Paylaş
İslamda Can Ve Mal Emniyeti
Question
İslamda Can Emniyeti
İnsanın hayatını onurlu bir şekilde sürdürebilmesi için vazgeçilmez kabul edilen temel haklar vardır. Din, akıl, nesil, can ve mal güvenliği bu hakların başında gelmektedir. Korunması gereken bu beş esasa “Dinlerin ortak özellikleri” denir.
İslam dininin emir ve yasaklarının temel amacı bu değerleri korumaktır. Can güvenliği deyince akla ilk gelen insanın yaşama hakkıdır. Bu hak bütün hakların başında gelir. Bu hakka sahip olmayan bir kimsenin diğer haklara da sahip olması ve bir takım sorumluluklar yüklenmesi mümkün değildir. Allah’ın en güzel biçimde yarattığı insanın varlıklar arasında ayrı bir yeri ve değeri vardır. Kur’an-ı Kerim, “İnsanın şerefli ve üstün olduğunu” (1) belirterek onun Allah katındaki yerine ve yarattıkları içindeki değerine işaret etmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in insanı “Ey insanlar” diye muhatap alması ve kâinattaki her şeyin onun emrine verilmesinden bahsetmesi, insana verilen değeri göstermektedir. Buna göre insan; kendisine verilen bu değerin karşılığını, Allah’a ve yarattıklarına karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmekle verebilir. Müslüman’ın bu görevlerini en güzel şekilde yapabilmesi; can güvenliğinin sağlanmasına, hak ve hürriyetine riayet edilmesine bağlıdır. BU nedenle İslam’da insan hayatına büyük önem ve değer verilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah; “Kim bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarma (gibi bir sebep) olmaksızın öldürürse, o bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur” (2) buyurmaktadır. İslam’da esas olan insanın güven, huzur ve mutluluk içerisinde yaşamasıdır. Bu hususta Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.) ilk insan hakları evrensel beyannamesi niteliğinde olan veda hutbesinde “Bu gün, bu ay ve bu belde nasıl kutsal ise, canlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da öylesine kutsaldır. Her türlü tecavüzden korunmuştur; buyurarak insanın yaşama hakkının dokunulmazlığını belirtmiştir.
Dinimizde can nasıl mukaddes ise mal da öyle mukaddestir. Mülk Allah’ın kullarına bir emanetidir ve imtihan için verilmiştir. Malın helal yoldan kazanılıp helal yola harcanmasının hesabını vereceğimizi unutmayalım! Peygamberimiz Efendimiz (S.A.V.) bir hadislerinde “Kıyamet günü insanlara malını nereden kazanıp nereye harcadığı hususunda hesaba çekileceğini” (3) haber vermektedir!
1-Tin Suresi Ayet 95/2
2-Maide Suresi Ayet 5/32
3-Tirmizi Kiyame 1
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
İslam’da can ve mal güvenliği ve korunması temel haklar olarak kabul edilir ve çok değer verilir. İslam, insan hayatının kutsallığını ve değerini vurgular ve onu korumaya ve kollamaya büyük önem verir. Aynı şekilde mülkiyetin korunması da adaletin ve toplumsal düzenin temel bir yönü olarak vurgulanmaktadır. İslam’da can ve mal güvenliği ile ilgili bazı temel ilkeler şunlardır:
Kanunsuz Adam Öldürmenin Yasaklanması: İslam, haksız yere insan hayatına son vermeyi kesinlikle yasaklar. Kur’an-ı Kerim’de “Kim bir canı karşılıksız olarak veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaksızın öldürürse bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Kim birini kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibidir” (Kuran 5:32). Bu ayet, insan hayatını korumanın değerini vurgulamakta ve cinayet ve şiddet eylemlerini kınamaktadır.
Meşru Müdafaa Hakkı: İslam, kişilere kendilerinin veya başkalarının hayatlarının tehlikede olduğu durumlarda nefsi müdafaa hakkı verir. Müslümanların kendilerini, ailelerini ve mallarını zarar görmekten, orantılı ve İslam hukukunun belirlediği sınırlar içinde olduğu sürece korumalarına izin verilir.
Hırsızlık ve Soygun Yasağı: İslam, hırsızlık ve soygunu şiddetle kınamaktadır. Kuran, hırsızlığı açıkça yasaklar ve başkalarının mülkiyet haklarına saygı gösterilmesinin önemini vurgular. Hırsızlık, bireylerin haklarının ihlali olarak kabul edilir ve toplumsal düzeni ve ekonomik istikrarı bozar.
Adil Hukuk Sistemi: İslam, hukukun üstünlüğünü destekleyen, bireylerin haklarını koruyan ve toplumun emniyet ve güvenliğini sağlayan adil bir hukuk sisteminin kurulmasını teşvik eder. İslam hukuku (Şeriat), suçları ele almak, bireylerin haklarını korumak ve toplum içinde düzeni sağlamak için yönergeler ve düzenlemeler sağlar.
Güvenilirlik ve Dürüstlük: İslam, takipçilerini başkalarıyla ilişkilerinde güvenilir ve dürüst olmaya teşvik eder. Müslümanlardan yükümlülüklerini yerine getirmeleri, sözleşmelere uymaları ve başkalarının malları ile ilgili haklarına saygı duymaları istenmektedir. İslami öğretilerde sahtekârlık, dolandırıcılık ve aldatma kınanır.
Sosyal Sorumluluk: İslam, başkalarının esenliği ve güvenliğine yönelik bir sorumluluk duygusu geliştirmenin önemini vurgular. Müslümanlar, topluluklarının emniyet ve güvenliğine aktif olarak katkıda bulunmaya, ihtiyacı olanlara yardım etmeye ve adalet ve barışı teşvik etmeye teşvik edilir.
Hesap Verebilirlik ve Tazminat: İslam, başkalarının canına veya malına verilen herhangi bir zararın hesabını verme ilkesini vurgular. Bireyler eylemlerinden sorumlu tutulur ve zarar veya hasar meydana gelirse, etkilenen taraflara zararı tazmin ve tazminat sağlamaları gerekir.
Bu ilkeler, İslam’ın can ve malın korunmasına, adaletin tesis edilmesine ve sosyal düzenin korunmasına olan bağlılığını vurgulamaktadır. Müslümanlar, İslam’ın değerlerini ve öğretilerini korurken, bireylerin haysiyet, barış ve uyum içinde yaşayabileceği güvenli ve emniyetli bir ortamı teşvik etmeye teşvik edilir.