleri ifade edebilir. Bu, modern hukuk sistemlerine özgü bir terim olmasına rağmen, İslam hukukunda da kriz dönemlerinde başvurulan olağan dışı düzenlemeler mevcuttur.

İslam’da olağanüstü hâl sayılabilecek durumlar, savaş, doğal afetler, açlık, büyük salgınlar veya devlete ya da topluma yönelik büyük tehditler gibi durumlardır. Bu tür durumlar karşısında, normal şartlarda uyulması gereken bazı dinî hükümler veya sosyal kurallar geçici olarak esnetilebilir veya değiştirilebilir. Örneğin, zorunluluk anında (zaruret hâlinde) helal olmayan yiyeceklerin tüketilmesine müsaade edilebilir. Aynı şekilde, can güvenliğinin tehlikede olduğu durumlarda, bazı ibadetlerin yerine getirilme biçimi hafifletilebilir.

Kur’an’da bu durumlar “zaruret” ilkesiyle ele alınır. Bu ilkeye göre, kişinin yaşamını veya sağlığını korumak için bazı yasaklar geçici olarak esnetilebilir. Ancak bu esneklik, sadece zorunluluk sona erdiğinde normale dönülmesi gerektiği anlamına gelir ve suiistimal edilmemelidir.

Olağanüstü hâl dönemlerinde, İslam toplumlarının, adalet, güvenlik ve insanların temel haklarının korunması ilkelerine dayalı çözümler bulması beklenir. Yetkili yöneticiler de bu durumlarda toplumu korumak için tedbirler alabilirler, ancak bu tedbirler her zaman İslami değerlerle uyumlu olmalıdır.

BENZER KONULAR:

Cevapla