islâm’da evlilikte kadının hakları

Question

İSLAMDA KADIN HAKLARI

islamda evlilikte kadinin haklari

Allah’u Teala (c.c.), varlıkların en şereflisi olan insanı, bir erkek ve bir dişiden yaratmış, her birini de farklı fizyolojik ve psikolojik yapıyla donatmıştır. İslam’da Allah’a kul olma bakımından kadınla erkek arasında bir fark bulunmadığı gibi temel hak ve sorumluluklar açısından da kadının konumu erkekten farklı değildir. Nitekim ilim elde etmek erkek ve kadına farz kılınmıştır. İbadetlerin yerine getirilmesinde, yasaklardan kaçınılmasında, takva sahibi olmakta, ahlaki ilkeleri benimsemekte cinsler arasında hiçbir farklılık yoktur. Bununla beraber, kadınlar hakkında ibadetlere ve muamelata ilişkin bazı özel düzenlemelerin bulunması, bir cinsin üstün tutulması veya ikinci derecede kabul edilmesi anlamında değildir. Bu düzenlemeler, cinsin fizyolojik yapı ve fıtri özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

İslam’ın gelmesi ile birlikte kadın hak ettiği değere ve öneme kavuşmuştur. İslam, ister kadın ister erkek olsun her Müslüman’ın malının, kanının ve namusunun Mekke kadar Kâbe kadar mukaddes ve dokunulmaz olduğunu ilan etmiştir. Kadının iffetine gölge düşürücü bütün söz ve davranışlardan sakındırmıştır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) veda hutbesinde şöyle buyurmaktadır. “Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.”
İslam’da kız evlat ile erkek evlat arasında hiçbir farkın bulunmadığı ifade edilmiş, kız çocuklarının hor görülmesi kesinlikle yasaklamıştır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), kız çocuklarının yetiştirilmesi hususunda, iki parmağını yan yana getirerek şöyle buyurmuştur. “Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yan yana bulunacağız”(1)

İslam’da kadının fizyolojik bakımdan erkeğe göre farklı olduğu gerçeğinin kabul edilmesi, kadının aleyhine bir eksiklik sebebi sayılmamış, aksine bu vesileyle erkeğe, kadını himaye etme, sevgi ve şefkat gösterme, ihtiyaçlarını karşılama gibi görevler yüklenmiştir. Hutbeme başlarken okuduğum ayette Rabbimiz (c.c.) şöyle buyurmaktadır. “Onlarla (eşlerinizle) iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur.”(2) Bütün bunların ötesinde, kadına anne olması itibariyle hiçbir medeniyette benzeri görülmeyen bir yücelik ve değer İslam ile verilmiştir. Nitekim Efendimiz (s.a.s.)’in ifadesiyle “Cennet Annelerin ayakları altında”(3) gösterilmiştir.

bir hadisle sonlandırıyorum. “Mü’minlerin îmân bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır.”(4)

———————-

1- Müslim, Birr 149
2- Münavi , Feyzül Kadir, III.361
3- Nisa, 4/19
4- Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 280

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 2 )

    0
    2023-05-22T15:21:07+03:00

    İslam’da evlilik, kutsal bir bağ ve bir erkek ile bir kadın arasında karşılıklı bir anlaşma olarak kabul edilir. İslam, kadın hakları da dahil olmak üzere, evlilikte her iki eşin de hak ve sorumluluklarını korur. İslam’da evlilikte kadın haklarının bazı temel yönleri şunlardır:

    1. Rıza: İslam, evlilikte karşılıklı rızanın önemini vurgular. Hem gelin hem de damat evlilik sözleşmesini isteyerek kabul etmelidir. İslam’da zorla evlilik kesinlikle yasaktır.
    2. Eş Seçme Hakkı: Müslüman kadının kendi eşini seçme hakkı vardır. Aile ve vasilerle istişare teşvik edilirken, nihai karar kadının kendisine aittir. İslam, kadının rızasının dikkate alınmadığı görücü usulü evlilikleri caydırır.
    3. Mahr (Çeyiz): Mahr kavramı, evlilik sırasında damat tarafından geline verilen mali bir haktır. Eş için sevgi, bağlılık ve finansal güvence sembolüdür. Mehir, kadının mülkiyetinde kalır ve üzerinde tam kontrole sahiptir.
    4. Nafaka Hakkı: İslam, kocanın karısının ve ailesinin mali ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunu kabul eder. Buna barınak, yiyecek, giyecek ve diğer ihtiyaçların sağlanması da dahildir. Karısı, gönüllü olarak katkıda bulunmayı seçmediği sürece, hane halkını maddi olarak desteklemek zorunda değildir.
    5. Eğitim ve Kariyer Hakkı: İslam, kadınları bilgi ve eğitim almaya teşvik eder. Müslüman kadınların eğitim alma ve beceri ve yeteneklerini geliştirme hakları vardır. Evlilik ve aile sorumluluklarını yerine getirirken isterlerse kariyer yapmayı seçebilirler.
    6. Boşanma Hakkı: İslam, kadınlara hul’ olarak bilinen boşanma talebinde bulunma hakkı verir. Bir kadın mutsuz veya kötü bir evlilik içindeyse, İslam hukuku yoluyla kocasından boşanma talebinde bulunma hakkına sahiptir. İslam uzlaşmayı teşvik eder, ancak belirli durumlarda boşanmanın gerekli olabileceğini kabul eder.
    7. Miras Hakkı: İslam hukuku, bir kadının anne babasından, eşinden ve diğer aile üyelerinden miras alma hakkını tanır. Kur’an-ı Kerim, mirasın nasıl dağıtılacağına dair yönergeler verir ve kadınların hak ettikleri payı almalarını sağlar.
    8. Mahremiyet ve Haysiyet Hakkı: Müslüman kadınların evlilikleri içinde mahremiyet, haysiyet ve saygı görme hakları vardır. İslam, her türlü fiziksel veya duygusal tacizi yasaklar ve eşlerin birbirlerine nezaket, şefkat ve adaletle davranmaları beklenir.

