İslam dininde hoşgörü

Question

İSLAM’DA HOŞGÖRÜ

ISLAMDA HOSGORU

 İnsanlar topluluk halinde yaşadıkları için birbirleri ile iyi geçinmek, birbirlerinin haklarına saygı göstermek ve birbirlerine karşı hoşgörülü davranmak zorundadır.

Hoşgörü; her şeyi anlayışla karşılama, müsamahakar davranma, zorlaştırma yerine kolaylaştırma anlamına gelir. İnsanlara karşı hoşgörülü ve merhametli olmak, yapmış oldukları hatalardan dolayı insanları affetmek kişinin ancak değerini artırır.

Hoşgörü; bizim toplumumuzun nazarında “büyüklüğün simgesi” olarak görülmekte ve değerlendirilmektedir.

 

Hoşgörü kavramını doğru anlayan kişi, evinde eş ve çocuklarına,  işyerinde iş arkadaşlarına, okulda öğretmen veya öğrencilerine, kısaca karşılaştığı ve muhatap olduğu bütün insanlara karşı, anlayış ve hoşgörü içerisinde hayatını sürdürür. İnsanların birbirlerini daha az anladığı, farklı görüşlere tahammülün azaldığı günümüz dünyasında, barış ve huzur içinde yaşayabilmemiz için sevgi ve hoşgörüyle her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu muhakkaktır.

Her Müslüman şu Hadisi Şerif-i kendisine rehber ve ilke edinmesi gerekir: “ Sizden biriniz  kendi nefsi için arzuladığı bir şeyi mü7in kardeşi içinde istemedikçe kamil manada iman etmiş sayılmaz.”(1)

 

Müslüman; hoşgörü sahibi ve bağışlayıcıdır.  Hz. Allah (cc) gerçek müminleri

Öfkelerini yenenle, insanların kusurlarını affedeler”2 diye övünmüştür.

Bizim için en yüksek ahlak örneği olan Sevgili Peygamberimiz hoşgörü konusunda  da en büyük örneğimizidir. O, kendisine eziyet eden, sözlü saldırıda bulunan, hatta canına kasteden kimselerden af dileyenleri  hiçbir zaman geri çevirmemiş, onlara hoşgörü ile yaklaşmış böylece böylece onları İslam’a kazandırmıştır.

Mekke’nin fethedildiği gün, daha önce kendisine her türlü kötülüğü reva görüp, O’nu çok sevdiği yurdu Mekke’den göç etmeye mecbur eden ve bu yüzden  kendilerine verilecek cezayı merakla bekleyen Mekke’lilere

“Bu gün size geçmişten dolayı bir azarlama yok. Haydi gidiniz, hepiniz serbestsiniz.” Buyurarak toptan hepsini affetmişti.

Hoşgörülü,  merhametli insanlardan oluşan aile ve toplum, huzurlu ve mutlu olur. Barı, kardeşlik, birlik ve beraberlik içinde yaşar

Kaynaklar :

1 – Buhari, İman.7

2 –  Al-i İmran, 134

3 – Müslim  İman,71-

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

    0
    2023-05-22T15:20:49+03:00

    Hoşgörü, İslam’da barış içinde bir arada yaşamayı, farklılıklara saygıyı ve farklı inanç ve uygulamaların kabulünü destekleyen temel bir ilkedir. İslam’da hoşgörünün bazı temel yönleri şunlardır:

    1. Kuran Öğretileri: Kuran, farklı inançlara sahip insanlarla hoşgörü ve barışçıl etkileşimin önemini vurgular. Müslümanları diyaloğa ve saygılı konuşmaya teşvik ederek, “‘Sizin dininiz size, benimki bana’ deyin” (Kuran 109:6). Bu ayet, kişinin kendi inancını korurken başkalarının inanç ve uygulamalarına saygı duyma ilkesini vurgulamaktadır.
    2. Din Özgürlüğü: İslam, din özgürlüğünü destekler ve inanç meselelerinde zorlama veya zorlamayı reddeder. Kuran, “Dinde zorlama yoktur” (Kuran 2:256) der. Müslümanlara hikmetle ve güzel vaazla insanları İslam’a davet etmeleri emredilmiştir, ancak sonuçta mesajı kabul etmek veya reddetmek kişinin kendi tercihidir.
    3. Çoğulculuk ve Çeşitlilik: İslam, insanlığın çeşitliliğini tanır ve insanların farklı inançlara, kültürlere ve geçmişlere sahip olduğunu kabul eder. Müslümanlar, bu çeşitliliği kucaklamaya ve çeşitli geçmişlere sahip insanlarla olumlu etkileşimler kurmaya, karşılıklı anlayış ve saygıyı geliştirmeye teşvik edilir.
    4. Adalet ve Adalet: İslam’da hoşgörü, adalet ve hakkaniyetle yakından bağlantılıdır. Müslümanlara, inançları veya geçmişleri ne olursa olsun, tüm bireylerle ilişkilerinde adil ve adil olmaları talimatı verilir. Kur’an, “Ey iman edenler, adalette sebat edin” (Kur’an 4:135) buyurur. Bu, başkalarına nezaket, şefkat ve eşitlikle davranmayı içerir.
    5. Bir Arada Yaşama ve Topluluk Uyumu: İslam, topluluklar içinde barış içinde bir arada yaşamayı ve uyumu teşvik eder. Müslümanlar, farklı inançlara sahip insanlarla anlayış, işbirliği ve karşılıklı destek köprüleri kurmaya teşvik edilir. İslami öğretiler, komşularla iyi ilişkiler kurmanın, çatışmaları barışçıl bir şekilde çözmenin ve sosyal uyumu teşvik etmenin önemini vurgular.
    6. Hz.Muhammed’den Örnekler: Hz.Muhammed’in (sav) hayatı, hoşgörü ve kapsayıcılığın pratik bir örneğidir. Farklı inançlara sahip insanlarla, haklarına saygı duyarak ve inançlarını özgürce yaşamalarına izin vererek anlaşmalar yaptı ve barışçıl ittifaklar kurdu. Gayrimüslimlerle olan etkileşimleri nezaket, adalet ve saygının örnekleriydi.
    7. Dinler Arası Diyalog ve İşbirliği: İslam, farklı inançlara sahip insanlar arasında diyalog ve işbirliğini teşvik eder. Müslümanlar yapıcı tartışmalara girmeye, ortak değerleri paylaşmaya ve barışı, adaleti ve insani nedenleri teşvik etmek gibi karşılıklı ilgi duyulan konularda birlikte çalışmaya teşvik edilir.

    İslam’da hoşgörü, yalnızca pasif bir kabul değil, başkalarıyla aktif bir ilişki içinde olmak, anlayışı geliştirmek ve işbirliği köprüleri kurmaktır. Farklı inançlara sahip insanların birbirlerinin hak ve özgürlüklerine saygı duyarak uyum içinde bir arada yaşayabilecekleri bir toplumu teşvik eder. Müslümanlar hoşgörü ilkelerini benimseyerek daha kapsayıcı, merhametli ve barışçıl bir dünyaya katkıda bulunmaya çalışırlar.

    En iyi cevap

Cevapla