İslam’da Doğruluk Önemi

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

İslam: Doğruluk

Islamda Dogruluk Onemi

Yüce dinimiz İslam’ın öngördüğü insan modelinin temel özelliği; doğruluk, dürüstlük ve güvenilirliktir. Bu bakımdan dinimizin bütün kuralları; hak, adalet, doğruluk ve merhamet ölçüleri üzerine kurulmuştur.

Cenabı Hak Sevgili Peygamberimizin şahsında tüm insanlığa hitap ederek “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenlerde dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür.”(1) buyurarak her alanda doğruluğu, dürüstlüğü ve güvenilir olmayı emretmiştir.

Sahabeden birisi Peygamberimiz (s.a.v)’e gelerek “Ey Allahın Resulü, İslam hakkında bana öyle bir söz söyleki, senden sonra artık hiç kimseden bir şey sormaya ihtiyacım kalmasın. Demesi üzerine, Sevgili Peygamberimiz, “Allaha inandım de, sonra da dosdoğru ol.”(2) şeklinde karşılık vermesi, dinimizin doğruluğa ve dürüstlüğe ne kadar önem verdiğini göstermektedir.

Doğruluk ve dürüstlük, kişisel ilişkilerden toplumsal ilişkilere, ticari ve mesleki faaliyetlerden kamu görevlerine kadar, hayatın bütün alanlarını kapsayan ve yerine getirilmesi gereken çok önemli, İslami ve insani bir görevdir.

Unutulmamalıdır ki, Müslüman’ın sözü ve özü doğru olduğu gibi; işide doğru olmalıdır. Nitekim Allah Resulü (s.a.v) bir hadisinde “Bizi aldatan bizden değildir.”(3) buyurarak her türlü sahtekârlıktan sakınmanın, dinin ve dindar olmanın gereği olduğunu belirtmiştir.

Bir başka hadisi şerifinde ise Efendimiz “Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilikte cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddik (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülükte cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzab (çok yalancı)  diye yazılır.” (4) buyurmak suretiyle de doğruluğun ve doğru sözlülüğün önemine işaret etmiştir.

Olgun bir Müslüman olabilmemiz ve Allah’ın rızasını kazanabilmemiz için, şartlarımız ne olursa olsun doğruluktan ayrılmamalıyız. Kendimizin ve yakınlarımızın aleyhine olsa bile, doğru söylemek ve doğruluktan ayrılmamak Yüce Yaratıcımızın bizlere önemli bir emridir.

Ancak üzülerek ifade edelim ki, doğru sözlü, dürüst ve güvenilir insanların sayısı azaldıkça; can, mal, namus ve nesil emniyeti tehlikeye girmekte, haklar gasp edilmekte, çek ve senetler karşılıksız çıkmakta, sahte ürünler piyasaları doldurmakta, birçok alanda ahlaki çöküşler ve yozlaşmalar baş göstermektedir.

O halde geliniz, doğruluğu ve dürüstlüğü davranışlarımıza yansıtabilmek için, toplum olarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirelim. Olduğumuz gibi görünüp, göründüğümüz gibi olalım. Doğruluktan asla ayrılmayalım. Dürüstlük konusunda düşmanlarının bile takdirini kazanmış olan sevgili Peygamberimizi kendimize örnek ve rehber edinelim. Onun şu hadisi şerifini aklımızdan hiç çıkarmayalım: “Kişinin imanı doğru olmaz kalbi doğru olmadıkça. Kalbi doğru olmaz dili doğruları söylemedikçe. Kişi cennete giremez komşusu kötülüğünden emin olmadıkça.”(5)

İnsana yakışan, her yerde ve her zaman doğru olmaktır. İnsan, özünde sözünde, ve işinde doğru olursa, hem kendine, hem vatanına ve hem de milletine karşı dini, milli ve insani vazifelerini yapmış, Yüce Allah’ın rızasını kazanmış, ülkesinin kalkınmasına, milletinin huzur ve refahına katkıda bulunmuş olur.

