İslam’a göre cinsi hayattaki yasaklar nelerdir?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

İslamda Yasak Olan Cinsel İlişkiler

Islamda Yasak Cinsel Iliskiler

Zina:

İslâm nazarında zina, çok kötü ve çirkin bir günah olduğu için, cezası da o derece ağırdır. Zira zina, insan haysiyetini yıkmakla kalmaz, cemiyet düzenini de bozar. Neslin bozulmasının sebebi de zinadır. Zinanın yaygın olduğu ülkeler, sokaklara atılmış, yuvalara terkedilmiş çocuklarla doludur. Bunlar anne ve baba sevgisinden mahrum yetiştiklerinden cemiyet için birer suçlu haline gelmektedirler.

İslâm’ın en büyük hedeflerinden birisi de neslin korunmasıdır. İslâm, onun korunması için, nesli bozacak zina gibi suçları önlemek ve hatta tamamıyla ortadan kaldırmak amacıyla çok şiddetli cezalar koymuştur.

Allah (c.c.), cinsel istek ve arzuyu insanlara yalnız zevk almaları için değil, insan neslinin devamı için vermiştir. Allah (c.c.), kadınla erkek arasında ki bu münasebetin hayvanlar gibi yapılmasına değil, temiz ve meşru bir biçimde yapılmasına müsaade etmiştir. Çünkü insan neslinin devamı ancak sağlam bir evlilik neticesinde doğacak aile çocuklarıyla mümkündür. Allah (c.c.) bu konuda şöyle buyur maktadır: “Allah, sizin için kendilerinizden çiftler yaptı. Size çiftlerinizden oğullar ve torunlar verdi. Sizi güzel güzel (nimetler)den rızıklandırdı. Şimdi bâtila inanıyorlar da onlar Allah’ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar?

Zina, İslâm’da ve önceki semavi dinlerde (Yahudilik, Hristiyanlık, vb.) yasaklanmış ve çok çirkin bir fiil olarak nitelendirilmiştir. Büyük günahlardan olup, ırza ve soya yönelik bir suç olması sebebiyle cezası da buna bağlı olarak ağırdır.

Allah (c.c.), zinayla ilgili olarak yüce kitabı Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyurmaktadır: “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o çok çirkin bir iş ve kötü bir yoldur. ”

“Ey Muhammed! Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, irzlarını ve namuslarını korusunlar. Böyle davranmak onlar için daha temiz ve daha hayırlıdır. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar; irzlarını ve namuslarını korusunlar, görünmesi zaruri olanlar dışında ziynetlerini göstermesinler. Başör tülerini de yanlanna sarkıtsınlar. “

Rasulullah (s.a.v.)’ın de zinayı kötüleyen ve sebep olduğu ahiret sıkıntılarından haber veren pek çok hadisleri vardır.

“Üç kişi vardır, kıyamet günü Allah (c.c.) onlarla konuşmaz, onlara bakmaz, günahlarından arındırmaz ve onlara acıklı bir azap vardır: Zina eden yaşlı, yalan söyleyen devlet reisi ve büyüklenen fakir.”

“Kişi zina edince iman ondan çıkar ve başının üstünde bir bulut gibi boşlukta durur. Zinadan çıkınca iman adama geri döner. ”

İslâm, zinaya yol açabilecek her şeyi yasaklamıştır. Bakmak, dokunmak, dinlemek, baş başa kalmak vb. şeyler zinaya giden yollar olduğu için bu konularda hassasiyetle durmak gerekir. Bunlar değişik âyet ve hadislerle yasaklanmıştır.

Zina cezasına gelince, bekârlara verilecek ceza Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtilmiştir: “Zina eden kadın ve erkekten her birine yüzer değnek vurun.”

İslâm âlimleri, bu âyetteki cezanın bekârlara ait olduğunu, evli veya dul erkek ve kadınların cezasının ise taşlanarak öldürülmek olduğunda ittifak etmişlerdir.

Evlilere ve dullara verilecek ceza, Rasulullah (s.a.v.) tarafından şöyle açıklanmıştır: “Yaşlı erkekle yaşlı kadın zina ederse onları recmedin.”

