Paylaş
İsim koyma merasimi
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İSLAMDA İSİM KOYMA MERASİMİ
hanefi ve şafii mezhebine göre bebeğe isim koyma
İsim koyma merasimi hakkında tüm dini bilgiler
İsim verme esnasında bir merasim yapmak şart olmamakla beraber, bu konuda Sevgili Peygamberimiz s.a.v.)’in yaptığı uygulamaya gösteren hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
“Esma Binti Ebi Bekr, Abdullah bin Zübeyr’e hamile olarak hicret ettiği vakit çıktı da Kuba’ya geldi. Kuba’da Abdullah’ı doğurdu. Doğurduktan sonra ona tahnik yaptırmak üzere Resülullah (s.a.v.)’in yanına çıktı. Resülullah (s.a.v.), çocuğu ondan alarak kendi kuçağına koymuş, sonra bir kuru hurma istemiş. Aişe (r.a.) demiş ki; biz onu buluncaya kadar bir müddet aradık durduk. Onu çiğnedi. Sonra çocuğun ağzına ilk giren şey Resülullah (s.a.v.) ‘in tükrüğü oldu. Sonra Esma şunu söylemiş; sonra çocuğu sıvazladı, üzerine dua etti ve ona Abdullah ismini verdi.”(Ebi Davut, Müslim,No2144)
“Enes (r.a.)’den: Abdullah bin Ebi Talha, dünyaya geldiğinde, onu aldım Resülullah (s.a.v.)’e götürdüm. Resülullah (s.a.v.) abasını giyinmiş devesini katranlıyordu. Bana, yanında hurma var mı? buyurdu. Ben, evet var dedim.
Resülullah (s.a.v.)’e birkaç hurma verdim. Resülullah (s.a.v.) hurmaları ağzına attı, onları güzelce çiğnedi, sonra çocuğun ağzını açtı çiğnediği hurmayı onun ağzına koydu.
Çocuk konan çiğnenmiş hurmayı dili ile ağzında evirip çeviriyordu. Resülullah (s.a.v.) “Ensar hurmayı sever” buyurdu. Çocuğa Abdullah adını verdi” Müslim, Kitabul Edep, No:2144
Yukarıda iki örneğini verdiğimiz hadis-i şeriflerden da anlaşıldığı gibi, çocuğa isim verme esnasında sünnet olarak yapılması gerekenler şunlardır:
1. Çocuğun ismini güzel ahlaklı, takva sahibi bir zata koydurmak:
Sahabe-i kiramefendilerimiz, çocuklarına isileri kendileri vermeyip Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e verdirmeyi tercih etmişlerdir. Çocuğun ismini böyle salah ve takva sahibi bir kişiye koydurmak
müstehaptır.
Bu sayede çocuğun kendisine isism veren şahsın hali gibi mübarek ve takva sahibi kazanması ümit edilir.
2. İsim koyma esnasında tahnik yapmak:
Tahnik; Kuru hurma gibi tatlı bir şeyi çiğneyerek yeni doğan bir çocuğun ağzına sürmektir.
Tahnik yapmak sünnet olduğu gibi, bunu salih bir zatın yapması menduptur. Tahniki kuru hurma
ile yapmak ise müstehaptır. Gerçi kuru üzüm ve şeker gibi her nevi tatlı ile tahnik yapmak ise de
efdal olan sağlanmış olmalıdır.
Bundaki hikmete gelince: Çocuğun ağız kaslarını, çene nahiyelerini harekete geçirip
kuvvetlendirmek ve böylece anasının göğsünü daha çabuk tutmasını sağlamaktır.
Tahnik yapmayı uygun bulmayan ve bu icradan dolayı çocuğa mikrop geçebileceğini iddia
edenlere şunu söylemek gerekir: Bu güne kadar Allah ve Resülünün emirlerinde insanlık için zarar
olduğu ispat edilmiş hiç bir hadise yoktur. Aksine gün geçtikçe ve ilim ilerledikçe bu ilahi emirlerin
insan için ne kadar faydalı olduğu meydana çıkmaktadır. Tahnik esnasında çocuğa mikrop sirayeti
olsa bile, bunun çocukta bağışıklık yaparak ileride bir kısım hastalıklardan korunmasına sebep
olabilir. Biz Allah ve Resülünün emirlerinde mutlak fayda olduğu inancındayız. Kimbilir bu tahnik
olayında bizim bilemediğimiz nice faydalar vardır?
