Paylaş
İslam Öğretmeyi Ve Öğrenmeyi Yüceltmiştir
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İslam’da Öğretme ve Öğrenme
İnsana bilmediğini öğreten ve onu kainatın en değerli varlığı kılan Yüce Allah’a hamd olsun.
Hutbemizin başında okuduğumuz ayette, Allah’ın varlığını en iyi idrak eden ve ona karşı saygılı olanların, öncelikle bilgili kullar olduğu vurgulanır. Ayet, mealen şöyledir: “İnsanlar, evcil ya da vahşi hayvanlar bir farklılığın rengini taşır. İşte kullar da böyledir. Ve kulları içinde ancak bilenler hakkıyla Allah’a saygı duyarlar. Allah çok üstün ve yücedir, tarifsiz bağışlayıcıdır.” (Fâtır, 35/28). Şunu çok iyi bilmek gerekir ki, çevremizde olup bitenlerden ibret almak için zihnimizin bilgiyle yoğrulmuş olması gerekir. Bu yüzden Cenab-ı Hak şöyle sormaktadır: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 39/9)
Kamil iman, salih amel, güzel ahlak ve neticede huzur ve mutluluk… Bunlar, bilgiye sahip olan, aydın fikirli ve basiretli insanların marifetidir. Bunların karşısında kötü ahlak, cehalet, karanlık ve huzursuzluk vardır. M. Akif bunu şöyle ifade eder:
“Eyvah! Bu zilletlere sensin yine illet…
Ey derd-i cehalet, sana düşmekle bu millet !
Bir hâle getirdin ki; ne din kaldı ne namus !
Felaketin başı, hiç şüphe yok cehaletimiz,
Bu derde çare bulunmaz -ne olsa- mektepsiz”
Bu çerçevede, öğrenen de öğreten de yüksek fazilet sahibidir. Bu yüzdendir ki bizler, geleneğimizde ilim tahsiline ayrıcalıklı bir yer vermiş ve bunun için büyük çaba göstermişizdir.
Öğrenmenin faziletini zikrettiğimiz hutbemizin bu kısmında, öğretmenlik mesleğinin kutsiyetinin ve yüksek sorumluluğunun altını çizmek istiyoruz. Çocuklarımızı bir hamur gibi yoğuran, onlara altın değerinde bilgiler öğreten ve onların ruh ve beden sağlığına tarifi imkansız katkılar sağlayan öğretmenlerimiz, Allah’ın izniyle Sevgili Peygamberimizin şu müjdesine nail olmuştur. “Âlimin, -kendisini ibadete vermiş olan- kimseye üstünlüğü, benim size olan üstünlüğüm gibidir Şüphesiz ki Allah, melekler, yer ve gök ehli, hatta yuvasındaki karınca ve denizdeki balıklar bile insanlara hayrı öğreten kimselere dua ederler” (Tirmizi, İlim, 19). Nitekim Sevgili Peygamberimiz de kendisini bir öğretmen olarak tarif etmiştir (İbn Mace, Sünen 1/17).
Esasen öğretmenin sahip olduğu en güzel hasletler, onun imanı, edebi ve bilgisidir. Bu değerleri öğrencisine aşıladığı ölçüde başarılı olmuştur. Çünkü bu unsurlar, çocuğun iyi bir şahsiyet sahibi olması ve kendisine, ailesine ve milletine yararlı olmasının temel şartıdır. Manevi değerleri göz ardı ederek yapılan eğitim, tek kanatlı kuş gibi bir sonuca varamaz. Bu yüzden, eğitim ve öğretimin milli ve manevi değerlerle yoğrulmuş olması gerekir. Ancak bu niyetle yapılan çalışmalar hayırla sonuçlanmaya namzettir. Ve bunların ahirette de karşılığı inşallah cennettir. Çünkü Allah Resulü (s.a.s.) ilim yolunda olan insanın, kendisine cennet yolunu açtığını müjdelemiştir (Buhari, İlim, 10).