Rasulullah (s.a.v.) zamanında bekârlara da, evlilere de zina haddi uygulanmıştır.

Bir olayda Maiz b. Mâlik ve bir diğer olayda Gamidli bir kadın zina yaptıklarını bizzat kendileri Rasulullah (s.a.v.)’a itiraf etmişlerdir. Bunun sonrasında da recm cezası uygulanmıştır. Şimdi bu iki olayı hadislerden ayrıntılı olarak görelim. Büreyde (r.a) anlatıyor:

“Rasulullah (s.a.v.)’a Maiz b. Mâlik gelerek: “Ey Allah’ın Rasulü! Ben nefsime zulmettim. Zinâ yaptım. Beni temizlemeni istiyorum” dedi. Rasulullah (s.a.v.) onu reddetti (Meselenin üzerine gitmedi). Ancak Maiz ertesi gün tekrar gelerek: “Ey Allah’ın Rasulü! Ben zina yaptım” diye ikinci kez itirafta bulundu. Rasulullah (s.a.v.) adamı ikinci defa geri çevirdi. Bu arada da adamın kavmine birini yollaya rak: “Onun aklında bir noksanlık biliyor musunuz, normal olmayan bir davranışına rastladınız mı?” diye araştırma yaptırdı. Ancak her kes “Biz onu gördüğümüz kadarıyla, aramızdaki salih kişilere denk (akıl ve feraset) sahibi biliyoruz” dediler. Maiz, üçüncü defa geldi. Hz. Muhammed (s.a.v.) onlara yine birini göndererek adam hakkında araştırma yaptırdı. Kavmi, onun aklı başında biri olduğu nu bildirdiler.

Adam dördüncü defa müracaat edince, ona bir çukur kazdırdı taşlanmasını emretti ve taşlandı.” Ravi Hz. Büreyde (r.a.) şöyle devam etti: “Maiz’in recmedilmesinden bir süre sonra Gamidli bir kadın gelerek: “Ey Allah’ın Resulü! Ben zina işledim, beni temizle” dedi. Rasulullah (s.a.v.) onu geri çevirdi.

Ertesi gün tekrar geri gelen kadın: “Ey Allah’ın Rasulü! Beni ni ye reddediyorsun? Görüyorum ki, beni Maiz gibi geri geri çevirmek istiyorsun. Allah’a yemin olsun ki, ben hamileyim de!” dedi. Rasulullah (s.a.v.) bunun üzerine: “Öyleyse hayır. Sen git ve çocuğu doğurunca gel!” dedi. Kadın gitti, çocuğu doğurdu. Onu bir beze sarmış olarak geldi: “İşte çocuk, doğurdum!” dedi. Rasulullah: Git, sütten kesilinceye kadar emzir, sonra gel!” diye buyurdu.

Kadın gitti, çocuğu sütten kesince, çocuğuyla birlikte geldi. Ço cuğun elinde bir ekmek parçası vardı. Kadın: “Ey Allah’ın Rasulü! İşte çocuk, sütten kestim, yemek de yedi” dedi.

Rasulullah (s.a.v.) çocuğu alıp müslümanlardan birine teslim et ti. Sonra bir çukur kazılmasını emretti. Göğsüne kadar derinlikte bir çukur kazıldı. Bundan sonra halka taşlamalanni emretti. Herkes taşladı. Halid ibnu Velid (r.a.) elinde bir taşla ilerledi, başına attı. Kan yüzüne fişkırmıştı. Bunun üzerine kadına küfretti. Rasulullah (s.a.v.), Halid’in kadına küfrettiğini duyunca: “Ey Halid, ağır ol!” dedi ve ilave etti: “Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin olsun, bu kadın öyle bir tevbe etti ki, şayet alışverişte sahtekarlık yapanlar aynı tevbe ile tevbe etselerdi, onların bile mağfiretine yeterdi.”

Sonra Rasulullah (s.a.v.) (tekfini) emretti. Kadının üzerine namaz kıldırdı ve defnedildi.” 

