İslamda Akraba ilişkileri
Bizimle aynı görüşe ve düşünceye sahip olmayan dinin gerekliliğini yerine getirmeyen rahat sayabileceğimiz ancak müslüman olan akrabalarımız varsa onlarla ilişkilerimizi kesmeli miyiz ?onlara nasıl davranmalıyız?
Cevap:
Birbirine yakın kimseler, aralarında, nesep, süt veya evlilikten doğan bir yakınlık bulunanlara akraba denir.
Birbirinin soyundan gelmek veya evlilik sebebiyle eşlerden birinin kan hısımları ile diğer eş arasında meydana gelen yakınlığa akrabalık; bu durumda olan her bir kimseye de akraba denir. Akraba, hısım manasına gelen “karîb” kelimesinin çoğulu olup, aslı “akribâ”dır. Fakat bu kelime Türkçe’mizde akraba şeklinde yaygınlaşmıştır. İslâm’da akrabalar; 1. Aynı sülbden gelenler (kan akrabaları), 2. Evlilikle kurulan (sıhrî akrabalar), 3. (Diğer hukuk sistemlerinden ayrı olarak) Süt akrabaları olmak üzere üç kısımdır. Süt akrabalığı, bir kimsenin süt çağındayken (iki yaşına kadar) sütünü emdiği kadın ve akrabalarıyla kendisi arasında meydana gelen akrabalık bağıdır. Meselâ: Sütünü emdiği kadın onun süt annesi kocası süt babası çocukları da süt kardeşleri olur. İki yaşa kadar emilen süt çocuğun vücut yapısını tamamladığı için, emzirenin bir parçası: emziren de emenin-tıpkı öz annesi gibi- bir annesi durumundadır. Bir de, hukukî işlemler sonucu oluşan, “evlât edinme tebennî-” şeklinde bir akrabalık bağı vardır. Cahiliye devri Arapları arasında yaygın olan bu tür bir akrabalığı, İslâm, bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırmıştır.
Dînimiz, akrabalar arasındaki ilişkilerin sağlam, sıcak ve devamlı olmasına, akrabaların birbirine maddeten ve mânen destek olmalarına çok önem vermektedir. Hısımlık hakkını gözetmek, Allah ve Resulü’nün ısrarla emrettiği şeylerdendir. Kur’an-ı Kerim’ de Cenâb-ı Allah şöyle buyurur:
“Allah’a kulluk edin, O’na hiç bu şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabalara, yetimlere, düşkünlere, yakın ve uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve size hizmet eden kimselere iyilik edin. Allah, kendini beğenip öğünenleri elbette sevmez. ” (en-Nisâ, 4/36).
“Akrabalarına, düşküne ve yolcuya hakkını ver, elindekileri de hepten savurma.” (el-İsrâ, 17/26).
Toplumun çekirdeğini oluşturan aile* ve onun etrafını sıkıca saran akrabalık bağları ne kadar sağlam olursa, toplum da o kadar sağlam ve güçlü olur. ilâhî kanun gereği insanoğlu, dünyaya bazı kişilerle arasında hısımlık bağları ile birlikte gelir, bu bağın sağlam olması, insana yüksek bir moral gücü kazandırır. İşte bu güç kişiye, hayatın zorluklarını göğüsleme ve ondan zevk alma şansını sağlar. Hz. Peygamber (s.a.s.); mutluluğun kaynağı olan sevginin, verâset yoluyla (yani yakın ve uzak akrabalar kanalıyla) kazanılacağını belirtmiştir. (Buhârî, el-Edebu’l-Müfred, 22). Birbiriyle sıkı ve sıcak ilişkiler içinde olan akrabalardan meydana gelen cemiyet*ler de güçlü olur. Hatta, devlet de bundan güç alır. İslâm’ın hedeflerinden biri de, sağlam bir müslüman toplum oluşturmaktır. İşte bunda, sılayı rahmin (akrabalık ilişkilerini devamlı ve canlı tutmanın) büyük bir yeri vardır.
