Paylaş
İslam’da Cinsel İlişki kuralları ve adabı
Question
DİNDE CİNSEL İLİŞKİ HELAL VE HARAMLAR
Cinsel ilişki ve ilgili hükümler
DİNİMİZDE HELAL OLAN VE YASAK OLAN CİNSEL İLİŞKİ VE TÜRLERİ
İslamiyet, insana yüklediği sorumluluk ve tanıdığı haklar çerçevesinde kadın-erkek ilişkisine ve özellikle cinselliğe önceki inançlardan ve kültürlerden farklı bir anlayış getirmiştir. İslam’a göre cinsel arzuların tatmini günah, kötü ve olumsuz bir şey olmayıp yemek, içmek, giyinmek ve barınmak gibi insan doğasının (fitrat) gerektirdiği bir ihtiyaçtır.
İnsanlar için kendileriyle kaynaşıp huzur bulacakları eşler yaratıp aralarında sevgi ve merhamet meydana getirmesi, Kur’ân-ı Kerim’de Allah’ın kudretinin kanıtları arasında sayılmış (er-Rûm 30/21); “Kadınlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbise gibisiniz” (el-Bakara 2/187) buyurularak karı ile koca, cinsel ihtiyaç anlamında birbirini örten ve tamamlayan elbiseye benzetilmiş; böylece insanın hem fizyolojik hem psikolojik açıdan tatmin olup huzura kavuşabilmesi için her birinin karşı cinse olan ihtiyacı vurgulanmıştır. Bir başka âyette ise, “Sizi tek bir candan yaratan, gönül huzuru bulacağı eşini de o candan var eden Allah’tır” (el-A’râf 7/189) buyurularak kadın-erkek arasındaki ruhi ve bedeni yakınlaşmanın sağlayacağı huzura işaret edilmiştir. İslami anlayışta cinsel tatminin sadece erkeğin değil kadının da hakkı ve ihtiyacı olduğu özellikle vurgulanır ve bu çerçevede çeşitli kurallar ve düzenlemeler getirilerek, cinsel ilişki karı ve kocanın evlilikten doğan hak ve sorumluluklarından biri olarak sayılır.
Bazı dinlerde olduğu gibi daha çok ibadet etmek amacıyla cinsel arzuları köreltmek ve evlilikten uzak durmak İslam’a aykırı ve Hz. Peygamber’in Müslümanlara yasakladığı bir tavırdır (Buhari, “Nikâh”, 8; Müslim, “Nikâh”, 6-7). Kur’ân-ı Kerim’de erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi kadınların da erkekler üzerinde haklarının bulunduğu belirtilerek (el-Bakara 2/228) evlilik akdinin temel sonuçlarından olan cinsi münasebet (cima) hakkının tek taraflı olmadığına, eşler arasında uyumlu bir cinsel hayat sürdürülmesinin karşılıklı hak ve sorumluluklardan biri olduğuna işaret edilmiştir. Nitekim İslam âlimleri, erkek gibi kadın açısından da cinsel ilişkiyi nikâh akdiyle sabit bir hak olarak kabul ederler.
Kur’ân-ı Kerim’de cinsel zevkler de dahil dünyevî zevklerin geçiciliği, Allah katında ve cennetteki zevklerin ebediliği vurgulanmış (Âl-i İmrân 3/14-15) ve çeşitli âyetlerde insanın cinsel isteklerini kontrol etmediği zaman sürükleneceği bazı taşkınlıklar dile getirilmiştir. Dolayısıyla İslam dini, aile hayatının sağlıklı yürütülebilmesi, neslin bozulmaması, cinsel sapıklıkların ortaya çıkmaması, hayatın huzur ve sağlık içinde geçirilmesi gibi çok boyutlu amaçlarla cinsel ilişkiye taraflar, zaman ve şekil açısından bazı sınırlamalar getirmektedir.