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Doğruluk, bir müminin Allah ile olan ilişkisinin ve toplum içindeki davranışlarının temel bir yönü olarak kabul edildiğinden, İslam’da büyük bir öneme sahiptir. İşte İslam’da doğruluğun önemini vurgulayan bazı önemli noktalar:

    Allah’ı razı etmek: İslam’da “takva” olarak bilinen takva, Allah’ın emirlerine dikkat etmek, O’nun rızasını aramak ve O’nun hidayetine uygun bir hayat yaşamaya çalışmaktır. Kişinin niyetlerini, eylemlerini ve karakterini etkileyen bir bilinç halidir. Doğruluk önemlidir, çünkü kişinin Allah’a kulluk etme ve O’nu hoşnut etme maksadını gerçekleştirmesini sağlar, sonuçta manevî gelişmeye ve Allah’a yakınlaşmaya yol açar.

    Ahlaki Bütünlük: Doğruluk, yüksek ahlaki ve etik standartlara bağlı kalmayı kapsar. Kişinin başkalarıyla etkileşimlerinde ve ilişkilerinde doğru, dürüst, adil ve nazik olmayı gerektirir. Doğru insan sorumluluklarının bilincindedir, başkalarına zarar vermekten kaçınır ve toplumda iyiliği ve adaleti teşvik etmeye çalışır. Dürüstlük, samimiyet ve güvenilirlik duygusunu geliştirir.

    Kişisel Gelişim: Doğruluk, kişisel gelişim ve kendini geliştirme ile yakından bağlantılıdır. Kişinin kalbini arındırmak, karakter kusurlarını düzeltmek ve sabır, alçakgönüllülük, bağışlayıcılık ve şükran gibi erdemleri geliştirmek için çabalamayı içerir. Doğru davranış yoluyla, bireyler iç huzuru, memnuniyeti ve bir amaç duygusunu geliştirebilirler.

    Başkaları İçin Rol Modeli: Doğru bir kişi, başkaları için olumlu bir rol modeli olarak hizmet eder. Doğru değerleri ve eylemleri somutlaştırarak, aileleri, toplulukları veya genel olarak toplum içinde olsun, etraflarındakilere ilham verir ve onları etkilerler. Dürüst bir bireyin davranışı, başkalarını da benzer değerleri benimsemeye ve doğru davranışlarda bulunmaya teşvik ederek dalga etkisi yaratabilir.

    Sosyal Etki: Doğruluğun bir bütün olarak toplum üzerinde önemli bir etkisi vardır. Bireyler doğruluk için çabaladıklarında, adaleti, nezaketi ve şefkati teşvik ederek toplumlarının iyileştirilmesine katkıda bulunurlar. Başkalarının acılarını hafifletmeyi ve daha eşitlikçi ve uyumlu bir toplum yaratmayı amaçlayan hayırseverlik, gönüllülük ve sosyal refah eylemlerine aktif olarak katılırlar.

    Hesap Verebilirlik ve Ahiret: İslam’da doğruluk esastır çünkü ahirette hesap verme sorumluluğuyla yakından bağlantılıdır. Müslümanlar ahirette yaptıklarının ve niyetlerinin hesabını vereceklerine inanırlar. Salih amellerin Allah tarafından mükafatlandırılarak sonsuz saadete ulaştırılacağına inanılırken, haksız fiillerin sonuçlarının olabileceğine inanılır. Bu inanç, Müslümanların hayatın her alanında doğruluk için çaba göstermeleri için motive edici bir faktördür.

    Denge ve Esenlik: Doğruluk, hem bireyde hem de toplumda denge ve esenliği teşvik eder. Ölçülü olmayı, öz disiplini ve aşırı ve zararlı davranışlardan kaçınmayı teşvik eder. Doğru ilkelere bağlı kalarak, bireyler fiziksel, duygusal ve ruhsal esenliklerinde bir denge duygusu koruyabilirler.

    Özetle, Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmak, yüksek ahlaki standartlara bağlı kalmak, kişinin kendisini ve toplumu olumlu yönde etkilemesini içerdiği için doğruluk İslam’da büyük önem taşımaktadır. Kişisel gelişim, sosyal sorumluluk ve ahirette hesap verebilirliği kapsayan kapsamlı bir kavramdır. Müslümanlar, doğruluğu geliştirerek, İslam’ın öğretilerine uygun olarak maksatlı, erdemli ve tatmin edici bir yaşam sürmeyi amaçlar.

    En iyi cevap

Cevapla