İslâm, akrabalık bağlarının sağlamlığına ne kadar gayret ediyorsa, münâfıklar ve bugün onların görevini yerine getiren yıkıcı cereyan müntesipleri de, aile ve akrabalık bağlarını koparmak için o kadar gayret ediyorlar. Ayet-i Kerime’de buna şöyle işaret edilmektedir: “(Ey münâfıklar) demek idareyi ele alırsanız, yeryüzünde bozgunculuk yapacak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız öyle mi?” (Muhammed, 47/22)
Müslümanlar, bugün çeşitli cereyanların zaafa uğratmak istediği bu bağları sağlamlaştırmak mecburiyetindedir. İslâm sadece sılayı rahimle yetinmeyip, akrabaların birbirine maddeten ve manen iyilik yapmasını da emir ve tavsiye etmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.), “Kime iyilik edeyim ya Resulallah!” diye soran bir sahâbîye, “Annene, babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve bunları takip eden akrabalarına iyilik etmek senin görevindir” şeklinde cevap vermiştir. (Buhârî, el-Edeb, 25).
Abdullah b. Mes’ud (r.a.)’dan şöyle rivayet edilir: Hz. Peygamber (s.a.s.)’e “Amellerin hangisi Allah’a daha çok sevimlidir?” diye sordum. ” Vaktinde kılınan namazdır ” diye buyurdular. “Sonra hangisidir” dedim. “Anne ve babaya iyilik etmektir” buyurdu. “Sonra hangisidir?” dedim. “Allah yolunda cihaddır ” buyurdu. (Tecrîd-i Sarîh tercümesi, II, 318).
Başka bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurur: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden misâfirine ikram etsin. Allah’a ve ahiret gününe iman eden akrabasını görüp gözetsin…” (Riyâzu’s-Sâlihîn, Birru’lValideyn, 312)
Akrabaya İslâmî akîde gereği yakınlık duymak, onların yardımlarına her zaman koşmak, sık sık ziyaret etmek, uzakta bulunanları arayıp sormak, onlarla haberleşmek şarttır. Toplumun önemli bir kurumu olan ailenin sağlam bir yapıya kavuşturulması, ancak bu görevlerin tam anlamıyla yerine getirilmesiyle mümkündür. Sağlam bir aile sağlam bir topluma götürür. Akrabalar arasındaki ilişkiler, hukûkî ve ahlâkı olmak üzere ikiye ayrılır:
Akrabalığın Hukukî Neticeleri
1. Evlenme yasağı; kan, süt ve evlenmeden meydana gelen her üç akrabalıkta, belli bir sınıra kadar, evliliğe manîdir. Evlenilmesi haram olan akrabaları, Kur’an şöyle sıralamaktadır:
“Sizlere; analarınız, kızlarınız kızkardeşleriniz, halalarınız teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızın yanınızda kalan üvey kızlarınız -ki onlarla gerdeğe girmemişseniz size bir engel yoktur-, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada almak suretiyle evlenmek, -geçmişte olanlar artık geçmiştir- size haram kılındı. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder. Kocalı kadınlar ile evlenme de haram kılınmıştır…”‘(en-Nisâ, 4/93)
2. Mirasçı olmak; Yakınlık derecelerine göre akrabalar birbirine mirasçı olur. Kimin kime hangi oranda mirasçı* olacağı Kur’an ve Sünnetle tesbit edilmiştir.
3. Nafaka temini: Bir kimse, usûl (sulbünden geldiği kimseler) ve fürûunun (kendi sulbünden gelenlerin) nafakasını, muhtaç duruma dilerlerse yakın akrabalarının nafakalarım, teminle yükümlü olur.