Meşru Cinsel İlişki
İslam’a göre cinsel ilişki ihtiyacını karşılamanın meşru yolu evliliktir. Kur’ân-ı Kerim’de, “Kadınlarınız size ürün veren bir topraktır. Toprağınızı dilediğiniz gibi işleyin” (el-Bakara 2/223) mealindeki âyetle cinsel ilişkinin temel amaçlarından birinin neslin devamı olduğu ifade edilmiş ve birleşmenin kadının üreme organından olması şartıyla ilişkinin şekil açısından serbest bırakıldığı bildirilmiştir. Meşru cinsel ilişki eşlerin yalnız bulunduğu bir mekânda olmalıdır, üçüncü kişilerin varlığı cinsel ilişkinin gerektirdiği mahremiyete aykırıdır.
Öte yandan cinsel ilişkide bazı davranışların müstehap olduğu vurgulanmıştır. Bu müstehapların başlıcaları şunlardır:
a. Cinsel ilişki esnasında eşlerin tamamen çıplak olmayıp üzerlerine bir örtü almaları (İbn Mâce, “Nikâh”, 28),
b. Ön sevişme süreci geçirmeleri, cinsel ilişkiye hazırlık yapmaları, بسم ال له. ال لهم جبنا الشيطان وجنب الشيطان c. Cinsel iliskiye (Bismillah. Allahümme cennibne’s-şeytâne ve cennibi’ş-şeytâne mâ razektenâ / Allah’ın adıyla…
Allahım! Bizden şeytanı uzaklaştır ve şeytanı bize ihsan edeceğinden de uzak tut!) diyerek başlamaları (Buhârî, “Nikâh”, 66; Müslim, “Nikâh”, 116),
d. İkinci defa ilişkide bulunmak isteyen çiftlerin hemen yıkanması gerekmemekle birlikte, en azından el, ağız ve burunlarını suyla yıkamaları (İbn Mâce, “Tahâret”, 100-102).
Yasak Cinsel İlişkiler
1. Zina
İslam dini kişinin nikâhlı eşi dışındaki birisiyle cinsel ilişkiye girmesini zina saymış ve haram kılmıştır. Bu yasak hem kadın hem erkek hem evli hem bekâr için söz konusudur. Evlenme kararı almış olsalar bile çiftlerin evlilik öncesi cinsel ilişkiye girmeleri haram kılınmış; ayrıca birbirine şehvetle bakmaları ve dokunmaları da yasaklanmıştır. Evlilik dışı cinsel ilişkiye girmek büyük günahlardan sayılmış ve hakkında ağır cezalar öngörülmüştür (bk. ZİNA).
2. Eşcinsellik
İslam aynı cinsten kişiler arasındaki cinsel ilişkileri haram kılmış, bunu büyük bir ahlaksızlık saymıştır. Eşcinsellik Kur’ân-Kerim’de ve hadislerde şiddetle kınanmıştır. Kur’an’da eşcinsel bir toplum olan Hz. Lût’un kavminin, peygamberin öğütlerine kulak vermediği ve ahlaksızlığa devam ettiği için çok şiddetli bir cezaya çarptırılarak helak edildiği bildirilmiştir (bk. EŞCİNSELLİK).
3. Anal ve Oral İlişki
Kur’ân-ı Kerim’de, “Kadınlar âdet hallerinden temizlendikleri zaman Allah’ın izin verdiği yerden onlara yaklaşın… Kadınlarınız size ürün veren bir topraktır” (el-Bakara 2/222-223) buyurulmuştur. Bu âyetler kadınla cinsel ilişkinin sadece üreme organından yapılmasının meşruluğunu göstermektedir. Çeşitli hadislerde de eşinin anüsü yoluyla cinsel ilişkiye girenlere Allah’ın rahmet nazarıyla bakmayacağı, onların Allah’ın lanetine uğrayacağı ve bunun bir tür eşcinsellik sayılacağı ifade edilmiştir (Ebû Dâvûd, “Nikâh”, 45; İbn Mâce, “Nikâh”, 29; Tirmizî, “Tahâret”, 102). Bu sebeple İslam âlimleri anal seksi haram kabul eder. Kadının veya erkeğin, eşinin vücudunun herhangi bir yerini öpmesinde ve dokunmasında bir sakınca yoktur. Fakat erkeğin, eşinin ağzını cinsel boşalma organı olarak kullanması İslam ahlakına aykırıdır. Eși istemediği halde onu anal veya oral sekse zorlamak ise ayrı bir günahtır.
