Paylaş
“İslam” nedir? İslam dini hakkında bilgi
Question
Dinimiz “İslam” Ne demektir?
A): İslam kelimesinin sözlük ve dini anlamı
B): İslam Kelimesinin dillere göre söylenişi
C): Müslümanlık ve Teslimiyet nedir
D): Hz Muhammed’in getirdiği İslamınsemavi dinlerden farkı
E): İslam dininin amacı
F): İslamın şartları
G): Müslüman olan kişi ne yapmalı, sorumlulukları nelerdir
– – –
A): İslam kelimesinin sözlük ve dini anlamı
Sözlükte itaat etmek, boyun eğmek, bağlanmak, bir şeye teslim olmak, esenlikte ve barışta olmak anlamlarına gelen “islâm“, Yüce Allah’a itaat etmek, teslim olmak, Hz. Muhammed’in din adına getirdiklerinin hepsini bütün varlığıyla benimsemek ve benimsediğini göstermek demektir. İslâm aynı zamanda Hz. Peygamber’in getirdiği hak dinin de adıdır.
B): İslam Kelimesinin dillere göre söylenişi
Bu dine girmeye de “İslâm” denir. İslâm dininin mensubu olan ve bu dinin hükümlerine teslim olan kişiyi belirtmek üzere arapçada “müslim”, farsçada “müselmân” ve türkçede “müslüman” kelimesi kullanılır. Bu din ve bu dine mensubiyet türkçede “İslâmiyet” ve “Müslümanlık” kelimeleri ile ifade edilir. Öte yandan, fıkıh terimi olarak “islâm“, selem akdi yapmak anlamına da gelir.
C): Müslümanlık ve Teslimiyet nedir
Teslimiyet üç türlü olur:
1- Kalben olur ki kesin inanç demektir,
2- Dille olur ki bu ikrardır,
3- Organlarla olur ki bunlar da amel kapsamına giren davranışlardır.
Bu üç şeklin en üstünü kalble olanıdır ve buna iman denilir; bu tür teslimiyetin bulunmaması durumunda ahirette kurtuluştan söz edilemez. Meselâ aşağıda meali verilen âyetlerde İslâm’ın, dinin hükümlerine gönülden teslim olmak anlamında ve imanı da içerecek şekilde kullanıldığı görülür. “Musa dedi ki: Ey kavmim! Eğer siz Allah’a iman ettiyseniz, teslim olmuş müslümanlar iseniz, artık ancak Allah’a güvenip dayanın” (Yunus 10/84), “Sen âyetlerimize iman edecek kimselerden başkasına söz dinletemezsin. İşte müslüman olanlar onlardır” (en-Neml 27/81), “Derken orada müminlerden kim varsa çıkardık. Fakat orada müslümanlardan bir ev halkından başkasını bulamadık” (ez-Zâriyât 51/35). Dar anlamda ise İslâm belli amellerin İşlenmesi şeklinde gerçekleşen dilin ve organların teslimiyetini ifade eder. Buna göre İslâm daha genel, iman daha özel bir kavramdır. Nitekim münafık, diliyle müslüman olduğunu söyleyip, İslâm’ın gereklerini yerine getiriyor-muş gibi davranmakla beraber, kalbiyle teslim olmadığından, o şeklen muslinidir fakat kalben müslim değildir. Meselâ, “Araplar iman ettik dediler. De ki: “Siz iman etmediniz. Fakat bari “teslim olduk müslüman gözüktük” deyiniz. Çünkü iman henüz kalplerinize girmemiştir” (et-Hucurât 49/14) mealindeki âyet-i kerîme ile Cibril hadisi diye bilinen hadiste İman kalbin, İslâm ise dil ve organların teslimiyeti olarak ele alınmıştır. Zira bu hadiste Hz. Peygamber, “iman”ı Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, ahiret gününe (öldükten sonra dirilmeye), kadere inanmak; İslâmı da, Allah’a ibadet etmek, O’na ortak koşmamak, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve Kabe’yi haccetmek şeklinde tanımlamıştır.
D) : Hz Muhammed’in getirdiği İslamınsemavi dinlerden farkı
Hz. Muhammed (s.a.)’İn getirdiği hak din İslâm, aynı iman esaslarını içermesi bakımından diğer peygamberlerin getirdiği dinlerle kesişir. Fakat önceki dinlerin “İslâm” olarak isimlendirilmesi hususunda müslüman bilginler farklı görüşler belirtmişlerdir. Bazı bilginlere göre önceki hak dinler de İslâm olarak anılabilir. Diğer bir gurup bilgine göre ise Kur’ân-ı Kerîm’deki nitelendirmeler peygamberlerle ilgilidir; “İslâm ümmeti” ve “İslâm dini” tabirleri ancak Hz. Muhammed (s.a.)’İn ümmeti ve onun getirdiği din için kullanılabilir; zira bu dinin ve ümmetin kendine özgü hükümleri ve özellikleri vardır. Kur’ân-ı Kerîm’de her iki görüşe destek verecek şekilde yorumlanmaya elverişli âyetler bulunmaktadır.
