GUSLÜ GEREKTİREN DURUMLAR

1) Cünüplük: Cinsi ilişki, ihtilam vb. bir yolla meninin vücut dışına çıkmasıdır. Bu durum belirli ibadet ve fillerin yapılmasına engel olur.

Erkek veya kadının cinsel organından alışılmış şehvet ve basınçla, uyku veya uyanıklık halinde iken, bakmak veya düşünmekle veya fiilen cinsel ilişkide bulunmakla meninin dışarı çıkması cünüplüğe sebep olur. Meni şehvetin arttığı bir anda basınçla dışarı çıkan yoğun bir sıvıdır. Kadının menisi ise ince ve sarı renktedir.

Mezi ve vedi sebebiyle gusletmek gerekmez. Bu durumda cinsel organ yıkanır ve abdest alınır.

Mezi, eşlerin cinsel yönden birbirleriyle ilgilenmesi sonucu gelen sıvıdır.

Vedi ise; küçük ab dest bozduktan sonra cinsel organdan gelen kalin sividir. Bu kendiliğinden ve şehvetsiz gelir.

Ebu Said el-Hudri’den rivayet edilmiştir: “. itban şöyle dedi: Ya Rasûlallah sallallahu aleyhi ve sellem Ne dersin, bir adam hanımı ile birlikteyken acele edip daha menisi akmadan bırakırsa ona ne gerekir?’ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem da şöyle buyurdu: Su, ancak sudan dolayı gerekir. ”

Yani, ancak meni gelirse gusül alman gerekir” demektir. Ancak bu durum Islâmin ilk dönemlerinde bir ruhsatti. Sonra bu hüküm değiştirildi. Ebu Davüd’un rivayetinde şöyle denilmiştir: “Rasúlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu uygulamayı islámin ilk do nemlerinde giyecek azlığından dolayı insanlar için bir ruhsat kildi, Sonra bundan nehyetti.

Abdullah b. Abbas: “Suyun ancak sudan dolayı gerekmesi hükmü, ihtilam (gece rüya görme durumu) içindir.” Yani erkeğin ve kadının cinsel organları birleşince meni gelmese de gusül gerekir.

Nitekim Hz. Aişe ve Abdullah b. Amr’dan rivayet edilen sa hih bir hadiste söyle buyurulur: “iki sünnet yeri kavuştuğu zaman boşalma olmasada gusül vacip olmuştur.

Uykusunda ihtilam olan ve cinsel organında islaklık gören kimsenin gusletmesi gerekir. Ama meni görmezse gusül gerek mez. Nitekim Ümmü Süleym hadisinde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Kadin ihtilam olduğu zaman gusül yapması gerekir mi?” sorusuna “Evet, meni görülürse gerekir.” demiştir.

Hz. Aişe’den rivayet edilmiştir: “Bir kadın, Rasülullah sallal- lamu aleyhi ve selleme: ‘Kadın ihtilam olur ve su (islaklık) görürse, gusletmesi gerekir mi?’ diye sordu. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem da ‘Evet.’ diye buyurdu. Hz. Aişe de kadina: Ellerin toprak lansın.’ dedi. Rasulullah da Onu bırak. Benzeme bundan başka bir şeyle mi oluyor? Onun suyu, erkeğin suyuna baskın çıkarso, çocuk dayılarına benzer. Ancak erkeğin suyu onun suyuna baskın çıkarsa, o zaman amcalarına benzer’ buyurdu.”

Erkeğin suyunun kadının suyuna baskın çıkması veya tam tersi durum ile kastedilen, kadının yumurtasının gücünün veya menideki spermin gücünün üstün gelmesidir. En dogrusunu ise ancak Yüce Allah bilir,

Hanefilere ve Şafiilere göre; guslettikten sonra meninin geri kalan kısmının çıkması halinde tekrar gusül almak gerekir.

Ağir bir şey taşımak, yüksek bir yerden düşmek, omurganın kirılması gibi mutat (alışılmış) olmayan bir yol ile dahi olsa me ninin çıkması durumunda Şafiilere göre gusletmek gerekir. Ama Hanefilere, Malikilere ve Hanbelilere göre böyle durumlardan dolayı gelen meni sebebiyle gusletmek gerekmez. Çünkü Maide Süresi 6. ayette “Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin.” buyurul maktadır. Cünüplük ise meninin şehvetle dişarı çıkmasıdır.