4. Hayvanla İlişki
Cinsel sapmanın bir başka çeşidi de hayvanla cinsel ilişkidir. İnsan fitratına aykırı ve büyük bir günah kabul edilen bu ilişki bazı âlimlerce zina veya eşcinsellikle bir tutulup fâilin aynı şekilde cezalandırılması gerektiği belirtilmişse de çoğunluk bu cezayı ağır bulmuş ve şartlara göre devletin tespit edeceği bir ceza (tâzir) uygulanması görüşünü benimsemiştir.
5. Aybaşı ve Lohusalık Dönemindeki İlişki
İslam, aybaşı (regl) halindeki kadınla cinsel ilişkiye girilmesini yasaklamıştır. Kur’ân-ı Kerim’de bu konuda, “Sana kadınların âdet görmesini soruyorlar. Onlara şöyle de: O rahatsızlık veren bir haldir. Onun için âdet gördüklerinde kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendileriyle cinsel ilişkide bulunmayın. Temizlendikleri zaman Allah’ın izin verdiği yerden onlara yaklaşın. Elbette Allah çok tövbe edenleri de çok temizlenenleri de sever” (el-Bakara 2/222) buyurulmuştur. Aybaşı ve lohusa halindeki eşle cinsel ilişkiye girmek büyük günahlardan sayıldığı için işlenilen günahtan tövbe edilmesi ve kefâret olarak sadaka verilmesi istenmiştir. Buna göre aybaşı ve lohusalığının ilk günlerinde eşiyle ilişkiye giren erkeğin yaklaşık 4, son günlerinde giren kimsenin 2 gram altın veya o değerde bir meblağı fakirlere dağıtması müstehap görülmüştür (Tirmizî, “Tahâret”, 102-103; Ebû Dâvûd, “Nikâh”, 46). Erkeğin eşiyle aybaşı ve lohusalık döneminde cinsel ilişkiye girmesi haram olmakla birlikte öpmek, sarılmak ve benzeri sevişme fiilleri mübah kabul edilmiştir (bk. HAYIZ).
6. İbadet Esnasında Cinsel İlişkiye Getirilen Sınırlamalar
Gündüz oruç esnasında cinsel ilişki haramdır, akşam (iftar) ile imsak vakti arasında ise mübahtır. Gündüz oruç tutarken meşru veya gayrimeşru cinsel ilişkiye girmek, boşalma olsa da olmasa da günahtır ve orucu bozar. Bu durum ramazanda oruç saatleri içinde gerçekleşirse hem kaza hem de kefâret gerekir yani eşler ramazan ayı dışında altmış bir gün (altmış gün kefâret olarak ve bir gün de bozulan orucun kazası
olarak) oruç tutmak zorunda kalır (bk. ORUÇ). Nafile veya kaza orucu tutan eşlerin cinsel ilişkiye girmeleri halinde sadece o günün orucunu kaza etmeleri yani bir gün oruç tutmaları icap eder. Daha çok ramazan ayında girilen itikâf süresince gündüz ve gece farketmeksizin itikâfa giren kişinin cinsel ilişkiden tamamen uzak kalması emredilmiştir (el-Bakara 2/187).
Hac ve umre niyetiyle ihrama giren eşlerin görevlerini yerine getirip ihramdan çıkıncaya, hatta hac sırasında ziyaret tavafını bitirinceye kadar cinsel ilişkiye girmeleri haramdır. Bu ibadetlerin çeşitli kademelerinde meydana gelecek cinsel ilişkinin sonuçları fikıh mezheplerine göre bazı farklılıklar taşır (bk. HAC; İHRAM; UMRE).
Cinsel İlişkinin Sonuçları
1. Gusül Abdesti
İslam dininde cinsel ilişkinin manevi bir kirlilik meydana getirdiği kabul edilmiş ve ilişkiden sonra yıkanmak (gusül) hem kadına hem de erkeğe farz kılınmıştır (bk. GUSÜL).