Bu hadis-i şerifte evli olan iki değişik olayda iki farklı kişinin Rasulullah (s.a.v.) zamanında recmedildiğini görüyoruz. Böylesine ağır bir ceza, ancak çok ağır bir suç için verilebilir. Demek ki, zina çok ağır bir suçtur. Bundan dolayı da cezası recm edilmektir.

Günümüz toplumuna baktığımızda zinanın suç olmaktan çıktığını görmekteyiz. Kadın erkek diledikleri gibi zina yapmakta serbest bir toplumda yaşıyoruz. Yeni yetişen gençler arasında nere deyse zina yapmamak ayıp hale gelmiş bulunuyor. Bunun nedeni ise yanlış eğitim ve ebeveynin ilgisizliğidir. Bu ilgisizliğin nelere mal olacağını Rasulullah (s.a.v.)’ın dilinden öğrenelim.

Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Ey muhacir topluluğu! Beş şey vardır ki, onlarla imtihan olduğunuz zaman hayır kalmaz. Ben sizlerin o zamana kavuşmanızdan Allah’a sığınırım.

1. Bir millette zina ortaya çıkar ve alenî işlenecek bir hale gelir se, mutlaka o millette tâun hastalığı yaygınlaşır ve onlardan önce gelip geçmiş milletlerde görülmeyen hastalıklar yayılır.

2. Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet mutlaka katlık, geçim sıkıntısı ve başlarındaki sultanın zulmüne uğrar.

3. Hangi millet mallarının zekâtını vermezse, mutlaka gökten yağmur kesilir. Hayvanlar da olmasa tek damla yağmur düşmezdi.

4. Hangi millet Allah ve Rasulünün ahdini (düşmanla yaptığı anlaşmayı) bozarsa, Allah (c.c.) o millete, kendilerinden olmayan bir düşman musallat eder ve ellerindekilerin bir kısmını onlar alır.

5. Hangi milletin imamları Allah’ın kitabıyla amel etmeyi terk ederek Allah’ın indirdiği hükümlerden işlerine gelenleri seçerse, Allah onları kendi aralarında savaştırır.”

İslam dini, iffetin, namusun ve neslin korunmasına büyük önem vermiş, bunun için de ağır cezalar ortaya koymuştur. Yukarıdaki hadisin muhatabı olmamak için çocuk eğitimine büyük önem vermeliyiz. Aksi halde neslin bozulması, toplumun bozulması anlamına geleceğinden, kendimizi ve ailemizi bu ateşin yakmaması için üzerimize düşen görevi eksiksiz yerine getirmeliyiz. Yarın ahirette ailemizden de sorulacağı bilinciyle hareket etmeliyiz.

Eşcinsellik (Livata):

Livata, Lût (s. a.)’un kavminin içine düştüğü sapıklıktır. Buna homoseksüellik ya da eşcinsellik de denir. Livata, erkeğin erkekle veya erkeğin kadınla arkadan cinsel temasta bulunması demektir. İlk olarak Lût (a.s.)’un kavminde ortaya çıktığı için Lütilik de denir.

Bu kötü fiil zinadan da daha ağır bir suçtur. Hadislere göre, bu fiili yapan da, yaptıran da öldürülür. Kur’an-ı Kerim’de bu konuya geniş bir şekilde yer verilmektedir: “Lût’u da (peygamber gönder dik). Kavmine dedik ki: “Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yap madığı fuhşu mu yapıyorsunuz?”

“Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar i çinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz sınırı aşmış (sapık) bir kavimsiniz. Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın. Lût: Doğrusu, dedi, ben sizin bu işinizden tiksinmekteyim.

Ancak Lût (s. a.)’un kavmi bu kötü fiillerinden vazgeçmedi. Lat (s. a.), onları Allah’ın azabıyla tehdit etti. Onlar buna karşılık şöyle dediler: “Doğru söylüyorsan, bize Allah’ın azabını getir. ”

Bunun üzerine Allah’ın azabı geldi: “Biz de O’nu ve karısından başka aile efradını kurtardık; çünkü karısı geride kalanlardan (kâfir lerden) idi. Ve üzerlerine yağmurları yağdırdık. Bak ki günahkarların sonu nasıl oldu!”

