Paylaş
İntihar ile ilgili hadisler Arapça
Question
İntihar hakkında arapça hadisler ve türkçe açıklamaları
Rıdvân bîatında bulunan sahâbîlerden Ebû Zeyd Sâbit İbni’d-Dahhâk el-Ensârî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim İslâm’dan başka bir din adına bilerek yalan yere yemin ederse, o kişi dediği gibi (yalancının biri)dir. Kim, ne ile intihar ederse, kıyamet günü onunla azâb olunur. Sahip olmadığı bir şeyi adayanın adağı geçersizdir. Mü’mine lânet etmek, onu öldürmek gibidir.”
Buhârî, Cenâiz 84, Edeb 44, 73, Eymân 7; Müslim, Îmân 176, 177. Ayrıca bk. Tirmizî, Nüzûr 16; Nesâî, Eymân 7, 11, 31; İbni Mâce, Keffârât 3
عن أبي زيْدٍ ثابتِ بنِ الضَّحاكِ الأنصاريِّ رضي اللَّه عنهُ ، وهو من أهْل بيْعةِ الرِّضوانِ قال : قَالَ رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « من حَلَف عَلى يمِينٍ بِملَّةٍ غيْرٍ الإسْلامِ كاذباً مُتَعَمِّداً، فهُو كما قَالَ ، ومنْ قَتَل نَفسهُ بشيءٍ ، عُذِّب بِهِ يوْم القِيامةِ ، وَليْس على رجُلٍ نَذْرٌ فِيما لا يَملِكهُ ، ولعنُ المُؤْمِنِ كَقَتْلِهِ » متفقٌ عليه .
Cündüb b. Abdullah’tan (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur:
“Sizden önceki ümmetlerden birinde yaralı bir adam vardı. Yaranın acısına dayanamadığından bir bıçak alıp elini kesti. Kanaması durmadı ve sonunda öldü. Bunun üzerine Yüce Allah (cc), “Kulum, kendisi konusunda benden daha acele davran(arak canına kıy)dı. Ben de ona cenneti haram kıldım.” buyurdu.”
حَدَّثَنَا جُنْدُبُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ… قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) : “كَانَ فِيمَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ رَجُلٌ بِهِ جُرْحٌ، فَجَزِعَ فَأَخَذَ سِكِّينًا فَحَزَّ بِهَا يَدَهُ، فَمَا رَقَأَ الدَّمُ حَتَّى مَاتَ، قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ: بَادَرَنِى عَبْدِى بِنَفْسِهِ حَرَّمْتُ عَلَيْهِ الْجَنَّةَ.”
(B3463 Buhârî, Enbiyâ, 50)
Bu hadis, İslam’ın temel ilkelerine derin bir vurguyla, yalan yemin, intihar, adak ve müminlere karşı kötü davranışlar gibi konularda önemli uyarılar içermektedir. Hadisi detaylı olarak açıklayalım:
1. Yalan Yere Yemin Etmek:
Hadisin ilk kısmında Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, İslam’dan başka bir din adına yalan yere yemin eden kişinin, dediği gibi yalancı olduğunu vurgular. Burada İslam’dan başka bir dini yücelterek yemin etmek büyük bir günah olarak belirtilmektedir. Yeminler, kişinin sözünün doğruluğunu pekiştiren dini bir araçtır ve yalan yere yemin etmek, kişinin itibarını ve ahlakını zedeleyen ciddi bir davranıştır. Bu tür bir yemin, özellikle başka bir din adına yapıldığında, İslam’ın inanç esaslarına ters düşer ve insanı büyük bir tehlikeye sokar.
2. İntihar ve Kıyamet Günü Azabı:
İntihar, İslam’da büyük günahlar arasında kabul edilir. İslam inancında, insanın hayatı Allah’ın verdiği bir emanettir ve kişi kendi hayatına son verme hakkına sahip değildir. Hadiste, intihar eden kişinin kıyamet gününde intihar ettiği şeyle azap göreceği belirtilmektedir. Örneğin, bir kimse kendisini bir silahla öldürdüyse, kıyamet günü o silahla sürekli azap çekeceği ifade edilir. Bu, intiharın ne kadar büyük bir günah olduğunu ve Allah katında ne denli ağır bir karşılığı olduğunu gösterir. İntihar, kişinin hem bu dünyadaki hem de ahiretteki sıkıntılarını daha da artıran bir eylemdir.