Öte yandan, öğrencilere şefkatle yaklaşmak, kendi çocuklarına öğüt verir gibi nasihat etmek, onları güzel ahlaka ve edebe alıştırmak, iyiliği sevdirmek, kötülüklerden uzaklaştırmak, bunları çocukların anlayabileceği şekilde yapmak ve öğrettiklerini yaşamak… İşte bunlar, bir ana-babanın evladına yaptığı gibi, mutlaka özen gösterilmesi gereken şeylerdir.
Bu vesileyle, evlatlarımızı yetiştirmeye çalışan ve tüm samimiyetiyle terinin son damlasına kadar gayret eden öğretmenlerimize ve eğitimcilerimize şükranlarımızı sunuyor; öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü tebrik ediyorum.
Benzer Konular:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Gerçekten de İslam, öğretme ve öğrenmenin önemine büyük önem vermektedir. İlim elde etmek ve onu başkalarına aktarmak İslami öğretilerde büyük saygı görür. İslam’da öğretme ve öğrenmenin yüceltilmesinin bazı nedenleri şunlardır:
İlim Aramak: İslam, Müslümanları hayatları boyunca ilim aramaya teşvik eder. Kuran’da nazil olan ilk ayet, ilim ve terbiyenin önemini vurgulayan “Oku” ayetidir. Müslümanlar, Kuran, Hadis (Hz. Muhammed’in öğretileri) ve diğer çalışma alanları dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan bilgi aramaya teşvik edilir. İslam, dünyayı, kendini ve ilahi olanı anlamanın bir yolu olarak bilgi arayışını teşvik eder.
Eğitimin Zorunluluğu: İslam, ilim öğrenmeyi kadın erkek her Müslümana farz saymıştır. Peygamber Efendimiz, “İlim öğrenmek her Müslüman üzerine farzdır” buyurmuştur. Bu yükümlülük, dini bilgileri olduğu kadar, bireylere ve topluma fayda sağlayan dünyevi bilgileri de kapsar.
Eğitim Vurgusu: İslam tarihi, matematik, astronomi, tıp, felsefe ve daha birçok alana önemli katkılarda bulunan Müslüman alim ve bilim adamlarının örnekleriyle zengindir. İslam, Müslümanları bilginin her alanında mükemmelleşmeye ve öğrendikleri yoluyla topluma olumlu katkıda bulunmaya teşvik eder.
Toplumu Eğitmek: İslam, bilgiyi başkalarına aktarma görevini vurgular. Bilgiyi öğretmek ve paylaşmak, bireylere ve genel olarak topluma fayda sağlayan erdemli bir eylem olarak görülüyor. Müslümanlar öğrendiklerini başkalarına öğretmeye ve faydalı bilgileri gelecek nesillere aktarmaya teşvik edilir.
Hikmet ve Anlayışın Teşvik Edilmesi: İslam, bilginin ayrılmaz yönleri olarak hikmet ve anlayışı teşvik eder. Müslümanları yalnızca olgusal bilgiler edinmeye değil, aynı zamanda daha derin bir anlayış, derinlemesine düşünmeye ve tefekkür etmeye teşvik eder. İslami öğretiler, bilgiyi kendine ve başkalarına fayda sağlayacak ve kişisel ve toplumsal gelişime yol açacak şekilde uygulamanın önemini vurgular.
Güçlendirme ve Rehberlik: Eğitim, İslam’da bir güçlendirme ve rehberlik aracı olarak görülür. Bireyler bilgi edinerek, bilinçli kararlar vermek, hayatın zorluklarını aşmak ve topluluklarına olumlu katkıda bulunmak için araçlarla donatılır. Eğitim, bir aydınlanma kaynağı ve amaçlı ve doğru bir yaşam sürmenin bir yolu olarak görülür.
Özetle İslam, öğretme ve öğrenmeyi kişisel ve toplumsal gelişimin temel bir yönü olarak yüceltir. Bilgi aramak, kendini eğitmek ve bilgiyi başkalarıyla paylaşmak son derece teşvik edilir ve asil eylemler olarak kabul edilir. İslam, eğitimin önemini vurgulayarak, Müslümanları entelektüel ve manevi gelişim için çabalamaya, toplumun iyileştirilmesine katkıda bulunmaya ve bilgi edinme ve yayma yoluyla Allah’a yakınlaşmaya teşvik eder.