3. Çocuğa dua etmek:
Çocuğa isim koyacak şahıs, isim koyma esnasında çocuk için hayır duada bulunmalıdır.
Bu duada çocuğun iyiliği, ahlaklı, takvalı ve sıhhatli yetişmesi için çeşitli niyazlar yapılabilir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in yaptığı dualardan biri şöyledir:
“Allah’ım! Bu çocuğu hayırlı ve Allah’tan korkan müttaki kullarından eyle ve onu güzel
bir şekilde yetişmesini sağla.” (Evlileri İrşad, El-Hac Mustafa Rakım, Sh.39)
4. Çocuğun kulağına ezan ve ikamet okumak:
Aslında çocuğa ezan ve ikamet okumanın isim koyma ile bir ilgisi yoktur.
Fakat, zamanımızda çoğunlukla isim koyma esnasında yapıldığı ve isim koyma merasiminin bir
şartı gibi görüldüğü için bu konuya burada yer veriyoruz.
Önce çocuğa ezan ve ikamet okuma konusundaki hadis-i şeriflere göz atalım:
“Ebu Rafi’ (r.a.)’den rivayet edilmiştir, dedi ki: “Ali’nin oğlu Hasan, Fatıma (r.a.) ‘dan doğduğu zaman Resülullah (s.a.v.)’in onun kulağına namaz ezanı gibi ezan okuduğunu
gördüm.” (Tirmizi, Hadis No: 1553)
“Her kimin bir çocuğu doğduğunda, sağ kulağına ezan, sol kulağına da ikamet okursa; ona ümmü sıbyan (çocuk felci veya cin çarpması) hastalığı zarar vermez”
(Muhtarul Ehadis, No:1257)
Bu hadis-i şeriflerden de anlaşıldığı gibi, çocuğun sağ kulağına ezan ve sol kulağına da ikamet, doğduğu zaman okunması gerekmektedir. Böylece çocuğun kulağına giren ilk sesin ezan ve
ikamet olması sağlanmış olmaktadır. Bu işi de ebeler veya doğumda hazır bulunanlardan birinin yapması gerekir ki, bazı bölgelerde bu şekilde uygulanmaktadır. Eğer doğduğu anda okunamamış ise sonradan okumakla da bu sünnet ifa edilmiş olur. Bu işte kız ve erkek çocuk ayrımı gözetilmez.
Bundaki hikmetler şöyle açıklanmaktadır:
İnsannın dünyaya gözlerini açarken kulaklarını ilk çalan ses, Allah’ın büyüklüğünü ve yüceliğini ifade eden sözün olması, İslam’a girmeyi sağlayan şehadet kelimesinin duyulmasıdır. Bu bir bakıma
Dün- ya’ya ayak basan çocuğa İslam şiarını telkin sayılır; nasıl ki dünyadan ayrılırken de Kelime-i Tevhid telkin edilir. Çocuk anlamasa bile ezan sesinin kalbine inip te’sir bırakacağında şüphe
yoktur.
Bununla beraber, ezan ve ikamet okumanın bir diğir faydası daha var. O da, şeytanın ezanla ilgili sözleri duyunca uzaklaşıp kaçmasıdır. Oysa şeytan, çocuğun doğmasını sabırsızlıkla beklemekte idi. İlk anda şeytanı öfkelendiren, onun gücünü kıran böyle bir sesin yankı yapması, çocuğa musallat olacağı ilk anlarda oldukça tesirlidir.