3. Sahip Olmadığı Bir Şeyi Adamak:
Adak, bir kişinin belirli bir ibadet veya hayırlı bir iş yapacağına dair Allah’a söz vermesidir. Ancak, bu adaklar kişinin sahip olduğu imkânlarla sınırlıdır. Sahip olmadığı bir şey adına adak adamak geçersizdir. Örneğin, bir kişinin kendi kontrolünde olmayan bir şey için adak adaması (başkasının malı ya da imkânı) kabul edilmez. Bu, kişinin sorumluluğu olmayan şeyler üzerinde söz vermesinin anlamsız ve geçersiz olduğunu açıklar.
4. Mü’mine Lânet Etmek:
Mü’min bir kişiye lânet etmek, onu öldürmekle eşdeğer bir suç olarak gösterilmektedir. Lânet, bir kimseyi Allah’ın rahmetinden uzak tutmayı dilemek anlamına gelir ve İslam’da son derece çirkin bir davranış olarak kabul edilir. Müminler arasında kin, nefret ve düşmanlığı artıran bu tür sözler, toplumsal huzursuzluğa yol açar. Lânet etmek, kişinin kalbinde ciddi bir kötülüğün işareti olarak kabul edilir ve bu, mümin kardeşine karşı ağır bir saldırı olarak değerlendirilir.
Hadisin Genel Anlamı ve Öğretileri:
Bu hadis, müminlerin hem diline hem de eylemlerine dikkat etmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Yalan yere yemin etmek, İslam’ı küçük düşürecek ya da inanç sistemine zarar verecek her türlü davranıştan kaçınmak gerektiğini öğretir. İntiharın büyük bir günah olduğu ve bunun kişinin hem dünyada hem ahirette büyük sıkıntılara yol açacağı konusunda ciddi bir uyarıdır. Ayrıca, sahip olunmayan şeyler için verilen sözlerin (adakların) geçersiz olduğu ve mümin kardeşine lânet etmenin, ona zarar vermekle eşdeğer bir suç olduğu anlatılır.
Bu hadis, İslam’ın bireyler arası ilişkilerde dürüstlük, saygı ve sorumluluk bilincini ön planda tutan değerlerini güçlü bir şekilde ifade eder. Her insanın bu dünyada bir sorumluluk sahibi olduğu, gerek dil gerekse eylemleriyle bu sorumluluğa riayet etmesi gerektiği hatırlatılır.
BENZER KONULAR:
- islamda ve diğer dinlerde intihar edenin hükmü
- Cana Kıymak Ve İntihar
- Yaşamak Güzeldir İntihar Felakettir
- Haksız Yere Cana Kıyma Ve İntihar
- İntihar
- Tümünü görüntüle.
- İntihar etmek günah mıdır, günahı nedir ayetler var mıdır?
- islamda intihar edenin cenaze namazı kılınır mı?
- islamda ve diğer dinlerde intihar edenin hükmü
- Büyü intihara sebep olur mu?
- Stres Ve İntihar
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Bu iki hadis, İslam’da intiharın ciddi bir günah olduğuna dikkat çekiyor ve intihar edenlerin ahirette karşılaşacakları durumları açıklıyor. Hadislerin detaylı açıklamaları şu şekildedir:
1. Ebû Hüreyre’den rivayet edilen hadis:
Hz. Peygamber (sas), intihar eden kişinin ahirette ebedî bir azap göreceğini bildirmektedir. Bu hadiste, kişinin hangi yöntemle intihar ederse o yöntemin cehennemdeki azabının da o şekilde olacağı anlatılıyor. Yani:
Bir dağdan atlayarak intihar eden kişi, cehennem ateşinde sürekli olarak yüksekten atlayacak.
Zehir içerek intihar eden kişi, cehennemde sürekli olarak zehir içmeye zorlanacak.
