Paylaş
İslam ve Tasavvuf’un Birbirine Zıt Olması
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Selamun aleyküm hocam
Kimilerince İslam ve tasavvuf aynı şey olarak görünüyor ama dikkatli bir şekilde bakıldığında birbirleriyle çok alakasızlar.
Mesela en bilinen tasavvufçulardan Mevlana Mesnevi’nin kendine vahiyle indirildiğini iddia ediyor.
Bir diğer tasavvufçu Hallac “Yoldaşım ve öğretmenimdir, İblis’le Firavun” diyormuş.
Hocam durum böyleyken hala insanlar neden birbiriyle uyumlu olduğunu zannediyor anlamak güç.
Sizin bu konudaki yorumunuzu merak ettiğimden bu konuyu açtım.
Eskiden tasavvuf yerine zühd ve takva kullanılırdı daha sonraları tasavvuf demeye başladı şimdi de tarikat deniyor
İslam inancına ve ibadetlerine uygun olduğu sürece adı ne olursa olsun bir sakıncası olmaz ama islam inancı ve ibadetlerine ters olan bütün cemaatler tarikatlardan uzak durulmalıdır
Elbette İslam inancına uygun olduğu sürece sakıncası yok. Ama benim demek istediğim öyle birşey değil. Şeyhine bağlanıp, ondan sanki bir ilahmışçasına medet ummak,bu bildiğiniz Allah’a şirk koşmak.
Bildiğiniz üzere 8. ve 13. yüzyıllarda İslam dünyası bilim ve felsefede altın çağını yaşıyordu ve dünyanın geri kalanına büyük bir fark atmıştı. 13. yüzyılda düşüşe geçmeye başlıyor, sizce neden? Çünkü 13. yyda tasavvuf (tarikat) inancı yükselişe geçiyor. Şeyhine bağlan, düşünmeyi şeyhine bırak, elini eteğini dünya hayatından çek vb. inançlar İslam dünyasının bu halde olmasındaki en büyük faktör.
Özgür düşüncenin olmadığı yerde bilim de olmaz. İslam düşünmeyi ve kişinin kendini geliştirmesine önem veren bir din.
Herkes istediği şeye inanmakta tabiki özgür ama benim kızdığım nokta tasavvufun İslam adı altında yaşanması.
BENZER KONULAR:
- Kurban edilen hayvanın hasta olduğu tespit edilirse kurban dinen geçerli midir?
- Bir Müslümanın kurban bayramında dini görevleri nelerdir?
- Kendi dini nikahımı kıyabilir miyim
- Dini nikahda kadına talak hakkı vermek nasıl oluyor?
- Evlilik ile ilgili ayet hadis ve dini sözler
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam ve Tasavvuf, birbirine zıt olmayan ancak farklı yönleri olan iki kavramdır. İslam, İslam dininin öğretilerini, ibadetleri, ahlaki değerleri ve hukuki düzenlemelerini içerirken, Tasavvuf daha çok İslam’ın içsel boyutuna odaklanır ve kişinin Allah’a yakınlaşma ve ruhani gelişimini amaçlar. İslam’ın temel öğretileri, Kuran’ın emirlerini ve Hz. Muhammed’in hadislerini takip ederken, Tasavvuf, mistik bir yolculuk olarak kabul edilir ve derin bir maneviyat arayışını temsil eder.
İslam ve Tasavvuf arasındaki farklılıklar, özellikle uygulamada ortaya çıkabilir. İslam, dini kurallara uygun yaşamayı vurgularken, Tasavvuf daha çok içsel bir deneyimi ve manevi bir bağlantıyı ön plana çıkarır. Bazı İslam alimleri ve gruplar, Tasavvuf’u eleştirebilir veya bazı Tasavvufi uygulamaları kabul etmeyebilir. Bununla birlikte, İslam’ın genel öğretileri ve Tasavvuf’un hedefleri arasında zıtlık değil, uyum ve tamamlayıcılık bulunur.
İslam, inanç, ibadet ve ahlaki değerlerin yanı sıra sosyal adalet, yardımlaşma, insan hakları gibi konulara da önem verirken, Tasavvuf daha çok bireysel ruhani gelişimi ve Allah’a olan bağlılığı vurgular. İslam, hem dini ritüellerin yerine getirilmesini hem de içsel bir maneviyatın yaşanmasını teşvik eder.
Sonuç olarak, İslam ve Tasavvuf arasında bir zıtlık değil, farklı bir odak ve vurgu söz konusudur. İslam, dini kurallar ve toplumsal hayata ilişkin öğretiler sunarken, Tasavvuf daha çok manevi bir arayışı ve içsel deneyimi hedefler. Her iki kavram da İslam geleneğinin önemli unsurlarıdır ve birbirlerini tamamlayıcı olarak anlaşılabilirler.