Diğer bir ifadeyle; bununla çocuğu Allah’a davet etmek, İslam Dinine çağırmak, Allah’a kulluğa ve ibadete heveslendirmek, henüz şeytan bir dürtüş ve fısıltıda bulunmadan bunu gerçekleştirmek
vardır. Bu durum Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrattır. Şeytan henüz onu çocuğa yanlış telkin etmeden onun önüne geçmektir. Bundan başka hikmetleri de söz konusudur.
Ayrıca düşünülmesi ve bilinmesi gereken bir husus ta; çocuk doduğu zaman akonan ezan ve ikametin namazı da öldüğü zaman kılınmasıdır. Bildiğimiz gibi cenaze namazı içindir denilmektedir.
Böylece dünya hayatının kısalığı, kişinin dünyada, ezan ve ikameti okunmuş namazının kılınmasını bekleyen bir şahıs olarak yaşadığı anlatılmış olunmaktadır.
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İsim verme esnasında bir merasim yapmak şart olmamakla beraber, bu konuda Rasulullah (sav)’in yaptığı uygulamaya gösteren hadis-i şerifler yukarıda belirtilmiştir. çocuğa isim verme esnasında sünnet olarak yapılması gerekenler şunlardır; çocuğun ismini güzel ahlaklı, takva sahibi bir zata koydurmak. İsim koyma esnasında tahnik yapmak. Çocuğa dua etmek. Çocuğun kulağına ezan ve ikamet okumak.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’da, bir çocuğa isim vermekle ilgili belirli bir tören veya ritüel yoktur. Ancak çocuğa isim vermek anne baba için önemli bir sorumluluk olarak görülmekte ve çocuğa iyi ve anlamlı bir isim seçilmesi önerilmektedir. İşte İslam’da isimlendirme ile ilgili bazı önemli noktalar:
Adlandırma Yönergeleri: İslam, iyi anlamları olan ve dilbilimsel olarak uygun olan adların seçilmesini teşvik eder. Arapça veya başka bir dilde olumlu nitelikler, erdemler veya iyi bir anlam taşıyan isimlerin seçilmesi tavsiye edilir. Putperestlik, çok tanrıcılıkla ilişkilendirilen veya olumsuz çağrışımları olan isimler genellikle önerilmez.
Peygamberlik Örnekleri: Müslümanlar genellikle Hz. Muhammed’in kendisi, ailesi ve ashabı için kullandığı isimlerden ilham alırlar. Peygamberlerin isimleri, salih şahsiyetler ve iyi vasıflar, onların asil vasıflarını onurlandırmak ve taklit etmek için sıklıkla bir yol olarak seçilir.
Aile ve Kültürel Hususlar: Müslümanların bir isim seçerken ailevi ve kültürel gelenekleri dikkate almaları yaygındır. İslami ilke ve esaslara uygun olduğu sürece, çocuklarına bir aile üyesinin adını veya kültürel miraslarını yansıtacak şekilde vermeyi seçebilirler.
Sadelik ve Kolaylık: Basit ve telaffuzu kolay olan isimlerin seçilmesi önerilir. Telaffuzu veya hecelemesi zor olan isimler, çocuk için hayatı boyunca rahatsızlık yaratabilir.
Cinsiyete Özel İsimler: İsimler cinsiyete özel olmalı ve çocuğun erkek mi kız mı olduğunu açıkça belirtmelidir. İslam, çocuğun cinsiyeti konusunda belirsiz veya kafa karıştırıcı olabilecek isimlerin kullanılmasını önermez.
Bereket Aramak: Bazı aileler, çocuk için kutsama ve ilahi rehberlik aramanın bir yolu olarak, adlandırma töreni sırasında Kuran ayetlerini okumayı veya dua etmeyi seçebilir. Bu uygulama zorunlu olmayıp kişisel tercih olarak yapılabilmektedir.
Ad verme gelenek ve göreneklerinin farklı kültürler ve bölgeler arasında farklılık gösterebileceğini ve Müslümanların kültürel uygulamalarını İslami kurallar çerçevesinde birleştirebileceğini belirtmek önemlidir. Bununla birlikte, iyi ve anlamlı isimler seçmenin temel ilkeleri, İslami öğretilerde tutarlı kalır.