İnsanların doğumunda adaletsizlik var mıdır

Question

İnsanların doğumunda adaletsizlik var mıdır

Doğru din İslam elhamdülillah. Ve ben bu dinin mensubu olarak doğuştan büyük bir mükâfat ile doğmuş iken, Amazon ormanlarında doğan ve kabilesindeki kişilerden ve ogretilerinden başka bir şey görme şansı olmayan İslamiyeti kabul edemediği için doğuştan kâfir olarak cehennemi garantilemiş olmuyor mu. Bizim dinimizde doğuştan Adalet nasıl olur. Açıklar mısınız

Bu soruyu bende çok merak ediyorum(hoca degilim!) ve cevabini su olarak biliyorum. Islami dogru bir sekilde tanima sansi yakalamayanlarin bizim gibi sorgusu olmayacak, ve yok olup gidicekler. Yani senin sordugun örnekteki insanlar hiç hayatlari boyunca islami tanimamislar ise, ozaman bundan da sorumlu olmayacaklar. Tabi bu su demek degil, günümüzde ateistligi bilipte islami bilmemek bence çok düsük bir ihtimaldir. Cogumuzun elinde internet oldugu için bizler çogu dinleri az çok biliyoruz, ister ateist olalim, ister deist, ister hiristiyan, ister budist veya baskasi. Fakat sizin örnektekiler bizler gibi degiller ve saniyorum ki onlar bunun hesabini vermeyecek. Inshaallah dogrudur dediklerim.



İslâmiyet’te,bir İslâm beldesinde dünyaya gelen kimsenin mutlaka cennet ehli olacağına dair bir hüküm yoktur. İslâm tarihini tetkik edenler bilirler ki, Asr-ı saâdet’te Hazret-i Resulüllah (asm)’ın kapı komşusu olan Yahudiler Müslümanlığı kabul etmemiş ve hayatlarını Yahudi olarak sürdürmüşlerdir. İslâmiyet, Resulüllah (asm)’ın devrinde en canlı devrini yaşamış olmasına rağmen, o gün Mekke’de yine müşrikler ve kâfirler vardı. Eğer Mekke’de doğan bir insanın Müslüman olması gerekseydi, Ebû Cehil’in, Hazret-i Resulüllah (asm)’ın öz amcası Ebû Leheb’in de Müslüman olması icab ederdi.

Bilindiği gibi, Hz. İbrahim’in babası Nemrud’un putçusuydu ve inkârcılardandı. Lût Aleyhisselâm’ın karısı, Nuh Aleyhisselâm’ın ise hem karısı, hem oğlu imân etmedi. Diğer taraftan. Firavun, Allah’ı inkâr edip ulûhiyet dâva ederken, Hz. Musa (as) onun sarayında, hatta onun kucağında yetişti. Firavun’un karısı da Allah’a inanan bir kimseydi.

Demek ki, Rabbini arayan ve O’na yönelen bir kul, Firavun kucağında bile olsa hidâyet nuruna kavuşur. Eğer bir kul hakka karşı kör olsa, peygamber oğlu veya peygamber babası olması dahi onu felaketten kurtaramaz. Bugün de İslam memleketlerinde binlerce camiler, minareler, ezanlar, İslamî örf ve âdetler, hatta mezar taşları İslam’ı telkin ederken, anlatırken, hâlâ İslam’dan uzak ve Allah’tan gafil nice insanlar yok mudur?

 

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Cevapla