İslamda gurur nedir? Kısaca

Question

Gurur ne demektir? Dinde gurur kavramı

gurur nedir islamda gurur

Gurur nedir sözlük anlamı

İnsanın sahip olduğu veya olduğunu sandığı ayrıcalıklardan dolayı büyüklenmesi, kendini beğenmesi anlamında kullanılan ahlakla ilgili bir terimdir.
Arapçada bilgisizlik, gaflet, aldanma anlamına gelen gurur bir ahlâk terimi olarak genellikle kibir ve ucüb (böbürlenme, be­ğenme) kavramlarına yakın bir anlamda kullanılır. Türkçede gurur kelimesi zaman zaman onur, haysiyet, izzet-i nefis gibi kişinin kendisine saygı duymasını ifade eden bir erdem anlamında da kullanılmak­tadır. Bununla biriikte kelime daha çok insanın, kendisinde bazı meziyetler bu­lunması ya da bulunduğunu sanması, aile­sinin, soysopunun mensubu bulunduğu sosyal sınıfın başkalarından üstün olduğu­nu düşünmesi yüzünden, bilgisizce ve ga­filce bir ululuk tavrı takınması, böbürlen­mesi, büyüklük taslaması anlamında, ahlâk bakımından bir reziletin (kötü huyun) adı olarak kullanılır.

KUR’ANDA VE SÜNNETTE GURUR

Kur’ân-ı Kerîm’de gurur ve kibir ifade eden davranışlara ve bunların doğurduğu zararlı sonuçlara dair pek çok âyet vardır. “Gurur” kelimesi dokuz âyette geçer; ayrı­ca on sekiz âyette aynı kökten gelen çeşitli kelimeler kullanılmıştır. Bu âyetlerde gurur kelimesi çoğunlukla insanın yanılması, aldanması, çeşitli etkilere kapılarak kendisi ve yaptıkları konusunda gerçeğe aykırı olarak iyi kanaatler beslemesi gibi anlamla­rı ifade etmektedir. Âyetlerde şeytan ve dünya hayatı insanın yanılması ve yanlış hükümler vermesinin başlıca sebepleri olarak gösterilmiştir. Buna göre dünya hayatı “aldatıcı bir metâ”dan (“metâu’l-ğurûr”) başka bir şey değildir (el-Hadfd 57/70); İnsanlar kesinlikle dünya hayatına aldanıp da Allah’ı, ahiret hayatını ve görevlerini unutmamalıdır (Lokman 31/33). Zira şeytan “insanlara vaadlerde bulunur, onlara ümit verir, oysa şeytanın vaadetmesi aldatma­cadan (“ğurür”) başka bir şey değildir” (en-Nisâ 4/120). Öte yandan, Kur’ân-ı Kerîm’in bu kelimeyi içeren diğer bazı âyetlerinde, özellikle İslâm’dan Önceki bazı eski millet­lerin ileri gelenleri birer gurur ve kibir azgı­nı olarak gösterilmektedir. Bunlardan Fira­vun ” Ben sizin en büyük tanrınızım!” diye­cek kadar gurur ve kibir çılgını olmuştu (en-Nâzi’ât 79/24). Firavun gibi, sahip olduğu servet ve makama aldanıp, bütün uyarılara rağmen gururuna yenilen Karun da sara­yıyla birlikte yerin dibine geçirilmiştir (el-Kasas 28/76-81). Önde gelen Mekke müşrikleri de daha çok, atalarının dininden dönmeyi bir şerefsizlik saydıkları, ayrıca herkese kucak açan bir dinde köleler ve sıradan insanlarla bir tutulmayı gururlarına yedi­remedikleri için İslâm’ı kabul etmekten kaçınmışlardır. Nitekim bazı Kureyş ileri gelenleri, Hz.Peygamber’den, sıradan insanları ve köleleri yanından kovarsa, gelip kendisiyle görüşebileceklerini belirt­mişlerdi. Bununla ilgili âyette şöyle buyurulmuştur: “Sabah akşam Rablerine, O’nun hoşnutluğunu dileyerek dua eden­lerle biriikte candan sabret. Dünya hayatı­nın süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldı­ğımız (gurura kapılmış), kötü arzularına uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme” (el-Kehf 18/28). Bu suretle İslâm ahlâkında gurur, insanın basiretini bağla­yan, gaflete düşüren, kötü arzulara esir eden, felakete götüren tehlikeli bir tutum olarak görülmüştür. Hz. Peygamber, özel­likle şu üç tutumu “kişiyi helake götüren tutumlar” şeklinde göstermiştir: İnsanın elini kolunu bağlayan cimrilik, kötü arzula­ra boyun eğme ve kişinin kendini beğene­rek gururlanması (Gazzâlî, ihya, III, 369}.
Bütün müslüman ahlâkçılar, gurur, kibir ve ucüb gibi huyları ve bu huyların tezahü­rü olan davranışları en kötü ve tehlikeli tutum ve davranışlar (rezâil=rezîletler) arasında zikretmişler ve bunların gerek kişisel ahlâka, gerekse toplumsal barışa ve sevgi bağlarına verdiği zararlar üzerinde geniş bir biçimde durmuşlardır. Diğer yan­dan Gazzalî İhya-u Ulumi’d-dîn isimli ese­rinde başlıca on kötü huyu ele alırken ciddi ve ayrıntılı biçimde incelediği gurur kavra­mı ile ilgili olarak, kâfirler ve günahkârların yanısıra, dindar kişilerin de kendi düşünce ve davranışları, ilim, ibadet ve çeşitli dinî faaliyetleri hakkında gurura kapılabildikleri hususunda önemli ikaz ve eleştirilere yer vermiştir.
İslamda inanç ibadet ve günlük yaşam konusu

BENZER KONULAR:

Gurur ne demek? Kısaca

Ucub Nedir? Kibir ve Gurur Hakkında Bilgi

Kibir ne demek? Kısaca

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

    0
    2020-11-21T07:15:06+03:00

    Kendini üstün, başkalarını küçük görme duygusu olan gurur ve kibir insana şeytandan kalmış kötü bir mirastır. Müslüman’ın hayatı onurlu, izzetli ama bir o kadar da mütevazi olmalıdır. İnsanoğlu bu dünyaya geldiğinde, övünme sebebi saydığı imkanların hiçbirisine sahip değildir.Allah (cc)’un bir bağışı olarak sonradan sahip olduğu şeyler ise esasen kendisine ve özüne ait değildir. Asıl yurdu olan ahirete göçerken de dünyaya ait her ne varsa bırakacak, kendi özüne ait olan kalbindekilerle gidecektir.

     

    En iyi cevap

Cevapla