E): İslam dininin amacı
İslâm dininin gayesi/amacı, Allah’a kulluk bilinci kazandırarak fert ve toplumları hem bu dünyada hem de ahirette mutluluğa kavuşturmaktır. Bunun için İslâm, birtakım hükümler ortaya koymuştur. Bu hükümlere “el-ahkâm’uş-şer’iyye” (dinî hükümler) adı verilir. Dinî hükümler konulan ve yaptırımları açısından itikadî, amelî (İbadetler ve muameleler ile ilgili) ve ahlâkî olmak üzere üç kısımda incelenirler. İslâm’ın getirmiş olduğu bu hükümlerle, korunması hedeflenen temel değerler sırasıyla şunlardır: Din, nefis (yaşama hakkı), akıl, nesil, mal.
Allah’ın peygamberler aracılığıyla gönderdiği dinlerin en sonuncusu ve en mükemmeli olarak İslâm, her çağın ihtiyacına cevap verecek ve kıyamete kadar sürüp gidecek, evrensel, bütün insanlığa hitap eden, insan yaratılış ve fıtratına uygun, hükümleri bilim ve akılla asla çelişmeyen, güçleştirmeyip kolaylaştıran, hürriyet ve adalet ilkelerini yayan, sınıf farkını ortadan kaldıran, ruhbanlığı (kendinde ilâhî iradeyi temsil özelliği gören din adamlığı kurumunu) yasaklayan, dünya ve ahiret dengesini kurmuş olan, iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan, sosyal adaleti ve barışı sağlayan birdindir.
F): İslamın şartları
İslâm’ın rükünleri {asli unsurları) Hz. Peygamberin bir hadisinde şöyle açıklanmıştır: “İslâm beş temel üzerine kurulmuştur:
1- Alah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun peygamberi olduğuna tanıklık etmek,
2- Namaz kılmak,
3- Zekât vermek,
4- Hacc etmek,
5- Ramazan orucunu tutmak”.
İbadetlerin ve (müslüman bir kadınla evlenme, müslümanların nikah akdinde şahitlik yapma, müslümanlar üzerinde velayet-i âmme yetkisi kullanma gibi) bazı hukukî tasarrufların geçerliliği için müslüman olmak şart koşulmuştur.
Bir kişiye müslüman muamelesi yapılmasında esas alınacak aslî ve tabiî Ölçü, kelime-i şehadeti söyleyerek müslüman olduğuna dair beyanda bulunmuş olmasıdır. Bunun yanısıra, (İslâm ülkesinde bulunmuş çocuk örneğinde olduğu gibi) “tebeıyet” ve (namaz kıldığı, camiye geldiği görülen kişi örneğinde olduğu gibi) “delâlet” yolu ile de kişi müslüman kabul edilir.
G): Müslüman olan kişi ne yapmalı, sorumlulukları nelerdir
Bir Gayr-i müslim müslüman olduğunda:
a- Allah hakları kapsamına giren yükümlülükleri geriye işlemez (namaz ve oruç gibi vecibelere ait yükümlülüğü müslüman olduğu andan itibaren başlar),
b- Kul hakları çerçevesine giren (kira bedeli ve satın aldığı malın bedeli gibi) borçları varlığını korur,
c- Daha önce işlediği ve suç teşkil eden fiilleri sebebi ile kendisine ceza uygulanıp uygulanmaması, zimmî (İslâm ülkesi vatandaşı) olup olmasına ve fiillerin özelliklerine göre değişiklik gösterir,
d- Aile hukuku hükümleri açısından İslâm hukuku ile bağdaşmayan bir durum yoksa, bulunduğu hal üzere kalır, bağdaşmayan durumları yeni statüsüne göre şekillenir (Meselâ Gayr-i müslim karı-koca birlikte müslüman olurlarsa veya Ehl-i kitaptan bir kadının kocası müslüman olursa, nikâh geçerliliğini korur; Gayr-i müslim kadın müslüman olup da kocası müslüman olmadığı takdirde nikâh bağı sona erer),
e- Kural olarak, müslümanların sahip olduğu tüm haklara sahip ve müslümanların yükümlü olduğu tüm vecibelerden sorumlu olur.
Bir kimse söz ve davranış yoluyla, kişiyi müslüman yapan inançları açık biçimde inkâr ettiğinde İslâm’dan çıkmış olur. İslâm bilginleri, bir taraftan müslümanları bu konularda hassas ve dikkatli davranmaları için uyarırken, bir taraftan da bu tür söz ve fiilleri yorumlayanların hüsn-i zana ağırlık vermelerini ve hemen küfre mahkum etmeye yönelmemelerini tavsiye etmişlerdir.