Bir demir aleti kullanarak intihar eden kişi, cehennemde o demiri sürekli olarak karnına saplayacak.
Bu hadis, intiharın cezasının dünyadaki eylemin bir yansıması olarak cehennemde devam edeceğini göstermektedir. İntihar eden kişi, yaptığı eylemin ahirette sürekli olarak tekrar eden bir azaba dönüşeceğini bilmelidir. Bu da, intiharın ciddiyetini ve günahın büyüklüğünü vurgulamak için kullanılan bir ifadedir.
2. Câbir b. Semüre’den rivayet edilen hadis:
Bu hadiste, Hz. Peygamber (sas) oklarla canına kıyan bir kişinin cenaze namazını kılmamıştır. Bu davranışıyla, Peygamber Efendimiz (sas), intiharın ne kadar ciddi ve büyük bir günah olduğunu göstermek istemiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, Peygamber Efendimizin bu kişinin cenaze namazını kılmamış olması, intihar eden kişinin Müslümanlıktan çıktığını göstermez. İntihar eden kişi hâlâ Müslümandır ve diğer Müslümanların cenaze namazını kılması gerektiği hükmü geçerlidir. Peygamberimiz, muhtemelen bu şekilde davranarak, intiharın ne kadar büyük bir suç olduğunu sahabeye ve ümmete öğretmek istemiştir.
Genel Açıklama:
Bu iki hadis, intiharın İslam’da ne kadar büyük bir günah olduğunu, ahirette karşılaşılacak cezanın büyüklüğünü ve intihar eden kişinin İslam toplumundaki itibarının nasıl zedelendiğini açıkça gösteriyor. İntihar, hem dünyevî hem de uhrevî sonuçları itibariyle son derece ağır bir fiildir. İslam, kişiye sabır ve tevekkül etmeyi, zor zamanlarda Allah’a sığınmayı öğütler. Çünkü mümin, başına gelen her türlü sıkıntıyı bir imtihan olarak görür ve bu sıkıntılara sabreder.
Sonuç olarak, İslam’da intihar, kişinin dünya ve ahiret huzurunu yok eden bir eylem olarak kabul edilir ve bu yüzden büyük bir günah sayılır.
عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ (رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ) عَنِ النَّبِيِّ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) قَالَ: “مَنْ تَرَدَّى مِنْ جَبَلٍ فَقَتَلَ نَفْسَهُ، فَهْوَ فِى نَارِ جَهَنَّمَ يَتَرَدَّى فِيهِ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا، وَمَنْ تَحَسَّى سَمًّا فَقَتَلَ نَفْسَهُ، فَسَمُّهُ فِى يَدِهِ يَتَحَسَّاهُ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا، وَمَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ بِحَدِيدَةٍ، فَحَدِيدَتُهُ فِى يَدِهِ، يَجَأُ بِهَا فِى بَطْنِهِ فِى نَارِ جَهَنَّمَ ﴿خَالِدًا﴾ مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا.”
Ebû Hüreyre’den (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:
“Bir dağdan aşağı atlayarak canına kıyan kimse, cehennem ateşinde ebedî olarak yüksekten aşağıya atlayıp duracaktır. Zehir içerek canına kıyan kimse, elinde zehri olduğu hâlde, cehennem ateşinde ebedî olarak zehir içip duracaktır. (Bıçak, mızrak gibi) bir demiri karnına saplayarak kendisini öldüren kimse de demiri elinde olduğu hâlde cehennemde o demiri karnına ebedî surette saplayıp duracaktır.”
(B5778 Buhârî, Tıb, 56)
***
عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ: أُتِيَ النَّبِيُّ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) بِرَجُلٍ قَتَلَ نَفْسَهُ بِمَشَاقِصَ، فَلَمْ يُصَلِّ عَلَيْهِ.
Câbir b. Semüre (ra) anlatıyor: “Oklarla canına kıyan bir adam(ın cenazesi) Peygamber’e (sas) getirildi de (Hz. Peygamber) onun cenaze namazını kılmadı.”
(M2262 Müslim, Cenâiz, 107)