Allah (c.c.) eşcinsellik gibi çok ağır bir suçu işleyen kavmi sonunda helâk etmiştir. Allah (c.c.), haddi aşanlara böylesine bir ceza vermektedir.

Rasulullah (s.a.v.) ise bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Kimin Lût kavminin sapık işini yaptığını görürseniz, fâili de mefulü de öldürün.”

Görüldüğü gibi, Rasulullah (s.a.v.) da bu konuda çok net ifadelerle, sapıklığa yeltenenlerin en ağır bir biçimde cezalandırılmalarını istemektedir. Allah ve Rasulu’nun bu konu üzerine şiddetle gitmeleri ve faillerine karşı en ağır cezaların verilmesinin sebebi, yapılan işin insanlığın fitratinda olmayan bir şey olmasındandır. Bu tür insanların zaten normal olmaları da mümkün değildir.

Rasulullah (s.a.v.) livatanın kendi ümmetinde de yayılmasından endişe etmektedir. Bunu şöyle açıklamaktadır: “Ümmetim için en fazla korktuğum şey Lût kavminin amelidir.”

Bugün içinde yaşadığımız toplumda, eşcinselliğin iyice yaygın laştığını ve artık bu işin açıkca yapıldığını görmekteyiz. Eşcinsel veya travesti gibi değişik adlar altında fuhuş yapan bu insanlar, toplumun ahlakını ve huzurunu bozmakta, gençlerin cinsel eğilimlerinin değişmesine sebep olmaktadırlar.

Rasulullah (s.a.v.) bir başka hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Allah (c.c.), erkeğe temas eden veya kadına arka uzvundan temas eden erkeğe (kıyamet günü rahmet nazarıyla) bakmaz.”

Kadına arka uzvundan yaklaşmak da livatadır. Daha önceden de değindiğimiz gibi, şiddetle reddedilen cinsel temas şekillerinden birisi de budur. Rasulullah (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Kadına dübüründen temas eden mel’undur.”

Ayrıca hayvanlara temas da, aynı derecede suçtur. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Kim bir hayvana temas ederse onu öldürün, hayvanı da beraber öldürün.”

Bu hadis, hayvana temasın yasak olduğuna işaret etmektedir.

Dört mezhebe göre, hayvana temas eden öldürülmez. Ancak ta’zir cezası verilir.

Butün bu sapıklıkların önüne geçmenin yolu, iyi bir eğitimdir. İnsanların manevi duygularının harekete geçirilmesiyle bu mesele ancak çözülebilir. Allah korkusu olmayan insanlar ancak bu tür sapıklıklara yeltenebilir. Özellikle gençleri sapik temayüllerden ko rumak için gelişme dönemlerinde daha dikkatli olmak gerekir. Bu konularda bilgilendirmek ve aydınlatmak gerekmektedir.

İstimnâ (Mastürbasyon):

İnsanın el ile oynaması veya başka birşeyle kendi kendini cinsel yönden tatmin etmesi olan istimna haramdır.

Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır: “Ve onlar ki, iffetlerini korurlar, ancak eşleri ve ellerinin sahip oldukları (cariyeler) hariç (bunlarla ilişkiden dolayı) kınanmış değillerdir. Şu halde kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar haddi aşan kimselerdir.”

Bu âyete göre, cinsel hayat eş ve cariyelerle mümkündür. Bunun dışındaki cinsel tatmin yollan yasaktır.

Bu konuda İbn Abidin şöyle demektedir: Sırf zevk için şehvetini gidermek üzere elle tatmin haramdır. Ancak şehveti kendisne gale be çalıp da kansi veya cariyesi bulunmadığından şehvetini teskin için bunu yaparsa günahkar olmayacağı umulur. Hatta Ebu’l-Leys es-Semerkandi şöyle demiştir: Böyle bir kimse zina edeceğinden korkarsa, el ile meni getirerek şehvetini tatmin etmesi vacib olur.”