    Kültürel uygulamaların ve toplumsal normların bazen İslam’ın ilkelerinden saparak kötü muameleye veya belirli bağlamlarda kadın haklarının reddedilmesine yol açtığına dikkat etmek önemlidir. Bununla birlikte, bu sapmalar İslam’ın öğretilerinin kendisine değil, kültürel uygulamalara veya bireysel yanlış yorumlamalara atfedilmelidir.

    İslam, bir evlilikte karşılıklı saygı, sevgi ve nezaketin önemini vurgulayarak, her iki eşe de eşit davranmaya güçlü bir vurgu yapar. Karı koca arasında her iki tarafın da hak ve sorumluluklarının gözetildiği dengeli ve uyumlu bir ilişki kurmayı amaçlar.

    0
    2023-05-22T15:21:09+03:00

    İslam’da evlilik, kutsal bir bağ ve bir erkek ile bir kadın arasında karşılıklı bir anlaşma olarak kabul edilir. İslam, kadın hakları da dahil olmak üzere, evlilikte her iki eşin de hak ve sorumluluklarını korur. İslam’da evlilikte kadın haklarının bazı temel yönleri şunlardır:

    1. Rıza: İslam, evlilikte karşılıklı rızanın önemini vurgular. Hem gelin hem de damat evlilik sözleşmesini isteyerek kabul etmelidir. İslam’da zorla evlilik kesinlikle yasaktır.
    2. Eş Seçme Hakkı: Müslüman kadının kendi eşini seçme hakkı vardır. Aile ve vasilerle istişare teşvik edilirken, nihai karar kadının kendisine aittir. İslam, kadının rızasının dikkate alınmadığı görücü usulü evlilikleri caydırır.
    3. Mahr (Çeyiz): Mahr kavramı, evlilik sırasında damat tarafından geline verilen mali bir haktır. Eş için sevgi, bağlılık ve finansal güvence sembolüdür. Mehir, kadının mülkiyetinde kalır ve üzerinde tam kontrole sahiptir.
    4. Nafaka Hakkı: İslam, kocanın karısının ve ailesinin mali ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunu kabul eder. Buna barınak, yiyecek, giyecek ve diğer ihtiyaçların sağlanması da dahildir. Karısı, gönüllü olarak katkıda bulunmayı seçmediği sürece, hane halkını maddi olarak desteklemek zorunda değildir.
    5. Eğitim ve Kariyer Hakkı: İslam, kadınları bilgi ve eğitim almaya teşvik eder. Müslüman kadınların eğitim alma ve beceri ve yeteneklerini geliştirme hakları vardır. Evlilik ve aile sorumluluklarını yerine getirirken isterlerse kariyer yapmayı seçebilirler.
    6. Boşanma Hakkı: İslam, kadınlara hul’ olarak bilinen boşanma talebinde bulunma hakkı verir. Bir kadın mutsuz veya kötü bir evlilik içindeyse, İslam hukuku yoluyla kocasından boşanma talebinde bulunma hakkına sahiptir. İslam uzlaşmayı teşvik eder, ancak belirli durumlarda boşanmanın gerekli olabileceğini kabul eder.
    7. Miras Hakkı: İslam hukuku, bir kadının anne babasından, eşinden ve diğer aile üyelerinden miras alma hakkını tanır. Kur’an-ı Kerim, mirasın nasıl dağıtılacağına dair yönergeler verir ve kadınların hak ettikleri payı almalarını sağlar.
    8. Mahremiyet ve Haysiyet Hakkı: Müslüman kadınların evlilikleri içinde mahremiyet, haysiyet ve saygı görme hakları vardır. İslam, her türlü fiziksel veya duygusal tacizi yasaklar ve eşlerin birbirlerine nezaket, şefkat ve adaletle davranmaları beklenir.

    Kültürel uygulamaların ve toplumsal normların bazen İslam’ın ilkelerinden saparak kötü muameleye veya belirli bağlamlarda kadın haklarının reddedilmesine yol açtığına dikkat etmek önemlidir. Bununla birlikte, bu sapmalar İslam’ın öğretilerinin kendisine değil, kültürel uygulamalara veya bireysel yanlış yorumlamalara atfedilmelidir.

    İslam, bir evlilikte karşılıklı saygı, sevgi ve nezaketin önemini vurgulayarak, her iki eşe de eşit davranmaya güçlü bir vurgu yapar. Karı koca arasında her iki tarafın da hak ve sorumluluklarının gözetildiği dengeli ve uyumlu bir ilişki kurmayı amaçlar.

    En iyi cevap

Cevapla