İslam inanç ibadet ve yaşamı
BENZER KONULAR:
Answers ( 4 )
İslam dini Allah tarafından Cebrail melek aracılığıyla son peygamber Hz Muhammed’e bildirilen son ilahi hak dindir
Allah katında diyeyim yalnızca islam’dır
“İslam” kelime anlamı olarak; teslim olmak demektir. Istılahtaki anlamı ise, Allah’ın emir ve yasaklarına herhangi bir baskı ve zorlama olmaksızın kesin bir şekilde itaat etmek demektir. Ki zaten bu görev ve sorumlulukları kabul eden kimseye de Müslüman denmektedir. Allah’a teslim olan bir kalp şu şekilde olur; bunu diliyle söylemesi gerekir. Diliyle söylediği şeyin yani İslam’ın emir ve yasaklarına riayet etmesi gerekir. Son olarakta Allah’ın dini olan bu İslam dininin emrettiklerini yerine getirip nehyettiklerini yani yasaklandıklarından da son derece kendisini sakındırır.
İslam, Arapça kökenli bir kelime olup “teslim olmak”, “Allah’a itaat etmek” anlamına gelir.
İslam aynı zamanda Allah’ın son peygamber Hz Muhammed’e vahiy yoluyla bildirilen ve Kuran kutsal kitabı takip eden dinin adıdır.
İslam dini, Allah’ın birliğine, peygamberlere, meleklere, kutsal kitaplara, ahiret gününe ve kader inancına dayanır. Müslümanlar, Allah’ın varlığına, birliğine ve tek ilah olduğuna inanır. Kuran, İslam’ın temel kaynağıdır ve Müslümanlar için Allah’ın kelamı olarak kabul edilir.
İslam’ın temel prensipleri beş tanedir ve İslam’ın beş şartı olarak bilinir. Bunlar: Şehadet etmek (Kelime-i Şehadet), namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hac ibadetini yerine getirmektir.
İslam dini ahlaki değerlere ve insana saygıya önem verir. Adalet, merhamet, dürüstlük, cömertlik gibi erdemlerin önemli olduğu vurgulanır. İslam’ın hukuki sistemi ise İslam hukuku veya Şeriat olarak adlandırılır ve Kuran ve Hadislerden elde edilen hükümlere dayanır.
İslam, dünya genelinde milyonlarca takipçiye sahip bir din olup, Müslümanlar tüm yönleriyle bu dinin prensiplerine uymaya çalışır. İbadetler, ahlaki değerler, sosyal ilişkiler ve hayatın diğer alanları İslam’ın yönlendirmesiyle şekillendirilir.
İslam, kelime anlamı olarak “teslimiyet” ve “barış” demektir. Dini anlamda ise, Allah’a tam bir itaat ve teslimiyet ile O’nun gönderdiği peygamberlerin getirdiği emir ve yasaklara uymak anlamına gelir. İslam, Hz. Muhammed’in peygamberliği ile tamamlanmış olan bir dindir.
İslam’ın temel özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz:
A) İslam kelimesinin sözlük ve dini anlamı
İslam kelimesi Arapça kökenlidir ve “teslimiyet, barış, esenlik” anlamlarını taşır. Dini bağlamda ise, Allah’a tam bir teslimiyet anlamında kullanılır. Bu teslimiyet, kişinin Allah’a inançta, ibadetlerde ve günlük hayatında O’nun emir ve yasaklarına uymasıdır.
B) İslam kelimesinin dillere göre söylenişi
Farklı dillerde İslam’ın mensuplarına çeşitli isimler verilir. Arapçada “müslim”, Türkçede “müslüman” olarak ifade edilir. Aynı zamanda, İslamiyet ve Müslümanlık olarak da anılır.
C) Müslümanlık ve Teslimiyet nedir?
Teslimiyet üç şekilde olur:
D) Hz. Muhammed’in getirdiği İslam’ın diğer semavi dinlerden farkı
İslam, Hz. Muhammed ile son şekline ulaşmış bir dindir. Önceki peygamberlerin getirdiği dinlerle temelde ortak yönler taşır, ancak İslam, Allah’ın gönderdiği en son ve evrensel din olarak kabul edilir. Önceki dinler zamanla bozulmuşken, İslam kıyamete kadar geçerliliğini korur.
E) İslam dininin amacı
İslam’ın amacı, insanları Allah’a kulluk etmeye yönlendirmek, hem dünyada hem de ahirette mutluluğa ulaştırmaktır. Bu, Allah’ın belirlediği dinî hükümler aracılığıyla sağlanır. İslam, adalet, barış, sosyal denge, ve insan haklarını korumayı hedefler.
F) İslam’ın şartları
İslam’ın beş temel şartı şunlardır:
G) Müslüman olan kişi ne yapmalı, sorumlulukları nelerdir?
Müslüman olan bir kişi, Allah’ın emirlerine uygun bir yaşam sürmeli, ibadetlerini yerine getirmeli ve ahlaki sorumluluklarını bilmeli. Kul haklarına riayet etmek, insanlarla iyi geçinmek ve İslam’ın prensiplerine uygun bir şekilde yaşamını düzenlemek müslümanın temel sorumluluklarıdır.
İslam, insana hem bireysel hem de toplumsal sorumluluklar yükler ve hayatın her alanını düzenleyen kurallara sahiptir.