Yusuf el-Kardavî ise şöyle diyor: Şehevî arzuların ve harama düşme tehlikesi gibi hallerde İmam Ahmed’in fikrini tercih etmek mümkündür. Mesela, vatanından uzak bir yerde çalışan biri veya okuyan, kendisini yoldan çıkaracak bir çok sebeble karşı karşıya bulunan ve bunlar sebebiyle harama düşmekten korkan bir gencin, aşırıya kaçmamak şartıyla, şehvetini coşturan herşeyden korunmak için bu vesileye başvurmasında sakınca yoktur. Fakat bu hususta aşırı gitmemesi ve bunu âdet haline getirmemesi gerekir.

Bundan daha iyisi de Hz. Peygamber (s.a.v.)’in evlenmeye gücü yetmeyen müslüman gence verdiği öğüttür. O da, iradeyi terbiye eden, sabrı öğreten, takva melekesini ve Allah’ın müslümanı murakabe etmesi hissini kuvvetlendiren orucu çoğaltmaktır.

Bu hadis-i şerif şöyledir: “Ey gençler topluluğu! Evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlilik gözü ve ırzı haramdan koruyucudur. Kimin evlenmeye gücü yetmezse oruca devam etsin. Çünkü oruç onun için bir kalkandır. ”

Lezbiyenlik:

Kadının kadınla sevişmesi anlamına gelen lezbiyenlik kesinlikle haramdır. Bu cinsel sapma ve hastalık belirtisidir.

Kur’an-ı Kerim’de belirtildiğine göre Hz Lût (a.s.) kavmi bu çirkin fiile yeltenmiştir. Lût (a.s.)’ın kavminin erkekleri erkeklerle homoseksüel, kadınları ise kendi aralarında lezbiyen ilişkiye girmiş ve sonuçta helâk olmuşlardı. Bu tür fiiller insanların ruh halinin bozukluğuna işaret etmektedir.

İslamda Cinsel Yasaklar

Benzeri konular:

Answer ( 1 )

    1
    2023-04-29T14:55:29+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam dininde cinsellik, evlilik bağlamında meşru kabul edilir ve evlilik dışı cinsel ilişki, zina olarak kabul edilir. İslam’da cinsel yasaklar şunlardır:

    1. Zina: Evlilik dışı cinsel ilişki, İslam’da büyük günahlardan biridir ve haramdır. İslam, evlilik dışı cinsel ilişkinin, toplumsal düzeni ve aileyi bozarak insanları sapkınlığa sürükleyebileceğini düşünür.
    2. Homoseksüellik: İslam, homoseksüel ilişkileri haram kabul eder ve bu davranışların toplumda yayılması durumunda ahlaki ve sosyal çöküşün kaçınılmaz olduğunu savunur.
    3. Mastürbasyon: İslam’da mastürbasyon haram kabul edilir ve insanların kendilerini kontrol edemeyerek sapkın düşüncelere kapılmalarına yol açabileceği için cinsel yasaklar arasında yer alır.
    4. Zina İçin Fırsat Yaratmak: İslam’da zina yapmak için fırsat yaratmak da bir günah olarak kabul edilir. Bu nedenle, örneğin karşı cinsle yalnız kalmak veya baş başa bir ortamda bulunmak, yasaklanmıştır.
    5. Zina ve Tecavüz Kurbanlarını Suçlamak: İslam, zina ve tecavüz gibi suçlarla ilgili suçlamalarda kesin kanıt olmadan kimsenin suçlanamayacağını belirtir. Bu, toplumsal huzuru korumak ve masum insanların haksız yere cezalandırılmasını önlemek için yapılmaktadır.

    İslam dininde cinsel ilişki, evlilik bağlamında meşru kabul edildiği için evli çiftler arasındaki cinsel yaşam da özel bir konudur. İslam, evlilikte cinsel ilişkinin önemini vurgularken, eşler arasında karşılıklı saygı, sevgi ve anlayışın da önemli olduğunu belirtir.

    En iyi cevap

Cevapla