2. Aile Hukuku Açısından Etkileri
Sahih (geçerli) nikâh akdinden sonra zifafın yani cinsel ilişkinin meydana gelip gelmemesi evliliğin ve boşanmanın hükümleri bakımından özel bir öneme sahiptir. Nikâh akdi fâsit (geçersiz) ise, cinsel birleşme olmadan önce hiçbir sonuç doğurmaz; fakat böyle bir akitten sonra cinsel birleşmenin meydana gelmesi, mehre, doğacak çocuğun baba bakımından nesebinin sabit olmasına, iddete (evliliğin sona ermesinden sonra kadının yeni bir evlilik için beklemesi gereken süre) ve sıhrî hısımlığa etki eder.
a. Mehre etkisi. Nikâh akdinden sonra eşler cinsel ilişkiye girerlerse kadın tam mehir veya emsal mehir alma hakkı kazanır. Sahih bir nikâhtan sonra eşlerin cinsel birleşmeye uygun ortamda yalnız kalmaları halinde de (halvet) mehir açısından cinsel ilişkiye girilmiş hükmü uygulanır. Nikâhtan sonra cinsel ilişkiye girilmeden veya halvet gerçekleşmeden boşanma olursa kadının iddet beklemesi gerekmez (el-Ahzâb 33/49). Böyle bir durumda kadın daha önce belirlenen mehrin yarısını almayı hak eder, mehir belirlenmemişse uygun bir bedel verilmesi gerekir (el-Bakara 2/236-237; bk. BOŞANMA; NİKÂH).
b. Sihri hısımlığa ve evlenmeye etkisi. Kadın ve erkek nikâh akdi sahih olarak gerçekleştikten sonra cinsel ilişki meydana gelmeden boşanırlarsa aralarında akrabalık hükümleri gerçekleşmez; ancak bunun istisnası olarak, erkek, nikâhlandığı kadınla cinsel ilişkiye girmeden ayrılmış bile olsa onun annesiyle evlenemez (bk. NİKÂH; SIHRİYET). Kocasından üç talakla boşanan bir kadının tekrar eski eşiyle evlenebilmesi için başka biriyle evlilik yapması, bu evlilikte cinsel ilişkiye girmiş olması, sonra ikinci kocasından boşanması veya ikinci kocasının ölmüş olması gerekir (bk. HÜLLE).
c. İddete etkisi. Geçerli (sahih) bir nikâh akdini takiben cinsel ilişki meydana geldikten sonra taraflar boşanırlarsa kadının iddet beklemesi gerekir. Hanefi mezhebine göre eşlerin cinsel birleşmeye uygun ortamda yalnız kalması halinde de (sahih halvet) aynı hüküm uygulanır. Evlilik dışı cinsel ilişkinin (zina), fâsit bir evlilik akdi veya hata sonucu yapılan cinsel ilişkinin yahut cinsel ilişki olmaksızın sadece nikâh akdinin yapılmış olmasının iddet gerektirip gerektirmediği konusunda ise âlimlerin farklı görüşleri bulunmaktadır (bk. İDDET).
3. Yasak İlişkinin Cezalandırılması
Zina yapan erkek ve kadın gerekli şartlar oluşmuşsa cezalandırılır. Hayatlarında hiç evlilik yapmamış kimseler zina yaptıkları takdirde yüz kırbaç, nikâhtan sonra cinsel birleşmenin gerçekleştiği bir evlilik yapmış kimseler ise belirli şartlar gerçekleştiği takdirde recim cezasıyla cezalandırılırlar (bk. ZİNA). Eşcinsellik cezalandırılması gereken bir fiil olarak kabul edilmekle beraber, bu fiilin zina suçu olarak kabul edilip buna göre mi yoksa tâzir cezasıyla mi cezalandırılacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır (bk. EŞCİNSELLİK). Hayvanla cinsel ilişkiye giren kimse tâzir cezasına çarptırılır. Kadınların aybaşı ve lohusalık dönemlerinde girilen ilişki ile anal ve oral seks ise evli çiftlerden birinin mahkemeye şikâyeti olduğu takdirde tâzir cezasıyla cezalandırılır; böyle bir şikâyet yapılmasa da bu şekilde cinsel ilişkiye giren kişilerin tövbe ederek ve Allah’tan bağışlanma dileyerek davranışlarından vazgeçmeleri gerekir. Söz konusu günah fiillerin, eşlerden birinin zorlaması halinde gerçekleşmesi hem zorlayan tarafın cezalandırılması hem de mahkeme
tarafından evliliğin sona erdirilmesiyle (tefrik) sonuçlanabilir. Kaynak: Temel islam ansiklopedisi diyanet
Benzer Konular:
- Cinsel ilişkiden önce Besmele çekmek
- Gusül abdesti almadan tekrar cinsel ilişkiye girilebilir mi
- Cinsel ilişkiden sonra bebek emzirmek günah mı
- Rüyada cinsel ilişki
- Rüyam da cinsel ilişkiye girmememe rağmen akıntı geldi gusülüm bozulur mu?