Mücahit anlatıyor: “Biz ve ibn Abbas’ın arkadaşlar mescidde halka yapmışken (Ibn Abbas namaz kilıyordu) bir adam yani miza gelerek içinizde fetva verecek kimse var mi? diye sordu. Biz de ‘Sor. dedik. Sonra adam ‘Bevi yaptığım zaman arkasın dan bir sivi geliyor. Biz de çocuğun meydana geldiği su mu?’ diye sorduk. ‘Evet’ deyince ‘Gusül alman gerekir. dedik. Adam Innalillah… deyip gitti. Ibn Abbas namazı bitirince ‘Adamı geri çağır. dedi. Adam gelince Kur’an-ı Kerim’den mi, sünnetten mi ashabin sözlerinden mi fetva verdiniz?” deyince “Hayır, kendi re yimizle dedik. ibn Abbas: ‘Iste bundan dolayıdır ki Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Bir fakih, şeytana karşı bin abidden daha üstündür. buyurmuştur. dedi ve adama donerek ‘O sivi ge- lince sehvet duyuyor musun, vücudun gevşiyor mu?’ deyince; o “Hayır. dedi. Ibn Abbas da: ‘Gelen SIVI soguktan dolay meydana gelmiştir. Sadece abdest alman yeter dedi.

Hanefilere ve Şafilere göre sarhoşluk veya baygınlıktan sonra kendisine gelen kimse meni zannettigi bir islaklik görürse ihtiyaten gusletmesi gerekir.

2) Hayız ve Nifas (Lohusalık): Hayız ve lohusalik kani kesi lince alimlerin ittifakıyla gusletmek gerekir. Bakara Süresi 222. ayette: “Aybaşı halinde kadınlardan uzak durun. Iyice temizlen diler mi, o zaman Allah’ın size emrettiği yerden onlara yakla şin.” ayetindeki “temizlenmelerinden” maksat gusletmeleridir.

Buhari ve Muslim’in rivayetinde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Fatima binti Hubeyş’e şöyle buyurmuştur: “Hayız kanı geldiğinde namazı birak. Kesildiğinde guslet ve kil.”

Nifasın (lohusalığın) gusletmeyi gerektirmesinin sebebi ise onun birikmiş aybaşı kanı olmasından dolayıdır.

Kanama olmadan yapılan doğuma gelince Malikilerde mu temet. Hanefilerde tercih edilen, Şafiilerde en sahih görüşe göre gusletmeyi gerektirir. Bu durumda kadın eğer oruçlu ise orucu bozulur. Hanbelilerde tercih edilen görüşe göre kan gelmeksizin yapılan doğumda gusletmek gerekmez. Çünkü onlara göre bu konuda nas yoktur. Orucu bozmaz cinsel ilişkiyi haram kilmaz.

Istihaze (ozür) kanı dolayısıyla gusül gerekmez. Ancak kesildiginde gusletmek menduptur,

3) Cenazeye Gusül Aldırmak: Şehit olmayan veya cünüplük bulunmayan Müslüman ölüye boy abdesti aldinimas: Islam top lumuna yükletilen kifai bir farzdir. Bu, insana gösterilen sevgi saygı ve önemin bir göstergesidir. Bineğinden düşüp ölen kişi hakkında Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Onu su ve sidr ağacının yapraklarıyla yıkayınız ve iki parça bezle kefenleyiniz.”

4) Kâfirin islâma Girmesi:

-+ Malikiler ve Hanbeliler, eğer bir kâfir islâma girecek olur sa üzerine guslün vacip olduğunu söylemişlerdir. Delilleri Kays b. Asım’ın şu rivayetidir: “Kendisi İslâma girince Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ona, sidr ağacının yapraklarının karıştırıldığı su ile yıkanmasını emretmiştir.”

– Hanefiler ve Şafiiler ise şöyle demişlerdir: “Cünüp değil se gusül etmesi müstehaptır. Abdest alması da yeterlidir. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Müslüman olan herkese guslet mesini emretmiş değildir.”

Cünüp iken Islama girmişse kafirin gusletmesi gerekir.

İslamda Gusül Çeşitleri

Guslün sadece farzını alan gusül abdesti ile namaz kılabilir mi?

Guslü gerektiren bazı haller