Akrabalığın Ahlâkî Neticeleri
1. Sılayı rahim: Akrabaların birbirleri ile ilişkilerini kesmeyip devam ettirmeleri, ahlâkî ve dînî bir görevdir. Peygamberimiz (s.a.s.) buyurur ki:
“Rahim (akrabalık), Allah’ın rahmetinin eserlerindendir. Kim bu bağı korursa, Allah ona merhamet eder. Kim onu koparırsa, Allah da ondan ihsan ve rahmetini keser.” (Buhârî Edeb, 13)
“Akrabalarıyla ilişkiyi kesen Cennet’e giremez” (Buhârî, Edeb, 11 )
2. Akrabalara ikram ve ihsanda bulunmak: Yukarıda geçen hadislerden de anlaşılacağı gibi akrabalara maddî ve manevi ikramlarda bulunmak Peygamberimizin bize tavsiye ettiği hususlardandır. Malını, Allah yolunda harcanması için hibe etmek isteyen Ebu Talha’ya Peygamberimiz, onu akrabalarına harcamasını tavsiye etmiştir.
Dinimizin emir ve tavsiye ettiği bu akrabalık görevlerini yerine getiren kimseyi de Peygamberimiz(s.a.s.) şöyle müjdelemektedir:
“Kim rızkının bol olmasını ve ömrünün uzamasını isterse sılayı rahim yapsın.” (Buhârî, Edeb, 12)
Answer ( 1 )
İslam dini, akrabalık ilişkilerine büyük önem verir ve insanları akrabalarıyla iyi ilişkiler kurmaya teşvik eder. İslam’ın aile ve akrabalık değerleri, sevgi, saygı, yardımlaşma, adalet ve hoşgörü üzerine kurulmuştur.
İslam’a göre akrabalık bağları, Allah’ın yaratılış düzeninde önemli bir yer tutar. Kur’an’da, akrabalık ilişkilerine saygı gösterme, akrabalara iyilik yapma ve onlarla düşmanlık etmemeye dikkat etme konuları vurgulanır. Akrabalar arasında sevgi, merhamet ve sadakatle davranmak öğütlenir.
İslam’da akraba ilişkileriyle ilgili bazı önemli hususlar şunlardır:
Sevgi ve Saygı: Akrabalara sevgi ve saygı göstermek, İslam’ın temel öğretilerinden biridir. Akrabalar arasında sevgi ve saygı dolu bir ilişki kurmak, toplumun güçlenmesine ve huzurun sağlanmasına katkıda bulunur.
Yardımlaşma ve Destek: İslam, akrabalar arasında yardımlaşma ve destek olmayı teşvik eder. İhtiyaç sahibi akrabalara yardım etmek, güçlü olanın zayıfı desteklemesi ve paylaşma kültürünün yaygınlaşması önemlidir.
Adalet: Akrabalık ilişkilerinde adaletin korunması önemlidir. İslam, akrabalar arasında adaletli davranmayı, ayrımcılık yapmamayı ve herkese eşit muamelede bulunmayı öğütler.
İletişim ve Bağlılık: İslam, akrabalık ilişkilerinde iletişimin güçlü olmasını ve akrabalar arasında sıcak, samimi ilişkilerin kurulmasını öğütler. Akrabalar arasında düzenli olarak iletişim kurmak, birlik ve bağlılık duygusunu güçlendirir.
Affetme ve Hoşgörü: İslam, akrabalar arasında affetme ve hoşgörü göstermeyi önemser. İnsanların hatalarını affetmek, kırılan ilişkileri onarmaya yardımcı olur ve sevgi bağlarını güçlendirir.
İslam, akrabalık ilişkilerinin toplumun temelini oluşturduğunu ve aile birliğinin önemini vurgular. İyi akrabalık ilişkileri, sevgi, saygı ve yardımlaşma temelinde şekillenir. Bu nedenle, Müslümanlar, akrabalarıyla iyi ilişkiler kurmayı, onlara yardım etmeyi ve sevgi dolu bir bağlılık içinde olmayı amaçlarlar.