Answers ( 4 )
Esim hic cinsel iliskiye girmiyor 10 yildir evliyiz 5 senedir birliktelik yasamadik ne yapmam lazim bosanmalimiyim
Soru sorarken eşim demeyiniz, karım ve kocam deyiniz
Siz eşinizi neden soğuttunuz veya o sizi neden soğuttu tefekkür ediniz
İslam hemen hemen bütün herşeye kural getirdiği gibi cinsel hayatta da belli başlı kurallar vardır. İslam bizlerin dünyada yaşadığımız süre içerisinde adeta herşeyden el etek çekmemizi istemez. İslam’ın meşru çerçevesi içerisinde davranmamız gerekmektedir. Cinsel ilişki sırasında ise bazı kurallar bulunmaktadır. Örnek verecek olursak; ne olursa olsun İslam,zinayı haram kılmıştır. Bir başka madde ise kadına arkadan yaklaşmak yine haramdır. İslam eşcinselliği haram kılmıştır. Rabbimiz (cc) erkeğe kadını, kadına da erkeği var etmiştir. Hayvanlarla ilişki yine İslam’a göre haramdır.
bismillahirahmanirahim ben erkegim escinselim 13 yildir biriyle iliskim var 5 defa cinsel iliskiye girdik cehenneme gider miyim elhamdullilah muslumanim arkadaslar
Cinsel ilişkiye girerken kadının çığlık atması günah mı? İradeli veya iradesiz fark eder mi ?
İslam hukukunda, cinsel ilişki evlilik içinde meşru kabul edilen bir eylemdir ve evli çiftler arasında cinsel ilişki bir günah olarak görülmez. Kadının cinsel ilişki sırasında çığlık atması, ağlaması veya farklı tepkiler göstermesi, bu eylemin günah olarak kabul edilmesini gerektirmez. Ancak, bu konuda dikkat edilmesi gereken bazı temel ilkeler vardır:
1. **Rıza ve Saygı**: Cinsel ilişki, her iki tarafın rızası ve isteği üzerine kurulmalıdır. Zorlama, rıza dışı davranışlar veya partnerin rızası olmadan cinsel ilişki yaşanması kesinlikle kabul edilemez.
2. **Mahremiyet ve Gizlilik**: Cinsel ilişki, çiftler arasında özel ve mahrem bir durumdur. Bu mahremiyetin ve gizliliğin korunması, saygılı davranışların temelidir.
3. **İyi İletişim**: Eşler arasında iyi bir iletişim kurulması önemlidir. Partnerlerin birbirlerini anlamaları, ihtiyaçlarını ifade etmeleri ve rahatsız oldukları durumları açıkça konuşmaları sağlıklı bir ilişkinin temelidir.
4. **Din ve Kültürel Normlar**: İslam toplumlarında farklı kültürel ve dini normlar olabilir. Bu nedenle, cinsellikle ilgili konularda yerel gelenekleri, inançları ve normları da göz önünde bulundurmak önemlidir.
Cinsel ilişki, evlilik içinde meşru ve sağlıklı bir eylem olarak kabul edilirken, bu ilişkide saygı, sevgi, rıza ve iyi iletişim önemlidir. Partnerler arasındaki ilişki, sağlıklı bir şekilde yaşanmalı ve her iki tarafın da rızası ve mutluluğu önceliklidir. Eşler arasında güven ve anlayış, evlilikte önemli bir rol oynar.